COVID-19 Dönemi Sonrasi HIV Politikalari Raporu yayimlandi. Rapora göre, erken tani, düzenli tedavi ve bilinçlendirmeyle HIV’in kontrol altina alinabilecegi vurgulaniyor.
COVID-19 Dönemi Sonrasi HIV Politikalari Raporu yayimlandi. Rapora göre, erken tani, düzenli tedavi ve bilinçlendirmeyle HIV’in kontrol altina alinabilecegi vurgulaniyor.
COVID-19 Dönemi Sonrasi HIV Politikalari Raporu’na göre HIV vakalari Türkiye’de son 10 yilda 8 kat artis gösterdi
COVID-19 pandemisinin, Türkiye’de HIV enfeksiyonunun yayilimina ve HIV/AIDS politikalarinin uygulanmasina etkisini degerlendirmek üzere “COVID-19 Dönemi Sonrasi HIV Politikalari Raporu” yayimlandi. Türkiye’de HIV’in yayilimini önlemek üzere çözüm önerilerinin de sunuldugu rapor, Gilead’in kosulsuz destegi ve HIV/AIDS alaninda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluslari ve uzman hekimlerin katkilariyla IQVIA arastirma sirketi tarafindan hazirlandi.
1980’lerde dünyada ilk kez tanimlanan HIV enfeksiyonu, Türkiye’de ilk kez 1985’te görülmüs, 1990’larda ise dünya çapinda bir epidemiye dönüsmüstü. Virüsü baskilayici etkin tedavilerin gelistirilmesi ve küresel çapta atilan etkili adimlar sayesinde kontrol altina alinan HIV, artik tedavi edilebilir kronik bir hastaliktir. Diger deyisle, HIV ile yasayan bireyler düzenli tedaviyle islerine, okullarina, yasamlarina devam edebiliyor ve hatta dogal yollarla çocuk sahibi olabiliyorlar.
HIV vakalari Türkiye’de son 10 yilda 8 kat artis gösterdi
COVID-19 Dönemi Sonrasi HIV Politikalari Raporu, dünyada ve Türkiye’de HIV’in yayilimi ve vaka sayilarina dair çarpici veriler içeriyor. Pek çok ülkede yillik yeni HIV vaka sayisi son 10 yilda sabit kalmis ya da azalma trendine girmisken, Türkiye, yillik yeni vaka sayisi artisinda dünya çapinda en üst siralarda yer aliyor. HIV vakalari Türkiye’de son 10 yilda 8 kat artis gösterdi. 1 Subat 2022 itibariyla bildirimi yapilmis yeni HIV/AIDS vaka sayisi, 2019 yili için 4.153 iken 1985-2021 yillari için toplam vaka sayisi 32.000 seviyesinin üzerine çikmistir. Diger yandan, bilimsel modellemelerde, Türkiye’deki enfekte birey sayisinin, saptanamayan vakalarla birlikte, en az iki kat daha fazla oldugu tahmin ediliyor. COVID-19 pandemisi dolayisiyla saglik kuruluslari ve tani merkezlerine basvurulardaki azalma göz önüne alindiginda COVID-19 döneminde HIV enfeksiyonunun pandemi öncesindeki yayilma hizini korudugu tahmin ediliyor.
Rapora göre, tüm vakalar içinde en genis paya 25-34 yas araligi sahipken (1985-2018 arasinda 35,4), son yillarda 20-24 yas grubunun yeni vakalar içindeki payinda artis görülüyor. Rapordaki öngörülere göre, gerekli önlemler alinmazsa Türkiye’de HIV vakalarinin daha ciddi seviyelere ulasacagi tahmin ediliyor.
Halihazirda yaklasik 40 olarak tahmin edilen HIV pozitif durumunu bilme oraninin 90 seviyesine çikarilmasi durumunda 2040’a kadar yüksek vaka sayilarinin önüne geçilebilecegi varsayiliyor.
Damgalanma ve ayrimcilik korkusu ile insanlar test olmaktan çekiniyor
Türkiye’deki vaka artislarinin baslica sebepleri arasinda Türkiye’de hastaligin bulas yollari, önleyici ve koruyucu tedavi yöntemlerine dair bilgi düzeyinin ve farkindaligin az olmasi, COVID-19 pandemisi dolayisiyla saglik kuruluslari ve tani/test merkezlerine basvurulardaki azalma, damgalanma ve ayrimcilik korkusu ile test olmaktan çekinme yer aliyor.
Raporun hazirlanmasina katkida bulunan hekim çalistayi üyesi Ege Üniversitesi HIV/AIDS Arastirma ve Uygulama Merkezi (EGEHAUM) müdürü Prof. Dr. Deniz Gökengin, “HIV/AIDS ile mücadele, Türkiye’nin 2019-2023 Stratejik Plani hedeflerine dahil edilmis ve 2019 yilinda HIV enfeksiyonunun yayilimini kontrol altina almak amaciyla, T.C. Saglik Bakanligi tarafindan bir HIV/AIDS Kontrol Programi olusturulmus, kapsamli bir eylem plani ortaya konmustur. Ancak pandemi, tüm saglik girisimlerini oldugu gibi, HIV/AIDS ile mücadeleyi de olumsuz sekilde etkiledi. Bu dönemde tani konan vakalardaki düsüse karsilik bulas riskinin devam etmis olmasi, daha önceden belirlenmis eylem planinin tekrar degerlendirilerek bazi eylemlerin önceliklendirilmesi ihtiyacini doguruyor. Hazirladigimiz raporda öncelikli politika önerileri arasinda su konular yer aliyor: Endikatör hastaliklara HIV testi uygulanmasi, anonim test merkezlerinin ivedilikle yayginlastirilmasi ve bu merkezlere erisimin kolaylastirilmasi, gelecekte yasanabilecek afet dönemlerinde HIV testlerine ve tedavisine erisimin kolaylastirilmasi için gereken önlemlerin afet olmadan önce alinmasi, uzaktan danismanlik sisteminin kurulmasi, HIV ve benzeri düzenli takip gerektiren endikasyonlar için polikliniklerin kesintisiz sürdürülmesi, kendin-yap testlerin hayata geçirilmesi ve korunma yöntemlerine erisimin genisletilmesi”.
Türkiye, tedaviye erisim ve tedavide basarili ancak test ve tanida hedeflerin gerisinde
Hekimler, UNAIDS’in dünya çapinda AIDS epidemisini sonlandirmak amaciyla daha önceden belirledigi 90-90-90 tani-tedavi-viral baskilama hedeflerini, 95-95-95 olarak güncelledigine dikkat çekiyor. Buna göre, 2030 yilina kadar, HIV ile yasayan bireylerin 95’inin tani almis olmasi, tani almis bireylerin 95’inin tedavi altinda olmasi, tedavi gören bireylerin de 95’inin viral yükünün baskilanmis olmasi hedefleniyor. Türkiye’nin tedaviye erisim ve tedavi basarisi konularinda bu hedeflere yakin oldugu, ancak tani alaninda hedefin son derece gerisinde kaldigi tahmin ediliyor.
Gelecekte yeni tani alan birey sayisinin beklenenin üzerinde olacagina isaret eden Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Yesim Tasova, “Türkiye’de toplum genelinde HIV bilinci hâlâ çok düsük seviyelerde. Etkin korunma yöntemleriyle bulasin önlenebilecegi ve HIV ile yasayanlarin düzenli tedaviyle yasamlarini saglikli bireyler olarak sürdürebilecegi bilgisinin toplum geneline yayilmasi gerek. HIV/AIDS ile ilgili önyargilarin hem tüm toplumda giderilmesi hem de tüm saglik kuruluslarinin ve çalisanlarinin bu konuda gerekli bilgi ve bilince sahip olmasi, anonim test merkezlerinin arttirilmasi, HIV ile mücadelede büyük önem tasiyor. HIV alaninda önde gelen hekimler ve sivil toplum kuruluslarinin katkilariyla hazirlanan bu raporda ortaya konan önerilerin tüm paydaslarin is birligiyle hayata geçirilmesinin, Saglik Bakanligi’nin eylem planinin gerçeklestirilmesine önemli bir katki saglayacagina inaniyoruz” dedi.