Tarih: 18.08.2022 15:35

AHMET DAVUTOGLU: "IKTIDARIN GÖÇ POLITIKASI YOK"

Facebook Twitter Linked-in

Gelecek Partisi Genel Baskani Ahmet Davutoglu, “Düzensiz Göç Sorunu ve Çözüm Önerileri: Gelecek Modeli” konulu panelde “Iktidarin su an göç politikasi yoktur. Iktidarin göç konusundaki kisa dönemli, siyasal popülist prestij için insan haklarini göz ardi eden, millet vicdanin kopuk, mazlum zalim ayrimi yapmaksizin sadece kisa dönemli çikarlari düsünen popülist ve ileri asamalarda irkçiliga giden bir yaklasim. Bu ikisi de tehlikelidir” diye konustu.

Gelecek Partisi Genel Baskani Davutoglu, Ankara’da düzenlenen “Düzensiz Göç ve Çözüm Önerileri: Gelecek Modeli” konulu panele katildi. Davutoglu panelin açilisinda söyle konustu:

“SADECE BU YILLARA HAS BIR SORUNLA KARSI KARSIYA DEGILIZ”

“Türkiye Cumhuriyeti modern bir hukuk devletidir. Köklü bir geçmise sahip modern bir hukuk devletidir. Modern hukuk devletlerinin en önemli özelligi, evrensel insan haklari konusundaki tutumlaridir. Köklü devlet geleneginin en önemli özelligi de konjektürel düsünmeyen, vicdan ve akilla sistematik ve planli bir sekilde düsünen zihne sahip olmasidir. Bugün ülkemiz çok ciddi bir göç sorunuyla karsi karsiya. Biz özellikle baslikta özellikle ‘düzensiz göç’ dedik. Çünkü sadece bu yillara has bir sorunla karsi karsiya degiliz. Düzensiz göç dogru tabirdir. Düzenli gelen göçler, yani toplumlarin siyasal düzenlerin planli bir sekilde bir cazibe alani olusturmasi dolayisiyla zenginlestirilebilir. Ama düzensiz göç olgusu basladigi zaman istikrarsizliklar, kaos ve kamu düzenindeki bozukluklar beraberinde gelebilir.

“DÜZENSIZ GÖÇ OLGUSUNA, INSAN HAKLARINA DAYALI EVRENSEL HUKUK TEMELLI BIR SEKILDE YAKLASMALIYIZ”

Düzensiz göç olgusuna, insan haklarina dayali evrensel hukuk temelli bir yaklasim, kamu düzenini boyutunu hiç ihmal etmeyen ve herhangi bir kaos ve gerilime sebep olmayacak bir kamu düzeni anlayisi, barisçil bir diplomasi ve bütün bunlari tek bir sistematik bütünlükte toplayan bir devlet akliyla yaklasmak durumundayiz. Devlet akli diyorum. Biz ilk defa göçlerle karsilasmiyoruz.

“IKTIDARIN SU AN GÖÇ POLITIKASI YOK”

Bugün Türkiye’de iki yaklasim görüyoruz. Bir, ortada sanki hiçbir sorun yokmusçasina düzensiz göç konusunda aciz bir tutum sergileyen, sistematik bir bütünlükle yaklasmayan, her kafadan bir sesin çiktigi iktidarin yaklasimi. Ne planliyorsunuz? Dogudan gelen göçlerle ilgili, Suriye’den gelenlerle, vatandaslik verilenlerle ilgili ne planliyorsunuz? Iktidarin su an göç politikasi yoktur. Iktidarin göç konusundaki kisa dönemli, siyasal popülist prestij için insan haklarini göz ardi eden, millet vicdanin kopuk, mazlum zalim ayrimi yapmaksizin sadece kisa dönemli çikarlari düsünen popülist ve ileri asamalarda irkçiliga giden bir yaklasim. Bu ikisi de tehlikelidir.

“ALINAN TEDBIRLER INSAN HAKLARINA AYKIRI OLAMAZ”

Türkiye çok ciddi bir düzensiz göç olgusuyla karsi karsiyadir. Mutlaka tedbir alinmalidir. Bu tedbir, hiçbir zaman insan haklarina aykiri olamaz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin asirlardan gelen devlet kültürü ve millet vicdanina da yabanci kalamaz. Zorluklarla karisilacagiz. Bu cografya kolay bir cografya degil. O zorluklar bizi olgunlastiracak, bizi saygin bir ülke yapacak. Avrupa’da yükselen irkçiliga karsi çiktiktan sonra ve bu irkçiligin bizim oradaki vatandaslarimiza dönük boyutlarina karsi çiktiktan sonra Türkiye’de her yabanciyi tehdit unsuru olarak gören yaklasim, dünya gerçeklerinden kopuk bir yaklasimdir.

“BUGÜNKÜ IKTIDAR SAHIPLERI DE BUNDAN SORUMLUDUR”

Ama böyle bir sorun yokmus gibi, kafasini kuma gömen devekusu misali bu sorunu görmeyenler, bu sorunlari çözmesi gereken kurumlarin içini bosaltanlar, yani bugünkü iktidar sahipleri de bundan sorumludur.

Bu konuya yaklasirken bes perspektif üzerinde durduk. Birisi, insan onuru ve insan haklarina dayali vicdani yaklasim. Ikincisi, devlet aklina dayali kamu güvenligi ve kamu düzeni anlayisi. Sinir güvenligi anlayisi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenlik alanlarini kullanma anlayisi. Üçüncüsü, düzensiz göç olgusunun içinde tek bir kategori yok. Çok farkli kategoriler var. Geçici koruma altindaki Suriyeliler, Afganistan’dan, Iran’dan gelen Iranlilar, Afrika’dan kolay vatandaslik yoluyla gelenler ve bunlarin hepsinin ayri kategoride incelenmesi lazim. Hepsine standart bir yaklasim benimsemek dogru degil. Dördüncüsü, barisçil diplomasiyi Türk dis politikasina egemen kilmak lazim. Besincisi, kurumsal devletin kurumsal aklini harekete geçirmek lazim.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —