Izmir Büyüksehir Belediyesi'nin küçük üreticiyi desteklemek için baslattigi küçükbas hayvan dagitimi Urla'da da yapildi. Proje ile kent genelinde 419'u kadin 3 bin 500 üreticiye yaklasik 13 bin küçükbas hayvan dagitildigi belirtildi. Baskan Tunç Soyer, 'Küçükbas hayvanin sütünü üreticiden iki misli fiyatla aliyoruz. Üretecegimiz süt mamulleri de kentlinin ihtiyaç duydugu lezzetli ve saglikli ürünler olacak” dedi.
Izmir Büyüksehir Belediye Baskani Tunç Soyer, Urla’da küçükbas hayvan dagitim törenine katildi. Yetistiricilik egitimlerini tamamlayan üreticilerin her birine çekilen kuralarin ardindan bir koç ve üç koyun teslim edildi.
Hayvan dagitimi için Urla Pazar Yeri’nde düzenlenen törene Baskan Tunç Soyer ile birlikte CHP Parti Meclisi Üyesi Sevgi Kiliç, CHP Izmir Il Baskani Deniz Yücel, CHP Izmir Milletvekili Kani Beko, Izmir Köy-Koop Birlik Baskani Neptün Soyer, Karaburun Belediye Baskani Ilkay Girgin Erdogan, IZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, Urla Ziraat Odasi Baskani Muharrem Uslucan, muhtarlar, üreticiler ve yurttaslar katildi.
'MEVCUT POLITIKA KÜÇÜK ÜRETICIYI ÇÖKERTIYOR'
“Baska Bir Tarim Mümkün” vizyonuyla yola çiktiklarini animsatan Baskan Soyer söyle konustu:
“Neden bunu diyoruz? Çünkü Türkiye'de tarim politikasi çöktü. Bu tarim politikasiyla gelecegi insa etmek mümkün degil. Bu tarim politikasinin özünde ithalat var. Ithalat yaptikça üretim azaliyor, sonunda da üretici yok oluyor. Mevcut tarim politikasi dis bagimliligi arttiran, içerde küçük üreticiyi çökerten, güçsüz birakan bir politika. Bu tarim politikasinda planlama yok. Planlama olmadigi için üretici ne zaman, nerede, ne üretecegini, nereye pazarlayacagini, kaçtan pazarlayacagini bilmiyor. Orada devlet yok. Üretici kendisi 'Ben bu yil enginar ekeyim' diyor. Para etmiyor seneye söküyor, lavanta ekiyor. Tamamen sahipsiz birakilmis, tamamen unutulmus bir küçük üretici var. Önce planlama yapmak lazim.”
“ÜRÜN DESENI PLANLANMALI'
Planlamanin da havza ölçeginde olmasi gerektigini belirten Baskan Soyer, “Çünkü havzanin iklimi, günese açisi, topragin bereketini belirler. Kuraklik ve yoksulluk, mücadele edilmesi gereken iki temel alan. Plansiz üretim nedeniyle yeralti sulari çok derine çekildi. Eskiden 15-20 metrelerde su çekerken simdi 200-300 metrelerde su bulunamaz hale geldi. Yeniden ürün deseninin planlanmasi gerekiyor” diye konustu.
“SAGLIKLI VE LEZZETLI ÜRÜNLER ELDE EDECEGIZ'
Kuraklikla mücadele kapsaminda daha az su tüketiminin oldugu küçükbas hayvanciligi tesvik etiklerini belirten Baskan Soyer konusmasina söyle devam etti:
“Izmir'in çoban envanterini çikardik. 4 bin 700 çoban arkadasimizi belirledik. Onlarin hayvanlarindan elde edilen sütü, piyasa fiyatinin iki katindan almaya basladik. Daha sütü almadan avans ödemesi de yaptik. Bayindir'da kuracagimiz fabrika ile koyun, keçi ve manda sütünü de isleyecegiz. Peynir ve yogurt yapacagiz. Çünkü bugüne kadar inek sütü ile paçal yapilan koyun ve keçi sütü, bütün özelligini, besleyiciligini, lezzetini kaybetti. Buna izin vermeyecegiz. Üreticiden küçükbas hayvanin sütünü iki misli fiyatla almaya devam edecegiz. Üretecegimiz süt mamulleri, piyasanin, sehirlinin ihtiyaç duydugu çok daha lezzetli ve saglikli ürünler olacak.”
“BU BIR KADER DEGIL, DEGISTIRMEK MÜMKÜN'
Baskan Soyer, sözlerini söyle tamamladi:
'Bu cografya üreticisine çok daha yüksek seviyede bir yasam kalitesi sunabilir ama sunmuyor. Ben de bu nedenle belediye baskanligi yapiyorum, bu nedenle siyasetle ugrasiyorum. Çünkü bu bir kader degil. Bunu degistirmek mümkün. Biz bunu degistiriyoruz. Bu topraklarda hayvancilik yapan, topragini ekip biçen üreticimizin evlatlari 'Ben de çiftçi olacagim' diyene kadar bu mücadeleyi sürdürecegiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'Köylü Milletin Efendisidir' diye bosuna demedi.”
“TUNÇ BASKAN ELINI ÜSTÜMÜZDEN ÇEKMEDI'
Urla Ziraat Odasi Baskani Muharrem Uslucan ise 1987'de Urla'da 20 bin büyükbas hayvanin bulundugunu, bugün ise ilçede 2 bin büyükbas hayvanin kaldigini belirtti. Muharrem Uslucan, buna ragmen beslenecek nüfusun giderek arttigini söyleyerek sunlari kaydetti:
“Gida krizinin tüm dünyayi etkileyecegi konusuluyor. Biz ülke olarak dogru tarimsal politikalarla aslinda dünyayi besleyecek kapasiteye sahibiz. Ama gelinen nokta ortada. Tam da bu nedenle Izmir Büyüksehir Belediyesi'nin yerel üreticiye ve kirsal kesime yönelik tarim politikalari, verilen destekler her bir üretici için hayati önem tasiyor. Tunç Baskanimiz göreve geldigi günden beri elini üstümüzden çekmedi. Urla'daki büyük yanginin ardindan Büyüksehir Belediyesi, yangina dirençli ekolojik agaçlandirma çalismasi baslatti. Bugüne kadar on binlerce meyve ve zeytin fidani dagitildi. Ürünlerimizi yok eden zararlilara karsi dogru ilaçlama ürünleri, topragin ihtiyacina göre gübreleme, egitim ve birçok destek aldik. Ama bizim için en can alici olani geçen yil dolu yagisi nedeniyle seralarimiz zarar gördügünde aldigimiz destekti. En sikintili zamanlarda Urlali üreticilerimize tek sahip çikan Tunç Baskanimiz oldu. Kusçular Köyü’nde 90 üreticiye 800 bin liraya yakin yardim yapildi.”
13 BIN KÜÇÜKBAS HAYVAN DAGITILDI
Kirsalda ve dag köylerinde hayvanciligi desteklemek amaciyla hayata geçirilen proje kapsaminda su ana kadar Aliaga, Bayindir, Bergama, Beydag, Dikili, Güzelbahçe, Karaburun, Kemalpasa, Kinik, Kiraz, Menderes, Menemen, Ödemis, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbali ve Urla ilçelerinde 419'u kadin 3 bin 500 üreticiye yaklasik 13 bin küçükbas hayvan dagitildi.
