Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Yerköy-Kayseri Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı ihalesinin pazarlık usulüyle yapılmasının istisna gerekçesini “uygun koşullarda kredi sağlanması” olarak açıkladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Ancak iktidar artık ‘uygun koşullarda kredi sağlanmasını’ bile doğal afet ya da salgın hastalık kapsamında saymaya başladı” sözleriyle buna tepki gösterdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Ankara-Kayseri Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattıyla ilgili iddiaları TBMM gündemine taşımış ihalenin istisna olması gereken pazarlık usulüyle yapılmamasının gerekçesini sormuştu.
YHT İHALESİNDE AKILLARI KARIŞTIRAN GEREKÇE
Önergeyi yanıtlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ihalenin gerçekleşmeden önce hangi firmalara verileceği yönündeki iddialarla ilgili herhangi bir bilgi vermedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yanıtında, YHT hattı işinin uygun koşullarda kredi ile sağlanması gerekliliği nedeniyle Yerköy-Kayseri Yüksek Hızlı Tren hattının pazarlık yöntemiyle ihale edildiği belirtildi. Yanıtta; YHT hattının altyapı, üstyapı, elektromekanik, telekomünikasyon, sinyalizasyon gibi özellik arz eden işlerinin de bulunduğu ifade edildi.
‘KREDİ BULMAK DOĞAL AFET VE SALGIN GİBİ İSTİSNA!’
CHP’li Akın, Bakanlığın cevabına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“İhale mevzuatını neredeyse 200 defa değiştiren iktidar, istisna olması pazarlık usulünü artık esas yöntem haline getirdi. Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen durumlarda kullanılması gereken 21-B maddesinde düzenlen pazarlık yöntemi artık neredeyse bütün altyapı ihalelerinde kullanılıyor. Son olarak Ulaştırma Bakanlığı; Yerköy-Kayseri YHT ihalesinde bu yöntemin kullanılmasının gerekçesi ise uygun koşullarda kredi sağlanması olarak açıklanıyor. Yani artık ‘uygun koşullarda kredi sağlanmasını’ bile doğal afet kapsamında sokmuş durumda. Son dönemde pazarlık usulüyle yapılan pek çok ihale rekabetin oluşmadığı gerekçesiyle yargı tarafından iptal edilmeye başlandı. Sayıştay’ın da uygun koşullar oluşmadan kullanıldığına yönelik tespitleri var. İktidar ise kapalı kapılar ardında kamuoyundan gizli bir şekilde bu yöntemi kullanmayı çok seviyor.”
