CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Ekonomi Masasi’nin Sivas programinda, iktidarin 2023 hedeflerini tutturamadigini anlatarak, “Sonra dün çikiyor konusuyorlar, 2023 hedeflerini de tutturacagiz, 2053 vizyonumuz. Sen taahhüdünü, dünü yerine getirememis bir
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Ekonomi Masasi’nin Sivas programinda, iktidarin 2023 hedeflerini tutturamadigini anlatarak, “Sonra dün çikiyor konusuyorlar, 2023 hedeflerini de tutturacagiz, 2053 vizyonumuz. Sen taahhüdünü, dünü yerine getirememis bir müteahhitsin. Gidip evinde oturman lazim. Sen hala 2053 vizyonu. Ne 2053 vizyonu, ne 2053 hedefi, hiçbiri tutmamis” diye konustu. Öztrak, son gelen elektrik ve dogalgaz zamlarina iliskin de “Peki bu fiyatlari niye bu kadar artirdiniz, ayni dönemde bakiyorum dolar kuruna sadece yüzde 37. Türkiye’de bir sorun var. Yöntemleri yanlis, gerekli rezervleri yok. Hata yaptilar zamaninda anlasmalari baglamadilar. Bu gazla ilgili ve bugün Türkiye’de fiyatlar OECD’nin üç kati artiyor” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak baskanligindaki CHP Ekonomi Masasi heyeti Sivas’a is insanlari, esnaf, çiftçi, isçi ve yurttaslarin sorunlarini dinlemek için geldi. CHP heyetinde Sivas Milletvekili Ulas Karasu, CHP Genel Baskan Yardimcisi Ahmet Akin, CHP milletvekilleri Abdüllatif Sener, Akif Hamzaçebi, Çetin Osman Budak, Orhan Saribal, Bedri Serter, Ilhami Özcan Aygün, Mehmet Güzelmansur, Özkan Yalim, Özgür Karabat, Ilhan Kesici de yer aldi. CHP heyeti ilk olarak is insanlari, sivil toplum kurulusu temsilcileri ile otelde kahvaltili toplanti yapti.
Programin açilis konusmasini CHP Sivas Milletvekili Ulas Karasu yapti. Karasu sunlari söyledi:
“Üç gün sonra 4 Eylül’ü kutlayacagiz, 103’üncü yil dönümü. Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaslarina ev sahipligi yapmis önemli bir sehirdeyiz. Sivas, yatirim almadigi için göç veriyor. Öyle bir noktadayiz ki Istanbul’da en fazla nüfusa sahip olmakla övünüyoruz. Bu aslinda Sivas ekonomisini içinde oldugu durumu gösteriyor. Özellikle 22’nci il olarak cazibe merkezi olarak gösterilen Nuri Demirag cazibe bölgemiz var. 21 sanayi bölgemiz olmasina ragmen sadece bir tanesi gecikmeli olarak cazibe merkezi gösterildi. 15 yildir bekledigimiz hizli trenimiz var. 2014-2019’da bitecekti. Bitmedi. 2023 yilinda onun da kurdelesini kesmek bize nasip olacak.”
CHP Sözcüsü Öztrak da sunumunda sunlari belirtti:
“Türkiye’de ayni anda iki krizi birlikte yasadigimiz görüyoruz. Birincisi Türkiye’nin 2007 yilindan sonra izledigi ekonomi modeli tikanmis görüyor. Türkiye 2007 yilinda itibaren dünyada kendine benzeyen ekonomilerden ayrisiyor. Bugün ekonomi modelinin tikanmasi karsimiza ekonomik kriz olarak çikiyor. Ekonomik krizin göstergeleri de bozulan dis denge, yetersiz döviz rezervleri, yüksek enflasyon ve niteliksiz büyüme. Ikinci önemli sorunumuz tek adam rejimi ve bunun devlette yol açtigi yönetim krizi. Bu ucube Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi dedigimiz sistem devletin kurumlarinda ciddi bir asinmaya yol açti. Artik kural kalmadi, kral var. Bir gecede her sey degisebiliyor. Kurumsal kapasite, devletin köklü kurumlari hizla asinmis durumda. Yine Türkiye ile ilgili ‘Güvenilmez ortak’ algisi güçleniyor.
“KRAL DEGIL KURAL ÖNEMLI”
Halbuki milletlerin nasil zenginlestigine baktigimiz zaman bunu kral yerine kural olmasina bagliyoruz. Burada kurumsal kalite endeksi ve bilesenleri dedigimiz bir endeks çikardik. Çesitli bilesenleri var. Her bir bilesende en iyi olan ülkeyi tespit ettik. Bu tarafa baktiginiz zaman. Bunlarin etrafindan bir çizgi geçirdik ve sonra buna bizim de üyesi oldugumuz Kalkinma Için Ekonomik Isbirligi Teskilati’ndaki kriterleri koyduk. En sona da bu kirmizi gördügünüz Türkiye’yi koyduk. Gördügünüz gibi bizimle en gelismisler ve OECD dedigimiz ülkeler arasinda ciddi farklar var. Sunu sorabilirsiniz, bunun büyüme ile, kisi basina gelirle, zenginlesme ile ne alakasi var diyebilirsiniz. Onu da sol tarafa baktiginizda göreceksiniz. Kurumsal kalite ile kisi basina gelir düzeyi arasindaki iliskiye baktiginiz zaman da kurumsal kalite ne kadar iyiyse kisi basina gelir de o kadar yüksek oluyor. Neden kral degil kural önemli, neden kural degil kural olmali. Bunu en güzel örnegi organize sanayi bölgeleri ile ilgili anlatilan sey.
Simdi Sivas merkezde üç tane, iki tane de Sarkisla ve Gemerek’te organize sanayi bölgesi var. Devlet demis ki ‘Ben Demirag Organize Sanayi Bölgesine cazibe merkezi statüsü veriyorum’. Soruyorlar ‘Niye veriyorsun’. ‘E öyle çikti agizdan’. Kimin agzindan, Cumhurbaskaninin agzindan. Böyle söz verildi. Böyle söz verildi olmaz. Böyle bir ucube olabilir mi? Siz fabrikalari organize sanayi bölgesinden organize sanayi bölgesine gezdirip, kaynaklari heba mi edeceksiniz? Açik söylüyorum, is basina gelir gelmez yapacagimiz ilk islerden birisi Sivas’i özel cazibe merkezi statüsüne kavusturmak olacaktir. Böyle bir ucube olmaz.
Türkiye’de bugün büyümeden söz ediliyor. 7 büyüdük, Avrupa’ya göre söyle iyi, böyle iyiyiz. Simdi Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasilasi 2011 yilinin ikinci çeyreginde de 827 milyar dolarmis, simdi de 827 milyar dolar. Bunun etrafinda dalgalanip duruyoruz. Büyüyoruz, büyüyoruz deniyor ya olan bu. Dogrulari yapabiliyor olsaydik, bugün rahat rahat 1,5- 2 trilyon dolarlik gayri safi yurt içi hasilaya ulasabilirdik. Ama maalesef ekonomiyi dogru düzgün yönetemedik. Son dönemdeki gayri safi yurt içi hasiladaki rakamlarin da çok ciddi istatistiki sorunlar içerdigi kanaatindeyim.
“GÜYA UCUZ MARKET”
Büyüme kalitesiz. Simdi, birkaç kisiyi zengin eden ama ülkenin neredeyse yüzde 90’indan fazlasini fakir eden bir büyüme ile karsi karsiyayiz. Faik Bey bunu nereden çikariyorsun dediginiz zaman, hükümetin kendi açikladigi rakamlar var. Bakin isgücüne yapilan ödemelerin milli gelir içindeki payi. Yani bu muhtemelen rekor seviyede düsük. Yüzde 21,4. Yüzde 30’lardan yüzde 21’lere inmis kisa sürede. Bu ülkede büyümenin insanlari zenginlestirmedigini söylüyor. Bu büyüme degil aslinda sisme. Bakin TÜFE 12 aylik yüzde 20’lerdeymis geçen senenin 11’inci ayinda, simdi olmus yüzde 80. O da TÜIK’in makyajli rakamlari ile. Bu fiyatlari da baska hiçbir yerde bulamiyorsunuz. Bu üç harflilerden bir tanesinin yöneticisi dedi ki ‘Biz de enflasyon yüzde 110’. Güya ucuz market orasi. TÜIK’te yüzde 80.
Büyümenin kalitesiz oldugunu gösteren baska neden de cari açiktaki olaganüstü artis. Cari açikta artis ne demek? Borca batmak demek. Bu büyüme ayni zamanda ülkeyi borca batirdigi için sürdürülebilir de degil.
“3 HAZINE VE MALIYE BAKANI, 4 MERKEZ BANKASI BASKANI, 5 TÜIK BASKANINI O KOLTUKTA GÖRDÜK”
Baktigimiz zaman nedir problemimiz diye, kurumsal altyapinin tamamen çöktügünü, ekonominin de adeta sarampole yuvarlandigini görüyoruz.2018 Temmuz ayindan bu yana, bu ucube Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemine geçtikten sonra Merkez Bankasi’nin döviz kasasi bosaldi. 128 milyar dolar buharlasti. Üç Hazine ve Maliye Bakani, dört Merkez Bankasi Baskani, bes TÜIK Baskanini o koltukta gördük. Peki ne oldu? Dünyada sicak para azaldi, milleti borca batirip sahte cenneti yasatma dönemi 2007’den bu yana sürekli kapaniyordu. Ama buna ragmen bu oyunu sürdürme sevdasi hükümette vardi, bu oyunu sürdürebilmek için de kerameti kendinden menkul bir safsata ortaya atildi. Faiz sebep enflasyon netice. Bunun sonucunda paramiz pul oldu. Devlet is aleminin kullandigi dövize tamamen hükmetmeye basladi. ‘Sen su kadarini bana vereceksin, sen döviz ile ödeme yapamayacaksin. Fatura döviz ile kesilecek ama sen döviz ile ödemeyeceksin’ gibi her gün degisen bir takim kurallar. Sonuçta is insanlari diyorlar ki ‘Istihdam sorununu da bu çözdü, çünkü eskisinden iki, üç kati fazla mali müsavir tutmak zorunda kaldik’. Bu düzenlemelere uyabilmek için bir gece yarisi yapilan. Çünkü her sey tek adamin agzindan çikan sözlere bagli. Yarin sabah bunu yapalim diyor, onu yapiyorlar. Istisare yok, konusma yok, danisma yok.
“2023 HEDEFLERI TUTMADI”
Ekonomik belirsizlik artti ve güven kayboldu. Hiçbir zaman en yüksek kur beklentisi ile en düsük kur beklentisi arasindaki fark bu kadar açilmamisti. Yani en üst tahmin 25, en altta tahmin eden 17-18. Bu tahminleri büyük sirketlerdeki yöneticiler yapiyor. Eger büyük sirketlerdeki yöneticilerin kafalari bu kadar karisiksa milletin kafasi ne halde siz tahmin edin. Reel kesim güven endeksi düsmeye devam ediyor, en düsük seviyelerinde. Simdi belki yavas yavas düzelttirmeye baslarlar, çünkü TÜIK’in basina istedik kadrolari getirdiler. Bütün bu beceriksizliklerin sonunda aslinda ulasilabilecekmis gibi olan 2023 hedefleri hayal oldu. 2023’te milli gelir 2 trilyon dolar yapacagiz demislerdi. Nerede dediler, önce AK Parti’nin 2011 seçim beyannamesine yazdilar, yetmedi sonra 2014-2018 dönemini kapsayan 10. Kalkinma Plani’nda da Meclis’te oylattilar. Meclis’ten geçirdiler, resmi hedef haline getirdiler. Neymis resmi hedef, 2023’te 2 trilyon dolar. En son yayinladiklari Orta Vadeli Programda, 2023’te diyorlar, milli gelir 925 milyar dolar olacak. Yarisi bile degil.
Kisi basina gelir, 25 bin dolar yapacagiz diye millete taahhüt ettiler, söz verdiler. 10 bin 703 dolar oldu. Ancak bu kadar olacak diyor. Ihracat 500 milyar dolar olacak dediler, 242 milyar dolar. Bakiyorsunuz, tarihi ihracat rakamlari filan diye her yerde var. Hedeflerinin yarisina dahi ulasamamis vaziyetteler. Bir yerde hedefin iki kati var. Issizlik yüzde 5 dediler, Orta Vadeli Programda 2023’te issizlik yüzde 11,4 olacak dediler.
“NE 2053 VIZYONU, GIDIP EVINDE OTURMAN LAZIM”
Sonra dün çikiyor konusuyorlar, 2023 hedeflerini de tutturacagiz, 2053 vizyonumuz. Sen taahhüdünü dünü yerine getirememis bir müteahhitsin. Gidip evinde oturman lazim. Sen hala 2053 vizyonu. Ne 2053 vizyonu, ne 2053 hedefi, hiçbiri tutmamis. Sonra enflasyon disaridan geliyor, bizim yönetimimizin sonucunda degil diyorlar. Rusya, Ukrayna’yi isgal etti. Ukrayna isgal altinda. Türkiye bunlarin komsusu. Rusya’da enflasyon yüzde 15, Ukrayna’da yüzde 22, Türkiye’de 80. Ne disaridan geliyor, bal gibi içeriden geliyor. OECD ekonomilerinde 12 aylik enflasyon. Türkiye’de yüzde 80, OECD ortalamasi yüzde 10. Gida enflasyonu Türkiye’de yüzde 95, OECD’de yüzde 13,3. Enerji enflasyonu Türkiye’de yüzde 143, OECD’de yüzde 41. Bu yüzde 143’ün içinde dün aksam hepimiz gözümüzü kapamis uyurken yapilan zamlar yok.
ELEKTRIK VE DOGALGAZ ZAMMI
Simdi bakin sene basindan bu yana elektrik fiyatlarina konutta yüzde 95 ile 200 arasinda zam yapmislar. Bunun büyük kismi da nisan ayindan sonra. Kisin elektrik faturalarinin nerelere gidecegini hep beraber bir düsünelim. Ticarethanelerde yüzde 92. Esnafin haline bir bakin. Sanayide, sanayicinin durumu iyi ya yüklensinler sanayiciye yüzde 322. Dogalgaz fiyatlari konutta yüzde 164, ticarethanelerde yüzde 224. Sanayide yüzde 273. Peki bu fiyatlari niye bu kadar artirdiniz, ayni dönemde bakiyorum dolar kuruna sadece yüzde 37. Türkiye’de bir sorun var. Yöntemleri yanlis, gerekli rezervleri yok. Hata yaptilar zamaninda anlasmalari baglamadilar. Bu gazla ilgili ve bugün Türkiye’de fiyatlar OECD’nin üç kati artiyor.
Cari islemler dengesi bu yil için hedefledikleri 18 milyar 600 milyon dolardi. Daha ilk alti ayda gerçeklesen 32 milyar 400 milyon dolar oldu. Aldi basini gidiyor. Bu borçlanma demek. Vadesi bir yil içinde dolacak borcumuz 182 milyar dolar. 32’nin 50’lilere gelecegini düsünün 180’i üstüne koyun. 230 milyar dolar dünyadan para bulmak zorundayiz. Bu arada Merkez Bankasi’nin rezervleri de eksi 53 milyar dolar, swaplari çikardiginiz zaman.
“FAIZ LOBILERINE ÖDEMISIZ”
Bu kötü yönetim sonucunda da milletimiz bütçeden hak ettigi destegi alamiyor. Faiz lobilerine 151 milyar dolar ödemisiz, ocak- temmuz döneminde. Bir de yeni icat ettigimiz faizin kendisi olan Kur Korumali Mevduatimiz için Hazine’den ödedigimiz 60 milyar dolar. Milletin cebinden bir kurus çikmayacak dedik, ilk yedi ayda 61 milyar Türk lirasi para ödedik. 151 milyar lira faize ödedik. Çiftçiye ne ödedik? 24 milyar ödedik, ilk yedi ayda. Esnafa Halk Bankasi üzerinden 5 milyar ödedik. Bir de bütçeden dogrudan verdigimiz destek var. O da 1 milyar Türk lirasinin altinda. Sonuç itibariyle iktidarin tercihini gösterir. Iktidarin tercihleri arasinda çiftçi, esnaf yok. Kim var? Faiz lobileri var. Onun için de en son gelen büyüme rakamlarinda diger sektörler yüzde 1 büyürken, sanayi yüzde 1 büyürken bankacilik sektörü yüzde 3,5 büyüdü.
Türkiye kendisine benzeyen G20 ekonomileri içinde dogrudan destek vermede sondan üçüncü, kredi ve borç vermede birinci. Esnafimizi da pandemide sikintida olan genis halk kitlelerini de borca batirmisiz. Yaptigimiz is o olmus. Yetmez, bu borçlara baktigimiz zaman ilginç bir sey oldu. Türkiye’de borcun faizi ana parasini geçti. Sizler is aleminden geliyorsunuz, ne demek oldugunu gayet iyi bilirsiniz.”
Öztrak, Türkiye ekonomisindeki bu tabloyu anlattiktan sonra iktidara geldiklerinde CHP olarak yapacaklarini da yineledi.