AKP Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam’ın ilk imzacısı olduğu ve 110 milletvekilinin imza attığı 17 maddelik ‘Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ TBMM Başkanlığı’na bugün sunuldu. Kanun teklifinin genel gerekçesinde, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 2012 yılında yürürlüğe girdiği, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) kurulduğu anımsatıldı. Hem eylem planlarında hem yargı paketlerinde kadına yönelik şiddet ile ilgili yapılan çalışmalardan örnekler verildi. Ayrıca sağlık çalışanlarının işin niteliğine uygun ve güvenli ortamlarda şiddete maruz kalmaksızın çalışabilmesinin amaçlandığını belirtildi.
CEZA İNDİRİMİNE YENİ DÜZENLEME
Teklif ile Türk Ceza Kanunu’nun ‘takdiri indirim’ nedenlerini düzenleyen maddesinde değişiklik öngörüldü. Bu değişiklik ile “Takdiri indirim nedeni olarak failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir” hükmündeki “gibi hususlar” ibaresi kaldırıldı. 'Sürecindeki davranışları' ibaresi ise 'sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları' olarak değiştirildi. Bu madde, “yargılama sırasında hakimin fail lehine pek çok şeyin indirim kabul edilmesinin önüne geçme ve indirime konu nedenlerin netliğe kavuşturma” olarak gerekçelendirildi.
NİTELİKLİ CEZALARA ‘AYLIK’ ARTIŞLAR
Türk Ceza Kanunu’nun kasten öldürme suçunda ‘nitelikli halleri’ düzenleyen maddesine “kadına karşı şiddet eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması” gerekçesiyle ‘kadına karşı’ ibaresi eklendi. Yani kadına karşı işlenen suçlar, suçun nitelikli halleri arasında yer aldı. Yine aynı kanunun ‘kasten yaralama’ bölümüne “suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz” ibaresi eklendi. Böylelikle kasten yaralama suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı dört aydan altı ay hapis cezasına çıkarıldı. ‘İşkence’ bölümüne de “suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz” ibaresi eklendi. Bu ibareyle de işkence suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı üç yıldan beş yıla çıkarıldı. ‘Eziyet’ başlıklı maddeye ise “suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı iki yıl altı aydan az olamaz” ibaresi geldi. Bu ibareyle eziyet suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı iki yıla çıkarıldı. ‘Tehdit’ bölümüne eklenen “bu suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz” ibaresi ile de tehdit suçunun kadına yönelik işlenmesi halinde cezanın alt ay olan alt sınırı dokuz aya çıkarıldı.
SUÇUN SAĞLIKÇIYA KARŞI İŞLENMESİ DURUMUNDA CEZADA ALTIDA BİR ORANINDA ARTIŞ
Türk Ceza Kanunu’nda yer alan bazı cezalar da sağlık çalışanlarına yönelik şiddet suçları için artırıldı. “Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi” başlıklı maddeye, “suçun konusunun sağlık hizmeti olması halinde verilecek ceza altıda bir oranına kadar artırılır” hükmü getirildi. Bu maddenin gerekçesinde, “Sağlık hizmetleri, niteliği gereği belirli bir düzen içinde aralıksız sürdürülmesi gereken, kişilerin ve toplumun varlığı ve huzuru yönünden vazgeçilemez ve ertelenemez hizmetlerindedir” ifadeleri yer aldı.
‘ISRARLI TAKİP’ SUÇ OLACAK
Teklifle ‘ısrarlı takip’ olarak nitelendirilen fiiller müstakil bir suç haline getirildi. Gerekçesinde, ‘Mağdur tarafın maddi ve manevi kişiliği veya vücut bütünlüğüne yönelik daha ağır fiiller ortaya çıkmadan önceki aşamada ısrarlı takip fiillerinin orantılı bir yaptırıma bağlanmasının amaçlandığı” belirtildi. Israrlı takip, ‘Fiziken takip etmek, haberleşme, iletişim aracı, bilişim sistemi veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisi veya yakınlarının birinin güvenliğinden endişe duyması’ olarak tanımlandı. Bu suçu işleyen faile öngörülen ceza ise altı aydan iki yıla kadar hapis cezası oldu. Faile, bu suçu çocuğa, ayrılık kararı verilen eşe, boşandığı eşe yönelik işlemesi; okul, işyeri, konut değiştirmesine veya okul ya da işini bırakmasına neden olması, uzaklaştırma tedbirine karar verilmesine rağmen işlemesi durumunda bir yıldan üç yıla hapis cezası verilecek.
KADINA VE SAĞLIKÇIYA KARŞI KASTEN YARALAMA ‘KATALOG SUÇLAR’A GİRECEK
Kadına karşı işlenen ‘kasten yaralama’ suçu ile sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen ‘kasten yaralama’ suçları, tutuklamayı gerektiren ‘katalog suçlar’ arasında yer aldı. Böylelikle kadına ve sağlık çalışanlarına karşı gerçekleştirilen kasten yaralama suçlarında tutuklama kararı verilebilecek.