Enpolitik Köse Yazari Yüksel Durak Galatasaray ile Trabzonspor arasindaki mücadeleyi izleyip okurlari için kaleme aldi.
Haftanin maçi süphesiz Trabzon/Akyazi Senol Günes Spor Kompleksi Medical Park Stadyumundaydi. Son sampiyon Trabzonspor Galatasaray’i misafir ediyordu. Dolu tribünlerde 2 bin civarinda GS taraftari maça renk katti. Statlarda deplasman seyircisini özlemisiz.
Bu maçlarda taraflar öncelikle savunma güvenligini esas alsa da Trabzon’un baskili baslamasi beklenen bir seydi. Buna karsin GS’de Trabzon kadar etkili basladi. Heyecan dozu geçen her dakika artiyordu. Ilk 20 dakika sonunda GS’nin 6 (2 isabet) sutuna karsi ev sahibinin 3 isabetsiz sutu vardi.
Bu bölümde akillarda kalan en önemli pozisyon Trezeguet’ten geldi. Misirli soldan içeri girip uzak köseye sert vurdu ancak defansa çarpan top uzak diregin hemen yanindan kornere gitti.
31. Dakika maçin kader anlarindan biriydi. Yunus Akgün’ün pasinda GS taraftarinin çok sey bekledigi Mertens, bu maçta kaleyi Ugurcan Çakir’dan teslim alan genç kaleci (21 yas) Muhammet Taha Tepe ile karsi karsiya kaldi. Belçikalinin vurusunda kaleci basariliydi. Elbette Mertens’ten çok daha iyi bir sut beklenirdi fakat oyuncunun fizik gücü yeteri kadar iyi olmadigindan pozisyon sonuçsuz kaldi.
0-0 biten ilk yarida GS hem topla daha fazla oynadi hem de daha etkili oldu. Trabzon’da Trezeguet kismen etkili olurken futbolcunun “takim oyununa katkisi” sorunu yine gözlemlendi; fazlasiyla bireysel oynuyor. GS’nin en iyi yani sag kanadiydi; Yunus Akgün ve özellikle Boey iyiydi.
2. Yariya Abdullah Avci Jean-Philippe Gbamin ve Kopenhagen maçinda etkili bir oyun sergileyen Kouassi (Çikan oyuncular; Siopis, Djaniny) ile basladi. Takiminda memnun olmaliydi ki oyuncu degisikligine gerek görmemisti Okan Buruk.
Okan Buruk hakli çikti. Takimi 2. Yarida daha iyi bir oyun oynarken Trabzon bir türlü etkili olmayi basaramiyordu. Yine de Trezeguet’in 77’de vurusunu Muslera elinden kaçirinca tribünler heyecanlandi fakat kaleci ikinci hamlede topa sahip oldu.
Hemen akabinde (78. Dakika) Mertens’in pasinda Gomis çapraza vurdu ama çerçeveyi bulamadi.
85’te Kerem Aktürkoglu mutlak pozisyonda Muhammet Taha Tepe’ye takildi. 90+’da kornerden gelen topa Gomis’in kafa vurusu diregin yanindan auta gidince maç golsüz tamamlandi.
Ilk 4 hafta sonunda Trabzon için bu yil ligin, geçen seneye göre çok daha zorlu geçecegi görüldü. Elbette önemli eksikleri var ama istenilen oyunun sahaya yansitildigini söylemek mümkün degil.
Bununla birlikte Teknik Direktör Abdullah Avci’nin gerginligi sorunlarin çözümünü zorlastirabilir.
Trabzon’un en iyisi genç kalecisiydi. Trabzon hem kendi adina hem Türk futbolu adina Muhammet Taha Tepe’yi kazandirmis oldu.
Okan Buruk’un takimi her geçen gün daha iyiye giden bir görüntü verdi. Mertens ve Toreria istekli ve çaliskan olmalarina karsin fizik güç açisindan yeterli degildi. Oyuna giren Gomis Seferoviç’ten daha faydali oldu. Ancak GS’ye çabuk, yirtici ve yipratici bir santrfor çok iyi olur. Takimin en iyisi yükselen form grafigiyle dikkati çeken Boey oldu.
Her anlamda centilmen bir maç oldu. Oyuncular iyi niyetliydi. Ancak genç futbolcu Dogucan Haspolat’i uyarmak isterim. Maçin sonlarinda girdigi Ikili mücadelede “aga takilmis çirpinan balik” görüntüsü hos olmadi, yakismadi.
Hakem Ali Palabiyik, kendinden ve kararlarindan emin göründü. Oyunu oynatmaktan yana olan hakem oyun kurallari içinde sertlige de prim verince oyun çok kesilmedi. Bazi ikili mücadelelerde tartismali kararlar verse de sahanin iyilerindendi.
Haftanin maçinda kalite belki istenilen düzeyde degildi ama heyecanli ve tempolu oyun seyirciye keyif verdi.
Maç sonrasi Muslera’nin genç meslektasi Muhammed Taha Tepe’yi tebrik etmesi kayda degerdi. Dogrusu her iki kaleci de tebrigi hak etti.
Sonuçta yenilmemek her iki teknik direktörün elini biraz olsun rahatlatmis oldu. Kaçan pozisyonlar nedeniyle 3 puan alamamak GS tarafini daha çok üzmüs olmali…