Içisleri Bakanligi Yüksek Disiplin Kurulu, Mimarlar Odasi Ankara Subesi’nin Togo Kuleleri’ne karsi baslattigi hukuk mücadelesinin ardindan Sinan Aygün’ün sikayeti üzerine hakkinda sorusturma baslatilan Oda Baskani Tezcan Karakus Candan’in Çankaya Belediyesi’ndeki memuriyet görevinden çikartilmasina karar verdi. Candan, “Kararin siyasi oldugu çok açik. Sikayetçi Sinan Aygün, sorusturma iznini veren Süleyman Soylu, karari veren onun bakan yardimcisi, valisi, personeli. Bu, devletin kendi memuruna kurdugu komplo; FETÖ gibi ayni… O saray bosaltilacak, o Togo yikilacak ve bunu yapanlar yargi önünde hesap verecekler. O gün biz, tanik olarak orada olacagiz” dedi.
Içisleri Bakanligi Yüksek Disiplin Kurulu, Tezcan Karakus Candan hakkindaki sorusturmayi bugün karara bagladi. Kurul, Candan’in Çankaya Belediyesi’ndeki memuriyet görevinden çikartilmasina karar verdi.
Tezcan Karakus Candan, Içisleri Bakanligi Yüksek Disiplin Kurulu kararinin kendisine iletilmesinin ardinda Mimarlar Odasi Ankara Subesi’nde basin toplantisi düzenledi. Candan, sunlari söyledi:
“HEYETIN BASKANI MEHMET ERSOY, 24. DÖNEM AKP MILLETVEKILI”
“Bizi 9:30’da çagirdilar, saat 11:30’da içeriye aldilar, iki saat beklettiler. Yüksek Disiplin Kurulu, Içisleri Bakanligi’nin olusturdugu bir heyetle toplaniyor. Heyetin baskani, Bakan Yardimcisi Mehmet Ersoy, 24. Dönem AKP Milletvekili. Teftis Kurulu Baskani, eski Kirsehir Valisi. Kirsehir, Mimarlar Odasi Ankara Subesi’nin hinterlandinda yer alan bir kent. O kentte açtigimiz davalarda Kirsehir Valisi ile sik sik karsi karsiya geldik, çünkü hükümet konagi arazisini TÜRGEV’e peskes çeken bir valiydi. Bizim savunmamiz çok kisa sürdü. Turgut Hoca’nin hazirladigi strateji ile Içisleri Bakanligi Yüksek Disiplin Kurulu’nun bizi yargilayamayacagi, bu sorusturmayi yürütemeyecegi üzerine idi. Danistay, 18 Mayis’ta oybirligi ile karar vermisti. Danistay, ‘Bu senin isin degil Içisleri Bakanligi’ dedi. Danistay kararini sunduk. Turgut Hoca, ‘Siz bu sorusturmayi yürütemezsiniz, ortada Danistay karari var, disiplin amiri degilsiniz’ dedi.
“BU, DEVLETIN KENDI MEMURUNA KURDUGU KOMPLO; FETÖ GIBI AYNI”
Burada yapilan sey su; iktidar gidiyor, giderken de topluma bir korku salmaya çalisiyor. Kamuoyu önünde, öne çikmis mücadeleci kesimler üzerinden bir sopa göstermeye çalisiyor. Isimizle tehdit ediyor, açlikla sinav verdirtmeye çalisiyor ama bunlar yeni degil. Mimarlar Odasi Ankara Subesi’nin çok uzun süredir verdigi AOÇ mücadelesi, kent suçlari, Saraçoglu, ODTÜ, yüksek yogunluklu yapilasma ve rant iliskilerine yönelik verdigi mücadelenin toptan faturasi buraya kesilmis oldu. Bu karari Içisleri Bakanligi verdi, yazili hale getirecekler ve bize teblig edecekler. Teblig ettikten sonra hukuka tasinacak bu karar. Danistay’in kararini takmayan bir Yüksek Disiplin Kurulu var. Yüksek Disiplin Kurulu bürokratlardan olusuyor ama kararin siyasi oldugu çok açik. Sikayetçi Sinan Aygün, sorusturma iznini veren Süleyman Soylu, karari veren onun bakan yardimcisi, valisi, personeli. Yani bir komplo kurulmus durumda. Bu, devletin kendi memuruna kurdugu komplo; FETÖ gibi ayni. Bu dosyalari hazirliyorlar, ne disiplin amirini takiyorlar. Bu kararin kimler tarafindan alindigini biliyoruz.
“MUSTAFA KEMAL’IN MEMURLARI OLARAK BU ÜLKEDE DIPLOMALARIMIZI SENET OLARAK VERDIK VE MÜCADELEYE BÖYLE DEVAM EDECEGIZ”
Is itibariyla üç isle ugrasiyordum; belediyeye gidiyordum, odaya geliyordum, üniversiteye gidiyordum. Simdi artik iki isle ugrasacagim; odaya gelecegim, üniversiteye gidecegim. Belediyeye gitme zamanimi, kat be kat rantçilarin pesine düserek, bir adim geriye gitmeyerek, Togo Kuleleri’nin yikim sürecini hep birlikte seyrederek mücadele edecegiz. Mimarlar Odasi, kuruldugu günden bu yana bedel ödese de mücadelesinden vazgeçmeyen bir örgüttür. Yüksek Disiplin Kurulu’nun iktidarin memuru olmak yaklasimina karsi, Mimarlar Odasi Ankara Subesi’nin bir arada duran, Cumhuriyet degerlerini savunan dört arkadasim var benimle. Biz, Mustafa Kemal’in memurlari olarak bu ülkede diplomalarimizi senet olarak verdik ve mücadeleye böyle devam edecegiz.
“O SARAY BOSALTILACAK, O TOGO YIKILACAK VE BUNU YAPANLAR YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER. O GÜN BIZ, TANIK OLARAK ORADA OLACAGIZ”
Ürettikleri bu karar, bozduklari bu terazi bir gün gelip onlari da tartacak. Bu sürecin yargidan dönecegine dair inancimiz tam. Cumhuriyet’in savcilarinin görev yapacagini biliyoruz. Baskiyla, tehditle susturmaya çalisiyorlar; olmuyor. ‘Açlikla susturmaya çalisalim bir de’ dediler. Lakin sunun farkinda degiller; bizim dedelerimiz, Kurtulus Savasi’nda aç kalinca bu ülkeyi savunmak için çariklarini yedi. Biz, bu ülkenin degerlerini savunmak için yüreklerimizi ortaya koyduk, bir adim geri atmayacagiz. Onlar gidecek, biz kalacagiz. Bu saatten sonra onlar düsünsün. Yedi yil sonra, Hasan Karakaya’nin bize yaptigi hakaretten kaynakli varislerinin pesine düsüp varislerinden tazminat alma hakkini kazanmis bir örgütüz. O karari verenler, yedi sülalelerine reddi miras yapmazlarsa çocuklarina kadar gidecek bir kararin altina imza attilar. Yargi kararlari kesinlestiginde suç duyurusundan tazminat davasina kadar büyük bir hukuk mücadelesi yasanacak. Bu, ilk defa olan bir uygulama; Içisleri Bakanligi’nin baska bir kurumda, kendi memuru olmayan birisi için bir disiplin sorusturmasi baslatarak memuriyetten atmasi. Bundan sonra muhalif belediyeler kendi yetki gasplarina karsi seslerini yükseltmezse örnek burada, toptan isten herkesi atabilirler. O saray bosaltilacak, o Togo yikilacak ve bunu yapanlar yargi önünde hesap verecekler. O gün biz, tanik olarak orada olacagiz.”
Tezcan Karakus Candan, Çankaya Belediyesi’nin sorusturma ve karar sürecindeki tutumu ile ilgili sorulan soruya su yaniti verdi:
“SADECE BENIM MEMURIYETTEN ATILMAM ILE ILGILI BIR DURUM DEGIL BU, BELEDIYE BASKANININ YETKISININ GASPI VAR”
“Benim özgünlügüme dem vurarak savunma yapti, ‘Mimarlar Odasi Baskani’dir, bunu biliyoruz, izin almasina gerek yok, bizim verdigimiz isleri yapiyor, baskan oluru ile derslere gidiyor, biz imzasina ihtiyaç duymadik’ dediler. Zaten 657 sayili Devlet Memurlari Kanunu’nda, imza ile bir memurun kontrol edilmesi gibi bir durum yok. Sadece benim memuriyetten atilmam ile ilgili bir durum degil bu, belediye baskaninin yetkisinin gaspi var. Bu, Içisleri Bakanligi’nin muhalif belediyeler üzerindeki yeni kayyim uygulamasidir. Bunu denemis oldular. Devlet memurlugunda bulunan ama meslek örgütlerinde görev alanlarin da haklarini engellemek üzere bir yaklasim bu.”
