Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “Yoksulluğa, sömürüye, güvencesizliğe ve savaşa karşı mücadeleyi büyütmek için 1 Mayıs’ta alanlardayız” ve “Birlikte değiştireceğiz, birlikte 1 Mayıs’a” sloganlarıyla 1 M
Kamu Emekçileri Sendikalari Konfederasyonu (KESK), “Yoksulluga, sömürüye, güvencesizlige ve savasa karsi mücadeleyi büyütmek için 1 Mayis’ta alanlardayiz” ve “Birlikte degistirecegiz, birlikte 1 Mayis’a” sloganlariyla 1 Mayis’ta tüm ülkede alanlarda olacaklarini açikladi. Türkiye Devrimci Isçi Sendikalari Konfederasyonu (DISK), Türk Mühendis ve Mimar Odalari Birligi (TMMOB), Türk Tabipleri Birligi (TTB) ve Türk Dishekimleri Birligi (TDB) basta olmak üzere 1 Mayis bilesenleri ile hazirliklarin tüm hiziyla sürdürüldügünü bildiren KESK, tüm emekçilere ‘insanca bir yasam, güvenceli bir is, güvenli gelecek için 1 Mayis’ta alanlarda omuz omuza olma” çagrisi yapti.
Kamu Emekçileri Sendikalari Konfederasyonu (KESK), “Yoksulluga, sömürüye, güvencesizlige ve savasa karsi mücadeleyi büyütmek için 1 Mayis’ta alanlardayiz” ve “Birlikte degistirecegiz, birlikte 1 Mayis’a” sloganlariyla 1 Mayis’ta tüm ülkede alanlarda olacaklarini açikladi. Türkiye Devrimci Isçi Sendikalari Konfederasyonu (DISK), Türk Mühendis ve Mimar Odalari Birligi (TMMOB), Türk Tabipleri Birligi (TTB) ve Türk Dishekimleri Birligi (TDB) basta olmak üzere 1 Mayis bilesenleri ile hazirliklarin tüm hiziyla sürdürüldügünü bildiren KESK, tüm emekçilere ‘insanca bir yasam, güvenceli bir is, güvenli gelecek için 1 Mayis’ta alanlarda omuz omuza olma” çagrisi yapti.
KESK, bugün Ankara’da basin açiklamasi yaparak 1 Mayis programini duyurdu. KESK Es Genel Baskani Sükran Kablan Yesil’in yaptigi açiklama söyle:
“Ülkemizde milyonlarca isçi, emekçi kendi bayramlarina, Uluslararasi Birlik, Mücadele ve Dayanisma Günü 1 Mayis’a gittikçe agirlasan sorunlarla giriyor. Elbette ki kamu emekçileri ve emeklileri olarak bizlerin yasadigi sorunlar 84 milyonluk nüfusun yüzde 99’nun yasadigi sorunlardan bagimsiz degildir. Buradan hareketle KESK olarak 1 Mayis siarimizi “Yoksulluga, Sömürüye, Güvencesizlige Ve Savasa Karsi Mücadeleyi Büyütmek Için 1 Mayis’ta Alanlardayiz”, 'Birlikte Degistirecegiz, Birlikte 1 Mayis’a” olarak belirledik. Öncelikle iktidarin emek karsiti politikalarindan nemalanan bir avuç mutlu azinligin disinda kalan herkesin her geçen gün daha fazla yoksullastigi gerçeginin altini kalin çizgilerle çiziyoruz. Yoksulluk, ailelerimiz ile birlikte toplumun 20 milyonluk bir kesimini olusturan kamu emekçileri ve kamu emeklileri olarak bizim için de uzunca bir süredir en temel sorun olmaya devam etmektedir.
“YAKLASIK ON MILYON ASGARI ÜCRETLI ÇOKTAN AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALMISTIR”
Enerji alaninda yasadigimiz zamlar, yani elektrige, akaryakit ürünlerine, dogalgaza yapilan zamlar suya atilan bir tasin olusturdugu halkalar gibi her alana yansimaya devam etmektedir. Özellikle son bir yilda daha da derinlesen ekonomik kriz, hiz kesmeden süren zam saganagi kamu emekçilerini sefalete sürüklemistir. Arastirma birimimiz KESK-AR’in TÜIK tüketim sepetini baz alarak yaptigi arastirmaya göre; 4 kisilik bir ailenin açlik siniri Mart 2022 itibari ile 5 bin 119 TL’ye yoksulluk siniri 16.674 TL’ye ulasmistir. Yaklasik 10 milyon asgari ücretli çoktan açlik sinirinin altinda kalmistir. 4 bin 674 TL olan ortalama kamu emekçisi emeklisi maasi da açlik siniri altinda kalmistir. 6 bin 623 TL olan ortalama kamu emekçisi maasi ile açlik siniri arasindaki makas kapanmistir. Mart 2021 itibari ile 7,6 TL olan ortalama dolar kuru Mart 2022 itibari ile 14,6 TL’ye yükselmistir. Buna göre en düsük kadrolu kamu emekçisi maasi ile (15. Derecenin 1. Kademesinde Hizmetli olarak görev yapan bekar, 4/A kadrosundaki hizmetli) alinan dolar bir yil içinde 127 dolar azalarak 391 dolara gerilemistir.
“2022 YILI ARTISIMIZ ISE YÜZDE 2,5 ‘REFAH PAYI’ ALDATMACASI DAHIL YÜZDE 7,5’DE KALMISTIR”
Ülkede hiç kimsenin inanmadigi TÜIK verileri bile genel enflasyonun son bir yilda %61,14, gida enflasyonun yüzde 70,33, ulastirma enflasyonunun yüzde 99,2, son üç aylik enflasyonun yüzde 22,8 arttigini göstermektedir. Oysa son bir yilda bizim maaslarimizda yasanan artis yüzde 45’te kalmistir. 2022 yili artisimiz ise yüzde 2,5 ‘refah payi’ aldatmacasi dahil yüzde 7,5’de kalmistir. Sadece son bir yil içinde maaslarimizda yasadigimiz reel kayip TÜIK enflasyonu karsisinda bile ortalama yüzde 20’ye ulasmistir. Ocak itibari ile 6.623 TL olan ortalama kamu emekçisi maasinin alim gücü Nisan ayi basi itibari ile 1.510 TL azalarak 5.113 TL’ye düsmüstür.
“TARIHIMIZIN EN DERIN KRIZLERINDEN BIRISINI YASIYORUZ”
Tekrar altini çiziyoruz. Bugün tarihimizin en derin krizlerinden birisini yasiyoruz. Türkiye dünyada en yüksek enflasyona sahip ülkeler siralamasinda sekizinci siraya yerlesmistir. Enflasyonu Türkiye’den yüksek olan ülkeler Venezuela, Sudan, Lübnan, Suriye gibi ya ambargo uygulanan ya da yillardir savas sahasina dönmüs ülkelerdir. Buna ragmen mevcut iktidar halkin yasadigi hayat pahaliligi engellemeye dönük hiçbir adim atmadigi gibi hepimizle dalga geçen açiklamalar yapmaya devam etmektedir. Tüm bunlar da yetmezmis gibi “TL korumali mevduat sistemi” ve köprü, oto yol, hava limani, sehir hastanelerine saglanan hazine garantileri basta olmak üzere ile yoksul halkin, emekçilerin cebinden alip zenginlere, yandaslara, besli çeteye kaynak transferi tam gaz sürdürülmektedir. Öte yandan bugün ülkede sadece bir ekonomi alaninda kriz degil, siyasi, ekonomik, sosyal alanda gün geçtikçe derinlesene çoklu bir kriz yasanmaktadir. Biz KESK olarak en basindan beri demokrasinin, adaletin, hukukun rafa kaldirildigi bir ülkede emekçilerin ekonomik, sosyal, özlük haklarinin da olamayacagina dikkat çeken bir konfederasyonuz. Bu nedenle attigimiz her adimda emek, demokrasi ve baris mücadelesinin arasindaki kopmaz baglari temel almaya gayret ettik. Bugüne kadar yasanan her krizde fatura yoksullastirilan halka ve emekçilere kesilmistir. Ülkeyi yönetenler her seferinde ‘faiz lobisi, dis güçler’ gibi bahanelerin arkasina saklanmistir. Bugün ise Rusya’nin Ukrayna’ya müdahalesi ülkemizdeki ekonomik krizin bahanesi haline getirilmek istenmektedir. Rusya-Ukrayna savasi öncesinde Türkiye’de her sey güllük gülistanlikmis gibi açiklamalar yapilmakta, iki emperyalist blok arasinda süren savasi yeni zamlarin dayanagi haline getirilmek istenmektedir. Irak’a yönelik yeniden baslatilan askeri operasyonlarla kaynaklarimiz bir kez daha halkin, emekçilerin acil ihtiyaçlarini karsilamak yerine güvenlikçi politikalara savasa aktarilmaktadir. Bunun için iktidar sözcüleri hemen her gün ‘Küresel ölçekte bir kriz var. Gelismis ülkelerde bile enflasyon rekor kiriyor’ benzeri açiklamalara imza atmaya devam etmektedir. Oysa bir ülkede yasanan ekonomik krizin siddetini belirleyen o ülkenin disariya bagimli olma derecesidir. Ne yazik ki yillardir siyasi iktidarin hayata geçirdigi sermaye yanlisi, emek ve doga düsmani politikalar soncunda ülkemiz hemen hemen her alanda disariya bagimli hale getirilmistir. Bugün yasadigimiz her fahis zammin arkasinda özellestirme talani ile yaratilan bu bagimlilik yatmaktadir. PETKIM’den TÜPRAS’a, SEKA’dan TEKEL’e, TEDAS’tan SÜMERBANK’a, yem fabrikalarindan, limanlara, seker fabrikalarina kadar hepimizden alinan vergilerle kurulan tüm kamu isletmeleri özellestirme adi altinda, yok pahasina yabanci ve yerli sermayeye satilmistir.
“NAZIM HIKMET’IN DIZELERINDEKI BIR MEMLEKET, ‘GÜNDÜZLERINDE SÖMÜRÜLMEYEN, GECELERINDE AÇ YATILMAYAN’ BIR MEMLEKET ISTIYORUZ”
Geldigimiz noktada ülkeyi ucuz emek cennetine çevirerek uluslararasi mali sermayenin yagmasina açan, tamamen borçlanmaya, dis finansmana, ranta, spekülasyona, betonlasmaya dayali ekonomik model çökmüstür. Bu ülkenin isçileri, emekçileri bugüne kadar fazlasi ile fedakarlikta bulunmustur. Ama bu fedakarligin karsiligi hep daha fazla açlik, yoksulluk ve daha fazla issizlik, daha anti demokratik bir yönetim, daha fazla baski olmustur. Vakit, “Krizleri, savaslari biz yaratmadik, faturasini da biz ödemeyecegiz” deme, yoksulluga, sömürüye, güvencesizlige ve savasa karsi taleplerimize sahip çikma, emegin mücadelesini büyütme vaktidir. Biz: Ekonomik krizlerin, salginlarin faturasinin emekçilere yikilmadigi, kimsenin cinsiyetinden, kimliginden, inancindan dolayi ikinci sinif yurttas muamelesi görmedigi bir ülke istiyoruz. Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarinin önünün açildigi, grevlerin yasaklanmadigi, haksiz ve hukuksuz bir sekilde ihraç edilen KHK’lilarin isine geri döndügü bir demokratik bir çalisma yasami istiyoruz. Dünyanin neresinde olursa olsun emperyalistlerin çikarlari adina sürdürülen savaslara, çatismalara hayir diyoruz. Halklarin kardesligini, emegin birligini saglayacak adimlarin atildigi, esit yurttasligin, baris ve kardesligin hakim oldugu bir memleket ve dünya istiyoruz. Kadinlara yönelik siddet, taciz ve tecavüzün son bulmasini, toplumsal cinsiyet esitsizliginin ortadan kaldirilmasini, Istanbul Sözlesmesi’nin feshinin iptal edilip190 sayili ILO sözlesmesinin imzalanmasini istiyoruz. Maaslarimizin-ücretlerimizin insanca yasamaya yetecek bir seviye yükseltilmesini, herkese güvenceli istihdam saglanmasini, tüm güvencesiz çalistirma biçimlerine son verilmesini istiyoruz. Tüm tüketim maddelerine yapilan zamlarin geri alinmasini istiyoruz. Tüm yükü emekçilerin sirtina yikan vergi adaletsizligine son verilmesini istiyoruz. Kamu özel is birligi projelerinin, döviz garantili ihalelerin sonlandirilmasini istiyoruz. Kisacasi biz büyük halk ozani Nazim Hikmet’in dizelerindeki bir memleket, ‘Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatilmayan’ bir memleket istiyoruz.
“EDIRNE’DEN KARS’A SINOP’TAN HATAY’A TÜM ILLERDE ALANLARDA OLACAGIZ”
Taleplerimiz için Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay'a Türkiye’nin dört bir yaninda 1 Mayis’ta alanlarda ve sokaklarda olacagiz. Türkiye Devrimci Isçi Sendikalari Konfederasyonu (DISK), Türk Mühendis ve Mimar Odalari Birligi (TMMOB), Türk Tabipleri Birligi (TTB) ve Türk Dishekimleri Birligi (TDB) basta olmak üzere her ilde 1 Mayis Bilesenleri ile birlikte yaptigimiz çalismalar tüm hiziyla sürüyor. 1 Mayis afis ve bildirilerimizi geçtigimiz hafta içerisinde illere göndermis bulunuyoruz. Tüm illerde bir taraftan kendi bildirilerimizin yaygin dagitimi, afislerimizin asilmasi süreci diger taraftan ortak 1 Mayis bildirisinin 1 Mayis bilesenleri ile birlikte meydanlarda, pazarlarda, kalabalik yerlerde yaygin dagitimi sürüyor. 1 Mayis’a katilim çagrilarimizi tüm illerde yerel basin üzerinden araliksiz sürdürüyoruz.
“25 NISAN’DA 1 MAYIS BILESENLERI ILE ‘BIRLIKTE DEGISTIRECEGIZ, BIRLIKTE 1 MAYIS’A’ ÇAGRISIYLA HASHTAG ÇALISMASI YAPACAGIZ”
Konfederasyonumuzun merkez yürütme kurulu üyeleri ve sendikalarimizin merkez yürütme kurulu üyelerinden olusan heyetlerimiz, 1 Mayis hazirlik sürecine katki vermek üzere 25 Nisan’dan itibaren Istanbul’da, 27 Nisan’dan itibaren ise Izmir, Adana, Diyarbakir, Van ve Ankara olmak üzere Türkiye’nin farkli yerlerinde yer alacaktir. Bu kapsamda 25 Nisan Pazartesi günü aksam saatlerinde 1 Mayis bilesenleri ile ‘Birlikte Degistirecegiz, Birlikte 1 Mayis’a’ çagrisiyla hashtag çalismasi yapacagiz. Buradan bir kez daha basta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçileri, halki her yanindan lime lime dökülen bu bozuk düzeni birlikte degistirmeye, insanca bir yasam, güvenceli bir is, güvenli gelecek için 1 Mayis’ta alanlarda omuz omuza olmaya çagiriyoruz.”