Gelecek Partili Selçuk Özdağ, CHP’li Veli Ağbaba; Müzik ve Sahne Sanatları Sendikası Genel Başkanı İpek Koçyiğit ve Turizm Gastronomi Yeme İçme İşletmecileri Federasyonu Kurucu Başkanı Ünal Erdaloğlu ile buluşarak, saat 24’ten son
“24 YASAKLARININ HUKUKI, SIYASAL HIÇBIR DÖNGÜSÜ YOKTUR”
Müzik ve Sahne Sanatlari Sendikasi Genel Baskani Ipek Koçyigit, “Bugünkü sorunlarimiz çok farkli esnafla ilgili çok büyük sikintilar yasiyoruz. Yüzde 80’in altinda yürüyen bir çalisma potansiyeli ile yürüyen bir döngü var. Bunun üstesinden gelmek için tekrar açiklama yapma geregi hissettik. 24 yasaklarinin hukuki, siyasal hiçbir döngüsü yoktur bunun mantikli bir açiklamasini bekliyoruz siyasetten” dedi.
“BU SÜREÇTE BÜTÜN ESNAFLAR, ODALAR ÇOK CIDDI SEKILDE MAGDURIYETLER YASADI”
Gelecek Partili Selçuk Özdag da sunlari söyledi:
“Ipek hanimla Covid sürecinde tanistik, bu süreç Türkiye’nin çok dramatik bir süreciydi. Bu süreçte bütün esnaflar, odalar çok ciddi sekilde magduriyetler yasadi. Türkiye’yi yöneten bir hükümet var; biz siyaset kurumuna inaniyoruz bu kurum sandikla gelir sandikla gider. Geldikleri dönem içerisinde de problemleri önceden görüp onlar olmadan çözüm önerisi sunar ve millete zenginligi, özgürlügü ve mutlulugu takdim eder ama gördügümüz o ki problemler olduktan sonra çözüm önerileri dahi bulmak istemeyen bir hükümetle karsi karsiya kaldik. Covid sürecinde bir yandan Kanal Istanbul’u hala konusan bir diger yanda Rize Güneysu yol ihalesinden bahseden bir diger yandan Iletisim Baskanligi’nin makam araçlarini yenilemekten bahseden, valilerin makam aracini yenilemekten bahseden bir hükümetle karsi karsiya kaldik.
Ipek hanimla o zaman tanistik. Bizle irtibat kurdugunda müzisyenlerin, sanatçilarin yani 1 milyon kisinin; bir yandan dekorcularindan ses, söz sanatçilarina kadar diger yandan tiyatroculardan sinemacilara kadar arka planda çalisanlara kadar 1 milyon kisinin magdur oldugunu, günlük kazanip günlük yedigini bugün ise günlük çalisip günlük yiyemediklerini söylemisti. Ve biz Gelecek Partisi olarak da ilk defa Türkiye’de, Istanbul’da bir çalistay düzenlemistik. Bana saldiri düzenlendigi için ben katilamamistim ama Ipek hanim katilmisti ve daha sonra hükümet, bu çalisma üzerine, baska partiler de ayni sekilde seslerini yükseltti, muhalefet partileri. Ardindan da Kültür ve Turizm Bakani, çesitli projeler karsisinda biner lira para vereceklerini açikladi. Ben o zaman dayanamadim; Covid olali 11 ay geçti simdi bin lira vereceksiniz, o 11 ayin bin lirasindan 11 bin lirasi nerede diye seslendim. Sonra bin lirayla bu insanlar nasil geçinir diye onlara çagrida bulunmustuk.
“HÜKÜMET YASAKSIZ BIR TÜRKIYE OLUSTURMAK ZORUNDADIR”
Sonra Türkiye’de normallesmeler basladi bir noktada kendi tabii sürecinde gerçeklesti. Saglik Bakani konuyu dogru yönetemedi; maskeyi dagitamayanlar, asiyi dogru dürüst yapamadilar, asiyi insanlara da anlatamadilar ve tekrar normallesme sürecinde magduriyetleri gideremediler. Simdi yine bir magduriyetle karsi karsiyayiz. Türkiye’de yasaklar kaldirildi ama bir 24 yasagi var. Isletmeciler diyor ki, bu insanlar ekmek kazaniyorlar biz baskalarini rahatsiz etmeden, kendi çalistigimiz yerde isletmelerde müzik yapmak istiyoruz ve kesinlikle yasaklari kabul etmiyoruz. Hükümet yasaksiz bir Türkiye olusturmak zorundadir, özgürlükçü bir anlayis içerisinde hareket etmek ve özgürlügün alanini genisletmek mecburiyetindedir. Yasaklarla yola çikarsaniz karsiniza da milleti almis olursunuz bunun çözüm önerilerini sunmalari gerekirken ben yasakladim oldu bitti ne yerseniz yiyin diyor. Covid sürecinde insanlari iki yil açliga mahkum etmislerdi. Simdi Türkiye normallesti ama ‘ben bu süreçte yine ayni sekilde yasaklarla sizin basinizda Demokles’in kilici gibi dururum ve size de dünyayi zindan ederim’ gibi bir yaklasimi içinde, bu dogru degil. Buradan Türkiye’yi yönetenlere sesleniyoruz; bu vatandaslarin bu isletmecilerin hakli bir talebi var, açik alanlarla ilgili söyledikleri belli, o alanda belediyelerin, Kültür ve Turizm Bakanligi’nin vs. koyduklari kurallar belli. Turistik alanlardaki kurallara zaten uyuyorlar, ama isletmeciler 24 yasaginin kaldirilmasini talep ediyor. Biz de Gelecek Partisi olarak yanlarindayiz, taleplerini duyuyoruz ve destekliyoruz. Hükümet dur diyoruz.”
“HERHALDE YENI BIR VIRÜS ICAT ETTILER BUNLAR DA MÜZISYENLERI VURACAK: AÇLIK VIRÜSÜ”
CHP Malatya Milletvekili Veli Agbaba da sunlari ifade etti:
“Selçuk Özdag’in söylediklerine katildigimizi ifade ediyorum. Geçtigimiz yil temmuz ayinda Covid ile ilgili bir normallesme basladi ama ardindan Türkiye’de normallesme baslamasina ragmen gece 12’den sonra müzik yasagi konuldu, bunun mantigini anlamis degiliz. Geçtigimiz aylarda maske yasagi kalkti, kapali mekanlar dahil ama gece 12’den sonra müzik yapmak hala yasak bunun mantigini kimse açiklayamiyor. Acaba virüs sazin, gitarin telinden mi, insanlarin sesinden mi bulasiyor, burada sormak lazim. Yaklasik 400 bin insan, ailesi ile 1 milyona yakin kisi bu isten ekmek yiyor. Herhalde yeni bir virüs icat ettiler bunlar da müzisyenleri vuracak: açlik virüsü. Bu insanlar saz, gitar çalmadigi türkü söylemedigi gün aç demek. Bu topraklarda yetisen o degerlerin, seslerin, türkülerin herhalde duyulmasini istemiyorlar. Tamamen siyasi bir karar, insanlarin özel yasamina hayatina müdahale bir karar ve maalesef devam ediyor. Buradan ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz iyi yaptiginiz, basarabildiginiz bir sey yok; issizlik, enflasyon ortada. Bu insanlarin hayatlari ile oynamayin. Covid döneminde hasta sayisini açiklamayan ölü sayisini yasaklayan bir anlayisla karsi karsiyayiz maalesef bu süreç de dogru yönetilmiyor.
AGBABA: “BURADAN BIR KEZ DAHA SESLENIYORUZ; INSANLARIN ÖZEL YASAMI ILE UGRASMAYIN”
Buradan bir kez daha sesleniyoruz; insanlarin özel yasami ile ugrasmayin. Bilin ki en büyük virüs açlik virüsüdür, yoksulluk virüsüdür. Ülkede bunlarla mücadele edeceginize kendi alin teri ile kendi emekleri ile devlete yük olmadan çalisan müzisyenlerle mücadele ediyorlar. Biz bu mücadelede hükümetin degil; açlikla karsi karsiya kalan, sanatini icra etmeye çalisan insanlarin yaninda oldugumuzu belirtiyoruz. Bu yasak hukuksuzdur bu yasak ülkeyi babalarinin çiftligi gibi yönetenlerin aldigi kararidir. Bu topraklar kimsenin babasinin degildir, bunu yeniden TBMM’de gündeme getirecegimi buradan duyuruyorum.”
“BU MANTIKSIZ, AKIL DISI BIR UYGULAMA”
Izmir’de isletmecilik yapan Hadi Torcu da sunlari söyledi:
“24 yasaginin gerekçesini ve sonucunu anlayabilmis degiliz. Bizlerin isletme ruhsatlarimizda kapanis saatlerimiz kaç ise söz gelimi 4, saat 4’e kadar açik kalacagiz ama 24’te müzigi kapatacagiz. Bu mantiksiz, akil disi bir uygulama. Bir an önce düzeltilmesi gerekir. Hem isletmeci hem müzisyenler hem de tedarikçiler açisindan ciddi bir ekonomik kayip bunun acilen düzeltilmesi hepimizin menfaatine olacaktir.”
“SOSYAL HAYATIN IÇINE ATILMIS YASAKTAN BAHSEDIYORUZ HIÇBIR GEREKÇESI YOK”
Turizm Gastronomi Yeme Içme Isletmecileri Federasyonu Kurucu Baskani Ünal Erdaloglu da su açiklamayi yapti:
“Isletmeler adina konusmak istiyorum. Bilindigi gibi iki yili askin süredir pandemi yasaklari ile birlikteyiz. Basit usul vergilendirilmis isletmeler disinda hiçbir isletmemiz destek alamadi. Özellikle limitet sirket yapisinda olan sirketlerimiz. Pandemi yasanirken çifte standart bir sürü uygulama gördük, birçok isletme kapali iken, açik olan isletmeler özellikle oteller bölgesinde biz isletmelerimizi kapali tutarken eglence de yemek servisi de içki servisi de yapildi. Müzik yasaklarinda da çifte standart yapildi, yine anlayamadigimiz bir karar. Sosyal hayatin içine atilmis yasaktan bahsediyoruz hiçbir gerekçesi yok. Biz isletmeler olarak ruhsat saatine sahibiz, bu müzisyenleri etkiledigi kadar isletmecileri de etkiler. 24’ten sonra isletmeniz açik ama yemek veriyorsunuz, servis yapiyorsunuz ama müzik yapamiyorsunuz.
“DIREKT SOSYAL HAYATA MÜDAHALE OLDUGUNU DÜSÜNÜYORUZ”
Biz esnaflar olarak gida, ulasimda olmayan fiyat istikrari, enflasyonun çok çok üzerinde yapilan zamlar, özellikle alkole bu süreç içerisinde gelen iki büyük zamlar; en son yapilan zam yüzde 48, ocak ayinda yapildi; bunun hiçbir gerekçesini anlamiyoruz. Açiklanan enflasyon rakaminin çok üzerinde. Bunun direkt sosyal hayata müdahale oldugunu düsünüyoruz ve bu yasaktan geri dönülmesini talep ediyoruz.”
“SANATÇIYIZ UMUTLUYUZ”
Yeniden söz alan Koçyigit de, “Buraya katilan bütün muhalif partilere, iktidara tesekkür ediyoruz. 21 Haziran Dünya Müzik Günü. Biz güzel haberler bekliyoruz, bunu her yerde basinda, açik havada, her yerde güzel bir sekilde karsilamak istiyoruz. Iktidara, Siyasete göndermemiz olsun; biz iyi seyler bekliyoruz. Sanatçiyiz umutluyuz” dedi.