TBMM Baskani Mustafa Sentop’un Montrö Bogazlar Sözlesmesi ile ilgili sözleri ve eski Deniz Ikmal Komutani Tugamiral Mehmet Sari’nin makam araciyla gittigi tarikat evinde 'sarik ve cübbe' ile fotografinin ortaya çikmasi üzerine, Montrö’nün asla tartismaya açilmamasi yönünde ortak açiklama yapan 103 emekli amiral hakkinda Ankara Cumhuriyet Bassavciligi’nca 'anayasal düzene karsi suç islemek için anlasmak' suçlamasiyla 12 yila kadar hapis istemiyle dava açilmisti. 103 emekli amiral hakkinda, “anayasal düzene karsi suç islemek için anlasma” suçlamasi ile ayri ayri 3 yildan 12 yila kadar hapis cezasi istenmisti. Yargilamanin ilk durusmasi Ankara 20. Agir Ceza Mahkemesi’nde yapiliyor.
Durusmayi; CHP Genel Baskan Yardimcisi Muharrem Erkek, CHP Eskisehir Milletvekili Utku Çakirözer, CHP Ankara Milletvekili Nihat Yesil, Türkiye Barolar Birligi Baskani Erinç Sagkan, Ankara Baro Baskani Kemal Koranel, Zafer Partisi Genel Baskani Ümit Özdag ve eski YARSAV Baskani Ömer Faruk Eminagaoglu da takip etti.
Cumhurbaskanligi ve Milli Savunma Bakanligi davaya müdahil olmak için dilekçe verdi.
“SILIVRI’NIN ACI HATIRALARINI ÇAGRISTIRDI”
Saniklari derhal beraat etmesine iliskin dilekçeler gönderildigi okundu. Durusma savcisi talebi reddetti. Emekli askerlerin avukatlarindan Ümit Kocasakal, usule iliskin beyanda bulunarak, davanin önemli oldugu için SEGBIS kaydi yapilmasini istedi. Kocasakal’in talebi kabul edildi. Kocasakal, Montrö’ye sahip çikan vatanseverlere sahip çikmak için davaya katildigini belirterek, “Bu dava benim de yargilandigim Silivri mahkemelerinin aci hatiralarini çagristirdi” dedi.
Kocasakal, mahkeme baskaninin koronavirüse göre planlama yaparak, durusmadaki saniklarin ifade islemlerini ayarladigini ifade ederek, “Bakin gazetelere bakan kovid movid kalmadi diyor. Kovidden dolayi böyle bir planlama yerinde görünmüyor” diye Saglik Bakani Fahrettin Koca’nin koronavirüs salginiyla ilgili ifadelerini hatirlatti.
Emekli askerlerin açiklamasiyla ilgili yurdun dört bir yanindan gelen suç duyurusu oldugunu animsatan Kocasakal, “Bu kadar insan suçu ve suç tipini tespit etmis. Hukuk fakültelerine gerek yok o zaman” diye gelen dilekçelerin tek elden çikmis gibi oldugunu ifade etti.
“ÜLKENIN TAPU SENEDIDIR”
Emekli asker Abdullah Akgül, iddianamedeki suçlamalari reddederek, daha önceki ifadesinin geçerli oldugunu belirtti. Akgül, askeri geçmisinden bahsettigi savunmasinda, “Emekli amiraller Whatsapp grubunu üyeyim. 2 Nisan 2021 günü Montrö e sarikli cübbeli amirale yönelik bildiri hazirlandigini gördüm. Emekli amiral Ergun Mengi’ye beni de ilave edebilirsin mesaji yazdim. Içeriginde yer alan hususlara iliskin katkim almadi. Imza koymama gelince Montrö anlasmasi yazili ve görsel basinda dogru bilgiye dayanmadan tartismaya açildi. Montrö Anlasmasi Lozan’in tamamlayicisi ve ülkemizin tapu senetlerinden biridir” diye konustu.
Akgül, Montrö’nün bugün ve gelecekte ülke güvenligi açisindan Deniz Harp Okulu’nda anlatildigini kaydederek, “Daha önce de emekli büyükelçiler bu konuda kamuoyuna açiklama yayimlamislardi” diye hatirlatti.
“YILLAR ÖNCE EMEKLI OLAN KISILERIN BÖYLE GÜCÜ OLABILIR MI?”
Akgül, muhtira verebilmek için Türk Silahli Kuvvetleri’nin tüm imkanlarinin ellerinde bulunmasi gerektigini ifade ederek, “Yillar önce emekli olan kisilerin böyle gücü ve imkani olabilir mi? Hangi gerekçelerle muhtira olarak kabul edilir anlamak mümkün degil” dedi.
Emekli asker Abdullah Can Erenoglu, bütün darbe dönemlerini yasadigini aktararak, “Bütün darbe dönemlerini yasayan ve ülkemize verdigi zararlarin bilincinde olan bir kisi olarak bir ülkeye verilecek ön büyük zararin darbe olduguna inanan birisiyim” dedi.
“DARBELER ÜLKEYE IHANET”
Yaptiklari duyurunun sadece düsünce açiklamasi oldugunu kaydeden Erenoglu, suçlamanin somut bir delile dayanmadigini belirterek, “Asrin iftirasi balyoz davasinda üç yil hürriyetimden yoksun birakildim. Bu hürriyetimden yoksun birakanlar Fetullahçi oldugu kesinlesti ve yargilaniyorlar… Devletin güvenligine ve anayasal düzenine tehdit olan Fetullahçi terör örgütünün 15 Temmuz 2016’daki darbe girisimine karsi direnmek için sokaga ilk çikanlardan biri benim. Yanima çaki bile almadim. Direnen halkimizin yanina katildim. Genel Kurmayin orada masun Mehmetçigin disari çikarilmasini sagladim. Darbeyi kimin yapip yapmadigi beni ilgilendirmiyor. Darbeler bu ülkeye ihanet” diye konustu.
“Yillarca terörle mücadele eden birisi olarak Terörle Mücadele Sube Müdürlügü’nde ifade verdim” diyen Erenoglu, iddianameye iliskin ise “Delil diye sunulan hususlar yakin tarihe dair yorumlar ve siyasi çevrelerce yapilan açiklamalardir. Adil yargilanma hakkinin tüm unsurlariyla korunmasi için herhangi bir beyanda bulunmamalari gerekirken iddianamede siyasi beyanlar, tek elden çikmis gibi görünen beyanlara yer verilmesi adalete zarar verir. Adalete siyaset karisirsa adalet biter. Hukuki oldugu iddia edilen bir iddianamede siyasi beyanlara yer verilmemelidir” diye iddianameyi elestirdi.
“RUSYA’NIN UKRAYNA’YA SALDIRISININ ARDINDAN ÖNEMI ANLASILDI”
Komutanliklar ve yüksek yargi organlarindan gelen kendi açiklamalarina karsi yapilan açiklamalara iliskin de “Itibar suikastligi ve haysiyet cellatligi yapilarak lekelenmeme hakkimiz ihlal edildi” diyen Erenoglu, temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildigini kaydederek, Montrö’nün önemini “Bugünlerde Rusya’nin Ukrayna’ya saldirisi karsisinda önemi çok daha iyi anlasilan Montrö Sözlesmesinin korunmasina inandim” diye animsatti.
“Onurumuz ve toplumsal sayginligimizla oynandi” diyen Erenoglu, “Vatan ve millet sevgisini yüreginde yasayan onurlu bir insan olarak vatanima, milletime sadakat ile hizmet ettim. Buz gibi lekesiz, kar gibi beyaz olan üniformami onurla tasidim” diye sözlerine ekledi.
“YARGININ BAGIMSIZLIGINDAN ENDISE DUYUYORUM”
Emekli asker Ahmet Senol, 70 yasinda oldugunu ve hayati boyunca ilk defa böyle bir agir suçlama ile mahkeme karsisina çiktigini belirterek, “Hayatim boyunca hiç ceza almadim, mahkeme ile karsilasmadim. Yasanilan kumpas davalarindan, suçsuz meslektaslarimin hapse atilmasindan, siyasi parti mensuplarinin demeçleri nedeniyle adil yargilanma hakkinin korunamamasindan, yarginin tarafsizligi ve bagimsizliginin olmusuz etkilenmesinden endise duymaktayim” dedi.
Senol, açiklamalarinin iyi niyetle bilgilendirmeden ibaret oldugunu kaydederek, “Beni en çok üzen Yargitay’in Balyoz davasini bozma kararindaki argümanlarin bu iddianamede referans alinarak emekli amirallerin açiklamasini suç ile iliskilendirilmeye çalisilmasidir” diye konustu.
Senol, açiklamalarinin muhtira özelligi tasimadigini ve önceki muhtiralarin emekli degil görevli askerler tarafindan verildigini bildirerek, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in açiklamasini animsatti ve “Sayin Cumhurbaskanimizin beyan ettigi görüs ile davaya konus açiklamamiz arasinda fark bulunmamaktadir” dedi.
Senol, Millî Savunma Bakanligi’nin da Montrö açiklamasinin kendi açiklamalariyla uyustugunu ifade ederek, sunlari söyledi:
“Dava konusu basin duyurusunda suç için anlasma ve anlasmayi gösteren elverisli vasitalar, kasit söz konusu degildir… Iddianamenin kendisi bir araya gelinmemis telefon dinlemeleri ve HTS kayitlarinin incelemesinden de suç unsuru bulunmadigini belirmistir.”
Bugün emekli askerler Abdullah Akgül, Abdullah Can Erenoglu, Ahmet Senol, Atilla Kezek ve Emin Sami Örgüç dinleniyor. Durusma hafta boyunca devam edecek. Yarin emekli askerler Cemil Turgut Tufan, Engin Heper, Erdem Caner Bener ve Ergun Mengu dinlenecek.
NE OLMUSTU?
Emekli amiraller TBMM Baskani Mustafa Sentop'un 'Bir Cumhurbaskani Montrö'yü feshedebilir mi?' sorusuna 'Teknik olarak evet' yaniti vermesi ve Deniz Ikmal Komutani Tugamiral Mehmet Sari'nin sarik ve cüppe ile fotograflarinin ortaya çikmasi üzerine kamuoyunda baslayan tartismalarla ilgili emekli 103 amiral Montrö açiklamasi yapmisti.
Ankara Cumhuriyet Bassavciligi Terör Suçlari Sorusturma Bürosu'nca emekli amiraller tarafindan 4 Nisan'da hazirlanan ve kamuoyunda 'amiraller bildirisi' olarak bilinen Montrö açiklamasiyla ile ilgili resen sorusturma baslatilmisti. Sorusturma kapsaminda, söz konusu bildiriyi hazirlayan ve yayimlanma sürecinde faaliyet gösteren 14 emekli amiralden 10'u Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Ramazan Cem Gürdeniz, Nadir Hakan Eraydin, Bülent Olcay, Kadir Sagdiç, Türker Ertürk, Turgay Erdag ve Ali Sadi Ünsal gözaltina alindi. Engin Baykal, Cemil Sükrü Bozoglu, Mustafa Özbey ve Atilla Kiyat ise emniyete ifadeye çagrildi. Emekli askerler ifade islemlerinin ardindan adli kontrol sartiyla serbest birakilmisti. Sorusturma kapsaminda 6 emekli amiral ile 1 emekli general 16 Nisan'da, 84 süpheli ise 27 Mayis'ta ifadeye çagrildi ve onlar da adli kontrolle serbest birakilmisti.
Ankara Cumhuriyet Bassavciligi 'bildiri' sorusturmasini tamamlayarak, 103 süpheli hakkinda iddianame düzenlenmisti. Savcilik TCK'nin 316/1'inci maddesi kapsaminda, 'devletin güvenligine veya anayasal düzene karsi suç islemek için anlasma' suçundan 12 yila kadar hapis cezasi talep etmisti. Ankara 20’nci Agir Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etmisti.
“IDDIANAME NE ZAMANDAN BERI ‘DEDIKODUNAME’ OLDU?”
Kocasakal, 181 sayfalik iddianameyi elestirerek, burada Montrö açiklamasina iliskin siyasilerin tepkilerine de yer verildigini “Iddianame ne zamandan beri dedikoduname oldu” diye açikladi. Kocasakal, iddianamenin hukuki niteleme ve delil degerlendirmesinin sadece 1,5 sayfa oldugunu açikladi.
Kocasakal, amiraller açiklamasindaki “Aksi halde” ifadesinin iddianamede abartilarak degerlendirildigini ifade ederek, “Siki giyin aksi halde üsütürsün’ demek ne kadar adam öldürmeye tesebbüsse bu bildirideki aksi halde ifadesi de o kadar darbeye tesebbüs” diye konustu.
Kocasakal’in derhal beraat verilmesi yönündeki talebine iliskin durusma savcisi reddedilmesi yönünde görüs bildirdi. Mahkeme heyeti, Kocasakal’in derhal beraat talebini reddetti.
