IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener, Izmir’in Kemalpasa ilçesinde halka hitap edip esnaf ziyareti yapti. Hostesligi birakip butik açtigi için pisman olan bir esnafla dertlesen Aksener, fen lisesinde okuyan bir gençle sohbet etti. Aksener, ögrencinin 15-16 yasinda siyaset konusmaya, gelecege yönelik kaygi duymaya basladiklarini söylemesi üzerine, 'Bu çocuklari böyle endiseler içerisine sevk edenler utansin. Ben, kendi adima sizden özür diliyorum. Siyasetçi oldugum için degil. Yasim geregi, bize birakilan ülkeyi size birakamadigimiz için' dedi.
Haber: ABDULLAH ÇELEBI - Kamera: KERIM UGUR
IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener, Izmir’in Kemalpasa ilçesinde halka hitap edip esnaf ziyareti yapti. Hostesligi birakip butik açtigi için pisman olan bir esnafla dertlesen Aksener, fen lisesinde okuyan bir gençle sohbet etti. Aksener, ögrencinin 15-16 yasinda siyaset konusmaya, gelecege yönelik kaygi duymaya basladiklarini söylemesi üzerine, 'Bu çocuklari böyle endiseler içerisine sevk edenler utansin. Ben, kendi adima sizden özür diliyorum. Siyasetçi oldugum için degil. Yasim geregi, bize birakilan ülkeyi size birakamadigimiz için' dedi.
Meral Aksener, Bornova'nin Çamdibi semtinde IYI Parti TBMM Grup Baskanvekili Müsavat Dervisoglu, Belediye Baskani Mustafa Idug ve IYI Parti Izmir Il Baskani Hüsmen Kirkpinar ile birlikte esnafi ziyaret etti. Aksener'e yasadiklari sikintilari anlatan bir esnaf, yüksek elektrik faturalarindan sikayet ederken söyle konustu:
'Bu yil çok kötü. Geçen yil pandemide bile bu kadar kötü degildi. 17 gün kapali oldugumuz halde; bayram, Anneler Günü, Ögretmenler Günü, özel hiçbir gün yasamadigimiz halde bu seneki kadar kötü olmadi. Kullanmadigimiz elektrigin parasini ödüyoruz. Klimami hiç yakmadim bu sene. Üsüyerek oturdum. Sallarla oturdum. Bizim sektör artik lükse girdi, insanlar markete yetisemiyor. Ben de dahil. Kötü yani. Ülkemiz çok kötüye gidiyor. Biz çok üzülüyoruz. Hadi biz geldik geçiyoruz da çocuklarimiz ne yapacak? Benim de iki oglum var. Gelecek görmüyoruz. Bu aci bir sey. Biz, Türk oldugumuz halde yabancilara göre ikinci sinif vatandas gibi yasiyoruz. Saglik gitti, randevu alamiyoruz. Pandemide daha rahat doktora gidiyorduk. Bu sene neden böyle bir sey oldu? Randevu yok, dahiliye yok, hiçbir seye randevu verilmiyor. Özellerde biz 400-500 lira muayene parasi ödeyemeyiz ki. Ülkemizde bizim ne hayat garantimiz var. Hiçbir seyimiz yok. Bittik yani tamamen.
Dün iki müsteriyle dükkan kapattim. Çok komik rakamlarla eve gidiyoruz. Dün 35 lira ile eve gittim. Ben, 1995'ten beri esnafim. Kendi isim. Çok kriz geçirdik; düstük, kalktik. Ama böyle bir sey görmedim. Tarifi yok. Mantigimiz da kabul etmiyor. Çok saçma bir pahalilik var. Domates 40 lira, mantik yürütemiyoruz. Komigiz yani artik bu ülkede resmen. Neden böyleyiz bilmiyorum.'
'RÜSVET, YOLSUZLUK KALKARSA BIR YILDA ENFLASYON BITER'
Esnafin 'Siz ne yapmayi düsünüyorsunuz, nasil düzelteceksiniz' diye sordugu Aksener ise su yaniti verdi:
'Hirsizligi, yolsuzlugu, rüsveti ve liyakatsizligi, yandas kayirmaciligini ortadan kaldirdiginiz takdirde, demokrasiyi, hukukun üstünlügünü, adaleti getirdiginiz takdirde ciddi söylüyorum bir yilda Türkiye'de enflasyon biter. Çok kolay. Tekrar söylüyorum, çok kolay.'
'MAASA ZAM OLDUGUNA SEVINEMIYORUZ'
Bir giyim magazasinda çalisan kadin, 'Daha siftah yapmadim. Alti yildir buradayim. Önceleri çok iyiydi. Ama son dört yildir inanin tek tük bir müsteri giriyor. Bazen siftah yapmadan kapatiyoruz. Çalisan için zam olsa mi sevinelim, yoksa zam olmadiginda mi sevinelim? Çünkü zam oldugunda, is olmadiginda patronlar eleman çikariyor. Biz sevinemiyoruz. Hiçbir seye sevinemiyoruz. Esimden ayrildim, çocugumla yasiyorum. Onu okutuyorum. Ortaokulda. 37 yasindayim ama tüm sorumluluk bende. Asgari ücretle çalisiyorum. Hiç kimseden de yardim almadan… Mesela dün ben sosyal yardima gittim, eski esim daha kaydini almadigi için bana hiçbir yardim veremeyeceklerini söylediler' dedi.
Aksener ile birlikte dükkani ziyaret eden Bornova Belediye Baskani Mustafa Idug, kadin çalisana destek olacagi sözünü verdi.
HOSTESTI BUTIK AÇTI, PISMAN OLDU
Aksener, daha sonra özel hava yollarinda hosteslik yapip daha sonra butik açan bir esnafla konustu. Aksener’le kadin esnaf arasinda su diyalog yasandi:
Esnaf: Hayalimdi butik açip isletmek. Haziran ayindan beri isletiyorum. Ama pismanim. Hayal degilmis. Insanlarin alim güçleri azaldi, azaldikça giyimi ikinci, üçüncü plana itmeye, ertelemeye basladilar. ‘Seneye de giyeriz bunu’ diyorlar artik. Aldigim mali yerine koyamiyorum. Bir hafta, bir ay degil, iki gün sonra fiyatlar degisiyor. Bu yüzden ayni seyleri getirmemeye çalisiyorum. ‘Bunu geçen 100 liraya aliyorduk, neden simdi 130 lira’ demesinler diye. Elektrik deseniz zaten en az bin lira geliyor. Siz geldiniz diye yaktim isiklari. Normalde yakmiyorum. Ama magazayi gösteren de isiklar. Maalesef ki kapatiyorum, sadece ön tarafta vitrini yakiyorum.
Aksener: Kizim nasil bir sey bu böyle?
Esnaf: Çok fena bir seymis.
Aksener: Mala borcun var mi?
Esnaf: Mala borcum yok fakat kendime param yok. Kendim çalisiyorum, elemanim yok ama yetmiyor.
Aksener: Evi geçinebiliyor musun?
Esnaf: Hayir tabii ki de.
Aksener: Bütün parani da koydun buraya.
Esnafa: Koydum. Maalesef ki geçindiremiyorum, hayallerim gitti.
Aksener: Evli misiniz?
Esnaf: Bekarim.
Aksener: Yas kaç? Pardon sormayim, bana da sormasinlar diye.
Esnaf: Sorabilirsiniz, 36.
Mustafa Idug: Iki genç kizin arasinda kaldim.
Aksener: Ana kizin arasinda kaldiniz.
Esnaf: Evli degilim ama bir kizim var 6 yasinda. Tek basima ayakta durmaya çalisiyorum.
Aksener: O sorumluluk da sende. Baba piyasada yoktur.
Esnaf: Var çok sükür.
Aksener: Adama haksizlik etmeyelim ama ben ettim. Hep öyle karsilastigim için, özür dilerim damat.
Mustafa Idug: Ilerisi ile ilgili umut kaybolmayacak, buranin çesidini artiracagiz.
Esnaf: Insallah, sizi gördüm umut oldu. Çünkü hayallerimizin bittigi yerdeydim.
Aksener: Bugün satis yaptigin kaç müsteri oldu kizim?
Esnaf: Bugün daha siftah yapmadim. Aksam saat 6 oluyor bazen, inanin 6'da yapiyorum. Zaten 7 buçukta dükkani kapatiyorum.
AKSENER: KISISEL FONUM VAR, ORDAN ALIYORUM
Aksener: Esmacim, buradan çok begendim ya Yaren'e ya Defne'ye ya da kendine bir seyler al. Söyle bir sey yapiyoruz biz; benim emekli maasimla kendime dair bir kisisel fonum var. Onunla bu tür siftah yapmamis dükkanlardan alisveris yapiyoruz. Onu da birilerine hediye ediyoruz. Simdi de bu hanimefendiye bir hediye aliyorum.
Esnaf: (Aksener'e sarilarak) Ugurlu gelirsiniz insallah. Siftahi sizden bereketi Allah’tan.
DÖNERCI: 3 ÇOCUK YAPIN DEMISTI, BAKACAK KIMSE YOK
Aksener'in ziyaret ettigi bir dönerci, 'Umudumuz sizde baskanim. Gerçekten umudumuz sizde. Her seye yüzde 350 zam gelirse 5-6 personeli nasil geçindirecegim, sigortalarini nasil ödeyecegim, bu elektrigi nasil ödeyecegim, gerçekten zor durumdayiz. Su tavuk dedigimiz seyi 12 TL'ye aliyorduk, bugün 42 TL'ye geldi. Ben bundan nasil para kazanacagim? Zam yapamiyorum, yaparsam satis olmuyor, isler düsüyor. Personelin gideri, evlerinin geçimi var. Her birinin üçer tane çocugu var. Baskanimiz demisti ‘Üç çocuk yapin’ diye. Yaptilar ama bakacak kimse yok. Baskanim, Allah sizi basimizdan eksik etmesin, umudumuz sizde' diye konustu.
“AGAM BIZLE EGLENIY”
Bornova'dan Kemalpasa'ya geçen Aksener, burada da kendisini karsilayan kalabalik gruba bir konusma yapti. 'Ceketimi assam seçilirim' anlayisi üzerinden siyasi bir dil insa edildigini savunan Aksener, 'El ele verip bu harami düzeni birlikte yikacagiz. Ele ele verecegiz, sizi unutanlari sandikta helal oylarinizla emekliligin tadini çikarmaya yollayacagiz' dedi.
Girdigi bir dükkanda esnafin sadece vitrindeki isiklari açmasina ragmen 350 lira elektrik faturasi ile karsilastigini söyledigini anlatan Aksener, 'O esnaf olmasa sanayici çalisabilir mi? O esnaf bu ülkenin bel kemigidir. Dogal gaza zam üstüne zam, elektriklere zam üstüne zam. Ama agam bizle egleniy' diye konustu. Erdogan'in ‘aromali kahve’ tavsiyesine de kahve fiyatlarina dikkat çekerek tepki gösteren Aksener, 'Aman Allah’im, bir meshursunuz, bir meshur. ‘Cici, cici’ denilerek övülüyor amma velakin ne yapacakmissiniz biliyor musunuz? Önce ülkemizin sehirlerini, sonra dünyayi gezecekmissiniz. Buradan Bandirma’ya gidemeyenler var; dünyayi gezecek bu çocuklar. Neyle, nasil yani? Yok. Ancak bu arkadasin yandaslarinin çocuklarinin Instagram hesaplarina bakin.'
“BU ÇOCUKLARI BÖYLE ENDISELER IÇERISINE SEVK EDENLER UTANSIN”
Aksener, daha sonra esnafi ziyaret etti. Bir tekel bayi, elektrik faturalarindan sikayet ederken 'Isler çok durgun. Elektrik çok pahali. Tek dolabim çalisiyor, bir de lambalar. Bin 600 TL fatura ödedik' dedi.
Aksener, esnafin fen lisesinde okuyan oglu ile de sohbet etti. Gencin maddi durumlari yetersiz oldugu için burslu olarak Bilkent Üniversitesi'ni kazanmak istedigini söylemesi üzerine Aksener, 'Yasi 18 ama parasiz okul kazanmaya çalisiyor. Yuh olsun bize de' diye konustu.
Genç ise söyle devam etti:
'Herkesin bir gelecek kaygisi var. Sizler de ileride ülkenin basina gelseniz bilmiyorum ne kadar degisir, degismez ama gelecek iktidar için bir tüyo, sir: Bu gençler ne istiyor; gençler bunu istiyor, gençler kaygi duymak istemiyor. 15-16 yaslarinda bu hesaplara girmek istemiyor. Dogali bu bence. Yurt disindaki yasitlarimizdan farkli olan...'
Esnaf ise sadece sigara satarak ayakta kalmaya çalistiklarini, büyük marketlerin her tarafi sardigini, gelirlerinin çok düstügünü anlatti. Genç ögrenci, Aksener'le sohbetinde sunlari söyledi:
'Geçenlerde bir soru bankasi aldim. Direkt 100 liraydi. Üstü yok, asagisi yok. Ben, derece isteyen bir ögrenciyim. Bunun için de bir fen lisesi ögrencisinin tek bir bransta 3-4 tane kitap çözmesi lazim. Bu sinavin bir asamasindaki konular için 3-4 kitap. Fen, kimya, biyoloji, matematik olmak üzere dört ana dersimiz var. Bu yüzden ögrencilerin bir yillik giderini hesaplamak çok zor. Bu bir sikayet degil. Neden, çünkü biz zaten treni kaçirmis bir milletiz. O kesin. Sonuçta tarihten gelen bir yük var üzerimizde. Biz, bugünlerden yarini insa etmeye çalisacagiz. Ama zor gerçekten zor. Yasitlarim, sinav zor oldugu için kaygi çekmiyorlar. Sinavdan sonra ne olacak? Ülkemizde ve dünyada bir yerimiz olacak mi? Herkesin bir yeri var ama hak ettigimiz bir yeri bulacak miyiz? Ben belki de iyi bir yerde olacagim ama bu sikintiyi çeken arkadasim var. Gelecekteki iktidarlarin da odaklanmasi gereken yer burasi. Siz, baskasi çok önemli degil; taraf tutmam. Zaten 18'den küçügüm, oy hakkim bile yok. Ama öyle yani. Sizin buraya geleceginiz belliydi, arkadaslarim bunlari belirtmemi istedi. Derdimiz siyaset degil, çocuguz. Sokakta top oynariz. Hatta ailemiz siyaset konusunca çikariz yan odaya gideriz, mahalleye gider oynariz. Ama sunu fark ediyorum, yeni nesilde artik öyle bir sey yok. 15-16 yasinda siyaset konusmaya, gelecege yönelik kaygi duymaya basladilar.'
Aksener ise 'Bu çocuklari böyle endiseler içerisine sevk edenler utansin. Ben, kendi adima sizden özür diliyorum. Siyasetçi oldugum için degil. Yasim geregi, bize birakilan ülkeyi size birakamadigimiz için' diye konustu. Gence sarilan Aksener, daha sonra dükkandan ayrildi.