Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Ilçe Müftüleri Istisare Toplantisi’nda, “Simdiden harekete geçip vakitlice önlem almazsak ileride daha beter sikintilari bizim de yasamamiz kuvvetle muhtemeldir. Önümüzdeki günlerde Meclis’imizin takdirine sunacagimiz A
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Ilçe Müftüleri Istisare Toplantisi’nda, “Simdiden harekete geçip vakitlice önlem almazsak ileride daha beter sikintilari bizim de yasamamiz kuvvetle muhtemeldir. Önümüzdeki günlerde Meclis’imizin takdirine sunacagimiz Anayasa degisikligi teklifimizi, bu yönde atilmis önemli bir adim olarak görüyoruz. Bu degisiklik önerisiyle bir yandan basörtü meselesine anayasal güvence kazandirirken diger yandan da sapkin akimlar tarafindan giderek daha fazla tehdit edilen aile müessesini korumayi hedefliyoruz” dedi. Erdogan, “Bu sapkin iliskiler ki bugün ögrendim, mesela Meksika’da tamamiyla bu sapkin süreç yasal olarak zemine oturtulmus. Ülkemizde de bu çalismayi yürütenler var mi? Var. Ama bu çalismalarin karsisinda bizler, sonuna kadar dimdik duracagiz" diye konustu.
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, bugün Cumhurbaskanligi’nda düzenlenen Ilçe Müftüleri Istisare Toplantisi’nda konustu. Erdogan, sunlari kaydetti:
“Ecdadimiz, sizler gibi camilerde din hizmeti ifa eden hocalarimizi ‘hademe-i hayrat’ yani ‘hayra hizmet edenler’ olarak adlanmistir.
Diyanet teskilatimizin çatisi altinda farkli kademelerde görev yapan tüm kardeslerimizi, hayra hizmet eden seçkin insanlar olarak görüyoruz. Buradaki her bir müftümüzün, vazifesine yüksek bir bilinçle, hademe-i hayrat olmanin suuruyla yaklastigini biliyorum. Hocalarimiz, sadece cami kürsüsünde, minberde, mihrapta degil hayatimizin her safhasinda yeri doldurulmaz roller üstleniyor.
“GENÇLERIMIZIN EGITIM VE IBADET IHTIYAÇLARININ KARSILANMASI KONUSUNDA EN BÜYÜK SORUMLULUK SIZE DÜSÜYOR”
Gençlerimizin irsadi, bilgilendirilmesi, egitim ve ibadet ihtiyaçlarinin karsilanmasi konusunda da en büyük sorumluluk yine sizlere düsüyor. Hademe-i hayrat olmak, peygamberlerin varisi gibi bir payeyi layikiyla tasimak, süphesiz her babayigidin harci degildir. Bilhassa günümüzde bunun zorluklarini çok iyi biliyoruz. Sizler, zahmetli ama bir o kadar da serefli bir vazifeyi ifa ediyorsunuz.
“BU ÜLKELERDE SAPIKLIK, AHLAKSIZLIK VE ÇARPIK ILISKILER BILINÇLI SEKILDE ÖZENDIRILMEKTEDIR”
Maddi refah olarak ilk siralarda yer alan kimi batili ülkeler, uyusturucu kullaniminin, alkolün, kadina siddetin, intihar vakalarinin da en yaygin görüldügü yerler arasindadir. Öyle ki bu ülkelerin bazilari, uyusturucu meselesini çözemedikleri için farkli bahaneler altinda uyusturucuyu serbest birakma yoluna gitmislerdir. Ayni durum alkollü içkiler için de geçerlidir. Kadina yönelik siddet ile çocuklara karsi suçlar, bu ülkelerin sicilinin belki de en kötü oldugu basliklardir. Bu ülkelerde insanligin tasiyici sütunu olan aile kurumu anlamini yitirmekte, toplum birkaç marjinalin adeta oyuncagi haline dönüsmektedir. Kadin-erkek arasindaki mesruiyete dayali birliktelik hor, hakir görülürken sapiklik, ahlaksizlik ve çarpik iliskiler bilinçli sekilde özendirilmektedir. Insani diger varliklarindan ayiran ne kadar deger varsa küresel odaklarin da destegiyle yok edilmeye çalisiliyor.
“DEGISIKLIK ÖNERISIYLE SAPKIN AKIMLAR TARAFINDAN TEHDIT EDILEN AILE MÜESSESESINI KORUMAYI HEDEFLIYORUZ”
Batiya karsi ezik, kendi degerlerine ve milletine karsi ayni derecede küstah içimizdeki mankurtlar kabul etmese de gerçekler apaçik ortadir. Simdiden harekete geçip vakitlice önlem almazsak ileride daha beter sikintilari bizim de yasamamiz kuvvetle muhtemeldir. Önümüzdeki günlerde Meclis’imizin takdirine sunacagimiz Anayasa degisikligi teklifimizi, bu yönde atilmis önemli bir adim olarak görüyoruz. Bu degisiklik önerisiyle bir yandan basörtü meselesine anayasal güvence kazandirirken diger yandan da sapkin akimlar tarafindan giderek daha fazla tehdit edilen aile müessesini korumayi hedefliyoruz.
“HER CUMA MINBERDEN BU KONUYU ISLEYIN”
Aile kurumu ile alakali, özellikle 140 bini asan siz degerli hocalarima çok büyük görev düsüyor. Sadece camide mihrapta degil, özellikle minberden de sürekli olarak her cuma bunu islemeniz, öyle zannediyorum ki bizler için vazgeçilmez bir görevdir. Zira yüz binler, milyonlar sizi sürekli dinlemekte. Sizden onlara yapilan çagri, özellikle aile kurumumuzu güçlendirmenin en önemli nasihat mekanizmasi olacak. Aile, güçlü aile, güçlü millet. Güçlü aileleri kurdugumuz anda milletimiz daha da güçlenecektir. Ama bu sapkin iliskiler ki bugün ögrendim, mesela Meksika’da tamamiyla bu sapkin süreç yasal olarak zemine oturtulmus. Ülkemizde de bu çalismayi yürütenler var mi? Var. Ama bu çalismalarin karsisinda bizler, sonuna kadar dimdik duracagiz ve bu Müslüman toplulugu birilerine yedirmeyecegiz.
TBMM’deki akil, vicdan, feraset sahibi tüm milletvekillerimizin de güçlü destegiyle bu hedefimize ulasacagimiza inaniyorum.
Gayriinsani ve gayriahlaki yol ve yöntemlerle Islam'a hizmet edilmez, Islam davasi güdülemez. Hiçbir sebep, masum sivilleri, okula giden çocuklari, camide namaz kilan insanlari katletmenin mazereti olamaz. Önceki gün, Somali’de 100’ü askin kardesimizin hayatina mal olan hain terör saldirisinin faillerinin ne Islam ile ne Müslümanlik ile ne seriat ile ne de insanlik ile bagi kesinlikle yoktur.
Türkiye, en zor günlerinde Somali halkinin yaninda olmayi sürdürecektir. Su hususu da altini çizerek tekrar ifade etmek istiyorum; adi ister DEAS ister Boko Haram ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamami, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkin ve sapik yapilardir. Emperyalistlerin içimize sizdirdiklari Truva atlari üstündeki bu alçaklar, ruhunu seytana satmis, insanlikla tüm bagini koparmis vahsilerdir.
“ISLAM’IN KURTULUS MESAJLARINI DOGRU ULASTIRAMADIGIMIZ HER BIR GENCIMIZIN VEBALI HEPIMIZIN ÜZERINDE”
Biz, binlerce evladini PKK terörüne kurban vermis, bir dönem en parlak çocuklarini FETÖ terör örgütüne kaptirmis, DEAS saldirilarinda yüzlerce vatandasini kaybetmis bir milletiz. Ülkemizin bir daha benzer dramlar, ihanetler ve kalleslikler yasamasina asla izin veremeyiz. Bunlarla birlikte zararli aliskanliklarin pençesinde kivranan; içki, kumar, fuhus, uyusturucu girdabinda sürüklenen gençlerimizin acisi da yine bizim acimizdir. Elinden tutamadigimiz, imdadina kosamadigimiz, yaninda olamadigimiz, Islam’in kurtulus mesajlarini dogru bir sekilde ulastiramadigimiz her bir gencimizin vebali hepimizin üzerindedir.
“MILLETIMIZ KUR’AN KURSLARINA GÖZÜ GIBI BAKIYOR”
Diyanetin 4-6 yas Kur'an kurslarini, çocuklarimizin Islam inanci ve ahlakiyla erken yasta tanismasi bakimdan çok ama çok degerli buluyorum. Kimi hadsizler, kimi kendini bilmezler ‘Orta Çag zihniyeti’ diyerek güya asagilamaya çalissa da milletimiz bu egitim yuvalarina gözü gibi bakiyor.
Son dönemde Diyanet teskilatimizin birileri tarafindan daha sik hedefe konulmasini ise yaptiginiz dogru islerin bir hasilasi olarak görüyoruz.”