DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, parti olarak OHAL KHK’ları ve kamudan ihraçlarla ilgili mağduriyetlere ilişkin eylem planını partisinin genel merkezinde kamuoyuna açıkladı. KHK'lılarla ilgili bir ilke imza attıklarını belirten Babacan, DEVA partisinin ilk 90 gününde kolları sıvayacağız. Biz 90, 360 günlük eylem planı desek de bu planın tamamı 90 günlük bir plan. Çünkü hak ve hukuk yerini bulsun diye acele etmemiz gerekiyor.' dedi.
Babacan, 15 Temmuz gecesi bir tiyatro oynanmadığını dile getirerek 'O gece aklını FETÖ'ye vermiş bir grup darbeci demokrasimizi yok etmeye kalkıştı. Milletimiz ise dimdik ayaktaydı, sokak sokak cadde cadde direndi.' ifadelerini kullandı.
Babacan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
'BİR İLKE İMZA ATIYORUZ'
DEVA Partisi olarak bir ilke imza atıyoruz. İktidarımızın ilk 90 ve ilk 360 gününde atacağımız adımları madde madde kamuoyuyla paylaşıyor. Ülkemizin sorunlarını çözmek adına hazırladığımız eylem planlarımıza bugün bir yenisini daha ekliyoruz. Çünkü biz Türkiye'de çözülmemiş tek bir sorun bırakmama iddiasıyla siyaset yapıyoruz. Memleketimizin sorunlarını hızla ve adaletle çözmek için çalışıyoruz. Değerli misafirler, tamda bu noktada bir hususun özellikle altını çizmek istiyorum. Bizim tüm bu eylem planlarımızın başarıyla uygulanmasının tek bir koşulu var. Öncelikle ülkemizde hukuk devletini tesis etmemiz gerekiyor. Çünkü hayallerimizdeki mutlu, zengin bir ülke adaletin tecelli etmesiyle mümkün olabilir. Siyasi istikrar ve ekonomik refah ancak hukukun üstünlüğü ile sağlanabilir. Eğitimden sağlığa, tarımdan dijital politikalara dek tüm meselelerin çözümü ancak güçlü bir hukuk zemininde gerçekleştirilir. İşte bugün de hukuku ve adaleti konuşmak için buradayız.
'15 TEMMUZ GECESİ BİR TİYATRO OYNANMADI'
Bugün 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından OHAL KHK'lıları ile ihraç edilen vatandaşlarımızın haklarını konuşacağız. Bugün darbe girişiminin ardından açılan silahlı terör örgütü üyeliği soruşturmalarındaki adaletsizlikleri gidermeyi konuşacağız. Bildiğiniz gibi hain terör örgütü FETÖ'nün demokrasimizi kastettiği 15 Temmuz 2016 akşamı yakın tarihimizin en kanlı gecesi olarak kayıtlara geçti. 15 Temmuz gecesi bir tiyatro oynanmadı arkadaşlar. O gece aklını FETÖ'ye vermiş bir grup darbeci demokrasimizi yok etmeye kalkıştı. Milletimiz ise dimdik ayaktaydı, sokak sokak cadde cadde direndi. Halkımız tüm siyasi görüş farklılıklarını bir kenara bırakarak sıkı sıkı kenetlendi. Bu millet canı pahasına demokrasimizi savundu.
'DEMOKRASİMİZ AĞIR BİR YARA ALDI'
15 Temmuz’un iktidarın yanlışlarına hukuksuzluklarına zulmüne sahip çıkılmış gibi sunulması tam bir ististmardır. Olağanüstü hal koşullarında yapılan anayasa referandumuyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de gelince demokrasimiz ağır bir yara almış oldu. Ve bu dönemde çok sayıda vatandaşımız mağdur edildi. Daha sonraki aşamalarla mahkemeler veya savcılıklar tarafından darbe teşebbüsüyle veya paralel devlet yapılandırılmasıyla hiçbir ilgisi olmadığı hukuka aykırı herhangi bir eylemde bulunmadığı tespit edilen çok sayıda insan OHAL KHK’ları ile yargı kararı olmaksızın kamu görevinden çıkarıldı. Birçok vatandaşımız haksız uygulamalar nedeniyle işinden, mesleğinden edildi. Ayrıca 2016-2020 yılları arasında terör örgütü üyeliği kapsamında 1,5 milyondan fazla soruşturma başlatıldı. Daha 2021 rakamları açıklanmadı onları göreceğiz. Hava puslu olunca fırsatçılık yapanlara gün doğdu. On binlerce vatandaşımızın hakkı yendi.
'HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VARSA HAK İZİNİ KAYBETMEZ'
Hatırlayın sayın Erdoğan o günlerde ne demişti? At izi it izine karıştı demişti. At izini it izine karıştıran fırsatçıların tamamı Beştepe’den güç aldı. Bir hukuk devletinde hakkın izi hiçbir yere karışmaz. Hukukun üstünlüğü varsa, hak izini kaybetmez. Kaybediyorsa hukuk devleti yoktur. Maalesef bugünkü otorite ittifak ülkemizi kahrın ve zulmün ülkesi yaptı. Adaletsizliği kural haline getirdi. İnsanlar uğruna bir ömür adadıkları mesleklerinden bir gece yarısı kararnameyle uzaklaştırıldı. Çoluk çocuk topluca ağır bir zulme uğradılar. Evrensel hukukta toplu ceza diye bir şey yoktur ama bu yapıldı Türkiye’de. Bu bir hukuk devleti için ağır utanç tablosudur.
'ÇOK YAKINDA DEVLETİ YÖNETECEĞİZ'
Çok yakında, bu devleti biz yöneteceğiz. Herkes şuna emin olsun: Bu dönemde yaşatılan hiçbir zulme sessiz kalmayacağız. Akif’in dediği gibi çiğnensek de hakkı tutup kaldıracağız. Devlete ve yargı sistemine çekidüzen vereceğiz.
Devlete ve yargı sistemine çekidüzen vereceğiz. Bugün açıklayacağımız 18 maddelik eylem planını bu kapsamda hazırladık. FETÖ’nün devlet kurumlarında örgütlenmiş, örgüt çıkarları doğrultusunda paralel hiyerarşiden aldıkları talimatlarla hareket eden mahrem bir yapılandırma olduğunu biliyoruz. Bu nedenle tüm yasadışı örgütlerle olduğu gibi FETÖ ile mücadeleye kesin ve kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Hiçbir çıkar grubunun devletin içine yuvalanmış tüm illegal yapılanmaları ve çeteleri de tasfiye edeceğiz.
'EHLİYET VE LİYAKAT ŞARTINA BAĞLAYACAĞIZ'
Türkiye Cumhuriyeti paralel yapılanmaların değil devletin sahip çıkıldığı bir devlet olacak. Türkiye Cumhuriyeti devleti milletin devleti olacak. Devletin kadrolarında torpile göz yummayacağız. Kamuda atamaları ehliyet ve liyakat şartına bağlayacağız.
'ADALETTEN BİR MİLİM SAPMAYACAĞIZ'
Kimse dini, inancı, ideolojisi, kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğramayacak, kimse kayırılmayacak. Adaletten bir milim bile sapmayacağız. Adaletin daha fazla gecikmesine müsaade etmeyeceğiz. KHK ile ihraç edilenlerin mağduriyetlerini gidermek amacıyla DEVA partisinin ilk 90 gününde kolları sıvayacağız. Biz 90, 360 günlük eylem planı desek de bu planın tamamı 90 günlük bir plan. Çünkü hak ve hukuk yerini bulsun diye acele etmemiz gerekiyor. Bu kapsamda, hakkında soruşturma veya kovuşturma olmayanları, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilenleri ve beraat kararı alanları KHK ile ihraç edildikleri kamu görevlerine iade edeceğiz. Başka hiçbir şeye bakmayacağız. İşlerine kaldıkları yerden aynen devam edecekler.
Kamu görevlerine iade edeceğiz tüm KHK’lıların tüm haklarını iade edip tüm kısıtlamaları kaldıracağız. Öte yandan KHK’lıların sosyal hayata ve özel sektöre yansıyan sonuçlarını da gidereceğiz. Kamu görevinden ihraç edilen vatandaşlarımızın özel sektörde çalışmalarının yasal veya fiili tüm engellere son vereceğiz. Yüzbinlerce insana yaşatılan bu adaletsizliği adaletle yok edeceğiz.
''ADALET' DİYE HAYKIRACAĞIZ'
İnsanları, KHK zulmüyle adaletsizliğin pençesine sürükleyen herkesin gözünün içine bakarak ‘Adalet’ diye haykıracağız. Yüz binlerce insana yaşatılan bu adaletsizliği, adaletle yok edeceğiz. Hiçbir zorlu koşulu adaletsizlik için mazeret kabul etmiyoruz. Kurtuluş Savaşı’nın ortasında bile 1. Meclisimizin mensuplarının dediği gibi ‘Cepheleri tutacak olan kanundur, adalettir’. Açılan her davanın, alınan her kararın insanların hayatını birebir etkilediğini aklımızdan çıkarmıyoruz. İnce eleyip sık dokuyacağız. Adalet için zahmet etmekten kaçmayacağız. İlk sözümüz de son sözümüz de daima adalet olacak. Türkiye’yi insan haklarının ülkesi yapacağız.
'EYLEM PLANIMIZ BİR MİHENK TAŞI OLACAK'
Eylem planının ayrıntılarını ise DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu anlattı. Yeneroğlu şunları söyledi:
Zaman adaleti konuşma, OHAL KHK’larıyla ihraçlar ile silahlı terör örgütü üyeliği yargılamalarındaki adaletsizliklere son verme zamanıdır. Zaman, tüm mağduriyetlere adil bir şekilde yaklaşma zamanıdır. Artık hiç kimsenin ya da grubun düşünceleri sebebiyle peşinen suçlu ilan edilmediği, ceza hukukunun temel ilkelerinin ve adil yargılanma hakkının esas alındığı bir hukuk devleti çizgisine geri dönme zamandır. Bu anlayışla hazırladığımız eylem planımız, KHK’lıların yaşadığı mağduriyetlerin çözümü noktasında bir mihenk taşı olacaktır.
'OHAL KOMİSYONU'NU KAPATACAĞIZ'
OHAL düzenlemelerinin sebep ve etkisiyle bedeni ve ruhi zarara uğrayan mağdurlar ile doğrudan ya da dolaylı etkilenen yakınları için, sıhhi ve sosyal rehabilitasyon imkanları sağlayacağız. Ciddi mağduriyetlere yol açan, 7075 Sayılı Kanun kapsamında kurulan Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonunu kapatacağız.
'TERÖR YARGILAMALARINDAN KAYNAKLANAN HAKSIZLIKLARA SON VERECEĞİZ'
“Ceza yargılamalarındaki haksızlıkları gidereceğiz. İktidara geldiğimizde kanuni bir düzenleme ile adil yargılanma hakkı ile suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırı şekilde terör örgütü üyeliği kapsamında yargılanmalarından kaynaklanan haksızlıklara son vereceğiz. Darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi bulunmayan, örgütün niteliğini bilmeyen, silahlı terör örgütüne üye olma kastı olmadığı halde silahlı terör örgütü üyeliği ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçları nedeniyle hukuka aykırı şekilde haklarında mahkûmiyet kararı veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş kişilerin yeniden yargılanmasını sağlayıp haksızlıkları sonlandıracağız.