1994'de 3225 olan belediye sayısı 1390'a düştü

1994

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Yerel Yönetim Çalıştayı'nda; 'Ben 1994'te ilk belediye başkanlığı yaptığımda, yanılmıyorsam 3225 belediye vardı, şu anda maalesef 1390 belediyeye düştü. Biz bir y

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Baskan Yardimcisi Seyit Torun, Yerel Yönetim Çalistayi'nda; 'Ben 1994'te ilk belediye baskanligi yaptigimda, yanilmiyorsam 3225 belediye vardi, su anda maalesef 1390 belediyeye düstü. Biz bir yandan demokrasi, yerinden yönetim diyoruz, sorunlarin çözümü için en etkin, en verimli hizmet diyoruz ama maalesef hele hele Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra sürekli torba yasayla belediyelerimizin yetki ve gelirleri tirpanlanmakta. Her geçen gün de belediyelerimizin üstündeki baski artmakta' dedi.

Sosyal Demokrasi Dernegi’nin Ankara’da düzenledigi 'Yerel Yönetimler Çalistayi' basladi. Çalistaya eski CHP Genel Baskani Hikmet Çetin, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Baskan Yardimcisi Seyit Torun, CHP'li ilçe belediye baskanlari, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, kent konseyi üyeleri, akademisyenler katildi. 

Çalistay'da; Elmadag Belediye Baskani Adem Baris Askin ‘kirsal kalkinma’, Odunpazari Belediye Baskani Kazim Kurt ‘tarihi koruma ve modern sanatlar müzesi’, Lüleburgaz Belediye Baskani Murat Gerenli ‘stratejik planlama’, Selçuk Belediye Baskani Filiz Ceritoglu Sengen ‘kirsal kalkinma’, Findikli Belediye Baskani Ercüment Sahin Çervatoglu  ‘katilimcilik’, Gülyali Belediye Baskani Ulas Tepe ‘belediyecilikte genç bakis’ basliklariyla sunum yapiyor. 

Çalistayin açilis konusmasini yapan CHP Genel Baskan Yardimcisi ve Ordu Milletvekili Seyit Torun; ekonomik krizi isaret ederek, CHP'li belediyelerin yurttaslarin sorunlarina çözüm üretmeye çalistigini söyledi.

Torun, kirdan kente göçün artmasi ile birlikte, belediyelerin sorumluluk alanlarinin genisledigini, geçmiste olmayan birçok görevi üstlendigini ifade etti. Türkiye'de yerel yönetimlerin sayinin düstügünü belirten Torun, Avrupa'daki yerel yönetim sayilarini da örnek verdi.  

Seyit Torun'un konusmasindan öne çikan basliklar söyle:

FARKLI GÖREVLERININ DE OLDUGU ORTAYA ÇIKTI: Yerel yönetimler aslinda hayatimiza dokunan, evimizin kapisindan çiktigimiz zaman her türlü faaliyetleriyle karsilastigimiz bir birim. Ben birçok toplantida arkadaslarima yerel yönetimi anlatirken, dogum, dügün, ölüm derim. Insanimizin 24 saatini, 365 gününü planlamak zorundasiniz. Çözüm üretmek zorundasiniz. Hele hele yasadigimiz bu ekonomik buhranin derinlemesine bizi etkiledigi bu süreçte ne kadar farkli görevlerinin de oldugu ortaya çikti.

YETKI VE GELIRLERI TIRPANLANIYOR: Demokratiklesmesi beklenirken yerel yönetimlerin hele hele 2002'den sonra vesayet çok artti. Ben 1994'te ilk belediye baskanligi yaptigimda, yanilmiyorsam 3225 belediye vardi, su anda maalesef 1390 belediyeye düstü. Biz bir yandan demokrasi, yerinden yönetim diyoruz, sorunlarin çözümü için en etkin, en verimli hizmet diyoruz ama maalesef hele hele Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra sürekli torba yasayla belediyelerimizin yetki ve gelirleri tirpanlanmakta. Her geçen gün de belediyelerimizin üstündeki baski artmakta.

3 KEZ BÜYÜK DEGISIME UGRADI: Türkiye'de son 20 yil içinde yerel yönetim yasalari Anayasa'daki hükümlere uygun olmayacak sekilde 3 kez büyük degisime ugradi. 2004'te büyüksehir belediye kanunu, 2005'te belediye kanunu, 2012'de de büyüksehir kanunu çikarildi ve sürekli torba yasalarla bu vesayet her geçen gün artti. Geçmiste tanimlanan belli hizmetler vardi. Artik köyden kente göçün çok arttigi ve kent nüfusunun neredeyse yüzde 80'lere vardigi süreçte, belediyelere geçmiste görevi olmayan birçok sorumluluk üstlendi.

FRANSA'DA 35 BIN BELEDIYE VAR: Su anda Fransa'da 35 bin belediye var. Almanya'da 11 bin, Italya ve Ispanya'da da 8 binin üzerinde belediye var. 800, 1000 nüfuslu belediyeler var. Ama nasil olmus? Yetki, sorumluluk ve gelirleri ona göre düsünülmüs. Özellikle belde belediyelerinin kapatilma mantigi neydi? Asiri borçlaniyorlar, hizmet veremiyorlar ve maalesef belde belediyeleri batak, biz kapatalim ve sorunu çözelim dediler. Belde belediyelerini kapattilar ama orada yasayan vatandaslarimizin sorun yumaginda biraktilar. Önceden suyu arizalandiginda, yolu yapilmadiginda muhatabi vardi, hemen yüz yüze temasla sorununun çözümü için talepte bulunuyordu. Simdi sorununu iletecek makam, merci bulamiyor. Vatandasimiz maalesef hizmete ulasamaz hale geldi.

ÜSTELIK BUNU REKLAM EDER GIBI YAPMIYORLAR: Vatandas görüyor ki, bizim belediyeciligimiz seffaf, hesap verebilen, kucaklayici bir yapida. Biz de bunu gururla her yerde ifade ediyoruz. Yerel seçimler öncesi, birçok bilgi kirliligi oldu. Yardimlari kesecekler, terör örgütü üyelerine fatura dagittiracaklar gibi birçok sey söylediler. Su anda bütün belediye baskanlarimiz, içinde bulundugumuz ekonomik buhrani hiç degilse azaltma, hafifletme adina ciddi katkilar, yardimlar yapiyorlar. Üstelik bunu reklam eder gibi degil.

VESAYETTEN RAHATSIZLIGIMIZI ILETIYORDUK: Kendi görev yaptigim dönem ile belediye baskanlarimizin içinde bulundugu dönemi kiyasliyorum. Biz o dönemde çok sikayetçiydik. Vesayetten rahatsizligimizi iletiyorduk. Plan yapma yetkisinden, gelir alma yetkisinden... O kadar çok konu var ki.

IKTIDAR AKLINA GELEN HER SEYI YAPIYOR: Su anda torba yasada çok güncel bir konu var, onu da anlatmak istiyorum. 2019'dan sonra 31 Mart'in rövansini alabilmek için iktidar, aklina gelen her seyi yapiyor. Sehirdeki ranti belediye almasi gerekirken Çevre ve Sehircilik Bakanligi'na aktariyor. Bazi idari yetkileri kendinde topluyor... En son almaya çalistigi karar o kadar ilginç ki. Ulastirma Bakanligi'nin yaptigi metrolar var. Bu metrolarin gelirlerinin yüzde 15'i aslinda belediyeler tarafindan o metronun borcu olarak ödeniyordu. Sonra bir kararname ile bu Cumhurbaskani'na bu yetki verildi. O da yüzde 5 gibi sinirlandirildi. Kararname, Anayasa Mahkemesi'ne gitti, iptal edildi, simdi yasalastirmaya çalisiliyor. Bu artik su demek, ben nereden bulurum da senin gelirini kisitlarim, seni hizmet vermez hale getiririm, onun çabasi içindeler.

'SOSYAL DEMOKRAT BELEDIYECILIGIN ÇIKIS NOKTASI INSANDIR'

Sosyal Demokrasi Dernegi Genel Baskani Sami Dogan, Yerel Yönetim Çalistayi'na katilimlarindan dolayi konuklara tesekkür etti. Dogan, 'Sosyal demokrat belediyecilik anlayisi kentlerde yalnizca fiziksel degisim yapmak için çalismaz. Ayni zamanda kent sahiplerinin yani halkin, sosyal, kültürel, düsünsel degisiminde de sorumluluk üstlenir. Çünkü sosyal demokrat belediyeciligin çikis noktasi insandir. Bu nedenle sosyal demokrat belediyelerin yasam mekanlarini hizla iyilestirmek, örnek hale getirmek, bir yasam kültürü olusturmak düsüncesiyle çalismalarini sürdürdüklerine inaniyoruz' diye konustu.

'ÖGRENCIYDIM KAMU YÖNETIMINDE YENIDEN YAPILANDIRMA KONUSULUYORDU; PROFESÖR OLDUM HALA KONUSUYORUZ' 

Çalistayin moderatörlügünü yapan Prof. Dr. Savas Zafer Sahin, 'Kuskusuz, Türkiye kamu yönetimi, yerel yönetimler ve idarenin yapilandirilmasi açisindan sonu gelmeyen tartismalar ülkesidir. Ben ögrenciydim, kamu yönetiminde yeniden yapilandirilma konusuluyordu, profesör oldum, hala kamu yönetiminde yeniden yapilandirilma konusuyoruz. Demek ki yerine oturamayan bir seyler var' dedi.

'ESKI KURUMSAL YAPILARLA YENI DINAMIKLERI YÖNETMEYE ÇALISIYORUZ' 

Köylerin kentsel yasamin bir sürekliligi haline geldigini söyleyen Sahin, 'Bunun bedelini artan gida fiyatlarinda, baska tür meselelerde çok yakindan deneyimliyoruz. Planlama sorunlarimiz var. Ülkede mekani, yatirimlari planlamaya çalisiyoruz. Stratejileri belirlemeye çalisiyoruz fakat bu üçü arasindaki iliski kopuk. Eski kurumsal yapilarla yeni dinamikleri yönetmeye çalisiyoruz' diye konustu.