SABANCI HOLDING CEO’SU ALPER: CUMHURIYET'IMIZIN 100’ÜNCÜ YILINDA ÇOK DAHA GÜÇLÜ SEKILDE SAHADA OLACAGIZ

SABANCI HOLDING CEO’SU ALPER: CUMHURIYET

Sabanci Toplulugu, geçen yil baslatilan 'Sabanci Cumhuriyet Seferberligi’ kapsaminda, Çanakkale’nin Pazarli köyündeki aricilara destek vermek için ormanlik alana 2 bin 500 kovan yerlestirdi. Sabanci Holding CEO’su Cenk Alper, Atatürk'ün güzel emanetine sa

Sabanci Toplulugu, geçen yil baslatilan 'Sabanci Cumhuriyet Seferberligi’ kapsaminda, Çanakkale’nin Pazarli köyündeki aricilara destek vermek için ormanlik alana 2 bin 500 kovan yerlestirdi. Sabanci Holding CEO’su Cenk Alper, Atatürk'ün güzel emanetine sahip çikmak için bu yil 41 ili kapsayan bir seferberlik yürüttüklerini belirterek, "Kendi çocuklarimiz için, bu toplum için çalismaya ve rahmetli Haci Ömer Sabanci'nin söyledigi gibi, bu topraklardan aldigimizi bu topraklarin insaniyla paylasmaya devam edecegiz. Önümüzdeki sene, Cumhuriyet’imizin 100’üncü yilinda çok daha güçlü sekilde sahada olacagiz. Önümüzdeki sene, bu sefer 60 bin Sabanci gönüllüsüyle 81 ilde, yani ülkemizin her kösesinde sahada olacagiz ve iyilik yapmaya devam edecegiz" dedi.

Sabanci Toplulugu, geçen yil yasanan yanginlarin ilk çiktigi yerlerden Adana Kozan’da baslattigi ve 11 sehre yayilan Cumhuriyet Seferberligi’ni bu yil bir 'Sosyal Sorumluluk Seferberligi'ne dönüstürdü. Bu seferberligi 41 ile yayan Sabanci Toplulugu, gönüllüleriyle Cumhuriyet’in 99. yil dönümünde, Çanakkale’nin Pazarli köyünde sahaya indi. Seferberlik çerçevesinde, bölgede aricilara kovan destegi saglanarak ormana 2 bin 500 adet kovan yerlestirildi. Sabanci Toplulugu çalisanlarindan olusan gönüllüler ve yurttaslar, arilari korumak için biberiye ve lavanta ekimi de yapti.

Programda konusan Sabanci Holding CEO’su Cenk Alper, “Giderek çocuklarimiza birakacagimiz bir dünyayi yok ediyoruz. Artik bunu hep birlikte durdurmamiz gerekiyor” uyarisi yapti ve sunlari söyledi:

"CUMHURIYET BIR YASAM BIÇIMIDIR: Burada ayagimizi bastigimiz her toprak parçasinda, elimizi uzattigimiz her bir agaçta, soludugumuz bu tertemiz orman havasi bizlere neyi hatirlatmali biliyor musunuz? Cumhuriyet, sadece bir yönetim sekli degildir. Cumhuriyet, bir yasam biçimidir. Daha iyi yasama hayalidir. Çagdasliktir, sürekli gelismektir, esitliktir ve en önemlisi, bu topraklari sevmek, onlara daima sahip çikmaktir. Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve degerlerini sonsuza kadar yasatmaktir. Bu ugurda, bugün oldugu gibi yilmadan çalismaktir. Burada sizlerle bir arada bulunmamizin sebebi iste tam bu.

DEDIK KI ARTIK SAHAYA INIP HAREKETE GEÇME ZAMANIDIR: Biliyorsunuz, geçen sene önce sellerle, sonra orman yanginlariyla, ülkemizin dört bir yaninda felaketlerle karsilastik. Pek çok sirket, 29 Ekim'de kimi zaman duygusal, kimi zaman cosku dolu birtakim filmler yapar. Biz, geçen sene ormanlarimiz yanarken, nehirlerimiz tasip sele dönüsürken bir film yapmayi içimize sindiremedik. Dedik ki artik söylemde kalmak degil, sahaya inip, Sabanci'nin her zaman indigi gibi, sahaya inip harekete geçme zamanidir. Orman yanginlarina karsi mücadele etmenin, sellere karsi mücadele etmenin, orman yanginlarinda kaybolan hayvanlari tekrar hayata, bitkileri tekrar hayata geçirmek için mücadele etmenin zamanidir dedik.

15 GÜN BOYUNCA FIDAN DIKDIK, YANAN AHIRLARI YENILEDIK, GEÇICI KONUTLAR YAPTIK: Sag olsun, holdingimizde arkadaslarimiz, çok kisa sürede bir araya geldiler ve agustos ayinin sonunda ekim ayina kadar muhtesem bir seferberlik ruhuyla çalisarak Sabanci'nin ilk Cumhuriyet Seferberligi'ni organize ettiler. Geçen sene 29 Ekim'de Adana'da basladigimiz seferberligimizde toplam 7 bin çalisanimizla, 7 bin Sabanci gönüllüsüyle 35 bin saatimizi bu bahsettigimiz iyilestirme, iyilik çalismalarina vakfettik. Bu 35 bin saat, aslina bakarsaniz tam 4 yillik bir çalisma diyebilecegimiz uzunlukta bir saat. Yaklasik 15 gün boyunca fidan diktik, çöpleri topladik, atiklari ayristirdik. Gübreleme yaptik. Okullari yeniledik. Kitap bagisladik. Yanginda yanan ahirlari yeniden yaptik. Geçici konutlar yaptik, tekrar hazirladik. Türkiye'nin 11 ilinde 7 bin çalisanimizla pek çok faaliyeti hayata geçirdik. 10 Kasim'da, tam da onun istedigi gibi, ulu önder Atatürk'e armagan ettik. Bu gördügümüz, duydugumuz coskuyla, toplumdan aldigimiz bu pozitif sinyalle buna devam etme karari aldik.

ATATÜRK'ÜN GÜZEL OLAN EMANETINE DAHA YAKINDAN SAHIP ÇIKMALIYIZ: Bu yil dedik ki daha güçlü bir sekilde sahaya inmeliyiz. Atatürk'ün güzel olan emanetine daha yakindan sahip çikmaliyiz. Bu isi Türkiye'nin her tarafina dogru yaymaliyiz. Insanimizin yaninda olmaliyiz. Üreticilerimizin, bugün burada oldugu gibi onlarla omuz omuza olmaliyiz dedik. Seferber olmaliyiz dedik. Iste bu sene bu hareketle, bu sefer 15 bin çalisanimizla 41 ilde, yani Türkiye'nin yarisinda en genis katilimli sosyal sorumluluk projesini hayata geçirmek için yola çiktik. 16 sirketimiz, Sabanci Vakfi, Sabanci Üniversitesi dahil, kurumumuzla birlikte 32 tane farkli sosyal sorumluluk projesini 120 etkinlikle karsiliksiz bir sekilde bu ulusa, bu topluma, bu topraklara olan sevgimizi göstermek için vakfediyor oluyoruz.

KADINLARIN IS GÜCÜNE KATILIMINI ARTIRMAK ISTIYORUZ: Bu seneki seferberligin içerisinde dört ana konuya odakladik. Bir tanesi, gençlerimizi gelecege daha iyi hazirlayabilmek. Ikincisi; kadin aricilarimiz. Kadinlarin is gücüne katilimini artirmak istiyoruz. Çünkü biliyorsunuz kadinlar is gücüne katildikça biz daha güçlü bir ulus olacagiz. Onlarin yetistirdigi çocuklarla çok daha aydin bir ülke olacagiz. Bunun disinda iklim acil durumuna yönelik kalici çözümler üretmek için ve biyoçesitlilige çözüm bulmak için sahaya çiktik.

TOPLUMSAL ESITSIZLIKLERI ORTADAN KALDIRMAZSAK ÇOCUKLARIMIZI EMANET EDECEK BIR DÜNYA KALMAYACAK: Japonya'dan yeni geldim. Geçen hafta boyunca Dünya Sürdürülebilir Kalkinma Konseyi ile birlikte Japonya'da 400 dünyanin farkli sirketinden yöneticiyle birlikte dünyanin iklim sorununu hep birlikte konustuk. Su anda tüm dünyanin her kösesinde insanlar seferber olmus durumdalar. Büyük bir seferberlige dogru adim atmak zorundalar. Çünkü eger 2030 yilina kadar bugün saldigimiz karbonun, karbondioksitin yarisina kadar indirmezsek, 2050 yilina kadar karbondioksit salinimimizi sifirlamazsak, yine 2050 yilina kadar çevreye verdigimiz, dogaya verdigimiz zararin pozitife geçirmezsek ve 2050 yilina kadar toplumsal esitsizlikleri ortadan kaldirmazsak aslinda çocuklarimizi emanet edecek bir dünya kalmayacak.

DÜNYACA ÇOK ZORLU BIR SINAVDAN GEÇIYORUZ: Bu dogrultuda Cumhuriyet Seferberligi'nin çok anlamli ve önemli bir seferberlik oldugunu düsünüyoruz. Üzerine titredigimiz bu Cumhuriyet degerlerini, dünyamizin içinden geçtigi bu zorluklardan bagimsiz düsünmemiz mümkün degil. Bugün dünyaca, aslinda hep birlikte çok zorlu bir sinavdan geçiyoruz. Giderek çocuklarimiza birakacagimiz bir dünyayi yok ediyoruz. Artik bunu hep birlikte durdurmamiz gerekiyor.

ASLINDA HEPIMIZ AYNI GEMIDEYIZ: Buradaki arici arkadaslarimizla bir araya geldik. Geçen sene pek çogu neredeyse arilarinin yarisini kaybetmis. Neden biliyor musunuz? Tarimsal alanlarda kullandigimiz zirai ilaçlardan dolayi. Dünya bir ekosistem. Bu ekosisteme yanlis müdahale edersek sadece kendi çikarlarimizi, sadece kendi isimizin verimliligini düsünürsek aslinda büyük dünyaya ne kadar fazla zarar verdigimizi, su küçücük örnekte bile hep birlikte görüyoruz. Aslinda hepimiz ayni gemideyiz. Bu dünyanin neresinde olursak olalim hepimiz ayni gemideyiz. Ve bu dünyada her biriniz güvende olana kadar aslinda hiçbirimiz güvende degiliz.

DEGISIM ISTIYORSAK ADIM ATMAK ZORUNDAYIZ: Burada agaç, biberiye, lavanta dikmek, belki küçük adimlar olarak gözükebiliyor. Ama bu isin içinde olan arici arkadaslarimizla konustugumuzda bu adimlarin onlar için ne kadar önemli ve büyük adimlar oldugunu görüyoruz. Bu küçük adimlarla arilarin kisi daha rahat geçirmesini, kisin genç kalmasini saglayabiliyoruz. Dolayisiyla bir fidan, bir lavanta, bir biberiye deyip geçmememiz gerektigini arici arkadaslarimizdan tekrar ögrendim. Degisim istiyorsak her birimiz adim atmak zorundayiz. Belki evimizin bahçesine bir fidan, bir lavanta dikecegiz. Belki bir çocuga bir kitap hediye edecegiz. Bir okulu tekrar boyayacagiz. Bu dünyayi, bu ülkeyi, bu topraklari daha iyi hale getirmek için hep birlikte bir seyler yapacagiz.

TAAHHÜTLERIMIZLE YAPTIKLARIMIZ BIRLESIYOR: Ortaya koydugumuz tüm sürdürülebilirlik taahhütlerimiz ki biz, bundan 3 yil önce Türkiye'nin 2050 yilina yönelik sifir karbon hedefine ulasma, toplumsal esitsizlikleri ortadan kaldirma ve dogaya pozitif katkilarimizi artirma konusunda taahhüt vermis sirketiz. Iste bu taahhütlerimizle yaptiklarimiz da bu dogrultuda birlesiyorlar. Biz, bu anlamda kendi çocuklarimiz için, bu toplum için çalismaya ve rahmetli Haci Ömer Sabanci'nin söyledigi gibi, bu topraklardan aldigimizi bu topraklarin insaniyla paylasmaya devam edecegiz. Bugün burada gerçeklestirdigimiz etkinlik, halihazirda yaptigimiz ve yapmaya devam ettigimiz 120 etkinligin aslina bakarsaniz bir sembolü. Sosyal medyada daha aktif olarak göreceksiniz. Su anda ülkenin dört bir tarafinda arkadaslarimiz, Sabanci gönüllüleri, kimi bir sinifta kadinlarin is gücüne katilimini saglamak için ders veriyor, kimi Marmara Adasi'nda deniz altindaki canliligi hayata içirebilmek için teknolojiyle sürdürülebilirligi birlestirdigimiz yapay resifleri denizin içine atiyor. Pek çok böyle projemiz var. Iste bu 42 projeyle 120 ülkenin her tarafina iyilik getirmeye çalisiyoruz. Yaptigimiz bu.

CUMHURIYET’IMIZIN 100. YILINDA ÇOK DAHA GÜÇLÜ SEKILDE SAHADA OLACAGIZ: Iyilik, iyiligi çagiriyor. Iyilik, iyiligi destekliyor. Dolayisiyla biz, geçen sene 7 bin kisiydik. Bu sene 15 bin kisi olacagiz. Bizi gören diger sirketler, sivil toplum kuruluslari, halkimiz bize katilacak ve milyonlara dogru hep birlikte gidecegiz. Sizlere bir söz veriyoruz. Önümüzdeki sene, Cumhuriyet’imizin 100’üncü yilinda çok daha güçlü sekilde sahada olacagiz. Önümüzdeki sene, bu sefer 60 bin Sabanci gönüllüsüyle 81 ilde, yani ülkemizin her kösesinde sahada olacagiz ve iyilik yapmaya devam edecegiz. Çünkü biz biliyoruz ki bu mücadele ancak sahada halkimizla, ulusumuzla yan yana çalisildiginda kazanilacak bir mücadele. Tipki ulu önder Atatürk'ün Çanakkale Bogazi'nda o zaman Mehmetçikle yan yana savastigi gibi, hep birlikte 100. Yilimizin, Cumhuriyet'in 100. yilinin hayirli olmasini diliyorum. Ülkemiz bu dünyanin en iyi ülkelerinden biri olmayi, halkimiz bu dünyanin en lider halklarindan biri olmayi sonuna kadar hak ediyor. Bu topraklarda yatan Mehmetçik, neredeyse 100 yil önce bunu bize ispat etti. Biz de onlari onurlandirmamiz için bu mücadeleye onlarin burada yaptigi gibi, bu ülkeyi savundugu gibi silahla-topla degil, kazmayla, kürekle devam edecegiz.”