21 idari görevi olan dekan hakkında mobbing ve soruşturma iddiaları

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Osman Bilen'in öğrencilere, akademisyenlere mobbing uyguladığı ve soruşturma yoluyla sindirmeye çalıştığı iddia edildi. 21 idari görevi bulunan Dekan Bilen ise 'soruşturmalar gizli' ded

Günde 31.03.2022 09:10:04 0
21 idari görevi olan dekan hakkında mobbing ve soruşturma iddiaları

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), akademik kurallara aykiri olarak görevlendirme iddialari ve kurum içindeki sorusturmalarla tekrar gündeme geldi. Üniversite bünyesinde gerçeklestirilen sorusturmalarda Ilahiyat Fakültesi öne çikti.

Fakülte Dekani Prof. Dr. Osman Bilen’in onlarca sorusturma açtigi, ögrenci aliminda saibelere neden oldugu ve mevzuata uymayan çok sayida uygulamaya imza attigi öne sürülüyor.

DEKAN, ÜÇ BÖLÜMÜN IKISININ BASKANI

Duvar'dan Hazal Ocak'in haberine göre, dekan Bilen, halen fakültedeki 3 bölümün 2’sinin baskanligini yapiyor. Islam Felsefesi profesörü olan Bilen, Islam Hukuku, Kelam, Hadis ve Islam Felsefesi anabilim dali baskanliklari için de kendisini görevlendirmis durumda.

Fakültedeki görevlerinin yaninda Din Bilimleri Arastirma Enstitüsü müdürlügü görevine de vekalet ediyor.

Halen Veterinerlik Fakültesi kurulu ve yönetim kurulu profesör üyeliklerine de devam eden Bilen toplamda 21 idari görev almis durumda.

dekanin-mevcut-gorevleri.jpgDekan Bilen'in mevcut görevleri

Bilen, fakültenin karar organlarindan olan Fakülte Kurulu’nda da web sayfasinda farkli resimlerini kullandigi üç ayri konumda yer aliyor.

‘ÜLKÜ OCAKLARI DEKANLIGIN ÖNÜNDE’

Fakültede Memur Sen'e bagli Egitim Bir-Sen’e üye olan akademik ve idari personele sistematik mobbing uygulandigi iddia ediliyor.

Su ana kadar akademik personele açilan yirmiden fazla sorusturmadan biri hariç tamami Egitim Bir-Sen üyelerine yönelik.

Bu sorusturmalar neticesinde bazi ögretim elemanlarina çesitli cezalar verildigi, yine ayni sendikaya üye olan bir ögretim görevlisi ve bir asistanin sözlesmesinin uzatilmadigi ve fakülteyle ilisiklerinin kesildigi biliniyor.

Fakültede Memur-Sen’e yönelik bu tavra karsilik, Ülkü Ocaklari'nin dekanligin önünde tören yapmasi da çalisanlar tarafindan 'dikkat çekici' olarak degerlendiriliyor.

MAHKEMELER 'USULSÜZLÜK VAR' DEDI

Dekan Osman Bilen’in lisansüstü sinavlari ile ilgili usulsüzlük yaptiginin ise mahkeme kararlari ile sabit oldugu belirtiliyor. 2018-2019 egitim dönemi yüksek lisans sinavlarina katilan üç ögrenci, usulsüzlük oldugu gerekçesiyle sinavi mahkemeye tasidi.

Dava ögrencilerin lehine sonuçlandi.

ÖGRENCILER DAVALARI KAZANDI

Yine 2019-2020 egitim ögretim yilinda doktora sinavlariyla ilgili benzer bir durum yasayan ögrenciler açtiklari davalari kazanarak farkli bir jüriyle tekrar sinava girme hakki kazandi.

Lisansüstü sinavlarina iliskin yarginin aldigi usulsüzlük kararlarina gerekçe olarak ise yönetimin, “Biz adaylarin bilgilerini emniyete gönderiyoruz, onlarin sakincali dediklerini almiyoruz” seklinde açiklama yaptigi belirtiliyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi lisansüstü programlarina ögrenci alimlari 2020-2021 döneminde sinav jürilerinin degistirilmesi ve 2021-2022'de Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bagli programlarin sinav jürilerine “alinmayacak ögrenciler” listesi iletildigi iddialariyla da gündem olmustu.

'ÖGRENCILERI ARKADASLARINI IHBARA ZORLADIGI' IDDIASI

Gazete Duvar'dan Hazal Ocak'in ulastigi bilgilere göre Prof. Bilen’in, bazi ögrencilerden asistanlik ve ögretim karsiliginda bazi hocalari sikâyet etmelerini istedigi de iddia ediliyor.

Derslerin her zaman dinlendigini ve kayit altina alindigini söyleyen bir ögretim görevlisi, odalarina ses kaydi almak amaciyla bazi ögrenciler gönderildigini söylüyor.

Dekan Osman Bilen’in kendisine yakin bazi ögrencileri “özel sartlarla” arastirma görevlisi ve ögretim görevlisi kadrolarina aldigi da iddialar arasinda. Ilgili kadrolar için verilen ilanlardaki sartlar da bu iddialari dogrular nitelikte.

Iki lisansüstü ögrencisi, “Felsefe Bölümü lisans mezunu olmak” sartiyla, yani ilahiyat mezunlarinin basvuramayacagi bir kosulla seçilerek arastirma görevlisi kadrosuna alinmis durumda.

ÖNCE KÜTÜPHANEYE ALINDI, ILANA DA KÜTÜPHANEDE ÇALISMA SARTI EKLENDI

Yine Ögretim Üyesi Yetistirm (ÖYP) programindan asistan olarak gelen fakat doktorada basarisiz olmasi nedeniyle 2017 yilinda ilisigi kesilen bir ögrencinin önce DEÜ kooperatifi üzerinden kütüphanede ise alindigi daha sonra da, “Kütüphanede kitaplarin tashis (ilanda bu ifade yer aliyor) ve tasnif islemlerinde deneyimli olmak” seklindeki kisiye özel ilanla ögretim görevlisi kadrosuna atandigi belirtiliyor.

Fakültede bazi idari ve akademik personelin görevlendirmelerle uzaklastirilmaya çalisildigi, bazi akademik personele mobbing uygulandigi da iddialar arasinda yer aliyor.

Bu sekilde bazi akademisyenler açiga alinirken bazilari emeklilige zorlanmis, bazilarinin sözlesmesine son verilmis, bazilari ise üniversiteden ayrilmak zorunda kalmis.

Bu akademisyenlerden bazilarinin isimleri verilmemek kaydiyla yaptiklari açiklamalar söyle:

‘IDDIALAR HAYATIN OLAGAN AKISINA AYKIRIYDI’

Üniversiteden ayrilmak zorunda kalan bir akademisyen:

“Osman Bilen, dekan olur olmaz hakkimda mesnetsiz iddialarla sorusturmalar açildi. Bizzat Osman Bilen’in müsteki oldugu bu sorusturmalarda öyle soyut iddialar vardi ki bazilari hayatin olagan akisina dahi aykiriydi.

Sorusturmadaki iddialarin birinden dolayi disiplin cezasi aldim. Bu cezaya itiraz ettigimde, olmamasi gerektigi Bilen de konunun görüsüldügü karar kurulunda bulunmaktaydi. Ve söz alarak, konumunun verdigi avantajla bütün katilimcilari etki altinda birakti.

Böylece sendika temsilcisi hariç tüm katilimcilarin onayiyla aldigim ceza üniversite tarafindan onandi.”

‘KIMSE SIKAYET EDEMIYOR, HERKES KORKUYOR’

Halen görevde olan bir akademisyen:

“Osman Bilen geldikten sonra üniversitenin islevsel bir sekilde varligini sürdürmesi imkânsiz hale geldi. Çok sayida kisiye abuk sabuk gerekçelerle sorusturmalar açildi.

Dogal olarak çogundan bir sonuç çikmadi. Dekan adayi yani kendisine rakip olacagini düsündügü kisilere uydurma sebeplerle sorusturma açarak onlari elimine etmeye çalisti.

Sanki fakültede hepimiz hainmisiz de o da bize karsi savasiyormus gibi bir çatisma ortami yaratti. Bu yasananlar nedeniyle insanlar asli görevleri olan akademik isleriyle ugrasamiyorlar, herkes diken üstünde. Dolayisiyla kaçabilen kaçiyor.

Kimse sikâyet edemiyor, herkes sorusturma açilmasindan ve görevlerine son verilmesinden korkuyor. Çünkü sürekli olmadik iftiralara ugruyoruz.”

‘BEN CUMHURBASKANININ TEMSILCISIYIM’

Osman Bilen’in karsisinda istemedigi bir sey söylenildiginde karsisindaki kisiye “Devlete karsi geliyorsunuz” diyerek uyardigini belirten bir baska akademisyen ise, Bilen’in kendisine, “Rektör Nükhet Hotar cumhurbaskaninin temsilcisi, ben de Nükhet Hotar’in temsilcisiyim. Dolayisiyla ben de cumhurbaskaninin temsilcisiyim' dedigini söylüyor:

“Nükhet Hotar da Osman Bilen’i koruyor. Bir dekanin kendi basina hiç kimseyi umursamayarak bu kadar aleni haksiz uygulamalar yapmasi nasil mümkün olabilir? Normalde somut belgelerle sorusturma açtiginizda bir mevzuat süreci takip edilir.

Ama Dokuz Eylül’de söyle bir süreç isliyor: Biz bunu atalim, gitsin mahkemede ugrassin. Su anda isleyen süreç bu. Haksizliga ugrayanlar rektöre gitse zaten görüsemiyor.

Dolayisiyla sorusturma açildiginda akibetinizi bilmiyor, bilgi edinemiyorsunuz. Ama Osman Bilen’e biat ederseniz, iyi çocuk olursaniz hem kadro alirsiniz hem okulda bütün isleriniz kolaylasir!'

‘ÜYELERIMIZE MOBBING UYGULANDIGI DOGRUDUR’

Bu iddialari sordugumuz Egitim Bir-Sen Izmir 1 No'lu Sube Baskani Ali Kaya, Osman Bilen göreve basladigindan beri üyeleriyle ilgili çok büyük sikintilar yasandigini söyledi.

Ilahiyat Fakültesi’nde hukuksuzluk yapildigi bilgisinin kendilerine sürekli iletildigini söyleyen Kaya, “Üyelerimize yönelik bir baskinin, mobbing ve yildirma politikalarinin uygulandigi dogrudur. Tabii ki her kurumda ufak tefek sorunlar yasanir. Ama bu sorunlar, sorusturma ile degil, kurum içinde diyalogla ya da baska sekillerde çözülür. Ancak bir is bu kadar uzun süre ve bu kadar genis sayida kisiyi kapsiyorsa burada gerçek bir problem vardir. Dolayisiyla bu biraz da dekanin kisisel tavrina dönüsmüs' dedi.

‘SENDIKA OLARAK HUKUKI SÜREÇLERI TAKIP EDIYORUZ’

Osman Bilen'in göreve geldigi günden itibaren özellikle üyelerine baski yapildigini ifade eden Egitim Bir-Sen Üniversite Subesi Baskani Sevgi Kocaoglu da sunlari söyledi:

'Düsünün fakültede 20’nin üzerinde sorusturma açilmis ve bunlardan bir kisi hariç tamami Egitim Bir-Sen üyesi. Bu baski ve mobbing uygulamalarini onaylamiyoruz.

Osman Bey belki de Ilahiyat Fakültesi’nde en fazla üyeye biz sahip oldugumuz için yildirmaya çalisiyor olabilir. Ama biz üyelerimizin her zaman arkasinda olacagiz. Sendika olarak avukatlarimiz araciligiyla hukuki süreçleri takip ediyoruz.'

BILEN: IDDIALAR ÜZERINE KONUSULMAZ

Bütün bu iddialari sormak için aradigimiz Prof. Dr. Osman Bilen ise, “Sorusturmalarin gizliligi diye bir sey vardir. Sorusturmalar hakkinda konusulmaz. Iddialar üzerine de konusamayiz. Üniversiteler arasinda ögretim üyeleri gider gelir. Sürgün diye bir sey yok. Hukuki bir sey varsa gerekli yerlere basvursunlar. Sorusturma hakkinda da bir gazeteciyle konusulmaz” yanitini verdi.

ISTOK'A DA ENGELLEME

Dekanin ayrica Izmir Sivil Toplum Kuruluslari Platformu'nun (ISTOK) Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programi'na katilmasi için davet edilen Doç. Dr. Necdet Sengün'ün etlinkige katilmasina engel oldugu ve bu nedenle de ISTOK'un açiklama yaptigi ortaya çikti.

ISTOK'un açiklamasi ise su sekilde:

stok-aciklama.jpg

 

 


Perşembe 14.6 ° / 10.5 °
Cuma 15.6 ° / 10 °
Cumartesi 16.1 ° / 9.6 °