İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde beşinci kez bir araya gelen altı siyasi partinin genel başkanının yaptıkları ortak açıklamada; “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile hedefimiz, sadece yönetim sisteminin değ
IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener’in ev sahipliginde besinci kez bir araya gelen alti siyasi partinin genel baskaninin yaptiklari ortak açiklamada; “Güçlendirilmis Parlamenter Sistem ile hedefimiz, sadece yönetim sisteminin degil, topyekûn hayatlarimizin degismesidir. Milletçe hak ettigimiz, 21’inci yüzyila yakisir, mutlu ve refah içinde bir Türkiye’ye kavusmaktir” denildi.
“Güçlendirilmis Parlamenter Sistem” mutabakat metnine imza atan alti siyasi partinin liderleri besinci bulusmayi bugün IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener’in ev sahipliginde yapti. “Liderler Bulusmasi” devam ederken, alti siyasi parti genel baskani, ortak yazili bir açiklama yapti. Toplanti devam ederken yapilan açiklama söyle:
“YARININ TÜRKIYESI’NI’ INSA ETMEYE KARARLIYIZ”
Ülkemize ve milletimize agir ekonomik, sosyal ve psikolojik bedeller ödeten Cumhurbaskanligi Hükûmet Sistemi’nin açtigi yaralari sarabilmek, hukukun üstünlügünü ve siyasi ahlaki yeniden tesis edebilmek için büyük bir kararlilikla baslattigimiz is birligi sürecinin besinci toplantisini bugün IYI Parti Genel Baskani Sayin Meral Aksener’in ev sahipliginde gerçeklestirdik.
Iktidarin milletimizi kutuplastirarak birbirine hasim ilan eden bu kutuplasma üzerinden çikar düzenini sürdürmeyi amaçlayan kirli siyasetinin karsisinda huzurun hâkim oldugu ‘Yarinin Türkiyesi’ni’ insa etmeye kararliyiz.
“MEMLEKETIMIZDE TOPLUMSAL BARISI MUTLAKA TESIS EDECEGIMIZI BIR KEZ DAHA ILAN EDIYORUZ”
Bu vesileyle, bundan tam 29 yil önce Madimak ve Basbaglar’da yitirdigimiz vatandaslarimizi bir kez daha saygi ve rahmetle aniyor, yasananlardan ders çikararak, nice aci tecrübeleri yasamamiza sebep olmus bu siyaset anlayisini ve bu nefret dilini reddettigimizi ve memleketimizde toplumsal barisi mutlaka tesis edecegimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
Bugünkü toplantimizda, isbirligimizin geldigi asamayi, milletimizin gündemindeki sikintilari ve o sikintilari çözmek üzere atilacak yeni adimlari ele aldik.
Alti siyasi partinin Genel Baskanlari olarak, ‘Güçlendirilmis Parlamenter Sistem Mutabakatimiz’ ile ‘Temel Ilkeler ve Hedefler’ metnimizi daha önce milletimizle paylasmistik. Ayrica, görevlendirdigimiz Seçim Güvenligi ve Kurumsal Reformlar Komisyonlarinin çalismalari da kamuoyunun takdirine sunulmustur.
Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu çalismalarini düzenli bir sekilde sürdürmektedir.
Iktidarin son dönemde devreye sokmaya çalistigi politikalarin dünyaya kapali ve otoriter bir yapinin kalici nitelik kazanmasi hedefine dönük oldugu açiktir. Bu çerçevede, BDDK’nin geçtigimiz hafta içinde aldigi kararlar da açik bir sekilde serbest kambiyo sisteminden sermaye kontrol sistemine geçisin adimlari olarak görülmektedir.
“EK BÜTÇE, EKONOMI POLITIKALARININ IFLASININ ITIRAFIDIR”
Siyasi iktidar tarafindan Haziran ayinda TBMM’ye sunulan ek bütçe ise ekonomi politikalarinin iflasinin itirafidir. Iktidar, tercihini bir kez daha enflasyonla ve issizlikle mücadeleden, çiftçinin, memurun ve emeklilerin dertlerinden degil yandas müteahhitlerinden ve faiz lobilerinden yana yaptigini açikça göstermistir.
Genel Baskanlar olarak bizler, iktidarin ülkemizi geçen yüzyilda kalan, kapali bir ekonomi-politik sisteme yöneltme çabalarina karsi mücadele etme kararliligimizi bir kez daha teyit ediyoruz.
Kuralli, verimli, rekabetçi, istihdami önceleyen bir ekonominin güvencesi olarak, yüksek enflasyon ve issizligi bitirmeye, çiftçimizi, emekçimizi, sanayicimizi, esnafimizi, memurumuzu ve emeklimizi refaha kavusturmaya; milletimizin hiçbir ferdini açlik sinirinin altinda bir asgari ücrete mahkûm etmemeye kararliyiz.
“DEZENFORMASYON YASASININ ERTELENMESI BIZI ASLA REHAVETE SÜRÜKLEMEYECEKTIR”
Öte yandan, TBMM gündemindeki, özünde sansür niteligi tasiyan dezenformasyon yasa teklifi, siyasal ve toplumsal muhalefeti suçlu ilan ederek cezalandirmaya ve demokratik seçim ortamini zedelemeye odaklanmistir. Dezenformasyon yasasinin ertelenmesi bizi asla rehavete sürüklemeyecektir. Basin ve ifade özgürlügünü savunma konusundaki kararli tutumumuzu sürdürecegiz.
Türk dis politikasinda ise son yillarda kisisel ve tepkisel tercihlere bagli olarak yasanan; savrulma, hedefsizlik ve vizyonsuzlugun son örnegi, NATO’nun Madrid Zirvesi sürecinde görülmüstür. Türkiye’nin hakli taleplerini somut güvencelere baglamayan üçlü mutabakat metni, bir iç siyaset malzemesi olarak kullanilmasi disinda herhangi bir deger tasimamaktadir.
Bu çerçevede dis politikayi sahsi menfaatlere göre degil, millî menfaatlere göre yönetecegiz. Türkiye’yi itibari sarsilan degil; sözü dinlenen, saygin ve bölgesinin en güçlü ülkesi yapacagiz.
“TÜM SORUNLARIN KAYNAGINDA CUMHURBASKANLIGI HÜKÛMET SISTEMI VARDIR”
Bir kez daha altini çizmek isteriz ki;
Cumhurbaskanligi Hükûmet Sistemi’ne geçtigimiz 2018 yilindan bu yana sadece siyasi iktidarin ve bir avuç azinligin memnun oldugu, vatandaslarimizin ise feryat ve isyan ettigi, adaletsiz, haksiz ve keyfi uygulamalarla, çarpik ve gayri ahlaki kriterlerle karsi karsiyayiz.
Ülkemizin yasadigi, özellikle son dört yildir katlanarak artan ve milletimize agir bir yük hâline gelen tüm sorunlarin kaynaginda, tek bir kisinin ve onun belirledigi dar bir zümrenin tahakkümünü esas alan Cumhurbaskanligi Hükûmet Sistemi vardir.
Bu sorunlari asabilmenin yolu, siyasi iktidar ve ortaklarinin tüm gündem degistirme çabalariyla yipratmaya çalistiklari Cumhuriyet degerlerimize ve demokratik hukuk devleti ilkelerine simsiki sarilarak millî egemenligimizi esas alan ‘Güçlendirilmis Parlamenter Sistemi’ yine milletimizin teveccühü ile hayata geçirmek üzere, seçim sandiginin bir an evvel milletimizin önüne getirilmesidir.
Iste bu nedenle, Güçlendirilmis Parlamenter Sistem ile hedefimiz:
Mahkûm edildikleri issizlik ve baski altina alinmaya çalisilan özgürlükler de dahil olmak üzere, gençlerimizin önündeki tüm engelleri kaldirip, hayallerine kavusabilmelerini saglamaktir.
Isletmelerimizin yurt disi ile rekabet edebilmeleri ve hem ulusal hem de uluslararasi piyasalarda marka degeri olusturmalarina destek olmaktir.
Esnafimizin, üreticimizin, sanayicimizin ve çiftçimizin, tüketiciye, uygun fiyata kaliteli ürün sunabilmesi, ürettiginden kazanabilmesidir.
Memurumuzun, isçimizin, emeklilerimizin hak ettigi yasam kalitesine kavusmasidir.
Kapsayici politikalarla yoksullugun, özellikle de kadin ve çocuk yoksullugunun sonlandirilmasi, milletimizin her bir ferdinin refahtan adil pay almasini saglamaktir.
Özetle, sadece yönetim sisteminin degil, topyekûn hayatlarimizin degismesidir. Milletçe hak ettigimiz, 21’inci yüzyila yakisir, mutlu ve refah içinde bir Türkiye’ye kavusmaktir.
“13. CUMHURBASKANI, GÜÇLENDIRILMIS PARLAMENTER SISTEMDEN YANA OLAN, DEMOKRASI ÂSIKLARININ ADAYI OLACAKTIR”
Bilinmesini isteriz ki;
Alti siyasi partinin ortak akil ve makulde bulusmak üzere olusturdugu istisare mekanizmasini, adaylik tartismasina indirgemeye çalisanlar, milletimizin ve ülkemizin gelecegine dair büyük bir kazanim olarak gördügümüz çalismalarimizi asla sekteye ugratamayacaktir.
Bir kez daha ilan ediyoruz ki;
Türkiye’nin 13. Cumhurbaskani, Güçlendirilmis Parlamenter sistemden yana olan, demokrasi âsiklarinin adayi olacaktir.
Bu vesileyle, 9 Temmuz 2022’de idrak edecegimiz Kurban Bayraminin aziz milletimize ve tüm Islam alemine hayirlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.”