İBB İstanbul Planlama Ajansı (İPA) ile Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) iş birliğiyle 10 bin 43 kişinin katılımıyla hazırlanan ‘İstanbul İşgücü Piyasası: Yapısal Özellikler ve Sorunlar’ raporunun sonuçları paylaşıldı. İstanbul Kongre Merkezi’ndeki yapılan toplantıda rapora ilişkin bilgi veren İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, 'Bu araştırmayı oluşturmak için BETAM ve İPA güçlerini birleştirdi. İstanbul iş gücü piyasasının yapısal özellikleri ve sorunlarının araştırılması adına bu bir ilk' dedi.
İşsizliğin Türkiye'nin büyük bir problemi olduğuna işaret eden Duman, şunları söyledi:
İŞSİZLİKLE MÜCADELE HÜKÜMETİN ANA SORUMLULUK ALANI OLSA DA İBB ÜZERİNE DÜŞENİ YAPIYOR: “Ne yazık ki bu konuyla ilgili verilmiş çok söz var ve yine ne yazık ki bunların hiçbiri veya büyük bir kısmını da tutamamış bir ülkeden, bir toplumdan bahsediyoruz. İstanbul gibi çok karmaşık, büyük bir nüfusu içinde barındıran bir şehir için çok daha kritik bir konu. İstanbul'u yönetebilmek için bir anlamda huzura ve umuda ihtiyacımız var. İşsizlik, her iki kelimeyi de derinden yaralayan, hatta biraz içinden çıkılmaz hale getiren bir olgu. Biz, işsizlikle mücadele ve istihdam konusunda İBB olarak belki doğrudan bir sorumluluk olarak tanımlanamayabiliriz. Biliyorsunuz işsizlikle mücadele makro ekonomik bir mücadele. Yine işsizlikle mücadele, iyi işleyen bir adalet sistemi gerektiriyor. İşsizlikle mücadele sürekli büyümeyi gerektiriyor. İstihdam yaratmayı gerektiriyor, finans gerektiriyor, sosyal adalet gerektiriyor. Bunların büyük bir kısmı, merkezi hükümetin ana sorumluluk alanlarına giren faaliyetler. Ama elimizi kolumuzu bağlayarak oturma lüksümüzün olmadığının farkında olan bir yönetim anlayışımız var. Sayın Başkanımızın İstanbul'a verdiği sözlerden bir tanesi de bu konuda da çalışmak olmuştu. Bu bağlamda İBB ailesi olarak ciddi adımlar attık.
İSTİHDAMI TANIMLADIK: Öncelikle adil, şeffaf, nitelikli istihdamı tanımladık. Belki de hiç olmadığı kadar ülkede liyakat kelimesini kullanmaya, kullandırtmaya başladık. Bunun için ciddi iş alım süreci tarifi belirledik. İBB bünyesinde yaptığımız tüm istihdamı bu kurallar ve bu şeffaflık çerçevesinde yaptık. Her ne kadar bizim istihdamımızla ilgili birçok polemik ortaya atılmış olsa da günün sonunda ne güzeldir ki veri, adalet ve şeffaflık kendini gösteriyor ve polemikleri de ortadan kaldırabiliyor.
36 BİNİN ÜZERİNDE İNSANI İŞLE BULUŞTURDUK. HEDEFİMİZ 200 BİN: Yine çok önemli bir başka adım attık, 'Bölgesel İstihdam Ofisleri’ni açtık. Bu bizim için, İstanbul'un bütününe istihdamı, iş bulma fırsatını yayabilmek adına kurguladığımız çok değerli bir araçtı. Bugün 13 tane lokal ofisiyle ve mobil ofisleriyle beraber 16 nokta üzerinde günlük olarak her daim İstanbulluya hizmet eden bir ofisimiz var. Bölgesel İstihdam Ofisleri vasıtasıyla bugüne kadar 36 binin üzerinde insanı işle buluşturduk. Bu bizim için büyük bir onur. Fakat yetersiz bir sayı. Çünkü ana hedefimiz 200 bin. İşsizliğin önündeki en önemli problemlerden bir tanesi işe uyumluluk. Bu nedenle İstanbul Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları'nı (İSMEK) 'Enstitü İstanbul' adı altında yeniden yapılandırdık. Bir eğitim kurumu haline dönüştürdük. Bu konuda çok iddialıyız. Umuyorum ki 2024’te 1 milyon İstanbulluya yetiştiğimizde bunun yaklaşık yarısı bizzat Enstitü İstanbul vasıtasıyla mesleki formasyon eğitimi alan insanlar olacak. Bu da bizim işsizlikle mücadelemizde çok önemli bir başka unsur.
İBB’DEKİ KADIN YÖNETİCİ ORANI YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE ARTTI: Diğer bir konu, kadın istihdamıydı. İBB’de toplam çalışan oranının içinde kadın oranı yüzde 14’tü. Yani yüz çalışanın 14’ü kadın, 86’sı erkekti. Biz, bu oranı yaklaşık yüzde 18’e çıkardık. Bu da kadın sayısının yaklaşık 4 bin artması demek. Ama bu yeterli bir rakam değil. Türkiye'de kadın istihdam konusunda yapılacak o kadar çok şey var ki sadece istihdam etmek de yeterli değil. İstihdam edilen kadınların eşit fırsatlar yakalayabilmesi, aynı koşullarda çalışabilmesi, hak ettiğini mutlaka alabilmesi, liderlik ve sorumlulukları anlamında inisiyatifimizi koyduk masaya. İBB’deki kadın yönetici oranı yüzde 100’ün üzerinde arttı.
150 KREŞİ 2024 YILININ SONUNA KADAR İSTANBULLULARA KAZANDIRACAĞIZ: Kadın istihdamı konusunda toplumsal problemlerimiz var. Kadın çalışanın yükünü alabilmek için kreşler projemizi geliştirdik. 150 kreşi 2024 yılının sonuna kadar İstanbullulara kazandıracağız. Kreş, aslında kadınları çocuk bakımı konusundaki sorumluluklarında bir anlamda desteklemek demek.
GENÇ YETENEK PROGRAMLARI BAŞLATTIK: Bir başka çabamız da üniversite öğrencilerimiz için. Üniversite öğrencilerinin iş hayatına yaklaştırmak için çaba harcıyoruz. Yarı zamanlı çalışanlar almaya başladık. İBB’nin gündeminde hiç olmayan bir çalışma formunu hayata geçirdik. Yaklaşık 200’ün üzerinde şu anda part-time eğitmenimiz var. Her sabah İstanbulluya spor yaptıran bu arkadaşlarımız, yarı zamanda da olsa İstanbul Büyükşehir Belediyesi ailesine katılarak bir anlamda istihdam hayatına katılmış oldular. İstanbullu gençleri iş hayatına yaklaştırmak, onları daha hazır hale getirmek için genç yetenek programları başlattık. Yine bu vesileyle de bine yakın İstanbullu genci geçen sene bir yıllık bir rehabilitasyon sürecine kattık. Bunların yaklaşık yarısı şu anda iş sahibi. Bundan da gurur duyuyoruz. Böyle bir araştırmayı bilime ve veriye inandığımız için yaptık. Bugün İstanbul'da İstanbullu ne yaşıyor görmüş olduk.”
Araştırma raporu sunumunun ardından yapılan panelde, İSPER Genel Müdürü Banu Saraçlar, kadın istihdamı konusunda eldeki verileri paylaştı. Saraçlar, şunları söyledi:
KADIN İSTİHDAMINDA 5 YIL GERİYE GİDİLDİ: “2018 sonrası yaşadığımız sancılı yıllarda istihdamda ciddi kayıplar oldu, özellikle kadın istihdamı daha çok etkilendi. İstanbul’da yaklaşık 200 bin kadın işgücü kaybı yaşandı. Kadınların çalışma hayatına katılımları açısından 5 yıl geriye gidildi. İstanbul’da kadın istihdamı, yüzde 28 ile yüzde 62 olan erkek istihdam oranının yarısından az oldu.
ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ VAR: Kadın çalışan ve kadın beklenti ücretleri de erkeklerin yüzde 16 gerisinde. İşsizlik konusunda merkezi hükümete büyük sorumluluk düşüyor. İBB’nin insan kaynakları politikalarının uygulanmasına katkı veren İSPER olarak, bizler de sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bölgesel İstihdam Ofislerimizde iş arayanların iş bulmalarına yardımcı oluyoruz. Ayrıca Enstitü İSMEK’lerde istihdama yönelik mesleki eğitimler veriyor, işsizlere vasıf kazandırıyoruz. Özellikle genç işsiz kadınlara yeni meslekler kazandırıyoruz.”
RAPORDA ÖNE ÇIKAN VERİLER
BETAM ve İPA tarafından yapılan araştırmada öne çıkan sonuçlar şöyle:
- 2021 yılında İstanbul’da yaklaşık 12 milyon 200 bin çalışabilir nüfus var. Bu rakamın yaklaşık 5 milyon 930 binin lise altı, 3 milyon 150 binin lise ve 3 milyon 120 binin de yükseköğretim düzeyinde olduğu tahmin ediliyor.
- İstanbul’da ortalama eğitim süresi yaklaşık 11 yıla ulaştı.
- İstanbul’da çalışabilir nüfusun yüzde 25,6’sı yükseköğretim mezunu, yüzde 25,9’u lise mezunu, yüzde 48,6’sı lise altı mezun.
- 15-29 yaş kuşağında yüksek eğitimlilerin payı kadınlarda yüzde 46,3, erkeklerde yüzde 36,5. Yüksek eğitimde genç nüfusta kadınlar erkekleri açık ara geride bıraktı.
EĞİTİMLİ KADIN İŞSİZLİK ORANINDA ENDİŞE VERİCİ ARTIŞ
- Eğitimli kadın işsizlerde artış ise oldukça endişe verici oldu. Kadın yükseköğrenim diplomalı işsizlerin toplam işsizler içindeki payı, kadınlarda yüzde 42,8’e, erkeklerde yüzde 20,7’ye yükseldi.
- Yüksek eğitimli genç nüfusta kadınlar erkekleri açık ara geride bıraktı. Genç kadınlar erkeklere kıyasla daha eğitimli ama aynı zamanda, yukarıda gösterildiği gibi, işsiz olma ihtimalleri daha yüksek oldu.
- İstanbul’da genç işsizlik oranı yükseldi. Erkeklerde yüzde 22,8’e, kadınlarda ise yüzde 29,9’a ulaştı.
- İşgücü arzı ile talebi arasında var olan uyumsuzluk, bir yandan istihdam artışını frenlerken diğer yandan da işsizliği katılaştırmakta.
ÇALIŞANLARIN SADECE YÜZDE 17,8'İ İŞİNDEN MEMNUN
- İstanbul’da çalışanların yüzde 17,8'i işinden memnun değil. İşten memnuniyetsizlik erkeklerde yüzde 19,1, kadınlarda ise yüzde 14,5
- İşten memnuniyetsizliğin en yaygın nedeni gelir düşüklüğü. Yüzde 63,4.
- İstanbul’da iş arayanların büyük çoğunluğunun (yüzde 71,5) teklif edilen bir işi kabul etmek için olmazsa olmaz koşullara sahip olduğunu göstermektedir. En sık rastlanan koşul (yüzde 55,2) sigortalı olmaktır. Sırasıyla eve yakın olma (yüzde 41,3), tam zamanlı iş (yüzde 30,5), yol/yemek gibi haklar (yüzde 30,2) ve eğitimi alınan mesleğe uygun bir iş olması (yüzde 15,2) koşulları gelmektedir.
- İstanbul’da kadın işgücünün yüzde 46’sı iş ararken eve yakın olması koşulunu önemli görüyor.
- İstanbul’da işini kaybedenlerin yüzde 68'i işsizlik ödeneğinden mahrum kalıyor. İşsizlerin ise sadece yüzde 6,5’i işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyor.
İSTANBUL'DA 1 MİLYONA YAKIN KİŞİ KAYIT DIŞI ÇALIŞIYOR
- 2021’de SGK kaydı olmadan çalışan sayısının 950 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bunların sadece 22 bini, yani yüzde 2,3 oranı kayıtlı bir iş arıyor.
- Pandemi döneminde en yoğun etkilenen sektörler konaklama ve yiyecek, sağlık, eğitim gibi bulaş riskinin yüksek olduğu faaliyet kolları oldu. Tam kapanma günlerinde eve servis yapabilen firmalar zararı en aza indirirken bunu gerçekleştiremeyen firmalar büyük ekonomik kayıplara maruz kaldı.
- Pandemi nedeniyle konaklama ve lokanta faaliyetlerinde işsizlik oranının yüzde 21,7 olduğu tahmin ediliyor.
- Konaklama ve lokanta faaliyetleri dışındaki sektörlerde pandeminin istihdama etkisi 2021 yılı 3. çeyrekte ortadan kalktı.
- İmalat sektöründe faaliyet gösteren firmaların pandemiyi hafif hasarlarla atlattığı, hatta istihdam artışı olduğunu söylemek mümkünken e-ticarete elverişli sektörlerde faaliyet gösteren firmalar için pandeminin olumlu etkisinden bahsedilebilir.