Emeklilikte Yasa Takilanlar (EYT) Federasyonu’nun Istanbul Maltepe’de düzenledigi ‘Variz, Biriz, Birlikteyiz’ mitingine binlerce EYT’li katildi. EYT Federasyonu Yönetim Kurulu Baskani Gönül Boran Özüpak, EYT’lilere verilen sözlerin tutulmadigini belirterek, “Agzimiz sütten yandi, bundan sonra yogurdu üfleyerek yiyecegiz. Vaat vermek, iktidar olmak isteyen muhalefete yakisandir. Iktidar olan vaat vermez. Iktidar olana icraat yarasir” dedi.
EYT Federasyonu, EYT sorununa dikkat çekmek için bugün Istanbul Maltepe’de ‘Variz, Biriz, Birlikteyiz’ mitingi düzenledi. Türkiye’nin dört bir yanindan mitinge gelen binlerce EYT’li, ellerinde EYT bayraklari tasiyarak sik sik “EYT hakkimiz, söke söke aliriz”, “EYT sandikta hesap soracak” ve “EYT burada, hükümet nerede” sloganlari atti.
CHP Izmir Milletvekili Kani Beko, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, IYI Parti Grup Baskanvekili Erhan Usta, Memleket Partisi Genel Baskani Muharrem Ince, Türkiye Degisim Partisi Genel Baskani Mustafa Sarigül, Zafer Partisi Genel Baskani Ümit Özdag, TIP Milletvekilleri Sera Kadigil ve Ahmet Sik, IYI Parti Istanbul Il Baskani Bugra Kavuncu, DISK Genel Baskani Arzu Çerkezoglu ile parti, dernek ve sendika temsilcileri de mitinge destek verdi.
Gelecek Partisi Genel Baskani Ahmet Davutoglu da mitinge mesaj gönderdi. Davutoglu, mesajinda, EYT’nin adalet sorunu olduguna dikkat çekerek, “Gelecek Partisi olarak yaninizda olacagiz” dedi. Mitingde halk oyunlari ve dans gösterileri yapildi, EYT’liler için hazirlanan mini belgesel gösterildi. EYT sorununun çözüm için Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’a çagri yapildi ve EYT’liler hakkinda AKP’nin çeliskili açiklamalar yaptigi belirtildi.
EYT’LI AILENIN ÇOCUGUNDAN “SANDIK” MESAJI
Babasi EYT’li olan bir genç de burada yaptigi konusmada, “Emeklilikte yasa takilanlar sadaka istemiyorlar, bagis istemiyorlar, erken emeklilik istemiyorlar. Sadece ve sadece haklari olan emeklilik haklarini istiyorlar. Bizler de Z kusagi olarak emeklilikte yasa takilanlari sonuna kadar destekliyoruz, mücadelelerini takip ediyoruz. Bu hak mücadelesinin zaferle kazanilmasini temenni ediyoruz. Son olarak bizler, EYT’lilerin çocuklari, ayni zamanda Z kusagi, EYT’nin sesine kulak vermeyenleri, onlari görmezden gelenleri, bizler de seçim zamaninda sandikta görmeyecegiz” dedi.
Baska bir EYT’li babanin üniversiteli çocugu da yasadiklari magduriyetleri dile getirerek, “Bu sorunun en kisa sürede çözülmesini umuyorum” diye konustu.
Mitingin final konusmasini yapan EYT Federasyonu Yönetim Kurulu Baskani Gönül Boran Özüpak, “Isine, ekmegine, onuruna sahip çikan bu güzel ülkeyi bir o kadar yasanir kilan vefakâr, cefakar kaderdaslarim, sizi sevgiyle ve büyük bir saygiyla tekrar selamliyorum, hos geldiniz diyorum” diyerek konusmasina basladi. Özüpak, sunlari söyledi:
“SIYASET BIZIM SADECE MÜCADELE ZEMINIMIZDIR: ’Variz’ dedik, ‘biriz’ dedik. ‘Birlikteyiz’ ve iste bugün ‘buradayiz’ diyerek Maltepe’den sesimizi yükseltiyoruz. Biz kim miyiz arkadaslar? Her zaman ‘önce vatan’ diyen, yasami boyunca sayisiz ekonomik krize gögüs geren, emeklilik haklari ellerinden alinmislariz. En uzun çalisma hayatiyla da devletine en çok katki saglayanlar biziz. Devletiyle çalisma hayatinin basinda bir sözlesme yapan, çalisan, üreten ve karsiliginda asgari ücrete mahkûm edilenleriz. ‘Sen kazandigin gelirden devletine vergi vereceksin’ dediklerinde ‘hay hay’ diyenler, her ay maasindan da tikir tikir, daha cebine girmeden gelir vergisini ödeyenleriz. ‘Ileride devletin güvencesinde bir gelire sahip olmak istiyorsan bana su kadar sene boyunca prim ödeyeceksin’ dendiginde de ‘hay hay’ diyerek yine primlerimizi ödeyenleriz. Gelin görün ki bizden istenen vergileri hiçbir aftan faydalanmadan kurusu kurusuna ödememize ragmen haklari devlet eliyle ötelenenleriz. Ilerlemis yasi nedeniyle issiz kalan ve yine ayni sebeple bir is bulamayinca devletin saglik hizmetlerinden faydalanabilmek için hiçbir geliri olmadigi halde genel saglik sigortasi primi ödemeye tabi tutulanlariz. ‘Muhalefet agziyla hak aranmaz’ diyenler, biz hiçbir düsünceye, hiçbir görüse muhalif degiliz. Siyaset yapmiyoruz. Siyaset bizim sadece mücadele zeminimizdir ama herkes sunu çok iyi bilsin ki haklarimiz gasp ediliyor olmasiyla sonuç alana kadar da mücadelemize devam edecegiz.
IKTIDARIN AYIBI DEGIL MIDIR: Atanmislarla seçilmislerin EYT konusundaki tutarsiz açiklamalari karsisinda bizlere yapilan hakaretleri unutmadik, unutmayin. Vaat vermek, iktidara talip olan muhalefetlerin isidir. Herkes biliyor ama hadi gelin hep beraber bir durum tespiti yapalim tekrardan. EYT olarak, 23’üncü yil dönümümüze girmek üzereyiz. Bu toplumsal problemin bu kadar uzun süre çözülmemesi, bir sosyal devlet anlayisi ile iktidarin ayibi degil midir? Neredeyse 23 yil önce çikan bir yasanin dünyanin hiçbir yerinde örnegi olmayan sekilde geçmise yönelik uygulamasi bizatihi siyaset eliyle olusmustur. Beraberinde getirdigi genç issizlik, staj süresinin sayilmamasi, reform adi altinda farkli sigorta kollarinin birlestirilmesinin getirdigi magduriyetler, bir dönem göz dikilen kidem tazminatlari… Daha sayalim mi? Bitirebilecek miyiz, Sosyal Güvenlik Kurumu yasasi magduriyetlerini? Hayir, devami da gelecektir. Yillarca çalisip, üretip devlete olan yükümlülüklerini harfiyen yerine getireceksin, sonra da yönetim politikalari ile yoklukla sinanacaksin. Sürekli veren el olacaksin. Sürekli emekleri sömürülenler olacaksin. Buna asla razi degiliz.
DÜNYANIN HIÇBIR YERINDE EYT DIYE BIR PROBLEM YOK: Biz, dünyada ve Türkiye’de bu yasanin geriye isletilmesinde tek örnegiz. Karsimiza sürekli Avrupa’dan örneklerle çiktilar. Yok ‘Almanya’da emeklilik yasa 67’, yok ‘Fransa’da emeklilik yasi 67’ye çikti’. Peki sorun bir, Avrupa ülkelerinde issizlik orani nedir? Haber haberiniz var mi? Avrupa ülkelerinde issiz kalanlara verilen issizlik maaslari ve sürelerini biliyor musunuz? Son olarak ve aslinda en önemli soru; bu ülkelerin hangisinde emeklilik yasini 67’ye çikartilirken bu yasalar geçmise yönelik uygulanmistir? Emeklilik haklarimizi bize çok görenler, bu sorularin karsisinda köse bucak kaçmaktadirlar. Bu da tam anlamiyla siyasi bir basarisizliktir. Sonuçlarini bilmeden hareket etme, sorunu çözmek yerine dogrudan sondan baslamayi tercih eden siyaset mekanizmasi, nihayet EYT probleminin acil çözülmesi gereken bir toplumsal problem oldugunu fark edince de türlü türlü modellerle çiktilar karsimiza. Finlandiya modeli, Isviçre modeli, Almanya modeli… Dünyanin hiçbir yerinde EYT diye bir problem yok. EYT problemi bize, yani Türkiye’ye ait problemdir. Nedenleriyle, nasirlariyla tamamen yerli ve milli toplumsal bir problemdir.
SEÇIM ARIFELERINDE GÜNDEME OTURTULUYORUZ: Hal böyleyken neden problemin kendi bilinmeyenlerine odaklanmiyorsunuz da ithal modellerle çözüm getirmeye çalisiyorsunuz? Soruyoruz Ankara’ya, soruyoruz hükümetimize; neden ithal formüllerle çözüm üretiyorsunuz? Çözümümüz tek, formülümüz tek. Istedigimiz, insanca yasanir bir maasla kurdugumuz emeklilik planlarina kavusmaktir. Her seçim arifesinde o tozlu raflardan alinip tekrar gündeme oturtuluyoruz. Her seçim öncesinde türlü türlü vaatlerle umutlari sömürülenler olduk. Tüm seçim beyannamelerinde bu vaatlerin ortak olmasina ragmen bu konuda verilen taahhütlerin yerine getirilmedigini hep birlikte yasadik mi? Sahit olduk mu? Sahit olduk. Bu arada yeni bir seçim dönemine girerken ‘Emeklilik haklariniza bir parmak bal sürerek çözüm ürettik’ denilse dahi magduriyetlerimiz maalesef bitmiyor. EYT’liler olarak haklarimiz için mücadele ediyor olsak da emeklilerimizi ve yasadiklari sorunlari da yakindan takip ediyoruz. 2008 yilinda su anki iktidar partisi tarafindan Sosyal Güvenlik Reformu adi altinda sunularak 5500 sayili Kanun’un aylik baglanma oraninin degismesiyle emekli ayliklari, baglanacak olan emekli ayliklari maalesef sosyal yardim niteliginde olmustur. Buna asla razi olmayacagiz.
MHP VAATLERINI YERINE GETIRMEDI: Hadi hep birlikte verdigimiz mücadelemizde yasadigimiz magduriyette kimler neler neler dedi, neler neler söyledi ve ne vaat etti, hep birlikte tekrar bir hatirlayalim. Su anda iktidarda olup da bizlere çözüm vaatleri verenleri anlamak gerçekten zor. Iktidarda olanlara vaat vermek mi yakisir, yoksa dogrudan çözmek mi? Vaat vermek kimin isidir? Biz de diyoruz ki ‘Iktidar elinizde, e daha neyi bekliyorsunuz çözüm için?’ Hepimizin issizlikten, assizliktan telef olmamizi bekliyorlar anlasilan. ‘Ise girdigi tarihte tabi oldugu mevzuata göre emeklilik için gereken sigortalilik süresi, prim ödeme gün sayilarini tamamlayan, ancak yas düzenlemesi nedeniyle emekli olmayanlarin magduriyetleri giderilecektir.’ Bunun kimler söylemis biliyor musunuz? 7 yil önce, 2015 seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçim beyannamelerinde yer aldi. Hani nerede? Aradan geçen 7 yil içinde ne yaptiniz bu vaadinizle ilgili olarak? Tek bir arpa boyu yol kat edebildiniz mi? Bu vaadi verdikten 3 yil sonra, 2018 seçimlerinde ayni vaatlerle emekli ayliklarindaki esitsizliklerin giderilmesi, refah payinin artirilmasi ve emeklilikte yasa takilanlarin magduriyetlerinin giderilmesi vaatleriyle meydanlara tekrar çikmislardir. Bu vaatlerin üzerinden de bugün itibariyla 4 yil geçti. Peki bu vaatlerin karsiliginda da bir sey yapildi mi? Hayir. Seçimler bitip de vaatler rafa kaldirilinca Meclis’te oturan, vaat veren Milliyetçi Hareket Partisi, önce hepimizin akliyla oynarmisçasina ‘49 vekille biz bunu çikaramayiz’ demislerdir. Bu cevaptan da ötürü tepki alinca ‘Karsiliginin ve kaynaginin bulunmasinda zorluk çekilen bir ortamda bu vaadin yerine getirilmesi belki muhalefet açisindan uygun ama bizim Cumhur Ittifaki’nin yaklasimi ve anlayisi açisindan dogru degildir’ denilmistir.
5- 6 YERDEN MAAS ALAN BÜROKRATLARIN ORTAYA ÇIKMASI EYT’LILERE HAKARETTIR: Tarih 17 Nisan 2012. Su anda iktidar olan partinin genel baskani, ‘IMF’nin talepleri dogrultusunda magdur edilen vatandaslarimizin, iktidarimizda bu magduriyetini giderecegiz’ ifadesini kullanmistir. Bu cümledeki magdurlar, emeklilikte yasa takilanlardir. Peki öyle mi oldu? Magduriyetimiz giderildi mi? Elbette hayir. En basindan beri ‘Bizi bizden dinleyin’ dememize ve türlü kanallardan randevu talep etmemize ragmen talebimiz kabul görmedi. Iktidarin bizim sorunlarimizi bizden degil de siyaset yapmaya çalisan, EYT’nin E’sini bilmeyen yakin çevresinden dinlemeyi tercih edince, yukaridaki cümlelerde ifade ettigim gibi magduriyetin giderilmesi bir tarafa, türlü türlü hakaretlere ugradik. Iktidar partisi genel baskani, 10 sene önce ‘IMF’nin magdur ettigi vatandaslarimiz’ diye ifade ettigi emeklilikte yasa takilanlar için bu defa bir de ‘Ne olacak? Emekli olacak, sonra gidip baska bir iste daha çalisacak. Yani çift dikis yapacak. Olmaz öyle sey’ ifadelerini kullanmistir. En düsük emekli maasinin Hazine eliyle bile desteklenerek ancak ve ancak 2 bin 500 liraya tamamlandigi bir ülkede bir emeklinin ilerlemis yasina ragmen gidip ikinci bir iste çalismaktan, yani çift dikis atmaktan baska çaresi var midir? Üstelik de degerli arkadaslarim, iktidar partisi genel baskaninin ‘çift dikis’ çikisinin ardindan 5-6 yerden bol sifirli maaslarla 5-6 dikis atan bürokratlarin ortaya çikmasi da emeklilikte yasa takilanlara ayrica bir hakaret degil midir?
EYT’NIN ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA FINANSAL TERCIH PROBLEMI VAR: Yine ayni iktidar partisi liderinin hak mücadelesi veren EYT’lilere karsi ‘Seçimi kaybetsem bile yokum, kisaca hakkinizi vermiyorum’ anlamina gelen sözlerini de unutmus degiliz. Sadece adalet istiyoruz. Tüm bu söylemler karsisinda kim kime muhalifmis? Su çok açik ve nettir ki EYT probleminin çözümü konusunda finansal bir sikintidan ziyade finansal tercih problemi vardir. Suriyeliler basta olmak üzere iktidarin izledigi siginmaci politikasi milyonlarca dolarin baska milletlere harcanmasina yol açarken kendi milletinden olan EYT’lilere bu denli sirtini çeviren bir anlayisi kabul etmiyoruz. Agzimiz sütten yandi, bundan sonra yogurdu üfleyerek yiyecegiz. Vaat vermek, iktidar olmak isteyen muhalefete yakisandir. Iktidar olan vaat vermez. Iktidar olana icraat yarasir.”
