AY: Hocam nasılsınız? 2010 YÖK Çalıştayı’nda da birlikteydik. Okurlarımıza kendini biraz tanıtır mısınız?
TANDIRLI: Bir ihtisas Üniversitesi olan, mensubu olmaktan gurur duyduğu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunuyum, yüksek lisansımı da burada yaptım. Daha sonra “Universite Paris 1 Pantheon-Sorbone de” Yüksek Lisans ve Doktora eğitimi yaptım. Birçok ödül aldım, resim sergileri açtım... İstanbul Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi geçmişini temel alan, Lisans ve Lisansüstü aşamalar anlamında hep daha da derinlikli olarak güzel sanatlarla yoğrulmuş bir ressam akademisyen olarak çalıştım. Bir süre Işık ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde görev yaptım, 2006’da asistan olarak başladığım üniversitem Beykent Üniversitesi’ne Prof. olarak 2019’dan geri döndüm...
AY: İstanbul Türk Müziği Festivali kitapçık sponsorumuz olan Beykent Üniversitesi’ndeki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
TANDIRLI: 2006 Yılında kuruluşunun 10. Yılına doğru Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesindeki akademik görevime başladım. Genç bir Üniversite olarak hızlı bir gelişim ve büyüme faaliyetlerinde çoğu kez bil fiil yer aldım. Akademik ve idari derecelerimin de zaman içerisinde yükselmesi ile yeni kurulan bölüm ve programların gelişmesi, zenginleşmesi ve tanıtılması vb. faaliyetlerde ekibimle birlikte faydalı izler bırakmaya gayret ettik. Bu süreçte bir de şimdiler de haberini aldığımız bir müjdeyi paylaşmak istiyorum; müfredat ve kadro alt yapısını tamamlayarak onay için YÖK’e sunduğumuz yüksek lisans programına inşallah seneye öğrenci kabul etmeye başlanacak. Şimdiden Ülkemiz ve Milletimiz için hayırlı uğurlu olsun. Bilim Sanat ve Eğitim, Sosyal Sorumluluk, Toplumsal Bilinç, Kültür Sanat Gelenek ve İnovasyon alanlarını kapsayan çok yönlü, çok disiplinli, çok boyutlu ve çok kapsamlı faaliyetlerimizi bu süreçte hep tutku ve heyecanla ele aldık. Hadımköy’deki Yeni Yerleşkede açılışı yapılan Bilim Sanat ve Eğitim Köşesi Beykent Altın Pusula Anıtı’nın açılışında da belirttiğim üzere “Hep Birlikte Her Zaman Hep Daha İleriye” sloganı ile çalışmalarımızı
yürüttük hep. Nitekim akademi veya okul dediğimiz kurumsal yapılar sadece içinde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin gerçekleştiği yerler değil, aynı zamanda hayat mücadelesi ve rekabet ortamına hazırlandığımız, yüksek motivasyon gerektiren bir prova sahnesi niteliğindedir. Nitekim çeşitli yarışmalardan ödüller kazanan, bizleri bu anlamda gururlandıran öğrencilerimiz ortaya koymuş oldukları eserleri ile kurumumuzu da ileriye taşımaktadırlar.
Üniversite olarak sadece Yurtiçinde değil aynı zamanda dünya sahnesindeki yerimizin ileriye taşınması bakımında da bu çetin yarışta yer almak cesaretini ortaya koymalıyız. Kültürel kimliğimizden ve mirasımızdan gururla güç alan, yeniliklere açık, inovatif, ilerici ve rasyonal (akılcı) bir paradigma ile ancak dünya sahnesinde özgün ve İbrahim Kalın’ın değişi ile “özü-gür” bir sesle yankılanabiliriz.
AY: Sanat ve kültüre ortak bakış mı gerekli?
TANDIRLI: Bir ressam olarak sanat ve kültür ummanını bir bütün olarak algılamanın faziletini bil fiil yaşayan, müzik ve resim bölümleri ile bilinen Güzel Sanatlar Lisesindeki öğrencilik döneminden itibaren işitsel, görsel, geleneksel, güncel sentezi ile yaşamı boyunca hep daha ileriyi hedefleyen bir mizaca sahibim. Yaşamıma, “sanatın sonsuzluğunda ne kadar katsam kardır” düşüncesinden hareketle hep çok çalışmış, okumuş yazmış ve tüm akademik ve idari kademeleri genç yaşında elde ettim. Enerjisini gençlikten alarak hep genç ve dinamik kalmayı seçerek, kendi ifademle “bu tutkulu gönül yolunda yetenekli gençlerimizi kültürümüz ve sanatımızla hep daha ileri taşımak” idealini benimsedim ve bunu her ortamda dile getirdim. Bir eğitimci ve eğitim yöneticisiyim.
AY: İstanbul’dan Ankara’ya uzanan yolları sıklıkla arşınlayan, bir eli hep başkent de olan bir akademisyensiniz. Neden?
TANDIRLI: Kuruluşundan bugüne Prof. Erol Parlak hocamızın da bir birinden kıymetli katkıları ile güçlenen ve kök salmaya başlayan Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’ndeki gelişmeleri, inkişafları ve etkinlikleri yakından ilgi ile takip eden bir kültür - sanat sevdalısıyım. İstanbul’da çeşitli Vakıf Üniversitelerinde pek çok bölüm ve programda birim yöneticiliği görevlerinde bulundum. Ankara’ya Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesinin akademik temsilcilik görevi ile şereflendirilmek sureti ile kültür ve sanatımızın gelişmesi, yükseltilmesi ve dünya çapında güçlü bir ses olması yoluna aşkı sadakatle talip olacağını belirttim.
Devam edecek…