ERZİNCAN’DA ALTIN MADENİNE KARŞI ÇIKAN VATANDAŞ:

ERZİNCAN’DA ALTIN MADENİNE KARŞI ÇIKAN VATANDAŞ:

Erzincan’ın İliç ilçesinde maden şirketinin siyanürle altın çıkarma faaliyetine karşı çıkan köylülerden Sedat Cezayirlioğlu, ölümle tehdit edildiği gerekçesiyle silah ruhsatı almak için Erzincan Valiliği’ne başvurdu. Kendisine

Erzincan’in Iliç ilçesinde maden sirketinin siyanürle altin çikarma faaliyetine karsi çikan köylülerden Sedat Cezayirlioglu, ölümle tehdit edildigi gerekçesiyle silah ruhsati almak için Erzincan Valiligi’ne basvurdu. Kendisine koruma verilmesi için yarin da Iliç Kaymakamligi’na dilekçe verecegini açiklayan Cezayirlioglu, “Zaten daha önce de ölüm tehditleri aliyordum. Artik gazetecilerle bile tehdit gönderir vaziyete geldiler… Can güvenligim ciddi derecede tehdit altinda su anda” dedi.

Erzincan’in Iliç ilçesinde yabanci bir maden sirketinin taseronu tarafindan isletilen altin madenine ve altini ayristirmada kullanilan siyanür için olusturulan havuza karsi çikan köylülerden Sedat Cezayirlioglu, maden sirketi tarafindan ölüm tehdidi aldigini ileri sürdü. Cezayirlioglu, bu tehdit gerekçesiyle silah ruhsati almak için Erzincan Valiligi’ne basvurdu. Cezayirlioglu, dilekçesinde, “Asil sahibi Amerikali ve Kanadalilar olan bu sirketin Türkiye’den kaçirdigi altin ve diger metaller milyar dolarlari geçmektedir. Köyde ve ilçede birçok kisi, madeni kapattirdigim için madenin beni öldürtecegini söylüyorlar. Belirtilen ve resen nazar-i itibara alinacak nedenlerle bu yabanci sirketin maddi ranti can güvenligimi tehlikeye soktugundan, Atesli Silahlar ve Biçaklar ile Diger Aletler Hakkinda Yönetmelik’in 7. maddesinin a- fikrasina göre tarafima ‘can güvenligi nedeniyle silah ruhsati tasima izni verilmesini’ saygiyla arz ve talep ederim” dedi.

Cezayirlioglu, konuya iliskin yaptigi açiklamada, sirkete karsi verdigi mücadele nedeniyle sirketin borsadaki hisselerinin degerinin düsmeye basladigini aktararak sunlari söyledi:

 “Zaten daha önce de ölüm tehditleri aliyordum. Artik gazetecilerle bile tehdit gönderir vaziyete geldiler. Zaten yerelde firmaya is yapanlar tarafindan tehdit aliyordum. Su anda can güvenligim yok. Bunu bir ay önce Iliç Cumhuriyet Bassavciligi’na gittim. Savci beye anlattim. Bana, koruma verilemeyecegini, muhatabimin da burasi olmadigini söyledi. Fiziki, somut bir tehdit varsa emniyete dilekçe vermemi söyledi, onun haricinde de kaymakamliga koruma talebinde bulunacagimi, ama binlerce insanin bulundugunu, vermeyeceklerini söyledi. Dedim, ‘Ben öldükten sonra mi koruyacaksiniz?’. Gülerek geçistirdi.

“CAN GÜVENLIGIM CIDDI DERECEDE TEHDIT ALTINDA”

Is bu duruma gelince kendi güvenligimi saglayabilmek için aklima gelen tek yol, valilige silah ruhsati basvurusunda bulunmak oldu. Can güvenligim ciddi derecede tehdit altinda su anda. Bu olay Türkiye’yi asti ve uluslararasi medyada da yayinlanmaya basladi. Sadece Amerika’da bir videom 1,2 milyon kisi tarafindan izlendi. Benim mücadelem ülkem, vatanim, gelecegimiz, çocuklarimizin gelecegi için. Herkesten destek bekliyorum. Ben öldükten sonra kiymeti yok bu isin. Ki Türkiye’de de bunun gibi yüzlerce örnegi var. Önemli olan ölmeden sahip çikmak bu tür insanlara diye düsünüyorum. Benim yaptigi mücadele benim kisisel mücadelem degil.”