IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener, gençlerle bulusmasinin ardindan, “Hatalarinin üzerini örtmek için gençlerimizi nankör ilan ederek kolaya kaçanlar bilmez; ama bugün gençlerimiz, yasadiklari tüm imkânsizliklara ve hayal kiriklarina ragmen ülkemiz için çabalamaktan ve çalismaktan asla vazgeçmiyorlar. Biz de onlardan vazgeçmeyecegiz' dedi.
Meral Aksener, ‘Gençler Için Gençlerle Beraber’ adi altinda gençlerle bulusmaya devam ediyor. Aksener, bugün de bir grup gençle bulusup sohbet etti. Bulusmadan kesitler içeren bir videoyu sosyal medya hesabinda yayinlayan Aksener, paylasimina “Hatalarinin üzerini örtmek için gençlerimizi nankör ilan ederek kolaya kaçanlar bilmez; ama bugün gençlerimiz, yasadiklari tüm imkânsizliklara ve hayal kiriklarina ragmen ülkemiz için çabalamaktan ve çalismaktan asla vazgeçmiyorlar. Biz de onlardan vazgeçmeyecegiz” notunu düstü.
Yayinladigi videoda Aksener ile genç arasinda su diyalog yasandi:
“UMUTSUZLUGU YIKMAYA ÇALISIYORUM”
Genç: Ya ben umutlu bakiyorum o yüzden. Genç oldugumdan yani, yasim küçük oldugu için mi bilmiyorum.
Diger gençler: Bizim çikalim o zaman. Bizim kalkmamiz lazim.
Aksener: Ben hele hiç olmamam lazim. Benim aya gitmem gerek.
Genç: Ya ben açikçasi yani küçüklügümden beri, bilmiyorum, çok milliyetçi duygularla yetistigim için mi bilmiyorum. Sürekli Atatürkçü, milliyetçi duygularla yetistigim için muhtaç oldugum kudretin damarlarimda oldugunu biliyorum. Ve o yüzden umutsuz bakmamak istiyorum. Ben de su an ögrenci evinde tek yasiyorum. Bütün geçimimi burslarimla, çalistigim part-time islerle saglamaya çalisiyorum. Geçen hafta telefonum kirildi ve yaza, tatile biriktirdigim; eglenceye, sosyallesmek için biriktirdigim parayla gidip, bütün isten çalistigim birikimimle alabildim o telefonu. Artik yani birakin.
Aksener: Annen, baban ne is yapiyor
Genç: Annem Doga Koleji’nde asgari ücretle çalisiyor. Babam marangoz ama bes yildir islerini tahmin edebiliyorsunuzdur, esnaf için ne kadar oldugunu.
Aksener: Kaç kardessiniz?
Genç: Iki kardesiz. Diger kardesim lisede okuyor.
Aksener: Nasil okuyorsunuz? Çalisarak.
Genç: Ben, dedigim gibi burslarimla, çalisarak vesaire geçimimi saglamaya çalisiyorum. Kardesim de lise iki çaginda su an, ayni sekilde annemlerle, o da burslarini aliyor. O umutsuzlugu yikmaya çalisiyorum açikçasi. Dedigim gibi, hepimiz zorluk yasiyoruz. Kadin olarak özellikle hepimiz degindik zaten. Ben, bes yil sonra kendimi, gerçekten sizin gibi rol model aldigim aslinda çok kadin var ve onlardan birisi olmak istiyorum. Bes yil sonra zaten mezun olacagim. Stajlar, isler aramaya baslayacagim böyle, heyecan olacak üzerimde.
Aksener: Ipek’le Furkan’in bakis açisi su, seni göremedim. Çok iyi ya.
Genç: Yani kaçmak bence, bilmiyorum.
Aksener: Bir de kaçmakla suçladi sizi, oh.
Genç: Suçlamiyorum. Benim derdim, beni irite eden nokta su; -bu sözüm meclisten disari- belli bir kesim gençlikte Atatürkçü. Gerçekten ülkemi çok seviyorum. Atatürk fotograflari paylasiliyor Instagram’da; anma günlerinde, bayramlarda. Ama Twitter’da, giriyor, ‘Norveç’te çöp poseti olsaydim’ yaziyor. Bu, iki yüzlülük. Bu iki yüzlülük gerçekten beni üzüyor. Dogru, eger Atatürkçüysen, Atatürk’ün fotograflarini paylasiyorsan ve bu manevi duygularla ilerliyorsan o umudu yasatmaya çalis. Ülkene bir seyler katmaya çalis. Yani bu ülkede, Konya’da çiftçisi de eger tarimini yapip ülkesine bir seyler katabiliyorsa o da milliyetçidir. Burada biz okuyoruz gençler olarak, ülkemize akademik anlamda bir seyler katmak istiyorsak bu da bir milliyetçiliktir bence. Milliyetçilik irkçilik demek degil bana göre. Ben, bu noktada çok büyük bir bilgi kirliliginin oldugunu düsünüyorum.