Burdur’da süt üreticileri maliyetlerinin artmasını sütlerini yere dökerek protesto etti. Üreticiler, “Günü kurtarmanın çaresizliği içinde kıvranıyoruz. ‘Köylü milletin efendisidir’ sözü birileri tarafından ‘köylü milletin k
Burdur’da süt üreticileri artan girdi maliyetlerine tepki gösterdi. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan üreticiler, girdi maliyetlerindeki artışların gelirlerine yansımadığını ve dayanacak güçlerinin kalmadığını belirtti. Bazı üreticilerin, üzerinde “Köylü milletin kölesi” yazan çuvalları giydikleri görüldü.
“Ulusal Süt Konseyi çiftçine sahip çık” yazılı bir döviz taşıyan üreticiler adına konuşan Mehmet Şenel, şunları söyledi:
'ARTIK DAYANACAK TAKATİMİZ KALMADI'
'Son yıllarda artan üretim maliyetleri ve istikrarsızlık et ve süt üretimi açısından önemli sorunlar oluşturmaktadır. Girdi fiyatlarındaki artışların gelirlere yansımaması et ve süt üreticileri olarak bizleri canından bezdirmiştir. Bizler üretime devam edebilmek için ya çeşitli kurum ve kuruluşlardan borçlanıyor ya hayvanlarımızı kesime göndererek ya da bin bir emekle yetiştirdiğimiz hayvanları satarak günü kurtarmanın çaresizliği içinde kıvranıyoruz.
Burdur’da üretilen süt ulusal birçok firmanın tedarikini karşılamaktadır. 1 litre sütün biz üreticilere maliyeti 8 lira iken desteklerle beraber elimize geçen 4,30 lira ile bizlerin bu sektörde kalabileceği nasıl düşünülebilir? Artık dayanacak takatimiz kalmadı.
'HAK ETTİĞİMİZ DEĞERİN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ'
Hesap kitap ortada, üretim maliyetleri ile gelir arasındaki farkı anlamak için çok da mahir olmaya gerek yoktur. Her şey ayan beyan ortadayken bizlerin adeta kaderine terk edilmiş olması hepimizi farklı düşüncelere sevk etmektedir. Yoksa bilinçli ve programlı bir şekilde ‘köylü milletin efendisidir’ sözü birileri tarafından ‘köylü milletin kölesidir’ diye değiştirilmek mi istenmektedir? Öyleyse bizler böyle bir duruma asla rıza gösteremeyiz. Buradan Ulusal Süt Konseyi’ne seslenmek istiyoruz; üreticinin feryadı arşa dayanmışken hakkımızı savunmak için daha neyi bekliyorsunuz? Üreticinin üretmekten vazgeçip köyünü terk etmesi, idarecilerin politikası haline dönüşmüşken süt konseyi kafasını neden kuma gömmektedir? Ulusal Süt Konseyi derhal harekete geçerek süt fiyatlarının adil bir şekilde güncellenmesi için gerekli temasları kurmalıdır. Biz ülkemizi seviyoruz ve ellerimizin nasırıyla köyümüzde kalıp, milletin efendisi olmaya devam etmek istiyoruz. Bu duygularla sözlerimi tamamlıyor, hak ettiğimiz değerin verilmesini yöneticilerden talep ediyoruz.'
'DIŞARIDAN GELEN TAŞIMA SUYUYLA DEĞİRMEN DÖNMEZ'
Çiftçi Kazım Öz ise şunları söyledi:
'Ne olursa olsun üretim yapmamız lazım. Evin bahçesine dahil ekim yapmamız lazım. Maydanoz, marul üretim yapmamız lazım. Bizim girdi maliyetlerimiz yüksek olduğu için biz bu fiyatın altından kalkamayız. Süt fiyatı 10 lira olsa 3-4 ay sonra bu süt bir daha toplanacak. Çünkü biz gidip de yemciyle pazarlık ederek yem alamıyoruz. Sütçü bize baskı yapıyor. ‘ben senin sütünü alırsam benden yem alacaksın’ diyor. Biz fahiş fiyatla yem alamıyoruz, pazarlık edemiyoruz. Önceden 7 firma toplanıyordu benden al, ondan al diye rekabet vardı. Bu yemciler kafasına göre yeme zam yapıyorsa biz neden süte kafamıza göre zam yapamıyoruz? Onun için herkes aklını başına alsın. Bizim üretim yapmamız lazım. Bizim bu ülkede sadece üretim yapmamız lazım. Gıda-enflasyon bunun için sadece üretim yapmamız lazım. Ben bu sütü 1 liraya mal etsem sen 2 liraya sat hiç önemli değil ama benim için girdi maliyetleri önemli. Hepimiz burada günlük ekmek tüketen insanlarız. Gıda bir silahtır. Gıda olmadığı sürece biz yaşayamayız. Dışarıdan gelen taşıma suyuyla değirmen dönmez.”
Basın açıklamasının ardından süt üreticileri, sütleri yere döktü. Süt üreticileri, ‘Çiftçiyiz haklıyız söke söke alırız’ sloganları atarak eylemlerini bitirdi.