CHP Grup Baskanvekili Engin Altay, Izmir’de; “Erdogan’a baktigimda; aldigi yetkilere, kendine bagladigi kuruluslara bakinca karsimda dev bir holding baskani görüyorum. Borsayi kendine baglamis. Borsa Istanbul’un bes yöneticisi Erdogan’in sarayindaki memuru, kankalari. Merkez Bankasi, kendine baglamis. Baskan degistirmekten yoruldu. Türkiye Varlik Fonu, Erdogan baskani. Kamu özel is birlikleriyle ilgili muhalefetin bilgi almasi olanaksiz, Erdogan ol deyince oluyor. Yapin deyince yapiliyor. Her seyi kedine baglamis. Ekonomik bütün mekanizmalar Erdogan’da. Bundan dolayi insanlar kendisini elestirmesin, tepki göstermesin diye de demokrasiyi daraltabildigi kadar daraltmis” dedi.
CHP Grup Baskanvekili Engin Altay, CHP TBMM Grubu 27. Dönem 5. Çalisma ve Degerlendirme Toplantisi’nin yapildigi Izmir Seferihisar’da basin toplantisi düzenledi. Altay, sunlari söyledi:
“Gerçekten çok verimli bir çalisma toplantisi gerçeklestiriyoruz. Türkiye’yi ve TBMM’yi masaya yatirdik. TBMM’de 27. Dönem 5. Yasama Yili’nda yapilan, yapilmayan, yapilmasi gereken ne varsa konustuk. Daha önceden hazirladigimiz raporlarimizi milletvekillerimizle paylastik. Sadece yasama faaliyetleriyle sinirli kalmadik; ekonomik gelismelerden ziyade ekonomik sorunlarin nasil çözülecegi ile ilgili çok kapsamli bir sunum üzerinde tartismalar yaptik. Sayin Öztrak, iyi hazirlanmis bir ekonomik sorunlarin çözüm reçetesini masaya yatirdi. Sayin Ünal Çeviköz dis politikadaki gelisme ve olasi gelismeleri degerlendirdi. Sadece gelismeleri, olani biteni konusmakla kalmadik. Olmasi gerekenleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapmasi gerekenleri de irdeledik. Türk dis politikasinin nasil olmasi gerektigi ile ilgili elimizde belge var.
Seçmen davranislari ve seçmen beklentileri çok önemli. Çünkü artik son viraj, son 8 ay. Seçmenin bizden beklentileri, sikayetleri, siyasetin seçmeni rahatsiz eden yönleri de bu kampta tartisildi.
Sandik güvenligi konusu, seçmen listeleri konusunda da Sayin Oguz Kaan Salici ve Onursal Adigüzel degerlendirme yapti. Sandik güvenligi ve seçmen listeleri konusunda bizim bu kadar hazirlikli oldugumuz görmek beni de çok mutlu etti… Yüksek Seçim Kurulu’ndan daha donanimli bir portföyümüz, veri tabanimiz var.
TBMM’de neler oldu, 27. dönemde? TBMM’de 273 kanun çikti. 159’u uluslararasi anlasmalarin uygun bulunmasina iliskin kanun. 114’ü de kimi konularla ilgili düzenlemeler. 10 Temmuz 2018’den 5 Eylül 2022’ye kadar 109 Cumhurbaskanligi Kararnamesi yayimlandi. Bir yandan Meclis kanun yapiyor. Bir yandan da onlarin tepesine çökecek sekilde, orasindan burasindan bükecek Cumhurbaskanligi kararnameleri yayimlandi. Biz her zaman oldugu gibi Anayasa’nin ana muhalefet partisine verdigi yetkiye dayanarak, Meclis’ten çikan kanunlari hukukçularimiz madde madde inceler, Anayasamiza aykiri bulanan bütün hususlari da Anayasal görevimiz oldugu için Yüksek Mahkeme’ye tasiriz. Kamuoyunda yanlis algilara da yol açar ama biz Anayasal görevi yapmak durumundayiz. Bir kanun çikmis üç kisiyi memnun ediyor, toplumun genis kesimlerini rahatsiz ediyor. Biz götürünce üç kisi ‘Ya kardesim niye gittiniz’ filan. Ama hukuk devletiyiz. Öyle olmaliyiz.
109 Cumhurbaskanligi Kararnamesi’nin 85 tanesini Anayasa Mahkemesi’ne götürdük. 114 kanunun da 89 tanesini Anayasa Mahkemesi’ne götürdük. Götürdügümüz 89 kanunun 32’si sonuçlandi. 14’ü ret. Daha digerlerine bakmadi bile mahkeme. 14’ü kismen iptal, kismen ret. 4 tane tam iptal var. Tam iptaller… Limanlarin peskes çekilmesi gibi… Merkez Bankasi’ni baypas ederek fiyat istikrar komitesi kurulmustu. Bunun gibi tümüyle Anayasa Mahkemesinin tümüyle iptal ettigi kanunlar var. Anayasa Mahkemesine olan umudumuzu bu kararlar yitirmememizi sagliyor. 109 Cumhurbaskanligi Kararnamesi’nden 85’ini götürmek durumunda kaldik. Burada da 23’ü sonuçlanabildi. 12’si ret, 5’i kismen iptal, kismen ret. 6’si iptal.
“10 BIN 153 SORU ÖNERGEMIZE HIÇ YANIT ALAMADIK. YANIT VERILMEMESI SUÇTUR”
Milletvekillerimiz çok yüksek bir performans gösterdiler. 42 bin 240 yazili soru önergesi Meclis Baskanligi’na verildi. 31 bin adedi yanitlandi, 10 bin 153 soru önergemize hiç yanit alamadik. Yanit verilmemesi suçtur. 6. yasama yilinda daha radikal önlemlerimizin olacagini da simdiden ilgili bakanlara ve Cumhurbaskani Yardimcisina söylemek isterim.
CHP Meclis Grubu 3 bin 638 adet Meclis arastirma önergesi verdi. 27. dönemde sadece 11 adet Meclis Arastirma komisyonu kuruldu. Bu su demek, Türkiye 780 bin 500 kilometrekaredir. Türkiye’nin bir metrekaresinde yasanip da CHP’nin TBMM’ye tasimadigi sorun bulamaz kimse. Nerede bir sorun varsa CHP, o sorunu yasayanlarin yaninda olmustur.
34 adet genel görüsme önergesi vermisiz. Genel görüsme, sudur: 85 milyonun tamamini genel olarak etkileyen ve ilgilendiren konularda bu konunun Meclis’te masaya yatirilmasini, genel görüsme seklinde konunun görüsülmesi ve genel görüsme açilma önergeleri veriyoruz. Maalesef hiç açilmadi, hepsi AK Parti ve MHP oylariyla reddedildi.
Genel kurulun açik oldugu her gün CHP demis ki ‘Su konuyu önce konusalim, sonra kanunu görüselim.’ Bu da reddedilmis. Buradan anladigimiz su AK Parti vatandasin sorunlarinin Meclis’te konusulmasindan rahatsizmis gibi yasama faaliyeti yürütüyormus gibi yapmaya çalisan bir anlayis gösteriyor. CHP’nin milletvekillerine tesekkür etmeyi bir borç biliyorum.
Yeni yasama yilina yönelik de yaklasimlarimizi ortaya koyduk. Milletin kör kurusunun hesabini sormaya devam edecegiz. Hukuk disiliklara karsi durmaya devam edecegiz.
Mesela, EYT meselesi… CHP’nin 1 Ekim’de açilacak Meclis gündeminin en önemli maddelerinden birisidir. Bunu yaparken yapici muhalefet anlayisimizi da ortaya koyacagiz. Özellikle dis politika ve ekonomide yapilan yanlislari yapici elestirilerle hükümeti, yürütme organini dogru isler yapmaya sevk etmek için de yapici katkilarimizi sunacagiz. Ama su demek degil CHP TBMM’de her zaman yanlisa dur diyecek; güç, kapasite ve kabiliyette bir partidir.
“MILLETIN 5,5 MILYAR LIRASI YANDI”
23 Agustos 2022’de ve 2 Eylül 2022’de ekonomi yönetimi, basta Sayin Nebati olmak üzere; insanlari borsaya yönlendirdi. Dediler ki ‘Borsaya gidin, en kazançli olacak.’ Bu arada bazi bankalarin degerleri spekülatif olarak yükseldi. Borsa yükseliyor algisi olustu. 10-50 bin lirasi olan insanlar, paramin kiymeti kaybolmasin diye borsaya yöneldi. Sonra ne oldu? 13 Eylül’den itibaren borsadaki hisse senetleri sapir sapir düstü. Ey hükümet, ey saray, ey Nebati. Milleti borsaya siz yönlendirdiniz. Millet devletine güvenmelidir de simdi ne oldu? Milletin 5,5 milyar lirasi yandi, bitti kül oldu. Ne olacak Erdogan? Senin bakanin milleti borsayi adres gösterdi. En güçlü yatirim araci diye. 5,5 milyar liradan bahsediyoruz.
Bir yandan da bir tartisma var. Sermaye Piyasasi Kurulu Baskaninin kiz kardesi milletvekilinin ve sarayin iki danismaninin kurdugu rüsvet, borsa manipülasyonu, borsada küçük sirketleri kurtarma, batirma, çikarma, yükseltmeye dayali bir rüsvet sarmali. Bir hanimefendi diyor ki ‘Sarayin danismana gitme bana gel. Ben daha az alirim. O seni çok koparir. Keser’ dedi, diyor. CHP suç duyurusunda bulundu, artik yok. IYI Parti suç duyurusunda bile bulunamadi bile. Bulunmak istedi de bulunamadi. IYI Parti adliyeye gitti, savci yok. Savcisiz adliye olur mu? Sorusturma açmayi birak savci sikayet dilekçesini eline almaya korktu.
“KURDUGUN PARTI PISLESMIS”
5,5 milyari insamizin batarken 180 milyon dolarin birbirine yakin villalarda kasalarda oldugu konusuluyor Erdogan, senin bular hiç kulagina gelmiyor mu? Iki danismanini isten attin, bir milletvekilin var adi geçen. Bunu da sonra milletvekili yapmayiz, olur biter diyemezsin. Aklanmak durumunda. Demisti ya bir AK Parti MKYK üyesi ‘AK Parti arinmali’ diye. AK Parti’nin bir MKYK üyesi ‘AK Parti pislige bulasmis’ dedi. Erdogan sen niye seyrediyorsun bunlari? Kurdugun parti pislesmis. Pislige bulasmis. Bunu Engin Altay söylemiyor. Senin MYK üyen söylüyor. Suç duyurusunda bulunuyor kadincagiz. Hatta dedi ki ona gitme bana gel, o daha fazla alir. Danismanlari isten atarak bu isten siyirilamazsin.
“DIREK ERDOGAN’A BAGLI”
Borsa Istanbul’un dokuz yöneticisi var. Bes tanesi direk Erdogan’a bagli. Birisi Erdogan’in ekonomi politikalari kurulu üyesi. Borsa Istanbul Kurulu üyesi. Birileri Erdogan’a bagli Devlet Denetleme Kurulu’nun baskani. Borsa Istanbul Yönetim Kurulu üyesi. Birisi Cumhurbaskani Idari Isler Baskani. En büyük devlet memuru eski sistemdeki. Birisi Cumhurbaskanligi Iletisim Basdanismani. Birisi de Katarli ortak. Dört degil Erdogan, bes. Bunlarin hepsi Erdogan’a bagli. Borsa Istanbul’da manipülasyon var.
Borsa Istanbul’u kim denetleyecek? Sermaye Piyasasi Kurulu. Sermaye Piyasasi Kurulu denetleyecek de Sermaye Piyasasi Kurulu kendi üstüne bulasmis çamur deryasinda debeleniyor. Sen de savcilara müdahale ediyorsun.
Sermaye Piyasasi Kurulu ile ilgili iddialara gövdeni koyuyorsun. Sermaye Piyasasi Kurulu kendini kurtarmakla mesgul. Peki Sermaye Piyasasi Kurulu’nu kim denetleyecek? Devlet Denetleme Kurulu Baskani. O nerede, Borsa Istanbul’un yönetiminde, asagida. Ama borsanin üstündeki SPK’yi denetleyecek adam, Devlet Denetleme Kurulu Baskani yukarida. Erdogan nasil olacak? Böyle devlet yönetilir mi? Mahalle bakkali böyle yönetilmez desem bakkallar ayip olur. Onlarin bir düzeni, intizami, kurali, kaidesi var.
“ERDOGAN’A BAKTIGIMDA KARSIMDA BIR DEVLET BASKANI GÖRMÜYORUM”
Sanki su anda ben Erdogan’a baktigimda karsimda bir devlet baskani görmüyorum. Aldigi yetkilere, kendine bagladigi kuruluslara bakinca karsimda dev bir holding baskani görüyorum. Niye böyle bir hisse kapiliyorsun Engin Altay, derseniz. Biraz önce saydim, borsayi kendine baglamis. Borsa Istanbul’un bes yöneticisi Erdogan’in sarayindaki memuru, kankalari. Merkez Bankasi, kendine baglamis. Baskan degistirmekten yoruldu. Türkiye Varlik Fonu, Erdogan baskani. Kamu özel isbirlikleriyle ilgili muhalefetin bilgi almasi olanaksiz, Erdogan ol deyince oluyor. Yapin deyince yapiliyor. Bir Cumhurbaskani söyle yazabilir mi? Kinali Malkara Otoyolu’nu su firmaya, oturup konusun, pazarlik yapin, verin diyebilir mi? Dag basi mi burasi? Bunu yapiyor. Biz 21/b ihalelerinden sikayetçiydik, simdi istiyoruz ki 21-B bari yapsinlar. Devletten bir metrekare hazina arazisini satin alacaksaniz ya da kiralayacaksiniz, o evrak, bir dönüm on dönüm demiyorum. 10 metrekare hazine arazisini kiralayacaksan o evrak Erdogan’in önüne gelmeden devlet sana bunu ne satabiliyor, ne de kiralayabiliyor. Ne oldu, her seyi kedine baglamis. Ekonomik bütün mekanizmalar Erdogan’da. Bundan dolayi insanlar kendisini elestirmesin, tepki göstermesin diye de demokrasiyi daraltabildigi kadar daraltmis.
Özetin özeti sudur, millet özel bankalara, tefecilere ve faiz baronlarina çalisiyor. Milletten devlet topluyor, bunlara veriyor. Bankalardan millet faiz aliyor ve batiyor. Bu özel bankalar, tefeciler ve faiz baronlari da saraya çalisiyor. Türkiye’nin içinde bulundugu hal budur.
Böyle bir hal içinde Fuat Oktay dün bir açiklama yapmis. Demis ki ‘Dogalgaz faturalarinin yüzde 80’ini biz ödüyoruz’. Vay be. Avrupa felaket içinde diyor Erdogan, Avrupa bizden daha olumsuz bir süreç yasiyor diyor Erdogan. Fuat Oktay bütün ülkelerde böyle zaten bu. Türkiye’nin yaptigi bir sey degil. Fark su Avrupa dogalgaz sübvansiyonu yapiyor bir de üstüne millete nakdi yardim yapiyor.
“4 MILYON INSANIN ELEKTRIGI KESILMIS”
Biz veriyoruz diyor ya, babanin parasini mi veriyorsun kardesim. Devlet dedigin nedir? Devlet milletindir, devletin sahibi millettir. Sen geçici bir süre için orayi sevk ve idareye oturtulmus birisin. O devletin kasasina senin verdigin parayi, aldigin kasayi dolduran millet. Sen o kasadan millet için dogalgaz sübvansiyonu yapiyorsun evet. Sonra kasanin tamamini besli çete ve faiz baronlarina veriyorsun. Çiksinlar, desinler ki. Mesela Sayin Genel Baskanimiz bir hafta isiksiz ve elektriksiz kaldi. Çok mu merakliydi? Hayir. Türkiye’de toplum 4 milyon hanenin, isyerinin elektriginin kesildigi ile ilgili bizde bilgi var. Hayir, yalan. Kardesim CIMER’e sormusuz. Soru önergesi vermisiz. Cevap, yok. Dokuz aydir, biz bu konuda tek cevap alamadik. O zaman sukut ikrardan gelir. AK Parti hükümeti döneminde Türkiye’de 4 milyon hanenin, insanin elektrigi kesilmistir.
Buradan tekrar soruyorum. Son dönemde kaç hanenin dogalgazi kesildi, Sayin Fuat Oktay. Yüzde 80’nini biz ödüyoruz diyerek buradan sana ekmek çikmaz. Son dönemde kaç hane, isyerinin elektrigi parasi ödenmedigi için kesildi, Sayin Fuat Oktay, Cumhurbaskani Yardimcisi. Ben de bu memlekette milletvekiliyim, millet adina soruyorum. Önce bunlarin cevabini hiç degilse yasa ve Anayasa geregi, çik basin toplantisi yap demiyorum ki. CHP sana soru sormus. Sen orada laf elmasi misin? Bu sorularimiza cevap vermek zorundasin. Bu cevaplari Meclis açildiginda, bu sorulari israr ile sormaya devam edecegiz.
“150 MILYAR LIRA GITTI”
Maalesef su anda kapali devre çalisan bir devletimiz var. Kapali devre. Nasil? Merkez Bankasi, ilk kez ben sordum. Kur korumali mevduat için hazineden verilen para ayri. Merkez Bankasi’ndan da yasa geregi verilen bir para var, kur korumali mevduata. 75- 80 milyari gitti hazinenin. Zengin zenginligini sürdürebilsin diye. Fakir ve fukaradan toplanan paranin 75 milyari gitti, bu giden, bildigimiz, hazineden giden. Yasaya göre Merkez Bankasi’nin da bir destegi var. Bilmiyoruz. Bunun da hazineden giden kadar olmasi, mevzuat geregi. Yani 75 milyar hazineden gittiyse bir o kadar da Merkez Bankasi’ndan kur korumali mevduat sahiplerine para gitti. Bu bir felaket. 50 milyon dolar para yok diye tank ve palet fabrikasini Katar’a peskes çeken kafa, bir avuç zengini korumak için 150 milyar TL hazinenin parasini feda etti. 50 milyon dolar 1 milyar lira. 1 milyar lirayi bulamadigi için tank ve paleti Katar’a peskes çekeceksin, zenginin zenginligini korumak için 150 milyar TL’yi üç, bes zengine peskes çekeceksin.
“VAKIT NAMUSLULAR IÇIN CESARET VAKTI”
Bu yasananlar kabul edilebilir bir tablo degildir. CHP, en kötü ihtimal ile sekiz ay kalan iktidarinda, herkes rahat olsun ki Bay Kemal halk düsmanlarindan bu islerin hesabini çatir, çatir soracaktir. Kimse kusura bakmasin. Helallesme evet. Sinirsizca, içten gelerek, samimiyetle bir helallesme. Ciddiyetle de bir hesaplasma yapmak, namuslu insanlarin görevidir. Hep söyledigim bir sey var. Vakit, namuslular için cesaret vaktidir.”