Kamu Emekçileri Sendikalari Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yil dönümü nedeniyle “12 Eylül'de emperyalizmin ve sermayenin çikarlari dogrultusunda gerçeklestirilen fasist darbenin yarattigi siyasal-toplumsal iklim, bug
Kamu Emekçileri Sendikalari Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yil dönümü nedeniyle “12 Eylül'de emperyalizmin ve sermayenin çikarlari dogrultusunda gerçeklestirilen fasist darbenin yarattigi siyasal-toplumsal iklim, bugün AKP-MHP iktidar blogu eliyle sürdürülmektedir” açiklamasini yapti.
KESK Yürütme Kurulu, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yil dönümü nedeniyle yazili açiklama yapti. Açiklamada, söyle dendi:
“ABD’NIN ‘BIZIM ÇOCUKLAR BASARDI’, SERMAYE SÖZCÜSÜNÜN ‘GÜLME SIRASI BIZDE’ SÖZLERIYLE ÖZETLENEN 12 EYLÜL FASIST DARBESI, SERMAYENIN ÇIKARLARI DOGRULTUSUNDA GERÇEKLESTI”
“Bundan 42 yil önce halklarimizin, emekçilerin ve gençlerin yasamlarina bir karabasan gibi çöken 12 Eylül’ün karanligi, dünden bugüne fasizan anlayisiyla birlikte sürmektedir. ABD’nin ‘bizim çocuklar basardi’, sermaye sözcüsünün ‘gülme sirasi bizde’ sözleriyle özetlenen 12 Eylül fasist darbesi, emperyalizmin ve sermayenin çikarlari dogrultusunda gerçeklesmis, uluslararasi tekellerin ihtiyaçlarina yönelik kurulan muhafazakâr-sag dünya düzeninin Türkiye’ye giris kapisi olmustur. 12 Eylül'de emperyalizmin ve sermayenin çikarlari dogrultusunda gerçeklestirilen fasist darbenin yarattigi siyasal-toplumsal iklim, bugün AKP-MHP iktidar blogu eliyle sürdürülmektedir.
“12 EYLÜL'DEN GERIYE KALAN ANTIDEMOKRATIK ANAYASA DAHI AKP TARAFINDAN FIILEN ORTADAN KALDIRILDI”
12 Eylül’de askeri üniformayla daragaçlarinda, cezaevlerinde ve sokaklarda gerçeklestirilen fasist baski agi, bugün sivil darbe uygulamalariyla tüm ülkede özgürlük ve demokrasi alanlarini kusatmaya almis, toplumu nefessiz birakma ile yüz yüze getirmistir. Ülkemiz siyasi, ekonomik ve askeri bakimindan emperyalizme daha da bagimli hale getirilmis, gericilik toplumsal yasam alanlarini kusatmis, seküler yasama dönük saldirilar hiç olmadigi kadar artmis, 12 Eylül'den geriye kalan antidemokratik anayasa dahi AKP tarafindan fiilen ortadan kaldirilmis, tam bir anayasasizlik süreci yasatilmaktadir. Farkli kimlikler ve kültürler üzerindeki baskilar 12 Eylül’den bugüne artirarak devam etmis, Kürtler ve Aleviler basta olmak üzere farkli kimlikler yok sayilmis, inkar ve asimilasyon politikalari en agir sekilde hayata geçirilmistir.
“TOPLANTI VE GÖSTERI HAKKI, ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜGÜNE DÖNÜK SALDIRILAR ARTMISTIR”
Son günlerde bu baskilar yasam biçimlerine müdahaleye, toplumsal iliskileri kendi ideolojik referanslar temelinde sekillendirme girisimlerine, konser, festival yasaklarina, aydin ve sanatçilara yönelik tehditlere dek varmistir. Grev hakki basta olmak üzere sendikal hak ve özgürlükler ya yasaklanmis ya da kagit üzerinde kalmis, kamu emekçilerinin toplu sözlesme hakki sonucunu iktidar ve yandas sendikanin belirledigi göstermelik ve etkisiz bir mekanizmaya dönüstürülmüs, toplanti ve gösteri hakki, örgütlenme özgürlügüne dönük saldirilar artmistir.
“24 OCAK KARARLARININ HÜKÜMLERI AKP’NIN TORBA YASALARIYLA, ISÇILERIN VE EMEKÇILERIN YASAMLARINI KUSATMISTIR”
AKP iktidarinda saldirilar sadece emek ve emekçilere yönelik degil, dogamizi, suyumuzu, ormanlarimizi, derelerimizi, kisacasi nefes aldigimiz tüm alanlari kapsamistir. Bugün dogamiz ve kentlerimiz sermayenin, rantiyenin yagma alanina çevrilmistir. Emege, emekçilere büyük bir saldiri baslatan ve 12 Eylül tarafindan kapilari açilmis olan 24 Ocak kararlarinin hükümleri AKP’nin torba yasalariyla, 'dönüsüm' adi altinda kamusal hizmetlerin ticarilestirilmesiyle devam etmis, isçilerin ve emekçilerin yasamlarini kusatmistir.
“AKP-MHP IKTIDAR BLOGU, 2023 SEÇIMLERI HESAPLARIYLA DA BAGLANTILI OLARAK DIS POLITIKADA ÜLKEMIZI NEREDEYSE SAVASIN ESIGINE GETIRMISTIR”
Bütçelerde kamu yatirimlarina ayrilan paylar gittikçe azaltilmis, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi yandas konfederasyonlarla yapilan ‘toplu sözlesmelerle’ düsük ücretlere, güvencesiz istihdama mahkûm edilmistir. Içte ve dista uyguladigi savas politikalari ile ülkeyi tam bir cehenneme çeviren AKP iktidari, Kürt sorununun demokratik, barisçil ve diyaloga dayali siyasal çözümü yerine bir kez daha silaha, çatismalara, kayyum politikalarina sarilmistir. Iki emperyalist blok arasinda birini digerine karsi koz olarak kullanmayi diplomatik zekâ sanan AKP-MHP iktidar blogu, 2023 seçimleri hesaplariyla da baglantili olarak hamasete dayali dis politikada ülkemizi neredeyse savasin esigine getirmistir.
“12 EYLÜL’ÜN IZINDEN GIDENLERE KARSI, EMEGIN HAKLARINI KAZANMANIN YOLU EMEK VE DEMOKRASI GÜÇLERININ ORTAK MÜCADELESINDEN GEÇMEKTEDIR”
Halkin büyük çogunlugunun yoksulluk ve sefalet içinde yasadigi, özgürlüklerinin kisitlandigi, anayasa ve uluslararasi sözlesmelerden dogan haklarin askiya alindigi, gençlerin gelecek umutlarinin yok edildigi, OHAL eliyle binlerce kamu emekçisinin sorgusuz sualsiz isinden, ekmeginden edildigi günümüz kosullarinda 12 Eylül’ün izinden gidenlere karsi demokrasiyi, barisi, laikligi, emegin haklarini kazanmanin yolu emek ve demokrasi güçlerinin birlikteliginden ve ortak mücadelesinden geçmektedir.
“ASKERI-SIVIL DARBE ZIHNIYETINE KARSI FIILI VE MESRU MÜCADELEYI YÜKSELTME KARARLIGIMIZI IFADE EDIYORUZ”
KESK olarak, tüm saldirilari geriletmeye, barisi egemen kilmaya, laik, demokratik bir ülke temelinde halklarin özgürlügü ve esit yurttaslik talepleriyle, yeni bir demokratik anayasayi hayata geçirinceye dek toplumsal muhalefetin tüm unsurlariyla birlikte ortak mücadeleyi esas almaya devam edecegiz. 12 Eylül’ün 42. yilinda darbeyi bir kez daha kiniyor, askeri-sivil darbe zihniyetine karsi fiili ve mesru mücadeleyi yükseltme kararligimizi ifade ediyoruz.”