Tarih: 20.09.2022 11:46

Göksel BAKTAGIR: “Gerçek Virtüözlük, Sanatin Merhalelerini Isleme Asamadir..(1)”

Facebook Twitter Linked-in

AY: Kendinizi kisaca tanitir misiniz?
BAKTAGIR: 1966 yili Kirklareli dogumluyum. Üç çocuklu bir ailenin son üyesi olarak dünyaya gelmisim. Müzigi meslek olarak seçmemin en büyük nedenlerinden biri sevgili babam Muzaffer Baktagir’dir. Evimizin neredeyse her odasinda  müzik aletleri vardi ve babam kendi çapinda hepsini icra ederdi. Ayrica babamizin  her hafta musikisinas dostlariyla yaptigi fasillardaki müzik dolu güzellikler çocuk gönlümüzde bizleri de olumlu etkilemisti. Sevgili annem Gülseren Baktagir de sesiyle fasillara katilirdi. Müzik ve sevginin çok iyi titrestigi ortamlardan nasibimi alarak enstruman icraciligina yöneldim. Klasik bir baslangiç olarak 7 ‘li yaslarda Mandolin, ardindan 10-14 yas arasi Baglama icra ettim.  14 yasimda Kanun enstrümaninin büyülü yolculuguna dahil oldum. 1982 yilinda ITÜ Türk Musikisi Devlet Konservutuari, ardindan 1989 yilinda  Kültür ve Turizm Bakanligi Istanbul Devlet Türk Müzigi Topluluguna yetismis Kanun Sanatçisi olarak katildim. Besteci, egitmen ve icraci olarak sanat hayatima devam ediyorum.
AY: Kanun ile tanismaniz nasil oldu? Bir yönlendirme mi, sizin seçiminiz mi oldu?
BAKTAGIR: Aslinda 10 yasimda Baglamayla tanistigimda 4 yil tam bir Baglama sevdalisi oldum diyebilirim. Evimizde Kanun, Keman, Ud gibi enstrumanlar olmasina ragmen gözüm hiçbir seyi görmüyordu. Babam ara sira özellikle Kanun ögrenmem için hatirlatmalar yapiyordu ama ben yanina bile yaklasmiyordum. Baglamaya yakinligi sebebiyle ara sira ud icra ederdim . 14 yasima geldigimde birden kanun sazina heves ettim . Ilk hocam ve yol rehberim sevgili babam Muzaffer Baktagir oldu. Demek ki arayis dönemim bitmisti ve kanun enstrumanini çok sevdim.  O gün bu gündür Kanun ile olan yarenligimiz devam ediyor. 

AY:  Istanbul TMDK’nin kurulus yillarinda ögrencilerin çalgi seçimlerin de, üstat hocalarimiz çalgilari tanitir, ögrenciler de sonra seçim yaparlardi? Siz o döneme yetistiniz galiba?
BAKTAGIR: Evet bu aslinda yeni baslayanlar için çok iyi bir sey ama ben Konservatuar egitimine baslamaya hak kazandigimda 2 yillik Kanun deneyimi olan bir icraciydim ve seçimimi Kanun olarak çoktan yapmistim. 
AY:  Kanun virtüozu olmak çok büyük sanatçilik istiyor. Her çalgi çalanin virtüoz olmasi mümkün olmadigina göre, virtüoz olmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
BAKTAGIR: Su; akiciligi sayesinde her kabin seklini alir. Akicilik icrayi güçlü bir zemine oturtur. Diksiyon derslerinde ilk asamalarda o akiciligi saglamak için bol miktarda tekerlemeler ögretilir. Oysa o tekerlemeler belki de hayat boyunca pek te kullanilmayacaktir ama amaç bellidir. Akici hale gelmek ve dilin çözülmesi. Gerek Ses, gerek enstruman icracilarinin akiciligi saglama asamalari bu isin teknik tarafi sayilan temel asamalardir. Iyi bir virtüoz olabilmek için suya dönüsmek lazim. Ondan sonra kabin içinde rahatça yer buldugunuzda gerçek sanatin merhalelerini isleme zamani gelecektir. Gerçek virtüozluk da bu asamadir. Olgunluk, derinlik, samimi bir hissiyat ile kalbinizin ritmini hissettiginizde o musiki okyanusundan kabinizi doldurmaya baslarsiniz.

AY:  Bir çok projede yer aliyorsunuz. Çok farkli dediginiz proje var mi?
BAKTAGIR: Bagli bulundugumuz Topluluk ile periyodik konserlerimizdeki format ayni oldugundan her konser farkli da olsa formatin ayni olmasi sebebiyle genel olarak dinleyiciler ayni renkleri görürler... Ama misal dinleyici Kanun ile Bati Afrika çalgisi Kora’yi yan yana görüp dinlediginde izleyiciye ve dinleyiciye bu proje bu manada çok farkli gelebilir. Bende dünya müzigi anlayisiyla farkliliklarin daha çok algilanilacagi sentez çalismalari çok önemsiyorum. Ayrica bu projeler, yeni bestelerin ortaya çikmasina olanak saglayacak ilhami katabiliyor. Yillar önce Japon enstrumani Koto ile Kanun enstrümanini bulusturdugumuzda icra ettigimiz belirli müzik eserleri haricinde benim Kanun ve Koto için yeni besteler yapmama vesile oldu. Ayni sekilde Kora ve kanun için bir eser besteledim. Benim için en büyük fark, yeni renklerin icralarla harmanlanmasinin yaninda o güzel ilhamla yeni bestelere açilan bir kapinin  olmasi müzigimi de zamanla daha derinlestirecek itici güç olusturuyor; buna inaniyorum.
AY:  Besteleriniz çok begeniliyor. Besteleriniz için belli bir zaman, dönem, gün v.b. var mi?
BAKTAGIR: Tohum ilk önce topraga gizlenir ve vakti saati geldiginde filizlenip meyve verir. Müzikte orijinal eserler üretmek   Ilhamla gelen beste tomurcuklari ile baslayan bir uzun süreçtir. Kendi kozamizda biriken duygulari isleyerek olgunlastirma asamalarindan sonra iyice demini aldiginda birçok yazip çizmelerden sonra vakti geldiginde - evet bitti diyebiliyorum. Bu manada ilham olan seslerin bir kompozisyonla sanata dönüsmesinin ve tamamlanmasinin süresi belirsiz diyebiliriz.. Ama su bir gerçek ki, kakafoni olusturacak seslerden uzaklasip daha dingin bir ortami buldugunuzda arinmis sesleri elde etmeniz daha yakin olabiliyor. Isin sirri, ürettigimiz  ne varsa gönülden yapma gayretimizdir. 
AY: 2017’de Cumhurbaskanligi Kültür-Sanat Büyük Ödülü’nü aldiniz. Neler hissettiniz?
BAKTAGIR: En üst makamin, güzel ülkemde ve yurt disinda sanat kulvarindaki verimliliklerimizi ödüllendirmesi, benim açimdan büyük bir onur oldu, motive oldum ve sorumlulugum daha da artti. 
Devam edecek….




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —