Tarih: 22.03.2022 17:52

Kılıçdaroğlu: Beşli Çetenin Hamisi ve Pazarlamacısının Adı Recep Tayyip Erdoğan’dır

Facebook Twitter Linked-in

CHP Lideri Kemal Kiliçdaroglu, TBMM’de, partisinin grup toplantisinda konustu. Kiliçdaroglu toplanti sirasinda, Cumhurbaskani ve AKP Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan’in yap-islet-devret projeleriyle ilgili olarak devletin kasasindan para çikmadigi yönünde 2016 yilindan beri yaptigi açiklamalari ve son olarak Çanakkale Köprüsü için verilen taahhüt tutmazsa Hazine’nin ödeme yapacagi yönündeki sözlerini sinevizyondan izletti.

Kiliçdaroglu, sunlari söyledi:

“GÜZEL TÜRKIYE’YI INSA EDECEGIZ: Barisa, huzura, beraber yasamaya, kucaklasmaya ihtiyacimiz var. Yani Nevruz’un geregini yapmaya ihtiyacimiz var. Bütün vatandaslarimiza söz veriyorum. Bizim partili olur olmaz, beni sever sevmez, CHP’ye oy verir vermez; bütün vatandaslarin huzuru için çaba göstermek benim boynumun borcudur. Beraber yapacagiz, Millet Ittifaki ile beraber yapacagiz. Kucaklasacagiz, helallesecegiz. Güzel Türkiye’yi yeniden insa edecegiz.

ORMAN KÖYLÜLERININ SIGORTALANMASI HEDEFLERIMIZDEN BIRISIDIR: Orman köylüleri aramizda. Orman Haftasi bu hafta. Toplumun ekonomik olarak en zayif halkalarindan birisi orman köylüleri. Dolayisiyla onlarin desteklenmesi, onlarin isveren degil isçi olarak kabul edilmesi, Orman Genel Müdürlügü tarafindan sigortalanmasi da bizim hedeflerimizden birisidir. Söz veriyorum. Millet Ittifaki olarak, bu söylediklerimin tamamini hayata geçirecegiz. Ormanla ilgili düzenlemeler var. 27 Temmuz-12 Agustos arasinda Avrupa Yangin Bilgi Servisi’nin açiklamasina göre 240 bin, Orman Genel Müdürlügü verilerine göre de 187 bin futbol sahasi büyüklügünde ormanimiz yandi. Insallah bir daha benzer olaylarla karsilasmayiz. Iktidarin da bu konuda elinden geleni göstermesini isteriz. Aksi halde, eger orman yanginini söndürmeyi dahi beceremiyorsaniz, bu kadar orman göz göre göre yaniyorsa sizin vicdaninizin sizlamasi lazim.

ESKI YERLERINIZE TIPIS TIPIS GIDECEKSINIZ: Nevruz Bayrami, dedim. Ama Türkiye’deki tabloyu görünce söylediklerimin ne kadar önemli oldugu ortaya çikiyor. Bogaziçi Üniversitesi ögrencilerinin yargilamalari vardi. Haksiz hukuksuz bir sekilde avukatlar, ögrenciler çikarildi, hâkim terk etti. Tam bir garabet yasandi. Basarili ögrencilerin yurt disina gitmesi lazim, yurt disindaki bazi üniversitelerden kabul edilmisler, okuyacaklar, Türkiye’ye katkida bulanacaklar, yurt disi yasaklari hala devam ediyor. Bogaziçi Üniversitesi’nin bütün yönetimine ve bizi bir sekliyle dinleyen iktidara da seslenmek isterim. Tepeden inme, hukuksuz sekilde üniversitedeki demokratik atmosferi yok ediyorsaniz, 21. yüzyilin Türkiye’sinde ögretim üyeleri aylardir gösteri yapiyorlarsa, haklarini ariyorlarsa; bütün yeni açtiklari fakülteleri, programlari iktidara geldigimizde, tamamini kapatacagiz. Bogaziçi Üniversitesi gerçek anlamda Bogaziçi Üniversitesi olacak. Atama ile gelen, torpille gelen, liyakatle gelmeyen, üniversitenin kosullarini tasimayan; haksiz, hukuksuz bir sekilde belli makamlara gelenlerin de görevlerine son verecegiz, kardesim. Eski yerlerinize tipis tipis gideceksiniz. Burasi siradan bir okul degil. Burasi Türkiye’nin göz nuru, Bogaziçi Üniversitesi diyecegiz. Yerleske ile ilgili de bazi düzenlemeler yaptilar. Eski hukuki statüsüne kavusturmak, görevlerimizden biri olacaktir.

AZ KALDI MERAK ETMEYIN: Emekli amiraller yargilandi. Montrö’nün önemini vurgulayan amiraller yargilaniyorlardi. Yargilansinlar. Onlar dik ve onurlu görev yaptilar, çalisirken. Emekliliklerinde de ayni durusu sergiliyorlar. Yillardir içeride olan askeri ögrencilere de selamlarimizi, sevgilerimizi gönderiyoruz. Az kaldi merak etmeyin, diyoruz. Osman Kavala var, Demirtas var. Bugün AK Parti’den de ‘AIHM kararlarina uymamiz lazim’ diye sesler gelmeye basladi, daha da yükselirse mutlu oluruz.

ILK KEZ BASÖRTÜLÜ KADINLAR BU KADAR AGIR ZULÜMLE KARSI KARSIYA KALDILAR: Gösteri yapmak, hak aramak; her demokraside olmasi gereken kurallardan birisidir. Anayasa 34 ne diyor; herkes kimligi, inanci, yasam tarzi ne olursa olsun; ‘önceden izin almadan silahsiz ve saldirisiz toplanti ve gösteri yürüyüsü düzenleme hakkina sahiptir.’ Furkan Vakfi; seversiniz sevmezsiniz, katilirsiniz katilmazsiniz. Onlar da yürüyüs yapmak istiyorlar. Orantisiz güç kullanildi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez basörtülü kadinlar bu kadar agir bir zulümle karsi karsiya kaldilar. Iktidarimizda; herkesin düsüncesine, kimligine, yasam tarzina saygi gösterecegiz. Herkes özgürce, yasal ölçüler içinde gösterisini yapacaktir. Emin olun bu ülkede barisi, huzuru, kardesligi, kucaklasmayi ihya edecegiz, insa edecegiz. Bunun sözünü veriyoruz.

KAYSERI’DE BU REZALETE SON VERECEGIZ: Kayseri’den çiftçiler çok dertli. Çiftçilerin sulari kesilmis. Zamanti Irmagi’ndan su aliyorlardi, tarlalarini suluyorlardi. AK Parti geldi. Dönem degisti, ‘parayla su alacaksiniz.’ Icralarla karsilastilar. Devlet Su Isleri, Zamanti Irmagi’nin üzerine HES’ler yapilmis, su daha az gitmeye baslamis, dolayisiyla ‘biz sulari kesiyoruz’ diye açiklama yapmislar. 34 muhtara yazi yazarak ‘su kullanmak yasaktir’ demisler. Kayseri Milletvekilimiz arastirma önergesi versin, bu rezaleti TBMM Genel Kurulu’na getirmek zorundayiz. Bu rezalete son verecegiz.

POLIS KARDESLERIM BENI DE ÇOK IYI BILIR SOYLU’YU DA ÇOK IYI BILIR: Geçen hafta çöküsten söz etmistim. Finansal, ticari, sosyal, kültürel ve politik çöküsten söz etmistim. Türkiye’nin içinde bulundugu kosullarin hiç de iyi olmadigini, örnekler vererek açiklamaya çalismistim. ‘Bakin uyusturucu satanlar, küçük adamlari hapiste, ama baronlardan kimse yok’ demistim. Içisleri Bakanligi açiklama yapmis, ‘bunu söylemek polislerin emegini görmezlikten gelmedir’ diye açiklama yapmis. Beni de kinadilar. Ya benim dedigimi anlamiyor yukaridaki zat... Arkadas benim söyledigim su: ‘Uyusturucu baronlarini yakalayan kim? Polis. Teslim eden kim? Polis. Yargilayan kim, tutuklayan kim, içeri atan ve serbest birakan kim? Hakim.’ Sen niye aliniyorsun? Polis üzerinden bizim üzerimize gelmek istiyor. Polis kardeslerim beni de çok iyi bilirler, Soylu’yu da çok iyi bilirler. Benim de karakterimi çok iyi bilirler, onun da karakterini çok iyi bilirler. Benim uyusturucu konusunda ne kadar hassas oldugumu herkes bilir. O zat da bilir.

TAMAMINI YAKALAYIN ‘HER BIRINIZIN ALNINIZDAN ÖPECEGIZ’ DIYECEGIZ: Baronlarin en büyük özelligi siyasetçileri satin almalaridir. Bunun üzerinde durduk. Allah’in izniyle, halkin iktidari gelecek polisin elini kolunu asla tutmayacagiz; nerede uyusturucu baronu, ticareti varsa, tamamini yakalayin ‘her birinizin alninizdan öpecegiz’ diyecegiz. Uyusturucu baronlari için af çikariyorlar, ‘paranizi getirin Türkiye’ye’ diyorlar. Defalarca yaptilar. Polis üzerinden bizi elestirecekler. Bir yönetmelik çikti hepsi son derece rahatsizlar. Sürekli yer degistirecekler. Aile düzenleri bozuluyor. Esi özel sektörde çalisiyorsa, kendi gidecek esi ne olacak? Çocugu okula gidiyor, bu çocugun hakki hukuku yok mu? Güzel bir atasözü göndermisler: ‘Üç tasinma bir yangina bedeldir’ diyor. Bunlar defalarca tasinacaklar. Bir yangina degil yanginlara bedel. Bunu düzeltecegiz.

YÖNETIMIN ULUSLARARASI ITIBARI SIFIR: Iktidar ülkeye huzur getirmedi. Zengin olan Türkiye’nin bütün kaynaklarini, agirlikli olarak basta Londra’daki bir avuç tefeciye sonra içeridekilere tahsis etti. Ayda, yilda ne kadar faiz ödendigini söyledim. Sonra dayanamadi ‘politika faizini indirecegiz’ dedi. Orayi göstermelik olarak indirdi, ekonomiyi berbat etti, arkasindan hiçbir banka faiz indirmedi. ‘Ben oy verecegim’ diyen vatandasa seslenmek isterim, git bankaya kredi çek, sana ne kadar faiz uygulayacaklar? Yüzde 14 ise güzel. Kim ödüyor bu faizi? Hep beraber ödüyoruz. 2 milyar dolar borçlandilar para yok. Uluslararasi çiktilar ‘biz 2 milyar dolar istiyoruz.’ Dolar bazinda yüzde 8.62 ile borçlandilar. Kime verecegiz? Bir avuç tefeciye. Kim verecek? 84 milyon verecek. Peki biz yüzde 8,62 ile borçlanirken Misir yüzde 3.87 ile borçlaniyor. Bahreyn yüzde 4,25, Fas yüzde 2.37, Suudi Arabistan yüzde 1.73, Arnavutluk yüzde 3.5, Hong Kong binde 62, Ürdün yüzde 4.95 ile borçlaniyor. Bizde niye çok yüksek faiz? Çünkü yönetimin uluslararasi itibari sifir. Türkiye’de ekonominin gelecegini görmüyorlar onlar da.

NE DEMEK YALVARMAK?: 10 Temmuz 2018’den bu yana 68 milyar 249 milyon dolar yabancilara içeridekiler hariç yabancilara ödedikleri faiz. Kime çalisiyorlar? Yabancilar için. Kaç kisi bunlar? Bir avuç. 84 milyon kisiyi bir avuç kisiye mahkum ettiler. Bunlar devlet yönetmiyorlar. Bunlar baska isin pesindeler. Türkiye’yi bir sömürü alani haline getirdiler. Her ay, bugün için; 1 milyar 551 milyon dolar faiz ödüyoruz, yabancilara. Her gün, bugün aksam oldugunda 51 milyon dolar faiz ödeyecegiz. Her saat 2 milyon 125 bin dolar faiz ödeyecegiz. Faizi indiriyorlar degil mi, ‘nas, günah, haram’ diyorlardi. Haramzadelere çalisiyorsun. Kime hizmet ediyorsun sen? Londra’daki bir avuç tefeciye. Milleti kandirarak oy devsirmeye çalisiyorlar. Millet artik alana indi, pazara gitti, markete gitti gerçekle karsilasti. Bunlar dogrulari söylemiyorlar. Bunlar bir avuç ve saray sürekasina hizmet ediyorlar. O kadar büyük açmazlarla karsilastilar ki… Artik para dilenmek için Körfez ülkelerine gidiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, düne kadar hakaret ettiginiz ülkelere gidip yalvaran baska yönetim gördünüz mü? Ben bunu söyleyince kiziyorlar. Ne demek yalvarmak? Bu ülkenin onurunu, itibarini korumak senin görevin degil mi?

BÜROKRASININ BU KADAR ASAGILANDIGI DÖNEM GÖRMEDIM: Hazine ve Maliye Bakani, affedersiniz bakan dedim, memuru var; çünkü bunlar memurlarla ayni statüye tabi, bakan deyince eski bakan saniyorlar. Hayir efendim bunlarin iradeleri yok. O kadar zavalli bir konuma düsmüsler ki. Gidiyor Fransa’ya, yabanci sermayeyi toplamis, tefeciler hep beraber oradalar. ‘Bir problem yasadiginizda bize hemen ulasirsiniz, hep beraber kavga edelim, bürokrasiyi alasagi ederiz, arkamizda Cumhurbaskanimiz var, rahat olun, mevzuati da degistiririz.’ Yani burasi sömürü ülkesi, ne mevzuati, ne kanunu, ne anayasasi, hepsini degistiririz. Yeter ki parayi verin bize. Ne için? Koltuklarini korumak için. Bürokrasinin bu kadar asagilandigi bir dönemi görmedim. Valisi, kaymakami, emniyet müdürü var. Maliye Bakanligi’nda, bagimsiz kurullarda dünya kadar sizin tayin ettiginiz adamlar var. Güresçileriniz, arkeologlariniz var Merkez Bankasi’nda; onlari bile asagiliyorsunuz.  Sirf para gelsin diye. Böle bir tablo ile Türkiye hiç karsilasmadi.

YARIN ‘BAHÇELI’YI ALASAGI EDECEGIZ’ DIYECEK, NE DIYECEKSIN SEN: Benim merak ettigim Bahçeli ne diyor buna? Bu kadar bürokrasi, emniyet de dahil olmak üzere, agir elestirilirken; ‘alasagi edecegiz’ diyorlar. Yarin Nebati diyecek ki ‘Bahçeli’yi de alasagi edecegiz, o da engel çikarirsa onu da alasagi edecegiz’ diyecek. Ne diyeceksin peki sen? Devletin omurgasi bürokrasidir. Dünyada bürokrasisi olmayan devlet olur mu? ‘Alasagi edecegiz, istedigimizi yapacagiz’ diyor. Akil alacak sey degil. Yabanci ona ragmen niye gelmiyor? Yalvariyor yakariyor, ona ragmen gelmiyor. Çünkü sizin ülkenizde can ve mal güvenligi yok niye geleyim, diyor. Biz istikrar isteriz önce, der. Bilmiyorlar ve yönetemiyorlar.

Öteden beri hep derim ki; ‘bu kamu özel is birligi, yap islet devret modeli bu vatandasin basina bela olacak.’ Bir faiz belasi vardi simdi bir de taahhüt belasi var. Her seferinde Erdogan dedi ki ‘bu milletin cebinden bes kurus para çikmaz, devletin cebinden para çikmaz...”

ERDOGAN’IN AÇIKLAMALARINI IZLETTI

Kiliçdaroglu, konusmasinin bu bölümünde, “Erdogan konusuyor, hep beraber dinleyelim” dedi ve Erdogan’in daha önce yap islet devret projelerine iliskin açiklamalari ile 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açilis töreninde yaptigi konusmaya iliskin görüntüleri sinevizyondan izletti. Videonun tamamlanmasinin ardindan Kiliçdaroglu, sözlerini söyle sürdürdü:

“BIZ BÖYLE ALI CENGIZ OYUNLARINI NEREDEN BILELIM: Yillar yili bu millete yalan söyleyip, oy devsirip, yillar geçtikten sonra benim söyledigim noktaya gelip, ‘evet biz bunu devletin kasasindan ödeyecegiz’ deyip itiraf eden adamin o koltukta bir saniye dahi oturmamasi lazim. Efendim diyor ki ‘Bay Kemal’in kafasi bu islere basmaz’ diyor. Vallahi basmaz. Biz böyle Ali Cengiz oyunlarini nereden bilelim? Seytana pabucu ters giydiriyorlar. Yalan söylemek; devletin en tepesinde oturan kisinin yillar yili, ‘devletin cebinden bes kurus çikmayacak, milletin cebinden bes kurus çikmayacak’ diye yalan söylemesi ve hala dönüp o koltukta oturmasi ve en sonunda da ‘arada faiz çikarsa onu da devletin bütçesinden biz ödeyecegiz’ demesi, ‘niye oturuyorsun arkadas sen orada’ diye sormak benim hakkim degil mi? Bu milletin hakkini hukukunu savunmak varken, milletin cebinden parayi alip da götürüp bir avuç besli çeteye tahsis etmek; hangi hukukta, hangi ahlakta, hangi edepte vardir?

BU FAIZ BATAGINDAN DAHA FELAKET: Sadece faiz batagina sokmadilar. Bir de böyle bataklik var. Bu faiz batagindan daha felaket. Bir taraftan faiz ödüyorsun tefecilere, ölür taraftan köprüden ister geç ister geçme; dünyanin parasini ödeyeceksin.

10 MILYARA YAPIYOR, 80 MILYAR PARA ÖDEYECEGIZ: Dört tane örnek veriyorum. AK Parti’ye veya MHP’ye oy vermis bütün vatandaslarim ellerini vicdanina koyup dinlesinler. Sehir hastaneleri, güzel, defalarca söyledik, nedir bu, kaça mal ettiniz, taahhütleriniz nedir, bilmiyoruz. Yapim maliyeti 10 milyar 200 milyon lira, çetelere taahhüt edilen para 82 milyar 500 milyon lira. 10 milyara yapiyor, 80 milyar para ödeyecegiz. Altina da imza atmislar. Yetkili olarak da Londra mahkemeleri. Bir de sigorta yaptirmislar. Onlarin tamamini alacagiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde 84 milyon, bir avuç kisinin sömürü alani haline getirilemez. Yavuz Sultan Selim Köprüsü; yapim maliyeti 3 milyar 300 milyon, hazine garantisi 9 milyar lira. 3 milyara mal ediyorsun, 9 milyar lira aliyorsun. Erdogan’in bastan dedigi neydi, ‘devletin kesesinden 5 kurus çikmayacak.’ Simdi kaç lira çikiyor? 9 milyar lira çikacak. Osmangazi Köprüsü; yapim maliyeti 1 milyar 200 milyon dolar, bunu Japonlar yaptilar, onlarin verdigi rakam; hazine garantisi 15 milyar dolar. Bu 15 milyar dolar, 82 milyar dolar, 9 milyar dolar; bunlar siradan rakamlar degil.

BU PARALAR ‘BESLI ÇETEYE’ GIDEN PARA DEGIL TEK BASINA: Bunlar sadece ‘besli çeteye’ birakilacak kadar küçük rakamlar degil. Kütahya Zafer Havalimani 50 milyona yapmislar, 208 milyon avro garanti. Bunlarda din, iman da yok. Vallahi billahi yok. Adamda iman olur, din olur, ahlak olur, edep olur; bu memleketi nasil bu kadar sömürüyorsunuz siz? Nasil yaparsiniz siz bunu? Bu paralar ‘besli çeteye’ giden para degil tek basina. Herkesin buradan benim çagrimi dinlemesini isterim.

‘AK PARTI’YE MHP’YE OY VERECEGIM’ DIYORSANIZ SOYGUNUN TARAFI OLURSUNUZ: Eger önümüzdeki seçimlerde hala gidip de ‘ben AK Parti’ye MHP’ye oy verecegim’ diyorsaniz, bu soygunun tarafi olursunuz. Kütahya Zafer Havaalani’nda garanti edilen yolcu sayisi, ocak ayinda ‘109 bin 811 kisi uçacak’ demisler, uçan kisi bin 304 kisi. Aradaki fark, Erdogan ödeyecek. Kendi cebinden ödüyorsan alkislayacagim, milletin cebinden ödüyorsaniz sonuna kadar kinayacagim. Sonuna kadar.

BESLI ÇETENIN HAMISI VE PAZARLAMACISININ ADI RECEP TAYYIP ERDOGAN’DIR: Yillar yili bu millete yalan söyleyeceksiniz. ‘Bunlari yapiyoruz’ diyeceksin. Bu kadar büyük para, sadece ‘besli çeteye’ birakilacak para degil. Buradan nasiplenenler var. Size sözüm söz; o nasiplenenlerin tamamini çikaracagim ortaya. Paralarini Londra’ya götürdüler bu oligarklar, o paralarin da tamamini getirecegim buraya. ‘Besli çetenin’ hamisi ve pazarlamacisinin adi Recep Tayyip Erdogan’dir. Keske mahkemeye verse. Kendi imzaladigi yazilarla, onaylarla; her birisini hâkimin önüne koyacagim. Nasil ihalesiz verdiklerini, hepsini koyacagim. ‘Besli çete’nin hamisi ve pazarlamacisi Recep Tayyip Erdogan’dir. Kimse kusura bakmasin.

SURIYELILERIN IRADESINE GÜVENIP KOLTUGUNU KORUYORSA ONUN BU MEMLEKETE VERECEGI HIÇBIR SEY YOK: Suriyelileri de göndermeyecekmis beyefendi. Sevgili AK partili kardesim, sevgili MHP’li kardesim; benim rahatsiz oldugum kadar sen de rahatsizsin. Kültürel dokularimizin degistigini biliyorum, gettolarin olustugunu biliyorum, esnafa karsi haksiz rekabetin oldugunu biliyorum, Suriyelilerin emeklerinin, asgari ücretlinin yarisiyla sömürüldügünü biliyorum, onlara büyük haksizliklar yapildigini biliyorum. Ne dedik? ‘Biz onlari kendi özgür iradeleriyle Suriye’ye gönderecegiz.’ Bunu yapacagiz. ‘Göndermeyecegim’ diyor, ne demek? ‘Ben onlara vatandaslik verecegim, onlar gidecek benim için oy kullanacaklar…’ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni tek basina yöneten kisi, kendi halkinin iradesine degil de Suriyelilerin iradesine güvenip koltugunu koruyorsa onun bu memlekete verecegi hiçbir sey yok.

SEN BARAJI GEÇEMEYINCE NEREYE YÜZECEKSIN: Kapatmadan önce sunu söyleyeyim. Bugün Bahçeli grup toplantisinda ‘eger köprüden geçmem diyorsaniz buyurun denize atlayin yüze yüze karsidan karsiya gidip gelebilirsiniz’ demis. Tek bir sorum olacak. Sen baraji geçemeyince nereye yüzeceksin? Merakim o.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —