AY: Küresel vatandaslik öncelikle sosyal adaleti, esitligi, baris ve mücadeleyi önceleyen; farkliliklara saygi duyan, elestirel düsünen, tartisan; insana ve esyaya saygi duyan; çatismalari isbirligi içinde çözmeye çalisan, adaletsizlik ve esitsizlikle mücadele edebilen, kendini bilen ve kendine saygi duyan; empati kurmayi bilen, sorumlu ve özellikle sosyal adalet ve esitlik gibi tutumlari benimsemis olan bireyleri tarifleyen bir kavramsal çerçevedir.” Diyor, sonra da hakli olarak soruyorsunuz; “Kaçimiz ‘Küresel Vatandaslik’ niteliklerini tasiyoruz acaba? “ Sorun zaten; “niteliklerimizi bilmemek, hiçbir seyin farkinda olmamak degil mi?”
DAMAR: “Kaçimiz ‘Küresel Vatandaslik’ niteliklerini tasiyoruz acaba, sorusunu toplum olarak ciddi bir sekilde düsünmemiz gerekiyor.
Küresel vatandaslik; küresellesmeyle birlikte gündeme gelen önemli kavramlardan birisidir. Küresel vatandaslik, küresel ölçekte bireylerin ve topluluklarin sosyal, politik, çevresel ve ekonomik eylemleri için dünya çapinda kullanilan bir terimdir. Bu terim, bireylerin izole edilmis toplumsal bir yapi içerisinde tek aktörler olarak degil, çoklu bir anlayis çerçevesinde sadece yerel ve ulusal aglarin degil, ayni zamanda küresel aglarin da bir parçasi olmalari gerekliligine atifta bulunmaktadir.
Küresel vatandas ise dünyayi görebilen ve anlayan kisidir. Küresel vatandaslar toplumlarinda, sorunlar ve çözümlerine iliskin aktif rol alarak, dünyayi daha esit, adil ve sürdürülebilir kilmak için baskalari ile birlikte uyumlu çalisirlar.
“Niteliklerimizi bilmemek, hiçbir seyin farkinda olmamak.” sadece Türkiye toplumu için degil, genel anlamda bütün toplumlar için az ya da çok ifade edilebilir. Kapitalist sistemin, isyerinin, çalismanin ve özellikle esnek çalismanin insan karakterini asindirici, insani dogaya, kendine, kendi ürününe ve diger insanlara yabancilastirici etkisi nedeniyle insanlar “derya içinde deryadan habersiz!” bir konumdadirlar. Bu olumsuz durumu asmak, insanlarin potansiyellerinin farkina varmasini saglamak büyük mücadele programlarinin hayata geçirilmesini gerektirir. Bizler de hem bireysel, hem de üyesi oldugumuz örgütler araciligiyla bu mücadeleyi yürütmeye devam edecegiz.
AY: “Üyesi olmaktan onur duydugum Egitim Sen ve diger sendikalarin aldigi karar; meslek onuru ve çocuklarimizin gelecegi için 2 Kasim 2022 tarihinde is birakiyoruz!” tweeti attiniz…Neden isi birakiyorsunuz?
DAMAR: Sayin Ay, ÖMK ve ögretmenlerin ekonomik durumu ile ilgili olarak 12 sendika, 14 Ekim tarihinde Baskent Ögretmenevinde bir toplanti yaparak, taleplerini dile getiren bir açiklama yapti ve bu talepleri yerine getirilmezse 2 Kasim tarihinde is birakacaklarini açikladi.
Is birakma ile ilgili taleplerde birisi ÖMK’nin geri çekilerek yeniden düzenlenmesi, digeri de ögretmen maaslarinin yoksulluk sinirinin üzerine çikarilmasi. Her iki talebi de hakli ve yerinde kararlar olarak degerlendiriyorum ve sendikalarin çagrisini anlamli buluyorum. Çalisanlar, taleplerinin yerine getirilmesi için görüsme, basin açiklamasi, miting ve nihayet is birakma gibi eylemliliklerin içine girebilir ve girmelidir de. Çünkü isveren olarak Milli Egitim Bakanliginin uzlasmaz ve katilimciligi önemsemeyen tutumuna karsi yapilacak baska bir sey kalmadi. MEB’i uyarmak ve kamuoyu olusturmak için is birakma eyleminin bir gereklilik oldugunu düsünüyorum.
AY: Hep tartisiliyor, ama bir arpa boyu yol alinamiyor. Sizce, Ilkokullarda; Özel Bilgi, Beceri ve Yetenek Isteyen Derslere Kim Girmeli?
DAMAR: Sayin Ay, bu konunun çok önemli oldugunu düsünüyorum. Özel bilgi, beceri ve yetenek isteyen dersler bilindigi gibi müzik, beden egitimi ve görsel sanatlar gibi derslerdir. Bu konuda yapilan arastirmalarin sonuçlari, ilkokullarda görev yapan sinif ögretmenlerinin kendilerinin bile bilgi, yetenek ve beceri isteyen dersleri çesitli nedenlerle verimli bir sekilde isleyemedikleri ve bu derslere brans ögretmenlerinin girmesi gerektigi yönündedir.
Bu baglamda bilgi, yetenek ve beceri isteyen derslerden müzik, görsel sanatlar ve beden egitimi derslerinin sinif ögretmenleri tarafindan verimli bir sekilde islenememesinin en önemli nedenlerinden biri de, ilkokullarda görev yapan egitim yöneticilerinin akademik basariya odaklanmalari ve sinif ögretmenlerini bu yönde çalisma yapmaya zorlamalaridir. Bu zorlama nedeniyle birçok sinif ögretmeni bu dersleri gerektigi gibi islemek yerine mihver dersleri takviye edici çalismalar yapmakta, test çözümü, deneme sinavi yapma gibi etkinliklere zaman ayirmaktadir.
Bizim de alandaki deneyimlerimiz, okullarda; müzik sinifinda çesitli enstrümanlarla tanisabilen, görsel sanatlar atölyesinde düzeye uygun çalismalar yapabilen, spor salonunda veya bahçede sporun degisik dallariyla ilgilenebilen ögrencileri görebilmek için bu derslere brans ögretmenlerinin girmesi gerektigi yönündedir. Çünkü her sinif ögretmeni bu üç alanda da yetenekli olmayabilir. Bu alanlardaki brans ögretmenleri yeteneklerini ispatlayarak bu alanlarda ögretmen olduklari için daha verimli olacaklarini düsünüyorum. Örnegin bir sinif ögretmeni olarak müzik yetenegim var, beden egitimi derslerini isleme konusunda çok fazla zorluk çekmiyorum fakat görsel sanatlar dersinde çok verimli oldugum söylenemez.
AY: TÜRK – IS, Eylül 2022’de “açlik sinirini” 7.245 TL, “yoksulluk sinirini” 23 bin 600 lira olarak açikladi. Dolayisi ile ögretmenlerin çogu açlik sinirinda. Sizin talebiniz, ögretmen maaslarinin yoksulluk sinirinin üstüne çikarilmasi mi? Ocak 2023 seçiminin de baskisi ile olabilir mi?
DAMAR: Zaten 2 Kasim 2022 tarihinde yapilacak is birakma eyleminin taleplerinden birisi ögretmen maaslarinin yoksulluk sinirinin üzerine çikarilmasi talebidir. Ögretmenler, kamuda görev yapan üniversite mezunu memurlar içinde en düsük maasi alan meslek gurubudur. Dolayisiyla bu talep hakli bir taleptir. Gerek seçimlerin baskisi, gerek verilecek mücadele sonucunda ögretmen maaslarinda bir iyilestirmenin olacagini düsünüyorum.
Devam edecek