TÜRK-IS Genel Egitim Sekreteri, Türkiye Tekstil Örme Giyme ve Deri Sanayi Isçileri (TEKSIF) Sendikasi Genel Baskani Nazmi Irgat, “Ucuz emekle kalkinma olmaz. Sendikacilik isçi ve emekçilerin hak ve menfaat mücadelesi bir yana isçi sinifinin var olma hatta hayatta kalma mücadelesi halini almis durumda. Ülkemiz isverenleri Anayasal bir hak olan sendika üyeligini engellemek adina isçilerin haklarini gasp ediyor. Çalisanlarin e-devlet sifreleri elinden alinarak istifaya zorlaniyorlar. Sendika üyesi isçiler insanlik disi olaylara maruz kalmaktalar. Sendika üyesi olmak isten çikarilma sebebi olarak uygulanmaktadir bizim ülkemizde” dedi.
TEKSIF Sendikasi’nin, iki gün sürecek olan 21. Olagan Genel Kurulu Ankara’da bir otelde bugün basladi. Genel kurul öncesi açilis konusmasi yapan TEKSIF Sendikasi Genel Baskani Nazmi Irgat, özetle sunlari söyledi:
“Içinde bulundugumuz ve uzun zamandir devam eden ekonomik sorunlar, hayat pahaliligi, geçim sikintisi, alim gücünün en fazla azaldigi bir dönemden geçiyoruz. Paramizdaki asiri deger kaybi, TÜIK’in açikladigi enflasyonun yüzde 80’lere vardigi bir dönemi yasiyoruz. Geride biraktigimiz 4 yil ülkemiz ve dünya için zor bir dönem oldu. Pandemi sonrasi kendimizi büyük bir ekonomik kriz içinde bulduk.
“DEVLET, ISTEN ÇIKIS YASAGI, KISA ÇALISMA ÖDENEGI GIBI BIR TAKIM ÖNLEMLER ALSA DA NE YAZIK KI YETERSIZ KALDI”
Her krizde oldugu gibi dar gelirli emekçiler, üretenler bu kriz de en büyük yarayi aldi. Devlet, isten çikis yasagi, kisa çalisma ödenegi gibi bir takim önlemler alsa da ne yazik ki yetersiz kaldi. Ülkemizde resmi rakamlara göre 3,5 milyon vatandasimiz issiz, ülkemizin cari açigi daha da artiyor. 4 kisilik bir ailenin açlik ve yoksulluk siniri asgari ücretin üzerine çikmis durumda, yani biraz daha yoksullasilmisiz. 2022 yilinin ilk 7 ayinda sadece kayitlara geçen 1014 isçi kardesimizi is cinayetlerine kurban vermisiz. Böyle bir ortamda sendikal örgütlülügün ve örgütlü bir toplumun önemi ortaya çikti.
“ASIL SORUN UYGULANAN EKONOMIK POLITIKALARIMIZDADIR”
Demokratik bir ülkede yasadigimizi savunuyoruz, demokrasiye de inaniyoruz. Demokrasinin olmazsa olmazini; insanlarin örgütlenme hakkini özgür iradeleriyle kullanabildiklerinde anlariz. Asil sorun uygulanan ekonomik politikalarimizdadir. 1980’li yillardan bu yana uygulamaya konulan neoliberal ekonomik model yani serbest piyasa ekonomisi devletin üretimden ve yatirimdan çekindigi, devletin niteliklerinin degistigi, kamu iktisadi tesebbüslerinin basta Sümerbank fabrikalarinin kapatildigi bir sistem bu.
“BU EKONOMIK SISTEM UCUZ EMEK ÜZERINE KURGULANMIS BIR YAPIDAN IBARET”
Özel sektör araciligiyla istihdamin saglandigi bir sistemdir bu. Iktidarlar degisse de bu sistem degismedi. Çalisanlara ve halkimiza refah saglamadi bu sistem. Bu ekonomik sistem ucuz emek üzerine kurgulanmis bir yapidan ibaret. Küresellesmenin getirdigi acimasiz rekabet kosullari sadece ucuz emekle gerçeklestirmenin yollarini ariyor bu sistem.
Bu ekonomik sistem varligini sürdürebilmek için de önüne çikacak toplumsal muhalefeti bölmek için muhafazakarlik ve etnik kimliklere dayali siyaseti destekledi, sendikasizlastirmayi savundu bu sistem. Ülkemizdeki siyasal anlayis bu ekonomik modele boyun egmis, yeni alternatifler üretmek yerine duruma ancak seyirci kalinmistir.
“SENDIKA ÜYESI OLMAK ISTEN ÇIKARILMA SEBEBI OLARAK UYGULANMAKTADIR BIZIM ÜLKEMIZDE”
Ucuz emekle kalkinma olmaz. Sendikacilik isçi ve emekçilerin hak ve menfaat mücadelesi bir yana isçi sinifinin var olma hatta hayatta kalma mücadelesi halini almis durumda. Ülkemiz isverenleri Anayasal bir hak olan sendika üyeligini engellemek adina isçilerin haklarini gasp ediyor. Çalisanlarin e-devlet sifreleri elinden alinarak istifaya zorlaniyorlar. Sendika üyesi isçiler insanlik disi olaylara maruz kalmaktalar. Sendika üyesi olmak isten çikarilma sebebi olarak uygulanmaktadir bizim ülkemizde. Ölümü gösterilip sitmaya razi ediliyor emekçiler.
TÜIK’in açikladigi istatistik oranlari gerçegi yansitmiyor, böyle de bir güvensizlik olustu. Uzun yillardir bir türlü çözülemeyen issizlik sorunu var ülkemizde. Hemen hemen her evde bir issiz var. Her yil egitimlerini tamamlamis yaklasik 1 milyon gencin ise baslamak için sirada bekledigi güzel ülkemizin hali bunlar. Yeterli istihdam saglayamayan ekonomi, issizlige çare bulamayan siyasal iktidar, performans yetersizligi gibi gurur kirici uygulamayla ise devem ettirilmeyen emekçiler, 6 aylik devlet kesesinden üstelik bizim paramiz olan ISKUR vasitasiyla eleman çalistirma uygulamalariyla kaynaklarimiz heba ediliyor. Her geçen gün daha da yoksullasiyoruz. Döviz fiyatlari tarihi zirve yapmis durumda.”
Sendika seçimleri yarin yapilacak.
