Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle açıklamada bulundu. tüm çalışanların ekonomik, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesi taleplerinin son derece haklı bir talep olduğunu belirterek, “İşçisinden, Memuruna, Memurundan üreticisine kadar tüm emekçiler enflasyon karşısında her geçen gün daha da fazla ezilirken, etiketler yerinde durmuyorken iktidar sahipleri hariçten gazel okumaya devam ediyor. Neymiş ekonomide şaha kalkıyor muşuz... Bırakın gazel okumayı, boş vaatlerde bulunmayı, Polyanna masalları anlatmaya da emekçiye hakkını verin, asgari ücretliyi açlığa mahkum etmeyin” diye konuştu.
SENDİKALAŞMA SAYISI ARTMALI
Alınlarının teri ile rızık peşinde koşan tüm emekçi sınıfını 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesinde saygı ile selamladığını ifade eden Özdağ “İşçi kardeşlerimizin sendikalara üye olmaları kendi haklarına sahip çıkmak adına yararlı olacağına inanıyorum. İşçilerimiz sendikalara üye olurken tüm sendikaları da işçilerimizin sendikal ve özlük haklarını korumaya davet ediyorum. Sendikalar işçileri ihmal eden zam ve rant kapısı haline dönüşmemelidir. Bu duygu ve düşüncelerle tüm işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs işçi bayramlarını kutluyorum” dedi.
MUTFAKTA KAZANLAR BOŞ KAYNIYOR
Döviz yükseldikçe doğalgazdan, akaryakıta, günlük gıda ihtiyaçlarına ve ithal edilen her ürüne zam geldiğini kaydeden Özdağ, “Hiç bir tahsili olmayan sokaktaki adam bile, doğalgaz, akaryakıt ve elektrik fiyatlarının artması ile üretilen her malın maliyetinin artıp pahalanacağını bilir. Bunu bir tek iktidar bilmiyor. Sayın. Cumhurbaşkanı, ikide bir ben ekonomistim ekonominin kitabını yazıyorum diyor. Uzmanlık alanı ekonomi olan birinden insan farklı şeyler duymak istiyor. Bugüne kadar sayın Erdoğan'dan,'faiz sebep, enflasyon sonuç' lafından başka hiç bir söz duymadık. Ama emekçi halkımız faiz, sebep, enflasyon karşısında her geçen gün daha da yoksullaşıyor, açlığa terk ediliyor. Mutfağının kazanında kaynatacak en doğal gıda malzemelerini alamıyor, kazanlar boş kaynıyor” dedi.
TÜRKİYE TEK ADAM YÖNETİMİNE TERKEDİLEMEZ
İktidarın attığı her adımın millete yüklenen yeni bir maliyet olduğunu kaydeden Özdağ sözlerine şöyle devam etti, “Rasyonel hareket eden bir siyasete düşen o politikadan vazgeçmektir. Ama tam tersi oluyor. İnatla aynı yanlış sürdürülüyor. Eleştirenler mandacı diye aşağılanıyor. Milli paraya sahip çıkanlar itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bu gibi durumlarda inat zararı büyütmekten, krizi derinleştirmekten başka işe yaramaz. Zaten yaramadığı da görülüyor. Muhalefet uyarı görevini yapıyor. ekonomistler yapılması gerekeni söylüyor ama beyhude,hiç bir uyarı fayda vermiyor.İşte tek adam düzeninin sonuçları.82 milyon istese dahi tek adam istemeyince hiçbir şey değişmiyor.82 milyonun sözü bir kişinin sözü kadar etmiyor. Buna demokrasi denilebilir mi? Devleti bir kişiye bağlarsanız o bir kişi hastalanırsa devlet de hastalanır. O bir kişi sağlığını kaybederse devlet de sağlığını kaybeder. O bir kişi hata yaparsa devlet hata yapar. O bir kişi kızarsa devlete yansır. Halbuki demokrasi, kişisel zaaflar devlete yansımasın diye denge ve denetleme mekanizmaları getirmiştir. Yönetimin her tasarrufunu hukuka bağlamıştır. Tek adam düzenlerinde denge de denetleme de yoktur. Nefsim, keyfim devlettir, düzeni ve zihniyeti hakimdir.”
