Uygur Hareketi liderinin BM'deki çarpıcı ve cesur sözleri Dünya'da yankı uyandırdı
Küresel düzeyde faaliyet gösteren Uygur Hareketi’nin Baskani Rusen Abbas’in 05 Nisan 2022’de BM.’nin Cenevre merkezinde yapilan “Insan Haklari ve Demokrasi” baslikli toplantida konustu.
Rusen Abbas’in Çin’in isgalindeki Dogu Türkistan’da yasayan Türklere yönelik baski, zulüm, etnik ayirimcilik insanlik suçlari ile soykirim cinayetleri ile ilgili cesur ve çarpici konusmasi genis yanki buldu ve dünya medyasinda genis bir sekilde yer aldi.
Uygur Hareketi Lideri Rusen Abbas’in BM.Cenevre Merkezinde yaptigi konusmasi ile ilgili olarak Özgür Asya radyosuna açiklamalarda bulundu. Abbas kendisinin söz konusu toplantida yaptigi konusmanin 3 önemli baslik halinde oldugunu belirterek sunlari söyledi :
B.M. Insan haklari Yüksek Komiseri Bachelet, Dogu Türkistan konusunda Çok Pasif
BM Insan Haklari Yüksek Konseyi Çin’in isgalindeki Dogu Türkistan’daki agir insan haklari ihlalleri ile ilgili olarak Agustos/2021’de ayrintili bir rapor hazirlamistir. Bu rapor Aralik ayinda açiklanmasi gerekirken, hala açiklanmamistir. BM Insan Haklari Yüksek Komiseri Michel Bachelet, Dogu Türkistan konusunda çok pasif kaldigina, hukuk ve adalete uygun hareket etmedigini düsünüyorum. Ayrica,Yükssek Komiser Çin’in baskilarindan çekinerek korktugu için BM.’nin kural ve perinsiplerini Çin’in nezdinde koruyamadigini düsünüyorum. Dogu Türkistan’daki hak hukuk ihlalleri ile etnik soykirim cinayetleri konusunda gerekli çalismalarini yeterince yapmamistir. Bunlardan dolayi Yüksek Komiser Michelle Bachelet’i siddetle kiniyorum. BM. Insan haklari yüksek Komiserine buradan bir kez daha çagrida bulunuyorum, Bayan Bachelet Çin’in oyununa gelmemeli , onun hile ve mekirlerine aldanmamali 2021 yilinin agustos ayinda hazirlanan Dogu Türkistan raporunu derhal açiklamalidir.
BM.Yüksek Komiseri Dogu Türkistan Ziyaretini Iptal Etmeli
Uygur Hareketi Baskani Abbas Yüksek Komiser Michelle Bachelet’in Mayis ayinda Çin’e yapacagi ziyareti iptal etmesini ve bu ziyaretten vaz geçmesi gerektigini de ifade ederek sözlerini söyle sürdürdü : ” BM.Insan Haklari Yüksek Komiseri Bachelet’in Uygur Insan Haklari raporunu açiklamasi,onun Uygur bölgesine yapacagi ziyaretten daha önemlidir. Günümüzde Çin Dogu Türkistan’da kurdugu yüzlerce Çin tipi Nazi kamplarinda milyonlarca Müslüman Uyguru sirf Uygur ve Müslüman olduklari için suçlu ilan ederek bu kamplara hapsetmis durumda. Çin bu toplama kamplarindaki Uygurlar basta diger Türk halklarina mensup tutuklulara yaptigi baski, zulüm iskenceler ile katletmeyi sürdürmektedir. Çin’in zulmünü ve soykirim uygulamalarinin acimasiz ve vahsi bir sekilde sürdürdügü böylesi bir ortamda Çin’in BM.Heyetine bagimsiz ve özgürce arastirmalar yapmasina ve sinirsiz erisimine izin verecegine inanmiyorum. Milyonlarca insanin hapsedildigi ve öldürüldügü Dogu Türkistan’a kosulsuz ziyaret etmeleri talibine , 2017’den bu yana yani toplama kamplarinin kurulmasindan sonrasi izin verilmedi ve bu ziyaret gerçeklesmemistir. Bu kez izin vermis ise Çin isgal yönetimi Dogu Türkistan’da önceden provasini yaptirarak hazirladigi sahte tiyatro sahneleri ile kurmaca bir platformlari BM.Heyetini özellikle ziyaret ettirerek aldatacaklari önceki benzerleri gibi kesindir.
Böyle bir ortamda gerçeklestirilecek bir ziyaret güvenilir ve inandirici olmayacak asla yararli sonuçlar getirmeyecek, belki de bu ziyaret bu yönü ile Uygurlar için zararli olabilecektir. Çin bu sinsi yalanlari ve tertipleri ile BM.leri ve uluslararasi toplumu bir kez daha aldatacaktir. Bu durumdan istifade eden Çin Uygurlara yönelik baski, zulüm ve soykirim uygulamalarinin siddetini daha arttirarak sürdürecektir. Bu nedenle Yüksek Komiser Bachelet Dogu Türkistan raporunu biran önce ve derhal açiklamalidir.
BM. Saldirganligi,Katliamlari ve Soykirimi Durduramayacaksa Kendisini Feshetmeli
Rushan Abbas’in BM’deki konusmasinda öne çikan dikkati çeken bir diger nokta, Ukrayna Devlet Baskani Zelinsky’nin söyledigi “Birlesmis Milletler Rusya’nin saldirganliga karsi savasini durdurmazsa böyle bir yapi kendisini fessetmeli ve dagitilmalidir” açiklamasina atif yaparak konusmasini söyle sonlandirdi : ” Ukrayna Devlet Baskani Zelensky’nin “Birlesmis Milletler Rusya’nin saldirganlik savasini durduramazsa böyle bir kurum kendisini feshedilmelidir” açiklamasini destekliyorum. Çin,isgalindeki Dogu Türkistan’da toplama kamplarini kurmasinin üzerinden 6 yil geçmistir. Bu 6 yil içinde milyonlarca Uygur.Kazak ve diger Müslüman Türkler bu kamplara hapsedilmis olup onlar bu ölüm kamplarinda , baski, zulüm ve iskenceler ile öldürülmektedir. BM.bu Çin zulmü ve soykirimi konusunda çok pasif kalmis ve kilini bile kipirdatmamistir. Uygurlar ve diger saldirganliga maruz kalanlara yardim edilmeyecekse, Rus saldirganligi ile Çin’in Uygur soykirimini engelleyemeyecek ise böyle bir Teskilatin mevcut olmasindan olmamasi daha iyi olacaktir. bir kurum diye bir sey olmadigini. Benim sözlerim Avrupa basininda gündem oldu. Benim BM:lerdeki bu çikisim ve çarpici sözlerim Bati medyasinin çok dikkatini çekmis olacak ki, benimle raportaj taleplerini ard arda iletmeye basladiklarina sahit oldum. Dogu Türkistan konusu böylece dünya medyasinin öncelikli ve sicak gündem maddesine dönüsmüs oldu.
Uygur Hareketi Lideri Rusen Abbas’in Konusmasinin Dünya Medyasindaki Yankilari
Uygur Hareketi Lideri Rusen Abbas’in BM.’nin Cenevre merkezinde Çin’in isgalindeki Dogu Türkistan’da yasayan Türklere yönelik baski, zulüm, etnik ayirimcilik insanlik suçlari ile soykirim cinayetleri ile ilgili yaptigi cesur ve çarpici konusmasi dünyada genis yanki buldu ve dünya medyasinin sicak gündemine yerlestigi görüldü. Ayrica bu konusmanin dünya medyasinda genis ve ayrintili bir sekilde yer aldi.
Rusen Abbas’in BM’lerdeki Konusmasina yer veren Medya Kuruluslarindan bazilari
Fransiz haber kanal1 France-24 : Anilan Fransiz haber kanali 07 Nisan 2022’de ” Uygur Hareketi BM.lerin Uygur Sorununa takindigi Pasif Tavir,Insani Ümitsizlige Sevkediyor” baslikli bir haber/yorum yayinlamistir.
Makale de özetli su hususlar yer aliyor : ” Uygur Hareketi Lideri Abbas’in BM.konusmasi kesin ifadeler ve sikayetler içeriyordu ve ayni zamanda cesurca ve çarpici idi ve ayrica konusma gerçekleri tam dile getirmis ve dünyaya tam yansitmistir.
Uygurlarin önde gelen ve önemli insan haklari aktivistlerinden Rusen Abbas BM’lerdeki konusmasinda Insan Haklari Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’i ” Görevinin tam yapmamak -agir ve ciddi suistimal yapmakla” suçladi. Birlesmis Milletler, Uygurlar hakkinda aylar öncesinden hazirliklara baslanmis ve 2021’nin Agustos ayinda hazirlanmis olan Dogu Türkistan Insan Haklari Raporunu Aralik ayinda açiklamasi gerekirken hala yayinlanmamasi elestirdi ve bu raporun derhal yayinlanmasi çagrisinda bulundu.
BM.’in Uygurlar Konusundaki Anlasilmaz ve Pasif Tutumundan Dolayi Halkim Adina Kahroluyorum
Bayan Abbas sözlerini söyle devam ettirdi : ” BM’in bu Uygur sorununa yönelik bu olumsuz tutumundan derin bir hayal kirikligi duyuyorum. BM.in bu anlasilmaz ve pasif tutumuna çok üzülüyor ve ülkem ve halkim adina kahroluyorum. Dogu Türkistan’da kelimenin tam manasi ile vahsi ve acimasiz bir soykirim sürüyor ve dolayisiyle bu , soykirim konusunda tarafsizlik diye bir sey olmamalidir.” dedi.
Uygur Hareketi Baskani Sayin Roshan Abbas ve Uygur Arastirma Merkezi Baskani Sayin Abdulhakim Idris, BM Insan Haklari ve Demokrasi Konferansi'nda birer konusma yaptilar. 5 Nisan 2022.
Hindistan Yeni Delhi Merkezli Print Gazetesi :
Hindistan’in baskenti Yeni Delhi’de Ingilizce yayinlanan Print gazetesi 08 Nisan’da ” Çin’in Insanliga karsi Savasi Aslinda Kadinlara karsi Bir Savasdir.” baslikli yazisinda su satirlara yer verdi. ” Nobel ödülüne aday gösterilen Uygur Hareketi Kurucusu ve Baskani Rusen Abbas Birlesmis Milletler’de yaptigi cesurane konusmasinda BM.leri Çin’in Uygurlara karsi isledigi suçlar ile etnik Soykirim cinayetlerini durdurmaya çagirdi. Ayrica Uygur Hareketi Lideri Abbas, “Çin’in insanliga karsi savasi aslinda kadinlara karsi bir savastir, çocuklara karsi bir savastir, özgürlüge, demokrasiye ve insan onuruna karsi bir savastir. Çin’in Uygurllara karsi orantisiz, haksiz ve adaletsiz Savasi hala devam ediyor .Ama BM.ler,Ülkeler ve insan haklari ve hukuk kurum ve kuruluslari ile tüm dünya bu insanlik disi soykirima karsi hala sessizligini koruyor.” sözlerini aktardi.