Ankara’da alkollüyken araba kullandığı gerekçesiyle daha önce iki kez ehliyetine el konulan Sadık Mert Mermer (25), ehliyeti elinden alınmış olmasına rağmen yine alkollü olarak direksiyona geçti ve iki kişiyi arabasıyla çarparak öldürdü. 22,5 yıl hapis istemiyle yargılanan Mermer, altı ay tutukluğun ardından 2. duruşmada adli kontrol kararıyla salıverildi. Kazada ölen Tevfik Gözüm’ün babası Osman Gözüm, “Alkollü araç kullanıyorsunuz 267 promil, iki kişiyi öldürüyorsunuz, altı ay sonra dışarıya çıkıyorsunuz, insanlar bunu duyuyor. Şimdi, alkollü gençler araba kullanmaya devam edecekler. Yahu nasıl olsa bunun yaptırımı bu kadar yani. İki kişiyi öldürürüm, altı ay yatarım. Bu mantaliteyi bizim yıkmamız lazım. Benim uğraşım o yönde” dedi.
Sadık Mert Mermer, Ankara’da 30 Aralık 2021 günü saat 22.00 sularında Çayyolu Mahallesi’nde; arkadaşıyla oturduğu kafeden ayrılmak üzere çıkan Tevfik Gözüm ve Gözüm’ün arabasını teslim eden kafenin valesi Vusal İsmailovi’ye arabasıyla çarparak öldürdü. Gözaltına alınan Mermer’in 227 promil alkollü olduğu ve daha önceden alkollü araba kullandığı için el konulan ehliyetinin halen iade edilmemiş olduğu tespit edildi.
22,5 YILA KADAR HAPİSLE CEZALANDIRILMASI İSTENİYOR
Mermer hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme” suçlamasıyla 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Mermer, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
SAVCI: TUTUKLULUK HALİ DEVAM ETSİN
Davaya bakan Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Temmuz’da yapılan ikinci duruşmada Cumhuriyet savcısı, Mermer’in tutukluluk halinin sürmesini talep etti. Savcı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Mevcut delil durumu, alınmayan tanık beyanları, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar, sanığın daha önceden 2 kez alkollü olarak araç kullanması, üçüncü kez alkollü olarak araç kullandığında 2 kişinin ölümüne sebebiyet vermesi, trafik güvenliğini tehlikeye sokmaktaki ısrarı, olay günü 2,27 promil alkollü olması, herhangi bir frene basmaksızın meskun mahalde hız sınırını ihlal etmesi, kamera kayıtlarına göre 2 şeridi ortalayarak yoluna devam etmesi, dosya kapsamındaki ölen ve mağdur olan kişi sayısı, toplanmayan bir kısım deliller, sanığın üzerine atılı suça ilişkin cezanın üst sınırı, olayda vefat eden kişi sayısı, sanığın kamera görüntülerine yansıyan hızı, alkollü araç kullanması gözetilerek bu aşamada sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur.”
“ÖĞRENCİYİM, İKİNCİ DÖNEM ALAMADIĞIM DERSLERİMİZ YAZ OKULUNDA TELAFİ ETMEK İSTİYORUM”
Sanık Mermer ise mütalaa karşısındaki savunmasında, “Öğrenciyim, iki dönem alamadığım derslerimi yaz okulunda telafi etmek istiyorum” dedi ve tahliyesini talep etti.
Mahkeme; mağdurların ve mağdur avukatlarının itirazlarına rağmen sanık Sadık Mert Mermer’in tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi.
“EHLİYETİ ELİNDEN ALINMIŞKEN 267 PROMİL ALKOLLÜ ARAÇ KULLANIYOR”
Kazada hayatını kaybeden Tevfik Gözüm’ün babası Osman Gözüm, tahliye kararını ANKA Haber Ajansı’na şöyle değerlendirdi:
“Kaza 30 Aralık 2021 günü gece 22.27’de meydana geldi. Kazada oğlum Tevfik Gözüm ve aracını teslim almak için getiren vale vefat ettiler. Buradan hastaneye kaldırıldıklarında zaten, pratikte ölü durumdaydılar, ikisinin de nabzı alınamıyordu.
“YOL, KURUYDU. GÖRÜŞ ALANI, TAMİRAT, ŞU, BU HİÇBİR ŞEY YOKTU. CADDE ZATEN DÜMDÜZDÜR”
Kazaya sebep olan kişi, şeride; oğlumun, valenin ve arabanın kapısı açık olarak durduğu halde bile sağ şerit içindeyken; içkili olarak araç kullanan sanık, arabasıyla sağ şeride tecavüz edip oğluma, valeye ve arabaya çarparak maalesef iki kişinin ölümüyle neticelenen bir kazaya sebep olmuştur. O zaman yol durumu, Ankara’ya son 10 gün içinde tek bir damla yağış akmamıştı. Yani ayın 21’i ile ayın 31’i arasında Ankara’da da hiç yağış yoktu. Yol, kuruydu. Görüş alanı, tamirat, şu, bu hiçbir şey yoktu. Cadde zaten dümdüzdür. Gayet düz bir cadde. Yani, kazaya neden olabilecek herhangi bir yol sorunu yoktu. Ama esas kazaya sebep olan olabilecek bir sorun vardı. O da şoförün, sanığın kendisiydi.
“HEMEN HEMEN KOMA DERECESİNDE VEYA HASTANE ÖNCESİ BAYILMA DERECESİNDE OLAN BİR KİŞİ”
Sanık, baktığımızda 25-26 yaşında birisi, Sadık Mert Mermer. Bunun evveliyatına baktığımızda 18 yaşından bugüne gelene kadar; dosyanın içindeki kayıtlara göre iki kere alkollü araç kullanmaktan yakalanmış, ehliyeti iki kere alınmış; olay günü de ehliyetine iki kez el konulmuşken, iki yıllığına ehliyeti alınmışken bu olayı yapıyor ve 2,63 promil alkollü. Yani 267 promil alkollü, diğer bir deyişle. Hemen hemen koma derecesinde veya hastane öncesi bayılma derecesinde olan bir kişi. Bu diyor ki ‘Ben yayaları ve aracı gördüm ama onlar benim şeridimdeydi’ diyor. Yani, onlar sağ şeritte. Şeridi bile karıştırıyor adam. Sağ şeritte duran insanları, benim şeridimde sağ şeritte diyor. Yani bu derecede sarhoş ve devamlı içkili olarak araç kullanmaya çalışan bir adamın sebep olduğu bir kazadır bu. Kaza, Tevfik’in arabasının vale tarafından getirilişi ile olayın olması arasında 10 saniye geçiyor. Bu on saniye içerisinde üç tane araç, sol şeritten gayet güzelce geçiyorlar. Arabanın kapısı açıkken, kapısı kapalıyken, vale tek başınayken, vale ve Tevfik varken böyle birkaç saniye arayla bunlar geçiyor. Ama her nasılsa Sadık Mert Mermer denilen, alışkanlık halinde alkollü araç kullanan kişinin kullandığı araç, sağ şeride tecavüz ediyor, 60-70 santim en az. Geliyor evvela oğlum Tevfik’e çarpıyor, sonra valeye çarpıyor, sonra aracın kapısını kopartıyor. Oğlumla valeyi arabasının altında sürükleyerek gidiyor. Bunların hepsi, fotoğraflarıyla dosyada ve videolarıyla dosyada mevcut.
“ONU GERİ GETİREMEYECEĞİMİZE GÖRE GERİDE KALANLAR İÇİN NE YAPABİLİRİZ?”
Benim oğlum öldü gitti. Ben böyle yaklaşıyorum; Onu geri getiremeyeceğimize göre geride kalanlar için ne yapabiliriz? Şimdi bu kişinin öğrenci olduğu söyleniliyor. Başkent Üniversitesi Grafik Sanatları’nda öğrenciymiş. İşte ikide bir bunu öne sürerek tutukluluğunun kaldırılmasını istiyor. İşte en sonunda nitekim adli kontrol kaydıyla serbest bırakıldı. Savcı, tutukluluğunun devamını istemesine rağmen mahkeme serbest bıraktı. Hemen savcı ve benim avukatım karara itiraz ettiler. Maalesef 35. bir üst mahkeme de ‘Adli kontrol normaldir’ diyerek bizi talebimizi reddetmiş bulunmaktadır.
“DOSYADA BULUNAN YAZIYA GÖRE ÜÇ KERE SABIKASI VAR”
Şimdi bu kişinin kaza öncesi hayatına baktığımızda şunları görüyoruz: Bu, ehliyetini aldıktan itibaren kendi üzerine kayıtlı olan bir cipi var. Kaza tutanağında o şekilde yazıyor. R….. R….. marka 2008 model büyük bir cip. Bu, dosyada bulunan yazıya göre üç kere sabıkası var. İki defa içkili araç kullanmaktan, bir defa da ehliyeti alınmışken tekrardan ehliyetsiz olarak araba kullanmaktan. Gördüğümüz gibi bu kişi, kanun nizam tanımayan, tahmin ettiğim kadarıyla almış olduğu maddi cezaları da bir şekilde artık maddi durumunun el verdiği ölçüde; iyi olduğunu ben tahmin ediyorum, onlarla ödeyip bildiği gibi yaşayan, etrafı umursamayan, içip içip arabaya geçtiği çok belli. En son kaza yapmadan 15-20 dakika evvel Park Caddesi’nde içkili bir mekandan çıkıyor ve oradaki valenin ifadesi var. Yine bu da dosya kaydında. Vale diyor ki ‘Ben bu kişiyi ismen tanımam ama bizim mekana ara sıra gelirdi oradan bilirim’ diyor. ‘Bu kişi o gün yanında bir hanım arkadaşıyla çıktılar, ben aracın anahtarını bu hanım arkadaşa verdim’ diyor. Sonra hanım arkadaş, arkasından arabadan eşyalarını aldıktan sonra münakaşa etti Sadıkla. Sonra Sadık arabasına bindi gitti. Sonra arkasından taksi geldi. Tahmin ediyorum ki bu alkollü diye taksi çağırdılar. Bayan ona binmedi sonra ablası gelip onu götürdü diyor.
“BUNLAR, TOPLUMDA BÖYLE SERSERİ MAYIN GİBİ DOLAŞMAYA DEVAM EDECEKLER”
Bu ailesinin arkasındaki desteğinden giden bir isim. Duyduğumuz kadarıyla ailesi, Bağlıca’da muhtarlık yapmış, orada inşaat işi yapmış birisi olduğunu tahmin ediyorum. Duyumlarım bu merkezde. Şimdi ben şunu düşünüyorum. Ölenleri geri getiremeyeceğimize göre onların hesabı ayrı görülsün. Bunlar, toplumda böyle serseri mayın gibi dolaşmaya devam edecekler. Bu adam şimdi, altı ay sonra çıktı. Okuldaki arkadaşları, eğer okula giderse ne diyecekler bunun için? Aferin, Sadık’ta da ne babası varmış, bak iki kişiyi çevirdi, öldürdü altı ay sonra çıktı. Şimdi biz bu değer yargısıyla toplum içinde nasıl caydıracağız trafikten, nizamlara uymasını nasıl sağlayacağız? Öyle bir şey ki, alkollü araç kullanıyorsunuz 267 promil, iki kişiyi öldürüyorsunuz, altı ay sonra adli kontrol, şu, bu… Dışarıya çıkıyorsunuz, insanlar bunu duyuyor. Şimdi, alkollü gençler araba kullanmaya devam edecekler. Yahu nasıl olsa bunun yaptırımı bu kadar yani. İki kişiyi öldürürüm, altı ay yatarım. Bu mantalite bizim yıkmamız lazım. Benim uğraşım o yönde.”