Tarih: 21.06.2022 16:51

MİMARLAR ODASI: '7410 SAYILI TORBA KANUN İLE GETİRİLEN KAMU VE ÇEVRE YARARINA AYKIRI DÜZENLEMELER İPTAL EDİLMELİDİR'

Facebook Twitter Linked-in

 

Mimarlar Odasi, dün yürürlüge giren Çevre Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun'la ilgili, “Merkezi politikalarla olusturulan kanunun, kiyi ve çevre alanlarini tehdit eden, yasanabilir çevre hakkini engelleyen ve kamu yararina aykiri düzenlemelerinin iptali için çagrida bulunuyoruz” açiklamasini yapti.

TMMOB Mimarlar Odasi dün yürürlüge giren 7410 sayili Çevre Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun’u elestirdi.

Mimarlar Odasi’ndan yapilan açiklamada, yürürlüge giren torba yasada kiyi ve çevre alanlarini ihlal eden, kamu yararina aykiri düzenlemeler bulundugu belirtilerek, söyle denildi:

'KANUN, ÇEVRE VE KIYI ALANLARININ ÖZELLESTIRILMESINI IÇERMEKTEDIR: 7410 sayili Çevre Kanunu ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun; 2872 sayili Çevre Kanunu, 3194 sayili Imar Kanunu, 3996 sayili Bazi Yatirim ve Hizmetlerin Yap-Islet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptirilmasi Hakkinda Kanun, 7261 sayili Türkiye Çevre Ajansinin Kurulmasi ile Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun, 4708 sayili Yapi Denetimi Hakkinda Kanun ve 6200 sayili Devlet Su isleri Genel Müdürlügünce Yürütülen Hizmetler Hakkinda Kanun dahil olmak üzere pek çok Kanunda degisiklik getirmektedir. Bu degisikliklerin önemli bir bölümü, çevre ve kiyi alanlarinin kamu denetiminden çikarilarak yap-islet-devret modeliyle özellestirilmesini içermektedir.

ÖZEL SEKTÖRE ÇEVRE KIRLILIGINI ÖNLEYICI ROL: Getirilen düzenlemelerle; belediyelerin çevre kirliligini önleyici tesisleri, verilen süre içerisinde kurmamalari durumunda, bu tesisleri yapma yetkisi Bakanliga devredilmektedir. '3996 sayili Kanun' ve '7261 sayili Türkiye Çevre Ajansi'nin Kurulmasi ile Ilgili Kanun'da; Kiyi Kanunu kapsamindaki korunan alanlarda çevre kirliligini önleyici atik su, atik bertaraf ve atik geri kazanim tesisleri ile mapa ve samandiralarin yapimi, isletilmesi ve bakiminin özel sektör eliyle gerçeklestirilmesi düzenlenmekte, bu faaliyetleri özel sirketler kurarak gerçeklestirme yetkisi ise Bakanlik tarafindan Türkiye Çevre Ajansi’na verilmektedir. Ayrica, Çevre Ajansi’na depozito düzenlemeleri yapabilme hakki taninmaktadir.

YAPILAN DÜZENLEMELER AÇIKÇA ANAYASA VE KIYI KANUNU’NUN ILGILI HÜKÜMLERINE AYKIRIDIR: Kâr etme amaciyla faaliyet gösteren özel sirketlerin, kamusal hizmetleri toplum, doga ve çevre yararini dikkate alarak yerine getirmesi beklenemez. Kamunun denetiminden çikarilarak ticarilestirilen kiyilar, bilimsel yeterliligi olmayan özel sirketlerce yönetilmesi sonucu örneklerine sikça rastladigimiz sekilde ekosistemlerinin bozulmasiyla karsi karsiya kalacaktir. Anayasa’nin 43. Maddesine ve Kiyi Kanunu’na göre ise; kiyilar Devletin hüküm ve tasarrufu altindadir, kiyilarin öncelikle kamu yarari gözetilerek korunmasi ve herkese esit ve serbest olarak kullandirilmasi esastir. Yapilan düzenlemeler açikça, Anayasa ve Kiyi Kanunu’nun ilgili hükümlerine aykiridir.

YAPILAN DEGISIKLIKLER SORUNLARI ÇÖZÜMSÜZ BIRAKMAKTADIR: 4708 sayili Yapi Denetimi Hakkinda Kanun’da yapilan düzenlemeler; gerekçede belirtilen uygulamadaki sikintilari gidermek yerine, kâr amaciyla faaliyet gösteren firma sahiplerinin lehine degisiklikleri içermektedir. Oysaki mevcut sistem içerisinde proje ve uygulama denetçileri, yardimci kontrol elemanlari, santiye sefleri ve laboratuvar denetçileri olmak üzere çok sayida mimar ve mühendis bulunmaktadir. Sistem içerisindeki mimar ve mühendisler, düsük ücretlerle çalistirilmalari, denetleme esnasinda yanlis uygulamalari görmezden gelmeye zorlanmalari ve yanlis uygulamalarin tek sorumlusuymusçasina cezalandirilmalari gibi sorunlarla karsi karsiyadir. Yapilan degisiklikler, sistemin saglikli islemesine yönelik bir düzenleme içermemekte ve sayilan sorunlari da çözümsüz birakmaktadir.

KAMU KAYNAKLARININ ÖZEL SIRKETLERE AKTARILMASININ ÖNÜNÜ AÇMAKTA: 6200 sayili Devlet Su isleri Genel Müdürlügü'nce Yürütülen Hizmetler Hakkinda Kanun'da yapilan degisiklikle; DSI Genel Müdürlügü tarafindan insa edilen baraj, gölet ve diger depolama tesislerinin daha önceden mühendislik hesaplariyla belirlenen maksat oranlari Cumhurbaskani tarafindan belirlenecek, degistirilebilecek veya kaldirilabilecektir. Yapilan degisiklikle birlikte öznel degerlendirme sonucunda; baraj veya göletten yararlanan yerel yönetimlerin ve özellestirilmesi planlanan hidroelektrik tesislerinin maksat oranlari bilimsel verilere dayandirilmaksizin artirilabilecek, azaltilabilecek veya sifirlanabilecektir. Bu uygulama, kamu kaynaklarinin özel sirketlere aktarilmasinin önünü açmaktadir.

ÇEVRE VE KIYI ALANLARI ÖZEL SIRKETLERIN KRIZDE EKONOMIK SÜRDÜRÜLEBILIRLIGI IÇIN RANTA AÇILMAKTADIR: Kanun ile çevre ve kiyi alanlari; kâr amaçli özel sirketlerin küresel ve bölgesel ölçekteki kriz döneminde ekonomik sürdürülebilirliginin saglanmasi için ranta açilmaktadir. Kanun; yapi üretim sürecinde yer alan taraflarin, meslek odalarinin, üniversitelerin ve kamu kurumlarinin katilimi olmaksizin, görüs ve önerileri alinmaksizin hazirlanmistir. Oysaki Anayasamiz; tarihsel, kültürel ve dogal degerlerin korunmasi, tarim arazilerinin ve orman alanlarinin korunmasi, kent ve planlama politikalarinin kamu yararina gelistirilmesi için Devleti gerekli tedbirleri almakla görevlendirmis, bunun için gerekli yasalari koymak ve önlemleri almakla yükümlü kilmistir. Bu çerçevede yapili ve dogal çevrenin saglikli ve kamu yararini gözeten politikalar çerçevesinde üretilmesi, kamu yönetiminin, merkezi ve yerel yönetimlerin, meslek mensuplarinin, meslek kuruluslarinin ve ilgili tüm kesimlerin ülke adina ortak sorumlulugudur.

Mimarlar Odasi olarak; merkezi politikalarla olusturulan kanunun, kiyi ve çevre alanlarini tehdit eden, yasanabilir çevre hakkini engelleyen ve kamu yararina aykiri düzenlemelerinin iptali için çagrida bulunuyoruz.” 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —