Emek ve Özgürlük Ittifaki, kuruldu. Istanbul Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde açiklanan kurulus deklarasyonunda, “Türkiye’nin aydinlik ve demokratik gelecegini düsünen tüm kurum, kurulus ve partilere, tek tek yurttaslaradir. Hep beraber sorumluluk alali
Emek ve Özgürlük Ittifaki, kuruldu. Istanbul Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde açiklanan kurulus deklarasyonunda, “Türkiye’nin aydinlik ve demokratik gelecegini düsünen tüm kurum, kurulus ve partilere, tek tek yurttaslaradir. Hep beraber sorumluluk alalim. Cumhuriyetin ikinci yüzyilinda yangin yerine çevrilen ülkeyi ortak talepler ve birlikte mücadele anlayisiyla özgür ve demokratik sekilde yeniden insa edelim" denildi.
HDP, Emek Partisi (EMEP), Türkiye Isçi Partisi (TIP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Toplumsal Özgürlük Partisi'nin (TÖP) olusturdugu Emek ve Özgürlük Ittifaki, kuruldu.
Istanbul Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen kurulus toplantisina HDP Es Genel Baskanlari Pervin Buldan ve Mithat Sancar, TIP Genel Baskani Erkan Bas, EMEP Genel Baskani Ercüment Akdeniz, Sosyalist Meclisler Federasyonu Dönem Sözcüsü Baris Kayaoglu, Emekçi Hareket Partisi Sözcüsü Özge Akman, Toplumsal Özgürlük Partisi Dönem Sözcüsü Perihan Koca ve çok sayida partilinin katildigi toplantida kurulus deklarasyon metni okundu.
Metinde; demokrasi, özgürlük, adalet, emek, esitlik vurgusu yapildi. Emek ve Özgürlük Ittifaki’nin deklarasyon metni söyle:
“TEK ADAM YÖNETIMINI SONLANDIRMAK ÖNÜMÜZDEKI DÖNEMIN ACIL GÖREVIDIR: Ekonomiden siyasete birçok alanda Cumhur Ittifaki’nin yarattigi yikimi durdurmak, tek adam yönetimini sonlandirmak, halkin çalisma ve yasam kosullarini iyilestirmek, demokratik hak ve özgürlükler temelinde bir degisim ve dönüsümün gerçeklesmesini saglamak önümüzdeki dönemin acil görevidir.
EMEKTEN, BARISTAN, DEMOKRASIDEN YANA: Bu degisim ve dönüsümün yasanabilmesi için emekten, baristan, demokrasiden yana güçlerin ortak ve birlesik mücadeleyi güçlendirmesi ve kararli bir sekilde sürdürmesi büyük önem tasiyor. Bu birlik ve mücadele, yeni dönemin belirleyici ve etkin bir gücü de olmak zorundadir. Halkin beklentisi ve talebi de bu yöndedir. Verilecek ortak mücadele, takinilacak güçlü ve kararli tutum, halkin acil ekonomik taleplerinin elde edilmesi ve demokratiklesme yolunda adimlar atilmasini saglayacak bir yürüyüs olacaktir.
SEÇIMLER TÜRKIYE IÇIN KRITIK BIR ANLAM TASIMAKTADIR: Bu yürüyüsün ugrak yerlerinden biri olan seçimler Türkiye için kritik bir anlam tasimaktadir. Seçim sürecinde halkin gelecek umutlarini salt sandiga baglamadan, ancak sandigin önemini de görmezden gelmeden emek ve demokrasi mücadelesini yükselterek, bu temelde halki seçimlerden kazanimla çikmaya motive etmek ve seçim güvenligi için bütün tedbirleri almak ihmal edilemez bir sorumluluktur.
ORTAK, GÜÇLÜ VE KARARLI BIR MÜCADELE ZEMINIDIR: Içinden geçtigimiz bu olaganüstü süreçte ekonomik ve politik acil görevlerin gerçeklesmesi için hedefledigimiz ittifak, sömürülen ve ezilen bütün halk kitlelerinin ittifakidir. Isçilerin, emekçilerin, yoksullarin, kadinlarin, gençlerin, doga ve insan haklari savunucularinin dayanismasi ve ittifakidir. Ortak, güçlü ve kararli bir mücadele zeminidir.
HAKSIZ VE USULSÜZ IHALE SISTEMI HUKUKEN YENIDEN INCELENMEYI GEREKTIRIYOR: Bu iktidarin program ve icraatlari emperyalizmin, sermaye sinifinin, kendi yandas sirket ve holdinglerin çikarlarini önceleyen bir politik anlayisa ve uygulamalara dayaniyor. Yandaslari da palazlandiran bu haksiz ve usulsüz ihale sistemi hukuken yeniden incelenmeyi gerektiriyor.
EKONOMIK VE SOSYAL YOKSUNLUK TOPLUMUN BIRINCI DERDI HALINE GELMISTIR: Izlenen sömürü ve baski politikalarinin isçi ve emekçilerde, yoksul çiftçi, köylü ve esnafta, ezilen halk kesimlerinde yarattigi ekonomik ve sosyal yoksunluk toplumun birinci derdi haline gelmistir. Hayat pahaliligi, düsük ücretler, issizlik, yoksulluk, geçinme, barinma ve benzeri sorunlarin çözülmesi için somut adimlarin atilmasi ve isçilerin, emekçilerin, ezilen halk kitlelerinin çalisma ve yasam kosullarinin iyilestirilmesi bugün herkes için ilk meseledir.
GÜVENCESIZLIGE VE GELECEKSIZLIGE SON VERECEK POLITIKALARIN IZLENMESI SARTTIR: Bu gerçekten hareketle yasanan ekonomik krizin ve çok yönlü toplumsal yikimin agir faturasini yerli ve yabanci sermayeye ödetecek, emekçilerin yasadigi güvencesizlige ve geleceksizlige son verecek politikalarin izlenmesi sarttir.
HALKIN EKONOMIK GÜVENCESI VE DOGRUDAN GELIR DESTEKLERI: Bu kapsamda; zamlarin durdurulmasi, ücretlerin açlik ve yoksulluk sinirinin üzerinde insanca yasanacak bir düzeye çikarilmasi, isten atmalarin yasaklanmasi, istihdamin artirilmasi, temel tüketim maddelerinden alinan vergilerin kaldirilmasi, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alinmasi ve yoksullugu ortadan kaldiracak bir ekonomik programin izlenmesi en büyük toplumsal ihtiyaçtir. Bütçe kaynaklarinin; saraylar, savaslar, yandaslar ve dis borçlarin ödenmesi için degil halkin ekonomik güvencesi ve dogrudan gelir destekleri için seferber edilmesi ilk adimlardir.
TÜM MESLEK GRUPLARININ SORUNLARININ ÇÖZÜLMESI ACIL IHTIYAÇTIR: Halkin elektrik, dogalgaz, su, internet gibi temel ihtiyaçlarinin bir ‘sosyal haklar programi’ kapsaminda, aylik geliri yoksulluk sinirinin altinda olan herkese ücretsiz saglanmasi, KYK borçlarinin tamamen silinmesi, Emeklilikte Yasa Takilanlarin (EYT) ve ögretmenler basta olmak üzere kamuda atamasi yapilmayan tüm meslek gruplarinin sorunlarinin çözülmesi acil ihtiyaçtir. Emeklilerin yasam kosullarinin iyilestirilmesi, yoksul çiftçilerin borçlarinin silinmesi, magduriyetleri olaganüstü artan esnafin desteklenmesi ilk yapilmasi gerekenler arasindadir.
18 YAS VE ALTI ÇOCUK EMEGININ ÜCRETLI EMEK OLARAK KULLANILMASI YASAK OLMALIDIR: Özellikle enerji ve ulasim hatlarinda ve saglik ve egitim alanlarinda nitelikli, parasiz ve kamusal hizmetlerin verilebilmesi için isçilerin, emekçilerin denetimini içeren acil kamulastirma adimlarinin atilmasi gereklidir. Kadin yoksulluguna son verecek, ekonomik yasamin her alaninda esit ve etkin olmasini saglayacak politikalar sarttir. 18 yas ve alti çocuk emeginin ücretli emek olarak kullanilmasi yasak olmalidir. ‘Geri Kabul Anlasmasi’ iptal edilmelidir. Dönmek isteyen siginmacilar için bölgede baris ortami saglanmali, birlikte yasami talep eden siginmacilara mülteci statüsü verilmeli ve birlikte yasamin kosullari insa edilmelidir.
TEK ADAM YÖNETIMI, FASIZAN UYGULAMALARI GÜNDELIK POLITIKANIN PARÇASI HALINE GETIRMISTIR: Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi adi altinda kurulan tek adam yönetimi, demokratik hak ve özgürlükleri kullanilamaz hale getirmis; keyfiligi, zorbaligi, hukuksuzlugu ve adaletsizligi kurumsallastirmis; bu ülkenin ve halklarin yasadigi sömürüyü, baskiyi ve çözümsüzlügü derinlestirilmis ve fasizan uygulamalari gündelik politikanin parçasi haline getirmistir.
SEÇIM BARAJININ KALDIRILMASI: Dolayisiyla tek adam sistemini ayakta tutan ve besleyen tüm kurum, mekanizma ve bagimlilik iliskilerini degistirmek öncelikli amaçlarimizdandir. Seçim barajinin kaldirilmasi, demokratik haklarin ve siyasal özgürlüklerin en genis sekilde kullanilmasinin garanti altina alinmasi, demokratik, tarafsiz ve bagimsiz bir yargi sisteminin kurulmasi acil bir ihtiyaçtir. Hedefimiz demokratik, özgürlükçü ve esitlikçi ilkeler temelinde halkin gerçek egemenligine dayanan bir demokrasinin insasini saglamaktir.
KAYYUM REJIMINE SON VERILMESI: Bu kapsamda; yerinden ve yerelden demokratik yönetim için yerel yönetimlere merkezden kimi alanlarda yetki ve kaynak devrine bagli, halkin güçlü katilim mekanizmalarinin olusmasi, yönetimin halkin oyuyla gelmis kisilere ve yerel halk meclislerine devredilmesi, kayyum rejimine son verilmesi, bütün isçi ve emekçilerin sinirsiz sendikal örgütlenme, her türlü (hak, dayanisma, siyasal ve genel) grev ve toplu sözlesme hakkinin güvence altina alinmasi, günlük çalisma süresinin 7 saat olmasi ve lokavtin yasaklanmasi, demokrasiyi, esit yurttaslik taleplerini ve inanan inanmayan herkes için düsünce, inanç ve vicdan özgürlügünü kapsayan bir laikligin insa edilmesi, Alevilerin esit yurttaslik hakkinin güvence altina alinmasi, farkli kültürlere, kimliklere, inançlara ve yasam tarzlarina saygiya dayali esit yurttaslik hakkinin temel bir ilke olarak benimsenmesi, Kanun Hükmünde Kararnamelerle yaratilan hak gasplarinin giderilmesi, kamuda ise alimda ve atamalarda her tür ayrimciliga son verilmesi, halk egemenligine dayanan demokratik bir düzen için atilmasi gereken acil adimlardir.
BARISÇIL BIR DIS POLITIKA YÜRÜTMEK GERÇEK ANLAMDA BIR HALK EGEMENLIGI IÇIN ZORUNLUDUR: Yurtta, bölgede ve dünyada baristan yana, uzun vadeli halklar arasi is birligine yönelik politikalar acil ihtiyaçtir. Bunun için emperyalist güçlerin ve isbirlikçilerinin çikarlari degil halklarin ihtiyaçlari esas alinmalidir. Komsularimiz basta olmak üzere diger ülkelerle savas ve çatismaya, askeri güç gösterisine dayali yayilmaci politikalari terk etmek; esit haklara dayali ilkeli ve barisçil bir dis politika yürütmek gerçek anlamda bir halk egemenligi için zorunludur.
ÇÖZÜLMESI GEREKEN EN KÖKLÜ SORUNLARDAN BIRI DE KÜRT SORUNUDUR: Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorunlardan biri de Kürt sorunudur. Demokratik çözüm ve baris için ülkedeki bütün toplumsal kesimlerin yaklasimlarini ve kaygilarini dikkate alan yapici bir politika, olmasi gerekendir. Demokratiklesme ile dogrudan baglantili ve iç içe geçmis olan Kürt sorununun çözümü için inkâr ve bastirma siyaseti yerine demokratik ve barisçi bir çözüm için adim atilmasi gereklidir. Savas politikalari, silah ve çatisma yöntemleri yerine, diyalog ve müzakere seçeneklerinin kendini tarihsel olarak dayattigi ve güncel oldugu asikârdir. Diyalog ve çözüm zeminini kurmak ve güçlendirmek ve demokratik müzakere yöntemleriyle tüm toplum için gelecegin kazanilmasina önayak olmak; bu çerçevede, basta anadili hakki olmak üzere tüm evrensel kimlik haklarinin taninmasi için gerekli düzenlemelerin yapilmasi büyük önem tasimaktadir.
KADIN CINAYETLERIYLE ÇOK KAPSAMLI BIR MÜCADELE SARTTIR: Kadinlarin toplumsal yasamin bütün alanlarinda esit ve özgür olmasi için her türlü güvencenin saglanmasi zorunludur. Erkek egemen zihniyetten ve uygulamalardan kaynaklanan kadinlara yönelik sistematik erkek siddetiyle ve kadin cinayetleriyle çok kapsamli bir mücadele sarttir. Istanbul Sözlesmesi’nin yeniden geçerli hale getirilmesi ve uygulanmasi, kadinlar ve LGBTI arti’lar için toplumsal cinsiyet esitligi önündeki siyasal, idari, ekonomik ve kültürel tüm engellerin kaldirilmasi ilk acil adimlardir.
EGITIM VE KÜLTÜR OLMAK ÜZERE EKONOMIK, TOPLUMSAL VE SIYASAL ALANLARDA BÜTÜN ENGELLER KALDIRILMALIDIR: Gençlerin yasam tercihlerine saygi duyan bir yaklasimla, kendilerini serbestçe ifade edebilmeleri ve özgürce yasayabilmeleri için basta egitim ve kültür olmak üzere ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlarda bütün engeller kaldirilmalidir. Egitim her kademede parasiz, bilimsel, anadilinde ve demokratik olmalidir. Gençlerin ekonomik olarak desteklenmeleri, her alanda daha fazla yönetime katilmalari, yaratici ve ilerletici fikirlerin toplumda daha belirleyici hale gelmesine yol açacaktir.
ÜLKEMIZDE 10 MILYONU ASKIN ENGELLI YASIYOR: Çocuklar toplumun kendine ait haklari olan özneleridir. Bunu böyle kabul edip, maruz kaldiklari bütün ayrimcilikla mücadele etmeliyiz. Ülkemizde 10 milyonu askin engelli yasiyor. Engellilik salt bedene indirgenen bir tibbi yaklasimla ele alinamaz. Toplumda her anlamda farkindalik yaratmak, engellilerin kamu hizmetlerinden esit yurttaslar olarak yararlanmasi için her çesit düzenlemenin kamu tarafindan yapilmasi hayati önemdedir.
BÜTÜN DOGAL VARLIKLARI SERMAYEYE PESKES ÇEKIYOR: Kapitalizm gölgesini satamadigi agaci keser. Neoliberal politikalarin ülkede derinlesmesini saglayan iktidar, bütün dogal varliklari sermayeye peskes çekiyor. Iklim krizine karsi acil durum ilani, kar ve rant ugruna çilginca doga ve çevre tahribatina yol açan; ormanlari, tarim alanlarini, akarsulari tahrip eden ve ekolojik dengeyi bozan, dogaya karsi islenen suçlarin odagi olan tüm projeler durdurulmalidir. Enerji, ulasim, kentlesme ve tarim basta olmak üzere tüm politikalarda doganin korunmasi odakli yaklasim hem acil hem de zorunludur. Her canlinin saglikli bir ekosistem içinde yasam hakki etkin yasalarla koruma altina alinmalidir. Tarihi ve kültürel varliklarin yagmasina son verilmelidir.
CUMHURIYETIN IKINCI YÜZYILINDA YANGIN YERINE ÇEVRILEN ÜLKEYI ÖZGÜR VE DEMOKRATIK SEKILDE YENIDEN INSA EDELIM: Türkiye’nin aydinlik ve demokratik gelecegini düsünen tüm kurum, kurulus ve partilere, tek tek yurttaslaradir. Hep beraber sorumluluk alalim. Cumhuriyetin ikinci yüzyilinda yangin yerine çevrilen ülkeyi ortak talepler ve birlikte mücadele anlayisiyla özgür ve demokratik sekilde yeniden insa edelim.
HEP BIRLIKTE BASARACAGIZ: Türkiye halklari ayrimciliga, nefret söylemine, kutuplasmaya, Cumhur Ittifaki ve Millet Ittifaki arasina sikismis bir egemen siyasete mahkûm degildir. Emek, baris, özgürlük ve demokrasi degerleri temelinde halkin egemen oldugu bir toplumsal düzen kurabiliriz. Bunu basarmak ezilen ve sömürülen halk kitlelerinin degistirici gücüyle mümkündür. Herkesi bu anlayis ve çagri dogrultusunda ortak ve birlesik mücadeleye davet ediyoruz! Hep birlikte basaracagiz.”