CHP Istanbul Milletvekili Sezgin Tanrikulu, Siirt’teki Kasaplar Deresi’nde insaat çalismalarinin baslamasina Meclis Genel Kurulu’nda tepki gösterdi. Tanrikulu, “90'li yillarda faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak önemli bir komisyon kurdu. O komisyonun raporu halen her konuda bizim açimizdan bir referanstir, insanlarin nasil kaçirildigi, nasil öldürüldügü, nasil derelere atildigi, nasil kaybedildigi noktasinda. Kasaplar Deresi böyle bir yer; yüzlerce, binlerce faili meçhul cinayet var; yüzlerce, binlerce kayip vakasi var ve bu kayiplarini arayan insanlar var, anneler var” diye konustu.
CHP Istanbul Milletvekili Sezgin Tanrikulu, Siirt’teki Kasaplar Deresi’nde insaat çalismalarinin baslamasina Meclis Genel Kurulu’nda tepki gösterdi. Tanrikulu, “90'li yillarda faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak önemli bir komisyon kurdu. O komisyonun raporu halen her konuda bizim açimizdan bir referanstir, insanlarin nasil kaçirildigi, nasil öldürüldügü, nasil derelere atildigi, nasil kaybedildigi noktasinda. Kasaplar Deresi böyle bir yer; yüzlerce, binlerce faili meçhul cinayet var; yüzlerce, binlerce kayip vakasi var ve bu kayiplarini arayan insanlar var, anneler var” diye konustu.
CHP Istanbul Milletvekili Sezgin Tanrikulu, TBMM Genel Kurulu’nda; HDP’nin Siirt’teki Kasaplar Deresi’deki insaat çalismalari ile ilgili arastirma önergesinin gündeme alinmasi ile ilgili öneri üzerinde konustu. Tanrikulu, sunlari söyledi:
“BU COGRAFYA GEÇMISTEN BUGÜNE BIRÇOK ACIYA TANIKLIK YAPTI”
“Kasaplar Deresini ben de avukatken, Diyarbakir Barosu yöneticisiyken ziyaret etmistim, bazi faili meçhul cinayetin magdurlarini beraber gitmistik, aramistik; o nedenle bu konusmayi yapiyorum, aklima da o hafiza tekrar geliyor gerçekten.
Sunu söyleyecegim: Yani bu cografya geçmisten bugüne birçok aciya taniklik yapti. Büyük travmalar yasadik ama bu travmalarla, bu acilarla yüzlesmedik. Yani geçmisle hesaplasmayan, geçmisle yüzlesmeyen toplumlar kendi iç barisini saglayamazlar. Maalesef biz de geçmisle hesaplasmadigimiz için, geçmisle yüzlesmedigimiz için ve bu mekanizmalari da kurmadigimiz için kendi iç barisimizi saglayamadik, halen nefret söylemi, çatisma ortami falan devam ediyor maalesef; böyle bir toplumuz.
Aslinda, Adalet ve Kalkinma Partisi’nin iktidara geldigi 2002 yilinda bu firsat vardi çünkü çatisma yoktu, silah yoktu ve geçmisle hesaplasma, yüzlesme bakimindan bu toplumun yarattigi birikimler vardi. Ama Adalet ve Kalkinma Partisi 2002 yilinda bu firsati kullanamadi, derin devlete teslim oldu ve giderek de derin devletin kendisi oldu ve kendisi çok agir travmalar yaratti.
Simdi, faili meçhul cinayetler var. Bu Meclisin kendisi, 90'li yillarda faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak önemli bir komisyon kurdu. O komisyonun raporu halen her konuda bizim açimizdan bir referanstir, insanlarin nasil kaçirildigi, nasil öldürüldügü, nasil derelere atildigi, nasil kaybedildigi noktasinda. Kasaplar Deresi böyle bir yer; yüzlerce, binlerce faili meçhul cinayet var; yüzlerce, binlerce kayip vakasi var ve bu kayiplarini arayan insanlar var, anneler var ve asagi yukari bu mekanlardan biri de Kasaplar Deresi yani Newala Qesaba.
“HAFIZA MERKEZI OLMASI GEREKEN BIR YERI IMARA VE RANTA AÇIYORSUNUZ”
Simdi, ne yapiyorsunuz, biliyor musunuz degerli arkadaslar? Bir hafizayi yok ediyorsunuz. Ne ugruna? Tipki bütün Türkiye'de yaptiginiz rant ugruna... 2-3 tane müteahhit bulmussunuz, kayyum belediyeleriniz var, o kayyum belediyeleriniz vasitasiyla simdi bir hafiza merkezi olan, hafiza merkezi olmasi gereken bir yeri imara ve ranta açiyorsunuz. Simdi elinizi vicdaniniza koyun, 2014'te seçilen belediye baskani yerine kayyum atamasaydiniz, 2019'da seçilen belediye baskani yerine kayyum atamasaydiniz böyle bir uygulamayi yapabilecek miydiniz, o seçilmis belediye baskanlari böyle bir yere imar izni verecek miydi?
Bakin, sunu söylüyorum: Gerçekten bu toplum sizden öyle bir hesap soracak ki, feleginiz sasacak gerçekten, feleginiz sasacak çünkü derin devlet oldunuz ve bu derin devlet uygulamalariyla, kayyumla, imara açmayla insanlarin kendi yaslarini, kendi taziyelerini devam ettirme imkanlarini ortadan kaldiriyorsunuz, tipki Cumartesi Annelerine yaptiginiz gibi.
“BU RANTTAN VAZGEÇIN”
Sunu söyleyecegim son söz olarak: Bu ranttan vazgeçin, bu uygulamalardan vazgeçin. Geçmis, insani takip eder! Bu geçmis de sizi takip edecek ayni zamanda. Onu da buradan ifade etmis olayim. Bir sözüm de oradaki yerel müteahhitlere, buradan, Meclisten sesleniyorum: Ranttan vazgeçin, bir gün gelir sizden hesap sorulur. Ranttan vazgeçin, insanlarin hafizasiyla, yaslariyla, geçmisleriyle oynamayin rant için. “