Kisiyi asiri derecede korkutan, dehset içinde birakabilen, yogun bir çaresizlik hissi yaratan olagan disi ve beklenmedik birtakim olaylarin yol açtigi etkilerin ruhsal travma olarak adlandirildigini belirten uzmanlar, ani ve beklenmedik zamanlarda meydana
Kisiyi asiri derecede korkutan, dehset içinde birakabilen, yogun bir çaresizlik hissi yaratan olagan disi ve beklenmedik birtakim olaylarin yol açtigi etkilerin ruhsal travma olarak adlandirildigini belirten uzmanlar, ani ve beklenmedik zamanlarda meydana gelen siddetli depremlerin de travmalara yol açabilecegini belirtiyor. Yapilan çalismalarin depremi yasayan insanlarin yüzde 20’sinin Travma Sonrasi Stres Bozukluguna (TSSB) yakalandigini gösterdigini kaydeden Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, kisinin yasam kalitesini olumsuz sekilde etkileyen durumlarda mutlaka bir uzmana basvurulmasini tavsiye etti.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tip Merkezi Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, deprem ve depremin neden oldugu ruhsal travmaya iliskin degerlendirmede bulundu. Dr. Erman Sentürk, ruhsal travmayi, “kisiyi asiri derecede korkutan, dehset içinde birakabilen, yogun bir çaresizlik hissi yaratan olagan disi ve beklenmedik birtakim olaylarin yol açtigi etkiler” olarak tanimladi.
Beklenmedik olaylar travma olusturuyor
Kisinin hayatinda sikinti ve üzüntü yaratan pek çok durum ve olaylar olabildigini ancak bunlarin tümünün ruhsal travma olusturmayacagini ifade eden Dr. Erman Sentürk, “Bir olayin ruhsal travma yaratabilmesi için kisiyi çok yogun korku, dehset veya çaresizlik hissi içinde gerekiyor. Ayni zamanda kisinin kendisinin veya yakinlarinin da ölüm ve yaralanma tehlikesini yasamasi ya da hissetmesi gerekiyor. Bir örnek verecek olursak kisinin yakininin yillar boyu süren bir hastalik sonrasinda ölümü ruhsal travmaya yol açmayabilir ya da yol açma ihtimali daha düsüktür. Fakat beklenmedik bir sekilde o kisinin kaybi örnegin trafik kazasinda kaybedilmesi daha fazla bir travmatik etki yaratmaktadir. Bu durumun ruhsal tramvaya yol açma ihtimali daha fazladir.” dedi. Travmaya neden olan olaylara da deginen Dr. Erman Sentürk, “Sel, deprem, yangin gibi birtakim dogal afetler travmalara yol açabilir. Insan eliyle yapilan savas, iskence, tecavüz, kazalar, trafik kazalari, is kazalari, beklenmedik ani ölümler, ciddi ve ölümcül hastaliklara yakalanma ruhsal tramvaya daha fazla yol açmaktadir.” dedi.
Travma sonrasi en sik görülen iki durum…
Ruhsal travma sonrasinda iki psikiyatrik durumun çok fazla gözlemlendigini kaydeden Dr. Erman Sentürk, bunlardan birinin Travma Sonrasi Stres Bozuklugu (TSSB), bir digerinin de depresyon oldugunu söyledi.
Bu belirtilere dikkat!
Travma sonrasi stres bozuklugu belirtilerinden bahseden Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, “En önemli belirtiler uykusuzluk, kâbus görme, uyku bölünmeleri, uykuya dalamama, olayla ilgili anilarin, seslerin rahatsiz edici biçimde kisinin gözlerinin önüne gelmesi sayilabilir. Ayrica belirtiler arasinda kisinin sürekli olarak olayin tekrarlanacagi korkusunu hissetmesi ve bu nedenle tetikte ve diken üstünde hissetmesi, çok kolay irkilme, gerginlik, bunalti hissi, çabuk sinirlenme, baskalarinin kendisinin yasadiklarina anlamadigini düsünme, bir nevi çevreye yabancilasma ve olayi hatirlatan olaylardan huzursuz olma ve bu durumlardan kaçinma davranislarini çok sik gözlemliyoruz.” dedi.
Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, depresyonda yogun bir mutsuzluk, karamsarlik, isteksizlik, keyifsizlik, hiçbir seyden keyif almama, eskiden severek yaptigi seylere ilgi duymama, gelecege dair herhangi bir plan ve program yapmama, yogun bir enerjisizlik hali, uyku ve istah degisikliklerinin de çok sik gözlemlendigini söyledi.
Depremi yasayanlarin yüzde 20’si TSSB’ye yakalaniyor
Travma sonrasi stres bozuklugunun uzun yillar sürebilen ve ciddi is gücü kaybina yol açabilen bir rahatsizlik oldugunu vurgulayan Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, “Toplumda ruhsal travma yasayan pek çok kisi olmasina karsin ancak bir kisminda travma sonrasi stres bozuklugu gelisebiliyor. Yapilan çalismalar depremi yasayan insanlarin yüzde 20’sinin travma sonrasi stres bozukluguna yakalandigini gösteriyor. Bazi kisilerde bu duruma daha yatkinlik olabiliyor veya bazi kisiler bu duruma daha dayanikli olabiliyor. Bizim için kimlerin travma sonrasi stres bozukluguna yakalanacagi ya da kimlerin daha uzun süre bu durumu yasayacagini önceden bilmek çok kolay olmuyor ancak bununla ilgili birtakim sinyaller ve belirtiler bulunuyor.” dedi.
Kadinlar erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla yasiyor
Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, yapilan arastirmalarin kadinlarda travma sonrasi stres bozuklugunun erkeklere oranla 2-3 kat daha fazla görüldügünü ortaya koydugunu söyledi. Dr. Erman Sentürk, “Geçmiste farkli bir ruhsal travma yasayanlar, geçmis öyküsünde ruhsal hastalik geçirmis olanlar, yakinlarinda psikiyatrik rahatsizlik bulunan kisilerin travma sonrasi stres bozukluguna yakalanma ihtimalleri daha fazladir.” dedi.
Önceden depreme yakalanmak travmanin siddetini artiriyor
“Ruhsal travma ne kadar siddetli yasanmissa etkileri de bir o kadar fazla ve uzun süreli oluyor” uyarisinda bulunan Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, “Örnek olarak depremde yakinini kaybeden bir kisi, kaybetmeyen bir kisiye göre ya da evi hasar gören kisi, evini kaybeden kisi bu durumlari yasamayan kisilere göre, en kötüsü de enkaz altinda kalan kisi, kalmayan kisiye göre ruhsal travmayi daha siddetli yasayabildigi için travma sonrasi stres bozukluguna yatkinligi daha fazla oluyor.” dedi.
Kaçinma davranislari gözlemleniyor
Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, olayin oldugu yere gitmemek, olayin olmamis gibi yasanmaya çalisilmasi gibi kaçinma davranislarinin travma sonrasi stres bozukluguna daha çok sebep oldugunu söyledi. Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, “Özellikle depremden sonra kisilerde evin içerisinde yalniz kalamama, sürekli bir yakininin yaninda olmasi ihtiyacini hissetme, yakini evin disina çiktiginda kendisini çok huzursuz ve gergin hissetme, evin içine girmek istememe, akrabalarina gitme çok sik gözlemledigimiz belirtiler arasinda yer almaktadir.” dedi.
Ilaç ve terapi yöntemleri uygulaniyor
Travma sonrasi stres bozuklugu tedavisine iliskin de degerlendirmede bulunan Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, “Burada en önemli durum, kisinin travmadan ne derecede etkilendigidir. Travmadan çok az etkilenen, hayatini eskisi gibi sürdürebilen kisilerde bilgilendirme genel olarak yeterli olmaktadir. Travmadan daha çok etkilenmis, belirtileri yasayan ancak isine devam edebilen kisilerde danismanlik veya çok kisa süreli bir psikiyatrik tedavi yaklasimi yeterli olabiliyor. Travmadan ciddi anlamda etkilenen ve ciddi belirtiler yasayan ancak yine de isini iyi kötü sürdürebilen kisilere psikiyatrik tedaviyi öneriyoruz. Yine burada da danismanlik önemli bir rol almaktadir.” dedi.
Depresyon eslik ediyorsa ilaç tedavisi öneriliyor
Travmadan ciddi anlamda etkilenen ve agir belirtileri olan kisilere psikiyatrik tedavi önerildigini ifade eden Psikiyatri Uzmani Dr. Erman Sentürk, “TSSB belirtilerine depresyon da ekleniyorsa kesinlikle ilaç tedavisini öneriyoruz. Ilaç tedavisinde daha çok antidepresan tedavisi uygulaniyor. Ayni zamanda birtakim anksiyolitik tedavileri de eklenebiliyor. Ilaç tedavilerinin yani sira ayni zamanda terapilerin de etkili oldugunu biliyoruz. Özellikle bilissel davranis terapi adini verdigimiz terapi yöntemi bu sürecin daha kolay atlatilmasinda kisilere yardimci oluyor.” dedi.