Taceddin Dergâhindaki anma programina merhum Muhsin Yazicioglu’nun esi Gülefer Yazicioglu, çocuklari Firuze Yazicioglu, Furkan Yazicioglu, agabeyi Yusuf Yazicioglu, ablasi Mavis Ocak, aile yakinlari, çesitli siyasi partilerin ve STK’larin temsilcileri, Muhsin Yazicoglu’nun dava ve yol arkadaslari, Alperen Gençlik ve kalabalik bir vatandas toplulugu katildi.
Anma programinda kabrin basinda Muhsin Yazicioglu’nun dava ve yol arkadasi, Ülkücü Hareketin önde gelen isimlerinden Arastirmaci Yazar Hakki Öznur bir konusma yaparak Muhsin Yazicioglu’nun 40 yillik siyasi çizgisini, mücadelesini, davasini anlatmistir. Öznur konusmasinda, Muhsin Yazicioglu’nun yoklugunun derinden hissedildigini ifade ederken Yazicioglu’nun küresel bir tertiple sehit edildigini söylemistir.
Öznur Muhsin Yazicioglu için tarihi bir mesajda yayimlamistir. Yayimlanan mesajin tam metni:
TÜRKIYENIN EN ÖNEMLI SORUNU : KAHT-I RICAL
Zor zamanlardan geçiyoruz. Sikintili ve bunalimli günlerdeyiz. Zor zamanlardan geçerken, millet önderlerine, gerçek devlet adamlarina ihtiyaç duyariz. Onlar, devlete, millete, vatana, sahip çikmalariyla, varliklariyla, duruslariyla, yol göstermeleriyle hep anilirlar ve aranirlar. Iste, milletin adami, sehit lider Muhsin Yazicioglu da onlardan biriydi. Milletin sevdigi, deger verdigi, güvendigi bir siyaset adamiydi.
Türkiye’nin en önemli sorunu: Kaht-i rical. Eskilerin 'kaht-i ricâl' yani “devlet adami kitligi” dedikleri bir süreç yasaniyor ülkemizde. Onun yoklugu hem devlet nezdinde hem millet nezdinde derinden hissediliyor. Toplumun bütün kesimleri onu özlemle ariyor. Birlestirici, bütünlestirici, yol gösteren, sagduyulu, itidalli tavriyla hep örnek olmustur.
Milletin adami, büyük dava ve siyaset adami liderimiz Muhsin Yazicioglu ve dava arkadaslarimizin sehadetinden bugüne 13 yil, 4749 gün geçti. Acimiz, hala dipdiri. Hüznümüz, devam ediyor. Türkiye, yigit dava adamini, adam gibi adam olan Muhsin Yazicioglu’nu ariyor.
Muhsin Yazicioglu’nun “gizli ajandasi” yoktu. Açik, seffaf ve milletiyle, dava arkadaslariyla iç içe, bir bütün olan milli bir liderdi. Muhsin Yazicioglu için kisilerin, gruplarin bekasi degil, devletin, milletin bekasi, ülkenin yarinlari önemlidir.
Muhsin Yazicioglu, hiçbir zaman benligini, nefsini, davanin önüne geçirmemistir. “Ben siyaseti Allah rizasi ve içinden çikmis oldugum Türk milleti için yaptim” sözünü Muhsin Yazicioglu, agzindan asla eksik etmemistir.
Sehit Muhsin Yazicioglu deyince dava adamligi, davaya adanmislik, fazilet, fedakârlik, vefa, kadirsinaslik, hasbilik, beklentisizlik akla gelir. Kendisi için bir gün yasamadi. Ömrünü, hayatini, verdigi yüce davasina adadi. Her türlü istibdada karsiydi, istiklal asigiydi. Çile adamiydi. Davasinin çilesini çekti hep.
ALLAH MUHSINLERLE BERABERDIR
Bütün ömrünü, bütün varligini, Kur'an'a baglayan bir adamdi. Davasini Kur’an’la anlatan, ülküsünü iliklerine kadar yasayan Muhsin Yazicioglu, bir Kur’an ve peygamber sevdalisiydi. Onun referansi Kur’an ve sünnetti. Kamil bir Müslümandi, feraset sahibi bir liderdi. Muhsin Yazicioglu deyince Kur’an’a adanmis bir ömür ve Allah ve peygamber sevdasi ile dolu bir yürek karsimiza çikiyor.
Yüce kitabimiz Kur’an diyor ki, “Allah, Muhsinlerle beraberdir.”
Kur’an ayetlerinde ‘Muhsin’ ifadesi birçok yerde geçmektedir.
Kur’an’in açikladigi 99 güzel isminden biri de Muhsin olan Cenab-i Allah, güzeli ve güzellik sergileyenleri sever. O, gerçekten Muhsinlerdendi. Muhsin Baskan, güzel bir insandi.
Allah, iyilik ve güzellik insani olan Muhsinlerle beraberdir. Hiç süphesiz yüce Allah, dünyada ve ahirette kötülerle degil, Muhsinlerle/iyilerle beraberdir. Dünyada kiminle birlikte olursak, kiyamet günü de onunla birlikte oluruz.
Acimiz hale taptaze, tarifi mümkün degil. Acimiz, hüznümüz devam ediyor. Muhsinlerle de hüznümüz Allah’adir bizim…
ALDANMADI, ALDATMADI, DIK DURDU, DÜZ YASADI
Milletin adami Muhsin Yazicioglu, klasik bir politikaci degildi. Onda Islam ahlaki vardi. Ahlakli, faziletli, dürüst, haysiyetli bir liderdi. Asla çikarlarin adami olmadi, daima fikirlerin adami oldu. O, siyasi parti baskaninin ötesinde tarihi bir kisilikti. Politikanin kayikçi kavgasini andiran bir üslupla yürütüldügü bir zeminde, inancin ve fikrin dogrularini söyleyerek, Türk siyasetinin hesap yapmayan tek lideriydi.
Muhsin Yazicioglu için kisilerin, gruplarin bekasi degil, devletin, milletin bekasi, ülkenin yarinlari önemlidir. Türkiye’nin milli direnç merkeziydi, Meclis’in sigortasiydi.
Muhsin Yazicioglu saglam karakterli yüksek ahlakli ve dik duruslu bir dava adamiydi., Istikamet ve vakar sahibiydi. Hiç yanlis yapmadi, politikanin hiçbir kiri bulasmadi üzerine. O, makam ve mevkileri degil, sonsuzlugu düsünen bir liderdi. Siyasi yasami boyunca, her türlü emperyalizm ile liberal, kapitalist sistemle mücadele etti. Egemen güçlere, çikar çevrelerine asla boyun egmedi, iç ve dis karanlik mihraklarla daima mücadele etti.
Günümüzün bazi siyasi liderleri gibi makyavelist degildi, oportünist degildi, ikiyüzlü degildi, siyaseti kirletenlerle hep mücadele etmis, temiz siyaseti savunmus bir liderdi. ‘Aldanmadi’, ‘aldatmadi’, milletimizden özür dileyecek yanlislar yapmadi. Ne ‘aldandi’ ne ‘aldatti’. Hep dogru, ilkeli, tutarli siyaset izledi.
Hiçbir çikar ve menfaat duygusu olmadan millet aski ile yola çikan Muhsin Yazicioglu, milletine asla yalan söylemedi, yanlis yapmadi, popülizme sapmadi, saga sola yalpalamadi, politikanin firildaklarindan olmadi, ikiyüzlü davranmadi. Ihtiraslari yoktu… Nefsine esir düsmedi, kimseye iftira atmadi, kin tutmadi, tribünlere oynamadi, kaos pesinde kosmadi. Iç ve dis karanlik odaklara teslim olmadi; egemen güçlere, çikar çevrelerine boyun egmedi.
Hep dik durdu, düz yasadi. Hayat çizgisinde kiriklik yok. Çizgisini bozmadi, istikametini degistirmedi. Inandigi degerlere hep bagli kaldi. Kendisi için bir gün yasamadi. Ömrünü, hayatini, verdigi yüce davasina adadi. O, makam ve mevkileri degil, sonsuzlugu düsünen bir liderdi.
Siyaset üslubunda seviye, nezaket, naiflik, hosgörü, diyalog, kusaticilik vardi. Bugün ülkeyi yönetenlerin üslubunda ise tam tersi var. Güç zehirlenmesi yasayan siyasetçileri daima uyarmistir. Güç çilginligi ile yoldan çikan saldirgan ve çirkin bir dil kullanan, kendini “tek adam” olarak görenleri, otokrasiye saplanmakla itham etmistir.
ISTIKAMETI, KIBLESI DOSDOGRU BIR DAVA ADAMIYDI
Siyasi çizgisinde kiriklik yoktur. Istikameti-kiblesi dosdogru bir dava adamidir. Iman ve ahlak abidesi bir sahsiyetti. Milletin adami Muhsin Yazicioglu için önemli olan iktidar vizesi degil, yüce Rabbimizin rizasiydi. Kur’an ve sünnet çizgisinde bir hayat sürdü.Muhsin Yazicioglu için önemli olan iktidar vizesi degil, yüce Rabbimizin rizasiydi. Kur’an ve sünnet çizgisinde bir hayat sürdü.
Hesap adami degil, gerçek bir dava ve gönül adamiydi. O, istikamet ve vakar sahibiydi. Hiç yanlis yapmadi, politikanin hiçbir kiri bulasmadi üzerine. O, makam ve mevkileri degil, sonsuzlugu düsünen bir liderdi. Siyasi yasami boyunca, her türlü emperyalizm ile liberal, kapitalist sistemle mücadele etti. Egemen güçlere, çikar çevrelerine asla boyun egmedi, iç ve dis karanlik mihraklarla daima mücadele etti.
OTOKRASIYE, OTORITERLESMEYE KARSI ÇIKMIS DEMOKRASIYI, ADALETI, ÖZGÜRLÜKLERI SAVUNMUSTUR
Muhsin Yazicioglu, tarihi tecrübesiyle, birikimiyle, kamplasmaya, cephelesmeye, kutuplasmaya, karsi çikmis, ötekilestirici ve gerilimden, kaostan yana olan kirli politikalari siddetle elestirmis, siyasi iktidarlari uyarmis, demokrasiyi ve adaleti savunmustur.
Muhsin Yazicioglu, otokratik siyasete ve otoriter heveslere daima millet adina karsi çikmis, demokratik, sivil siyaseti savunmustur. Vesayetten ve güçten yana degil, milletten, haktan ve haklidan yana taraf olmus, hukukun üstünlügünü savunmustur.
Muhsin Yazicioglu, siyasette otoriterlesme egilimlerine hep dikkat çekmistir. Tek parti güdümlü otoriterlesmeye karsi durmus, demokrasiyi ve özgürlükleri savunmustur. Her zaman otoriter, hegemonik ve despotik iktidarlara ve ceberut devlet anlayisina karsiydi.
Muhsin Yazicioglu, ötekilestirmezdi. Birlestirici, bütünlestirici ve kusaticiydi. Toplumu ayristirici ve kutuplastirici siyasetleri her zaman tehlikeli bulmus ve uyarici olmustur.Siyasi yasami boyunca tek adam anlayisina, lider sultasina daima karsi çikmistir. Kiskirtici dil ve söylemi, öfkeyi, inatlasmayi ve kutuplastirmayi, bir siyaset teknigi olarak kullanan siyaset üslubunu, tehlikeli bulmustur.
Siyaset üslubunda seviye, nezaket, naiflik, hosgörü, diyalog, kusaticilik vardi. Bugün ülkeyi yönetenlerin üslubunda ise tam tersi var. Muhsin Yazicioglu gönül dilini, demokrasi dilini kullanmistir.
Siyasi yasami boyunca kaos ve gerilim pesinde kosanlarla kararli bir sekilde mücadele etti. Gerilim siyasetçisi degil, gönül insaniydi.Siyasette “benden yana olanlar” ve “karsimda olanlar” diye ikiye ayiran yaklasimlarin ülkeye büyük zararlar verecegini daima dile getirmistir. “Insanlari ötekilestirerek bir yere varamayiz” diyordu.
Muhsin Yazicioglu, adeta kibir kokan, kendisini demokratik bir sekilde elestirenlere asla tahammül edemeyen, nefsine yenik düsmüs, ihtiraslarina teslim olmus siyasetçilerin, demokrasi için tehlikeli oldugunu hep vurgulamistir. Güç zehirlenmesi yasayan siyasetçileri daima uyarmistir. Güç çilginligi ile yoldan çikan saldirgan ve çirkin bir dil kullanan, kendini “tek adam” olarak görenleri, otokrasiye saplanmakla itham etmistir.
Muhsin Yazicioglu, her zaman sunu söylemistir: “Devlet öfkeyle, nefretle, kinle, hirsla yönetilemez.” Devleti yönetenlere, hükümeti yöneten siyasilere “milleti karsiniza almayin, milletin degerlerine saygili, kucaklayici ve kusatici olun, ülkeye ve millete karsi sorumlu oldugunuzu unutmayin ve sorumluluk bilinciyle hareket edin” tavsiyelerinde bulunmustur.
MUHSIN YAZICIOGLU ÇIZGISI, HAK, HUKUK, ADALET ÇIZGISIDIR
Muhsin Yazicioglu çizgisi, adaleti, demokrasiyi ve özgürlükleri savunan, özgürlükçü ve demokrat bir çizgidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, tek adam, tek parti rejimi pesinde kosan zihniyetleri, ülke ve demokrasi açisindan tehlikeli olarak görmüs ve her türlü otoriter anlayisa ve otokratik siyasete karsi çikmistir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, çogulcu sivil ve demokratik bir anlayisi savunur. Tek adam tek parti anlayisina, totaliter ve otoriter zihniyetlere temelden karsidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, oligarsik ve bürokratik dikta rejiminin devamindan yana olan otoriter ve totaliter düsünceye sahip zihniyetlere karsi, sivil, demokratik, hukukun üstün oldugu iradeyi ortaya koyan, milli ve yerli bir çizgidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, demokrasi düsmanlarina asla boyun egmez, hiçbir güç ve odak tanimaz, askeri vesayete karsi çikar, vesayetçiligi mahkum eder.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, otokratik siyasete, otokrat liderlere, otoriterlesmeye ve otoriter egilimlere kökten karsidir. Siyasette her türlü otoriterlesme egilimlerini demokrasi için tehlike olarak görmüstür.
Muhsin Yazicioglu çizgisine göre otokrasi ve otoriteryanizm, devlete hakim olmustur. Tek parti güdümlü otoriterlesme demokrasiyi ve özgürlükleri tehdit etmektedir. Otoriter ve totaliter yönetimler, tiranlar, mutlak gücü kaybetmemek adina çogunlukla baskiya ve siddete basvururlar.Muhsin Yazicioglu çizgisi, tiranliga, diktalara, diktatörlüklere siddetle karsidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, her türlü otoriter zihniyetlerle daima mücadele eden, demokrasiyi ve milli iradeyi savunan demokrasi çizgisidir.ötekilestirici degil birlestirici ve bütünlestiricidir. Milletin evlatlarini “bizler” ve “onlar” diye ayirmaz.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, 30 yil önce Türk siyasetine “sivil inisiyatif programi” ile tarihi bir çikis yapan, Türk demokrasi tarihinde ilk ve önemli bir yere sahip olan sivil toplum, sivil siyaset, sivil anayasa, adalet, demokrasi ve özgürlük vurgusu yapan, tarihi bir manifesto olan, bugün de yarin da her zaman geçerliligini koruyan, millet merkezli programin çizgisi ve savunucusudur.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, 28 Subat sürecinde Baas tipi dikta rejimi kurma çabasina girenlere karsi ilkeli bir durus sergileyen, “Namlusunu milletine çevirmis bir tanki asla alkislamam”, “Türkiye, Iran olmayacak, Cezayir olmayacak, Suriye yapilmasina da biz asla müsaade etmeyecegiz” diyen, milletten yana olan milli çizgidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, 28 Subat ve e-muhtira günlerinde, “Biz, milli iradeden ve demokrasiden yanayiz. Demokrasinin köklü bir sekilde yerlesmesi için sandiktan çikan iradeye herkes saygi göstermelidir. Demokrasiye balans ayari yapmak isteyen hadsiz, militarist, darbeci, cuntaci, millet düsmani vesayetçi çevrelerle her türlü odaklarla mücadelemiz devam edecektir. Ülkemizin istikrarsizliga düsürülmesine asla müsaade etmeyecegiz. Istikrarin temini için her seyi yapacagiz” diyen, milletten ve demokrasiden yana olan sehit Yazicioglu çizgisine bagli olmaktir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, Türkiye’nin en karanlik yillarinda ölüm tehditleri, gözdaglari vermeye çalisan iç ve dis mihraklara, askeri vesayete bagli BÇG vb. millet ve demokrasi düsmani karanlik yapilara, “Kimse bizim aldigimiz karari degistiremez, kimse bize dayatma yapamaz, milletin aleyhine is yaptirtamaz. Biz, milletimiz ne diyorsa onu yapariz. Demokrasiyi tanimayanlari, milli iradeyi tanimayanlari, biz hiç tanimayiz. Bizim hayatimiz, ser odaklariyla mücadeleyle geçti. Zalimlere, darbecilere, cuntacilara asla boyun egmedik.” diyen yigit lider Yazicioglu çizgisidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, 28 Subat sürecinde milletten ve demokrasiden yana olan tavrini degistirmesi için Meclis’te kendisini ziyaret eden, askeri vesayetle, bürokratik oligarsi ile baglantili bazi vekillere, eski bakanlara ve meclis’teki odasina gelerek Refah-Yol hükümetine destek vermemesi için kendilerince gözdagi vermeye kalkan çakallara, “Benim adim Muhsin Yazicioglu. Bana baski sökmez. Ben kimseden emir ve talimat almam. Allah’tan baska kimseden korkumuz yok. Biz milli iradeye inaniyoruz. Milli iradenin disinda hiçbir iç ve dis odak tanimayiz. Demokrasi disi arayislara siddetle karsiyiz. Demokrasinin arkasinda durmaya ve demokrasiyi savunmaya devam edecegiz. Sizi gönderen patronlariniza, pasalariniza söyleyin, hiçbir güç odagi Muhsin Yazicioglu’na milletin aleyhine, demokrasinin aleyhine bir is yaptiramaz. Ben ve dava arkadaslarim, milletle siyaset yapariz. Sadece milletimize hizmet ederiz. Herkes bunu böyle bilsin. Bizi usaklariyla, piyonlariyla masalariyla karistirmasinlar! Simdi burayi terk edin, gözüm görmesin sizleri bir daha.” diyen ve arkalarina bakmadan kaçan korkaklara ve onlarin arkasindaki odaklara haddini bildiren, cesur lider Muhsin Yazicioglu çizgisidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, tanklari sokaga çikartan, tanklarin yürüyüsünü, “demokrasiye balans ayari yaptik” diye selamlayan, militarist, millet düsmani zihniyete karsi “demokrasi tankla denetlenmez. Demokrasilerde mesruiyetin kaynagi millettir. Hukukun üstünlügü, hukuk devleti ilkelerini korumadan demokrasiyi koruma ve gelistirmenin de imkâni yoktur” anlayisini savunur.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, demokrasi ve milli irade düsmani, ordu içinde MDD’ci (Milli Demokratik Devrim), mezhepçi zihniyetin oyunlarini bozan, hamlelerini bosa çikaran cesur ve cesareti olan milli ve yerli çizgidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisine göre Türkiye darbeciligin, komitaciligin ve cuntaciligin bedellerini çok agir ödemis bir ülkedir. Artik Türkiye de bu çag disi hastalikli anlayislarin, zihniyetlerin dönemi kapanmalidir. Türk demokrasi tarihinde darbe dönemleri, karanlik dönemler olarak hatirlanmali, bir daha bu dönemlerin yasanmamasi için herkesin demokrasiye sahip çikmasi gerekmektedir. Demokratik bir hukuk devletinde ahlaki yönü olmayan bir yöntemdir darbecilik ve cuntacilik…
Muhsin Yazicioglu çizgisi, askeri darbe ile yönetime el koyup, BAAS’çi/Nusayrici bir dikta rejimi kurma çabalarina; “Türkiye, Iran olmayacak, Cezayir olmayacak. Suriye yapilmasina da biz asla müsaade etmeyecegiz!” diyen, sehadete yürüyen liderin çizgisidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, BAAS rejimi pesinde kosan vesayetçi çevrelere, bürokratik oligarsiye, sivil ihtilal kuvvetlerine, millet adina meydan okuyan tek lider olan Yazicioglu’nun siyasetinden taviz vermeyen ilkeleri ve degerleri olan çizgidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi gece yarilari gelen e-muhtira ve bildirilere aninda demokrasi ve millet adina cesurca cevap veren hadlerini bildiren, cesurlarin, cesur yüreklerin çizgisidir.
Muhsin Yazicioglu çizgisi, ordu içindeki mezhepçi cuntalar, 1997 Haziran’inda 2007 Nisan’inda darbeyi yapmayi planlarken, birtakim siyasiler ve bürokratlar, ‘darbe olacak’ diye yurt disina çikma hazirliklari yaparken, “Türkiye Suriye olmayacak” diyerek, BAAS tipi dikta rejimi kurmak isteyen çevrelerin, oyunlarini bozan, ülkeyi askeri darbeden döndüren, millet kahramanlarinin çizgisidir.
ILKESI, DEGERLERI OLMAYANLAR, BOYUN EGERLER
Milletin adami Muhsin BASKAN, 30 yil önce askeri vesayete, bürokratik oligarsiye, oligarklara, milli irade düsmanlarina, su tarihi sözlerle meydan okuyor ve alayina dikiliyordu:
“Biz bu ülkede toplumsal barisi, sosyal adaleti, yasanabilir, özgür ve demokrat bir Türkiye’yi tesis etmek, kurmak için yola çiktik. Milletle kavgali, milletin inanç ve degerleriyle alay eden tahakkümcü, dayatmaci, baskici, ceberut sistem mutlaka degismelidir ve Allah’in izniyle de degisecektir. Kendilerini, milletin ve demokrasinin üstünde gören güç ve odaklarla mücadelemiz sonuna kadar sürecektir.”
Milletin adami, her zaman dik durmus, dogru gitmis sehit Muhsin Yazicioglu’nun 19 Mart 2009 günü Karaman seçim bürosunda söyledigi su sözleri çok önemli ve anlamlidir:
'Simdi bakin yoldan geldik, yola gidecegiz. Hiç birimizin garantisi yok. Bir saniyesine bile hâkim olamadigimiz, hükmedemediginiz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar firildak olmanin anlami yoktur.'
Ilkeli, seviyeli, tutarli siyaset izleyen, her zaman dik duran, milletin adami sehit Muhsin Yazicioglu, 2006 yilinin Haziran ayinda Birlik Akademisi’nde verdigi bir konferansta, dik durus ortaya koyamayan siyasetçilerle ilgili su tarihi sözleri söylemistir:
“Ben siyaseti Allah rizasi ve içinden çikmis oldugum Türk milleti için yaptim. Siyasette her zaman açik, seffaf ve ilkeli olacaksiniz. Milletine hizmet etmek isteyen siyasetçi, her zaman dik durmalidir. Hakki söylemek kolay is degildir, dik durmayi gerektirir. Açigi olanlar, diyet borcu olanlar, dik durus ortaya koyamazlar. Egilenler, bükülenler, yamulanlar, sistemin adami olurlar, silinir giderler. Iktidarlarla, güç odaklariyla, çikar çevreleriyle menfaat iliskisine girenler, kirli ve karanlik iliskileri olanlar, çok kolay teslim alinirlar. Ardindan güç odaklarinin istediklerini yerine getirirler ve onlarin masasi olurlar, onlarin söylediklerinin disina çikamazlar.”
18 Haziran 2000 tarihinde katildigi bir sölende yine milletin adami Muhsin Yazicioglu, sunlari söylüyordu:
“Ne loca ne sermaye bizi asla satin alamaz. Hiçbir locanin, hiçbir kirli sermayenin bizi satin almasi mümkün degildir.Hiçbir küresel, egemen, emperyalist gücün önünde egilmedik, dik durduk, dik durmaya devam edecegiz. Küresel güçlerin senaryolarina alet olmayiz, projelerinde yer almayiz.Haksizlikla beraber olmaktansa yalniz da olsak hakki savunuruz.”
Sehit liderimiz Muhsin Yazicioglu, “Kimseye diyet ödemedik! Biz milletle variz, milletimizle var olmaya devam edecegiz” demisti.
MUHSIN YAZICIOGLU: “ABD’NIN, ISRAIL’IN, KÜRESEL MAFYANIN ADAMI OLMAYI KABUL ETSEYDIM ÇOKTAN BASBAKAN OLURDUM”
Muhsin Yazicioglu, küresel güç merkezlerine kosmadi. Siyonist merkezlerde konusmalar yapmadi. Yahudi lobilerinden, Ingiliz kraliçesinden madalya almadi. CIA istasyon sefleri ile yurt içinde, yurt disinda gizli kapakli görüsmeler yapmadi. Malikânelerde, ofislerde bir araya gelmedi. Sabah kahvaltilarinda, aksam yemeklerinde onlarla oturup yemek yemedi.
ABD, AB ve Davos’ta dünyayi yönetmeye çalisan dünya kapitalizminden icazet almadi. Muhsin Yazicioglu, siyasi yasami boyunca küresel güç merkezleriyle mücadele etti. Muhsin Yazicioglu’na küresel emperyalist güçler diz çöktürtemedi. Bu ülkede, bu cografyada emperyalizme boyun egenler, isbirlikçiligini, taseronlugunu yapanlar oldu. Ancak, milli lider Muhsin Yazicioglu, emperyalizme boyun egmedi, emir ve talimat almadi, disa bagimli olmadi, güç odaklarinin önünde egilmedi, küresel diktatörlerin, karanlik merkezlerin emrine girmedi, onlarla kirli ve karanlik iliskiler kurmadi.
Sehit liderimiz Muhsin Yazicioglu, Meclis’te, seçim meydanlarinda, çesitli platformlarda, küresel projelere nasil alet olmadigini, dik durdugunu, boyun egmedigini anlatmistir. Sosyal medyada yayinlanmakta olan Afyon-Emirdag konusmasinda yine tarihi öneme sahip su sözleri söylemisti:
“Eger, Amerika’nin, Israil lobilerinin, AB fonlarinin, küresel mafyanin, Türkiye’yi sömüren sermayenin, çetelerin adami olmayi kabul etseydim, basbakan yardimcisi olurdum, basbakan da olurdum, baska seyler de olurdum. Ama ben sizinle yürümek istedigim için tenezzül bile etmedim, etmem de. Dis güçlerin dediklerini kabul etseydim, onlarin projelerinde yer alsaydim, basbakan da olurdum, iktidara da gelirdik. Ben milletin adamiyim. Iktidara geleceksem milletimin destegiyle gelirim, dis güçlerin, karanlik mihraklarin destegiyle degil. Ben sadece milletimden güç alirim, vesayetçilerden, kirli yol ve yöntemlerle siyaseti dizayn etmeye çalisan iç ve dis mihraklardan degil.”
Yine Muhsin Yazicioglu, bir meydan konusmasinda sunlari ifade etmistir:
“Ülkemize yönelik küresel, siyaset mühendisligi yapiliyor. Küresel iradeye boyun egmem. Sermayenin, statükonun emrine girmem. ‘Basbakan olacagim’ diye, ‘cumhurbaskani olacagim’ diye inançlarima, ilkelerime, davama ihanet etmem. Geleceksem iktidara milletimin destegiyle gelirim. Biz parayla, makamla, mevki ile satin alinacak adamlar degiliz.
Biz milletimizle siyaset yapariz ve ancak büyük Türk milletine hizmet ederiz. Biz bagimsiz bir siyaseti, millete dayanan bir siyaseti ilkemiz edindik. Hiçbir odak bizim siyasetimize ve durusumuza müdahale edemez. Bu milli ve yerli çizgimizden ve milli durusumuzdan asla taviz vermeyiz.”
GELECEGI YEZIDLER DEGIL MUHSINLER YAZACAK
Biz büyük lider, millet önderi, milletin adami Sehit Muhsin Yazicioglu’nun yol arkadaslariyiz, dava arkadaslariyiz. Hiçbir güç, odak bize boyun egdiremez.Hiçbir güç ve odak, Muhsin Yazicioglu’nun dava arkadaslarini, Alperen kadrolarini hak yoldan, Kur’an yolundan, millet yolundan döndüremez.
Hayati boyunca zalimlerin önünde asla basini öne egmeyen, her türlü güç ve ser odaklarina karsi dik durarak Hakk’in ve haklinin yaninda yer alan sehit Muhsin Yazicioglu’nun misyonunu inançla, kararlilikla sürdürecegiz. Hakki, adaleti, sadakati, samimiyeti ve ahlaki, bu davanin mensuplari olarak savunmaya devam edecegiz.
Sehit liderimiz Muhsin Yazicioglu’nun izinde giden dava arkadaslari, ülküdaslari, sehit liderlerinin ögrettigi yüce ülkü ve degerlerin isiginda adaleti, demokrasiyi savunmaya, milletin adamlari olmaya devam edeceklerdir.Liderimiz Muhsin Yazicioglu’nun söyledigi gibi dik duracagiz, dogru söyleyecegiz, düz yürüyecegiz.
Ömrünü, aziz Türk milletine, Türk- Islam ülküsüne vakfetmis, sehit lider Muhsin Yazicioglu ile beraber olduk. Iyi ki onun gibi yigit bir liderle, adam gibi adamla yol ve dava arkadasi olmusuz. Ne mutlu bizlere…
Rabbimizin yüce kitabinda Muhsinleri sevdigini ferman ettigi ayetlerindeki gibi kendini Allah’a adamis yigit ve güzel bir insandi Muhsin Baskan…
Yigit lider, sehit lider, Muhsin Baskan’imizi ve sehadete yürümüs tüm sehitlerimizi, dava büyüklerimizi, dava arkadaslarimizi, rahmetle yâd ediyorum. Ruhlari sad, mekânlari cennet olsun. Onlari asla unutmadik ve unutmayacagiz.
Ey sehit liderim;
Davan davamiz, yolun yolumuz, kavgan kavgamiz, sevdan sevdamizdir.