CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü’ne gitti. Kurum yetkililerinin randevu vermediği Kılıçdaroğlu, bariyerler önünde; “Saraya ve sarayın yetkililerine çağrı yapıyorum. ‘Beşli ç
CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, Ankara’da Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlügü’ne gitti. Kurum yetkililerinin randevu vermedigi Kiliçdaroglu, bariyerler önünde; “Saraya ve sarayin yetkililerine çagri yapiyorum. ‘Besli çeteye’ verilen imkanlarin, ‘besli çeteye’ verilen dolarlarin en azindan binde birini bu ülkenin yoksul aileleri için harcasalar emin olun hiçbir çocuk yataga aç girmez” dedi.
CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu dün aksam, sosyal medya paylasiminda; “Çocuklarin beslenme hakkinin korunmasini konusmak üzere Et ve Süt Kurumu’ndan randevu istedim. Herhalde bir yerlerden izin alamadilar ki ses yok! Evlatlarimizin beslenme hakkini konusmak için yarin saat 10.00’da devletimizin serefli bürokratlarina gidecegim. Gerisi onlara kalmis” açiklamisini yapmisti.
Kiliçdaroglu; CHP Genel Baskan Yardimcisi Gamze Akkus Ilgezdi ve Gülizar Biçer Karaca, CHP Kadin Kollari Genel Baskani Aylin Nazliaka, CHP’nin kadin milletvekilleri ve CHP Yoksulluk Dayanisma Ofisi Koordinatörü ve Derin Yoksulluk Agi kurucusu Hacer Foggo ile birlikte Ankara’daki, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlügü önüne geldi.
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlügü yetkilileri, Kiliçdaroglu ve heyetine randevu vermedi. Genel Müdürlügün kapisinda açiklama yapan Kiliçdaroglu, sunlari söyledi:
“Daha önce Türkiye Istatistik Kurumu’na gitmistim. Emeklilerin asgari ücretlilerin, memurlarin, dul ve yetimlerin haklarini savunmak için… Çünkü, Türkiye Istatistik Kurumu enflasyonu düsük göstererek; bu insanlarin, milyonlarca insanin düsük zam almasinin yolunu açiyordu. Buna toplumun dikkatini çekmek için, TÜIK’e gitmistim.
Daha sonra sözlü sinavda haklari yenen gençlerin ugradiklari haksizligi kamuoyuna duyurmak için Milli Egitim Bakanligi’na gitmistim. Türkiye’de KPSS’de dereceye giren pek çok genç, üzülerek ifade edeyim, sözlü sinavda elenmislerdi, torpilleri olmadigi için.
“YETERLI BESLENME BÜTÜN ÇOCUKLAR IÇIN BIR HAKTIR”
Bugün Et ve Süt Kurumu’nun önündeyim. Burada bulunmamin temel nedeni; çocuklarin haklarini savunmak, kadin milletvekilleriyle beraberim. Kadin milletvekilleri, bütün anneler, çocuklarinin iyi beslenmesini isterler. Yeterli beslenme, bütün çocuklar için bir haktir. Bu hakki saglayacak olan da sosyal devlettir. Hiçbir çocugun yataga aç girmemesi lazim. Bütün çocuklarin iyi beslenmeleri, yeterli beslenmeleri gerekir. Bu, çok önemli bir konudur.
Tarim Bakani, dün katildigi bir televizyon programinda; ‘Türkiye’de aç ve açikta kimse yok, herkesin karni tok’ diye bir açiklama yapiyor. Tarim Bakani’nin dünyadan haberi yok, Türkiye gerçeklerinden bir haberi yok. Izin verirseniz, Türkiye’de yasanan derin yoksullugu uzun yillardir arastiran, yoksullarla ciddi, tutarli iliskiler kuran; bu insanlarin yoksullugunu afise etmeden, onlarin yoksullugunu giderme konusunda çaba harcayan Sayin Hacer Foggo’ya bu konuda düsüncelerini aktarmak üzere söz vereyim.”
“HER EVDE GELISIM BOZUKLUGU OLAN BIR ÇOCUK VAR. 7 YASINDAKI ÇOCUK 4 YASINDA GIBI GÖZÜKÜYOR”
Kiliçdaroglu, konusmasinin bu bölümünde sözü CHP Yoksulluk Dayanisma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo’ya birakti. Foggo, sunlari söyledi:
“Türkiye’de yoksulluk ile degil artik açlikla mücadele ediyoruz. Yetersiz beslenme ile mücadele ediyor, çocuklar. Son yapilan arastirmada, 1040 çocukla bir arastirma yapildi ve kizlarin yüzde 85’in kansizlikla, erkek çocugun da yüzde 68 ile kansiz oldugu ortaya çikti. Geçen hafta yapilan bir arastirma. Bu; yetersiz beslenme, ögrenme güçlügü çekme demek. Yetersiz beslenme ayni zamanda ögrenme güçlügüne neden oluyor. Yetersiz beslenme, kronik açlik demek. Bütün çocuklar bununla mücadele ediyor.
Daha dün bir aile ile görüstüm. ‘Çocuklar ile birlikte sahurda patates kizartmasi yedik, aksam komsuda hazir çorba yedik.’ Insanlar bunlarla mücadele ediyor. Bir kasabin önünden geçerken, bir yasli amca, ‘Kizim, kasap degim sanki kuyumcu. Kuyumcudan altin almak için biz bu fiyatlara bakardik.’ En son ne zaman yediniz et, diye sordum. ‘En son geçen kurban bayraminda’ dedi. Yaslilar, çocuklar derin yoksullukla, açlikla mücadele ediyor.
Yapilan arastirmalarda; Güneydogu’da, Dogu Anadolu bölgesinde çocuklarin yüzde 5’i bodur. Bodurlugun anlami yetersiz beslenme, kronik açlik demek. Ne okul besleneme programlari yerine geliyor, ne baska bir sey. Yani Türkiye’de yoksulluk var, açlikla mücadele ediliyor su an.
‘Yoksulluk yok’ demek, ‘açlik yok’ demek iyi bir temenni ve ben 20 yildir mücadele ediyorum bu alanda. Su anda CHP Yoksulluk Dayanisma Ofisi’ndeyim. Ben böyle bir dönem, gerçekten görmedim. Benim her girdigim evde beslenme yetersizligi yüzünden gelisim bozuklugu olan çocuklar var.
Geçen hafta sosyal hizmet uzmanlariyla görüstüm. Her belediyenin görüsüyorum, su soruyu soruyorum. Siz de sorun. Deyin ki, ‘Gittiginiz evde yetersiz beslenme nedeniyle gelisim bozuklugu olmayan bir çocuk gördünüz mü?’ diye sordum. Görmedik, dediler. Her evde gelisim bozuklugu olan bir çocuk var. Gittiginiz yoksul mahallelerde, sorun; 7 yasindaki çocuk 4 yasinda gibi gözüküyor. Lütfen bunlari sorun.
Bunlar aslinda yoksullugun, açligin belirtileri. Cep telefonlarini sormayin. Çok fazla bilirkisi çikiyor, yoksullukla ilgili diyorlar ki; balik tutmayi ögretecegiz. Sosyal yardimlar olmasin. Balik tutmak demek, saglikli yeni nesillerin ortaya çikmasi demek ama maalesef açlik var arkadaslar.”
Foggo, bu sirada, bazi evlerde çekilmis sofra fotograflari gösterdi. Foggo, “Sofralar böyle, bu benim çektigim bir fotograf. Türkiye’nin her yaninda geziyorum. Lütfen siz de bu mahallelerde olun. Ya da gelin birlikte gezelim. ‘Hiçbir çocuk yataga aç girmesin’ diye buradayim. O son çocugu buluncaya kadar da mücadele edecegiz” dedi.
“ET VE SÜT KURUMU’NUN KAYNAKLARINI ÜRETICIYE DEGIL DE BIRILERINE TAHSIS EDERSENIZ, ÇOCUKLAR YATAGA AÇ GIRER”
Foggo’nun konusmasinin ardindan Kiliçdaroglu, sözlerini söyle sürdürdü:
“Az önce Hacer hanim, açiklamalar yapti. Bir politikaci açiklamasi degil bu. Yillardir derin yoksulluk konusunda arastirma yapan, Türkiye gerçeklerini kamuoyuyla paylasan saygin bir isim. Kendisinin, derin yoksulluk manzarasiyla karsilastiginda yasadigi sikintilari o da biliyor, ben de biliyorum.
Buradan saraya ve sarayin yetkililerine çagri yapiyorum. Açik ve net bir çagri yapiyorum. ‘Besli çeteye’ verilen imkanlarin, ‘besli çeteye’ saglanan olanaklarin, ‘besli çeteye’ verilen dolarlarin en azindan binde birini bu ülkenin yoksul aileleri için harcasalar emin olun hiçbir çocuk yataga aç girmez.
Açik ve net, sözler bana ait degil, sözler Aydin’da bir sivil toplum kurulusunun, bir meslek odasinin baskanina ait sözler, 22 saat önce söylenen sözler bunlar. ‘Damizlik hayvanlar, süt inekleri kesiliyor. Kesiler kesile nereye kadar gidecek bu? Yarin damizlik hayvanlar bittiginde dana sikintisi, et sikintisi baslayacak. Süt ve hayvansal ürünleri, içecek ayrani bile bulamayacagiz. Milletin gücü kalmadi’ diyor. Bu kadar açik, bu kadar net. Bu bir siyasetçi degil, üretici.
'MILLETIN SESI' MITINGLERINE YENIDEN BASLAYACAGIZ'
Bu bir üretici. Bir kilo kiyma 98 lira. Hangi asgari ücretli kiyma alabilecek? Hangi asgari ücretli veya geliri olmayan bir aile çocuguna düzenli süt alabilecek? Bu nedenle biz, daha önce yaptigimiz gibi bayramdan sonra, Ramazan Bayrami’ndan sonra ‘milletin sesi’ mitinglerine yeniden baslayacagiz. Millet, kürsüye çikacak ve kendi sorunlarini anlatacak. Saray ve sarayin yetkilileri bunu ne kadar duyarlar bilmiyorum. Ama kendilerine açik ve net söylüyorum. Benim yaptigim çagri, bu ülkenin insanlarinin refahi içindir. Benim yaptigim çagri, bu ülkede hiçbir çocugun yataga aç girmemesi içindir. Benim yaptigi çagri, Türkiye’de siyaset kurumunun halkin gözünde saygin olmasini saglamaktir. Beni yaptigim çagri, eger 21. yüzyilin Türkiye’sinde bir çocuk yataga aç giriyorsa bu Türkiye’nin itibarina gölge vurur. Ben Türkiye’nin itibarini, sayginligini koruyorum. Et ve Süt Kurumu, çiftçinin yaninda olmali, üreticinin yaninda olmali. Et ve Süt Kurumu’nun kaynaklarini birilerine peskes çekerseniz, onun kaynaklarini üreticiye degil de birilerine tahsis ederseniz, çocuklar yataga aç girer.
“BESLI ÇETEYE SAGLADIGIN MILYARLARCA DOLARI, ONUN BINDE BIRINI ÜRETICIYE VERIRSENIZ BU ÜLKEDE HIÇBIR ÇOCUK YATAGA AÇ GIRMEZ”
Çagrimi yeniliyorum. ‘Besli çeteye’ sagladigin imkanlari, milyarlarca dolari, onun binde birini üreticiye verirseniz bu ülkede hiçbir çocuk yataga aç girmez. Bu çagrimi tekrar bütün medyanin, 84 milyonun önünde dillendiriyorum.
Burasi bagimsiz bir kurum. Et ve Süt Kurumu burasi. Burasi bir KIT. Et ve Süt Kurumu ayni zamanda KIT Komisyonu’nda milletvekillerine hesap veren bir kurumdur. Dolayisiyla buraya gelmek, et ve süt açisindan da son derece degerli.”
“ÇIFTÇININ SARAY HÜKÜMETINDEN 211 MILYAR TÜRK LIRASI ALACAGI VAR”
Kiliçdaroglu, açiklamasinin ardindan gazetecilerin sorularina söyle cevap verdi:
“Sayin Bakan, siyasetin ne oldugunu bilmiyor. Otobüse binen kisi, siyaset karar aldigi için otobüse biner ve bedelini öder. Çiftçi, destek görmezse, saglikli üretim yapamaz. Destegi saglayacak olan siyaset kurumudur. Çiftçinin saray hükümetinden 211 milyar Türk lirasi alacagi var. 211 milyar lira gasp edilmistir, 211 milyar lira ‘besli çeteye’ tahsis edilmistir.”