Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşayan, 2 metre 15 santimetre boyuyla “Dünyanın en uzun boylu kadını” unvanıyla Guinnes Rekorlar Kitabı’na giren Rumeysa Gelgi, 'Türk Hava Yolları (THY) yüzde 90 oranında engeli bireylere, dış hatlarda yüzde 25 indirim sağlıyor. Ancak fiziksel durumum gereği, sedye talebim olmak zorunda. Maalesef THY, sedyeli bileti, ‘özel bilet’ olarak değerlendiriyor ve hiçbir indirim uygulamıyor. Sedye talebim olduğu için engelli yolcu statüsünden çıkarıldım ve raporumu sunduğum halde biletime en ufak indirim dahi uygulanmadı. Sadece kendi sedye biletim için tam tamına 250 bin TL, dolar karşılığı olarak o günün kurundan 14 bin dolar gibi bir para ödedim” dedi.
Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşayan, “Dünyanın en uzun boylu kadını” unvanıyla Guinnes Rekorlar Kitabı’na giren Rumeysa Gelgi, Türk Hava Yolları ile yaşadığı sorunları anlattığı bir video çekti.
Omurgasında 2 platin ve 30 vida ile yaşamını sürdüren 2 metre 15 santimetre boyundaki Gelgi, “Guinness World Records” çekimleri için San Francisco’ya gideceği sırada THY tarafından 250 bin TL bilet parası istendiğini aktardı. Gelgi, şunları söyledi:
“Guinness World Records’ta, yaşayan en uzun boylu kadın unvanına sahip dünya rekortmeniyim. Ayrıca 4 unvan daha taşımaktayım. Boyum 2 metre 15 santimetre. Üç hafta kadar önce yaşadığım ve beni çok inciten bir durumu; haftalardır süren çabalarıma rağmen hiçbir olumlu ilerleme kaydedilmemesi sonucunda sizlerle paylaşmak istiyorum.
Eylül ayında İstanbul’dan San Francisco’ya seyahat edeceğim. Ben yüzde 90 fiziksel engelli bir bireyim bunun yanında skolyoz yani omurga eğriliği hastasıyım ve aynı zamanda omurgam ameliyatlı. Oldukça uzun 2 platin ve 30 vida taşıyorum omurgamda.
Bu sebepten dolayı oturma sürem bir buçuk, iki saatle kısıtlı. Bu nedenle az önce size bahsettiğim İstanbul’dan San Francisco’ya 13 saatlik uçuşu kendi tekerlekli sandalyemde veya herhangi bir uçak koltuğunda oturarak gerçekleştirebilmem mümkün değil. Ek olarak boy uzunluğum sebebi ile 1,85 santimetre uzunluğunda bir yatak haline dönüşebilen, ‘business sınıfı’ koltuklarda sığabilmem mümkün değil. Tüm bu sebeplerden dolayı benim sedye üzerinde uçak yolculuğu yapmaktan başka opsiyonum bulunmuyor.
'RAPORUMU SUNDUĞUM HALDE BİLETİME EN UFAK İNDİRİM UYGULANMADI'
Bundan 3 hafta öncesine kadar hem Ankara Esenboğa havalimanından hem İstanbul havalimanından hem de Türk Hava Yolları’ndan bana ve aileme verilen bilgi aynen bu şekilde idi. 3 hafta önce benim ailem biletimi almak için İstanbul havalimanına gitti. Buraya dip not düşmek istiyorum. Sedye bileti özel bilet olarak statülendirildiği için online veya telefonla alınamıyor. Ek olarak ben İstanbul’da yaşamıyorum.
Orada İstanbul Havalimanı’nda bilet alım esnasında aileme, 7. koltuğa refakatçinin dahil olmadığı bunun sadece sedye için olduğu, refakatçiye ekstra 8. bir koltuk alınmasının zorunlu olduğu söylendi. Sorun tam olarak burada başlıyor. Çünkü bu olaydan yarım saat önce İstanbul Havalimanı, özel hizmetler departmanı 7 koltuğa refakatçinin dahil olduğunu söylemişti.
Benim ailem bilet alım departmanındaki görevlilere neden 7. koltuğu kullanamıyoruz, bu arada aile bireylerimden biri daha önce aynı tip uçakla aynı şekilde İstanbul’dan San Francisco’ya uçmuştu, uçak personeli dahi 6 koltuk sedye için 7. koltuk refakatçi için demişti. Fakat havalimanında bilet alım esnasında neden 7. koltuğu boş bırakıp 8. koltuğu almak zorundayız diye sorduklarında ailem kurallar bu şekilde diye bir yanıt aldılar ve bu uygulamanın hiçbir şekilde açıklaması yapılamadı aileme. Ailem bu anlaşmazlığı, departmanlar arasındaki bilgi eksikliğini çözebilmek için tam 6 saat harcadı. Fakat hiçbir sonuç alamadı.
'14 BİN DOLAR GİBİ BİR PARA ÖDEDİM'
Ek olarak yüzde 90 engelli bir birey olduğumu belirtmiştim. Türk Hava Yolları normalde yüzde 90 oranında engeli olan bireylere dış hatlarda yüzde 25 indirim sağlıyor. Çok güzel bir uygulama. Ancak fiziksel durumum gereği mecburi sedye talebim olmak zorunda. Maalesef THY sedyeli yolcu biletini özel bilet olarak değerlendiriyor ve hiçbir indirim uygulamıyor. Kısacası sedye talebim olduğu için engelli yolcu statüsünden çıkarıldım ve raporumu sunduğum halde biletime en ufak indirim dahi uygulanmadı. Sadece kendi sedye biletim için tam tamına 250 bin TL, dolar karşılığı olarak o günün kurundan 14 bin dolar gibi bir para ödedim. Üstelik refakatçime de ayrıca bir bilet almak zorunda kaldım. Refakatçime hiçbir şekilde refakatçi indirimi uygulanmadı.
'AMERİKA’YA BAYRAĞIMIZI TAŞIYARAK GİDECEĞİM'
Bilmenizi isterim ki San Francisco’ya gitmemin sebeplerinden biri de Guinness World Records ile orada çekimler yapmak, ülkemizi Dünya’da temsil etmek. Ayrıca 250 bin TL’nin yüzde 40’ı benim durumumu anlatmam üzerine Amerika’da iş birliği yapmak karşılığında Guinness World Records tarafından karşılandı. Benim veya ailemin bir uçak yolculuğu için böyle bir parayı karşılayabilmesi mümkün değil. Kalan tutarı karşılamak için dahi ben çok büyük bir birikim kullanmak zorunda kaldım. 5 rekoru aynı anda taşıyan tek Türk Guinness Dünya rekortmeni olarak, bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları’ndan böyle bir muamele görmek beni inanılmaz üzdü ve rencide etti. Çünkü ben de Amerika’ya bayrağımızı taşıyarak gideceğim. Ben tüm Dünya’da Türkiye’yi ve THY’yi temsil etmekten onur duyarken böyle bir olaya maruz kalmak beni fazlası ile demotive etti.
'ÖNEM VE DEĞER GÖRMEDİĞİMİ HİSSEDİYORUM'
Kendimi kendi ülkemde değersiz hissediyorum. Ülkemin adını 5 kez Guinness rekorlar kitabına yazdırmış olmama rağmen ülkemde hiçbir önem ve değer görmediğimi hissediyorum. Guinness World Records gibi çok büyük ve prestijli bir İngiliz şirketi bana verebileceği tüm desteği verirken kendi ülkemden en ufak bir destek dahi görememek beni çok üzüyor. Bunu sadece ben değil İstanbul havalimanındaki THY görevlileri bile bu şekilde söylüyor. Ben bundan 3 ay kadar önce THY halkla ilişkiler ve reklam departmanlarına kendimi tanıttığım ve durumumu anlattığım bir e-mail göndermiş, THY ile iş birliği içinde olmak istediğimi belirtmiştim. E-mailime herhangi bir geri dönüş almadım. Bu da benim için ayrı bir üzüntü sebebidir.'