Akademisyen ve Öğretmenlerin Gözünden: Nasıl Bir Eğitim?..(1)

Akademisyen ve Öğretmenlerin Gözünden: Nasıl Bir Eğitim?..(1)

Nasıl Bir Eğitim? başlıklı ilk toplantıda Cüneyt İltuş ve Tuğba Yulet Yılmaz moderatör olarak görev almış ve “Doç.Dr. Devrim Akgündüz, Dr. Yusuf Kızıltaş, Kenan Eroğlu, Niyazi Aksoy, Nevzat Can” konuşmacı olarak katılmışla

Ülkemizde egitimi dert ve is edinen arkadaslarimiz bos durmuyor. Toplantilar yaparak, farkli konularda paylasimlarla ülkenin dört bir yanindaki egitimcilere ulasmak istiyorlar…

Nasil Bir Egitim? baslikli ilk toplantida Cüneyt Iltus ve Tugba Yulet Yilmaz moderatör olarak görev almis ve “Doç.Dr. Devrim Akgündüz, Dr. Yusuf Kiziltas, Kenan Eroglu, Niyazi Aksoy, Nevzat Can” konusmaci olarak katilmislar. (21.05.2022/Saat:21.00)

Simdi, bize gönderilen ilk toplanti çiktilarini sizlere sunuyoruz…

EGITIM SISTEMININ TEMEL SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERILERI PROGRAMININ ÇIKTILARI

Egitim sistemi degismekte, ancak egitimin kalitesi açisindan çok fazla ileriye gidilmemektedir. Bu kapsamda egitim fakülteleri, egitim politikalari tartisilabilir. Beceri ve yetkinlikler gelistirilmelidir, Sinav odakli egitim sisteminden vazgeçilmedir. Karar alicilar, egitimcileri, akademisyenleri dinlemelidir.

• Okul kavrami yeniden tanimlanmali, okul saatleri gözden geçirilmeli, çok fazla bilgi içerikli dersler yapiliyor, bunun yerine sanat, spor, tasarim, kodlama çalismalari yapilmali, ögrencilere hobiler kazandirilmalidir.

• PISA sinavlarindan yüksek puan alan ülkeleri birebir örnek almak yerine iyi uygulamalari örnek almak gerekir.

• Ögretmenlerin kariyer sistemi sinav odakli olmaktan çikarilmalidir. Ögretmenlerin teknolojik formasyonlari saglanmalidir.

• Okul öncesinden itibaren çocuklar ilgi alanlarina yönlendirilmelidir.

• Her ögrencinin teknolojiye ulasmasi gerekir, dezavantajlarin ortadan kaldirilmasi gerekir, egitimde esitligin saglanmasi gerekir.

• Egitim fakülteleri ögretmenleri okul hayatinin gerçeklerine hazirlamakta yetersiz kalmaktadir. KPSS sinavi ile lisans ögrenimlerinde ögrencilerin aldiklari dersler arasinda tam tutarlilik yoktur.

Fenomen ögretmenlerin ögrencileri sosyal medyada kullanmalari, ögrencilerin görsellerini paylasmalari engellenmelidir.

• Türkiye’deki egitim sisteminin Milli Egitim Bakanlarinin degisimine bagli olarak degismemelidir. Sadece çagin gereklilikleri ve ihtiyaçlarina göre revize edilmelidir, tutarli olunmalidir.

• Egitimde firsat esitligi geregi bütün çocuklarin bireysel özellikleri dikkate alinmali, egitim bireysellestirilmistir.

Müzik, görsel sanatlar ve beden egitimi dersleri gibi ögrencilerin bedensel, zihinsel ve duyussal gelisimlerini önemli oranda etkileyen derslerin önemi arttirilmalidir.

• Orantisiz ögretmen hareketliligi engellenmeli, ücretli ögretmenlerin ücretleri düzenlenmeli, köy okulunda ögretmenlik yapan ögretmenlerin servis problemleri çözülmelidir.

• Egitim sisteminde yer alan (Ögretmen-ögrenci-veli-idareciler…) herkesin fiziksel ve psikolojik iyi olus hallerinin saglanmasi gerekmektedir.

• Çocuklarin yeni ve karmasik dünya ile basa çikabilecek bilgi ve becerileri kazanabilmeleri gerekir. Çocuklarin toplumu dönüstürecek yeni yetkinliklerle donatilmasi gerekir.

• Pandemi döneminde ögretmenlerin dijital yeterlilikleri yapilan arastirmalara göre artis göstermistir. Ancak pandemi sonrasinda bu yeterliliklerin kullanilmasi, siniflarda teknoloji kullanilmamasi ve geleneksel egitime devam edilmesi gelinen noktadan geriye dönüldügünü göstermektedir.

• Egitimin tek hedefi sosyo-ekonomik düzeyi iyilestirmek olmamalidir, egitim kültürel birikimi arttirmalidir. Türkiye’de egitim sadece sinav odakli oldugu için ve egitim yerine sadece ögretim yapildigi için egitim kültürel birikimi arttirmamaktadir.

• Ülkenin ara eleman ihtiyacinin karsilanmasi için hem meslek liseleri iyilestirilmelidir, hem de personel, isçi statüsünde çalisacak kisilerin özlük haklari düzenlenmelidir.

• Ülkenin hedefi “iyi insan” yetistirmek olmalidir. Iyi insan yetistirilmedigi taktirde doktor, mühendis, ögretmen…yetistirmenin bir anlami yoktur.

• Var olan egitim sistemini degistirebilmenin üç kosulu vardir. Bu üç kosul yerine getirilmeden yapilan degisimin yönü pozitif olmayacaktir. o Stratejik düsünme, o Kapasite gelistirme, o Saydamlik-özerklik-hesap verebilirlik

• Türkiye’de yetiskin egitim ve ögretim düzeyi çok düsüktür. Özellikle kirsal kesimlerde bu durum stratejik hedef olarak belirlenmelidir.

Egitimin gerçek amaci ögrencileri tek bir hedefe ulastirmak olmamali, her ögrenciyi kendi potansiyelinin zirvesine çikarmak olmalidir. Ögrencilerin belirli bir bilissel becerisi, okudugu anlama becerisi olmadan hiçbir meslegi layikiyla yapmasi mümkün degildir. Meslek liselerindeki ögrenciler ihmal edilmemelidir, temel düzeyde yetkinliklerinin olmasi saglanmalidir.

Emegi geçen akademisyenlerimizi ve ögretmenlerimizi kutluyoruz.

Insallah. MEB ilgili birimleri bu sonuçlardan kendilerine görevler çikararak, egitimin daha ileriye gitmesine vesile olurlar…

 

Egitim-Kültür-Sanat alani gelismeleri takip için @drgoktanay