HAKKI ÖZNUR : YEZIDLER HÜKÜM SÜRÜYOR , GÜN HÜSEYNI DURUS, HÜSEYNI KIYAM GÜNÜ

HAKKI ÖZNUR : YEZIDLER HÜKÜM SÜRÜYOR ,  GÜN HÜSEYNI DURUS, HÜSEYNI KIYAM GÜNÜ

Ülkücü Hareket’in önde gelen isimlerinden, Ülkücü fikir ve siyaset adami, arastirmaci-yazar Hakki Öznur, “Muharrem ayi ve Kerbela” ile ilgili bir mesaj yayimladi. Öznur, Muharrem ayinin 10'uncu günü meydana gelen Kerbela'nin, tüm Müslümanlarin ortak ha

Ülkücü  Hareket’in önde  gelen isimlerinden, Ülkücü fikir ve siyaset adami, arastirmaci-yazar Hakki Öznur, “Muharrem ayi ve Kerbela” ile ilgili bir mesaj yayimladi.  Öznur, Muharrem ayinin 10'uncu günü meydana gelen Kerbela'nin, tüm Müslümanlarin ortak hafizasinda yer alan, asirlardir hiç dinmeyen büyük bir aci oldugunu da mesajinda ifade etmistir.
Öznur’un yayimladigi mesajin tam metni:
HAKSIZLIK KARSISINDA DIRENISIN ADI :  “ KERBELA”
Muharrem, Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in “hürmete sayan” olarak niteledigi, rahmet ve hikmet dolu bir aydir. Muharrem, Cenab-i Hakk’in ayidir. Muharrem, bütün Müslümanlarin ortak degeridir. 
Muharrem ayinin 10. günü, oldukça önemli bir gün.  Hem asure (onuncu gün anlaminda) günü hem de her Müslümani cigerinden yakan bir olayin yildönümü . Muharrem ayi, matem ve hüzün dönemidir. Muharrem, kutlu aylarin en kutlusu, hüzünlü günlerin en hazinidir. 
Muharrem, ayni zamanda Kerbela’nin hüzünlü hatirasidir Muharrem, bize hem Asure orucunu hatirlatiyor hem de Hazreti Hüseyin’in sehadetini. Asura, “zillet bizden uzaktir” diyenlerin günüdür. Asura, zalimlere ve mazlumlara sonsuza dek sürecek evrensel mesajlarin verildigi gündür.
 Her Muharrem ayni zamanda Kerbela’da sehit olan Hz. Hüseyin ile ehlibeytin fidanlarini yeniden yâd etmenin yil dönümüdür, hüznün yil dönümüdür.
Her 10 Muharrem mümin gönüllerde bir hüzün ve bir öfke patlamasina yol açar. Zira bugün cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin Efendimiz ve diger ehlibeyt mensuplarinin Kerbela çölünde (10 Muharrem Cuma 61/10 Ekim 680) sehit edildikleri gündür.
1383 yildir, Islam dünyasinda gözyaslari sel oluyor! Bu kara gün, Peygamberimizin pak ve temiz neslinin temsilcisi ve çok sevdigi Hz. Hüseyin'in ve Kerbela çölünde ehlibeyti ile birlikte 72 güzide yareninin zalim ve ceberrut iktidar sahipleri tarafindan sehit edilmelerinin seneidevriyesidir.
Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) sevgili torunu, Hz. Ali ile Hz. Fatima’nin serefli oglu, cigerparesi, cennet gençlerinin serdari ve efendisi Hz. Hüseyin Efendimiz, Kerbela’da, Emevi halifesi, zalim Yezid’in emriyle kendisine biat etmedigi gerekçesiyle 72  yareniyle sehit edilmistir.
O Hz. Hüseyin ki, O Allah’in aslani, sehitlerin serdari, Resûlüllah (s.a.s)’in sevgili torunu, ehlibeytidir. Hz. Aliyyü’l-Murtaza’nin, Hz. Fatimatu’z-Zehra’nin ciger paresidir.   Yezid’in ve yandaslarinin kendileri için tehlike gördükleri ehlibeyte kurduklari pusu, basta Hz. Hüseyin (r.a) olmak üzere büyük, genç, çocuk birçok ehlibeyti (Peygamberimizin aile fertleri ve torunlari) mensubunun sehadetiyle sonuçlanmistir.
Islam tarihinde dönüm noktasi sayilabilecek olaylarin yasandigi önemli bir ay olan Muharrem ayi, içerisinde paylasmanin, sükretmenin, bir arada olmanin, bereketin adi olan Asure gününün ilahi bereket ve feyzinin yani sira, zulme boyun egmeyen, adaletin ve dogruluktan ayrilmayan Peygamberimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da sehit edilmesi hüznünü de barindirmaktadir.
Islam dinini peygamberi Hz. Muhammed’in biricik torunu, cennetle müjdelenmis Islam halifesi Hz. Hüseyin ve ailesinin haince sehit edildikleri olay Muharrem’in onuncu günü gerçeklesmistir
Hz. Hüseyin ve arkadaslarinin sehadet serbeti içtikleri asure günü bütün Müslümanlarin kalbinde derin iz birakmistir. 10 Muharrem, Asure, Hz. Hüseyin denildigi zaman süphesiz ki iki tane zihniyet gözümüzün önüne geliyor. Biri Yezidi zihniyet, digeri de zulme, haksizliga, adaletsizlige, baskaldiran Hüseyni zihniyettir.


MÜSLÜMANLARIN ASIRLARDIR SÜREN HÜZNÜ: KERBELA
10 Muharrem 61 tarihinde vuku bulan Kerbela hadisesi ve orada yasanan katliam, üzerinden geçen 1383 yila ragmen yüreklerimizi yakmayi sürdürüyor. Peygamber Efendimizin (S.A.V.) torunu Hazreti Hüseyin'in (R.A.) de sehit edildigi Kerbela olayi, Müslümanlara tefrika ve husumet degil, muhabbet ve birligin lazim oldugu gerçegini, her yil bizlere bir kez daha hatirlatiyor.
Muharrem ayinin onuncu gününde meydana gelen yürek yakan, müessif hadisede Nebiler Sultani'nin mübarek torunlari, Hz. Hüseyin Efendimiz ve temizlerden temiz, serefli aile efradi, Kerbela'da Emevi Sultani zalim Yezid tarafindan günlerce aç ve susuz birakilmis ve ardindan sehit edilmistir.
Bugünkü Irak sinirlari içerisinde olan Kerbela sehrinde Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin ve yakinlarinin sehit düstügü katliam, Islam tarihinde büyük bir önem tasimaktadir. Yezid tarafindan Hazreti Hüseyin ve ehlibeytin sehit edilmesi, siyasi hirs ve zulümlerin asirlarca dinmeyecek sonuçlar verecegini gösteren aci bir örnek oldu…
Irak'in Kufe kenti yakinlarindaki Kerbela Çölü'nde hicri takvime göre 10 Muharrem 61'de (10 Ekim 680) Emevi Devleti'nin ilk halifesi Muaviye bin Ebu Süfyan'in ölümünden sonra yerine geçen oglu, Emevilerin 2'nci halifesi Yezid bin Muaviye'nin, Hazreti Hüseyin'in kendisine biat etmesini istemesi nedeniyle yasanan üzücü hadiseler, müminleri derinden yaralamistir.
Miladi takvime göre 661'de halifelik makamini ele geçiren Muaviye, Hazreti Hasan'in sehadetinden sonra "halifelik" makaminin saltanata dönüstürülmesi adina oglu Yezid için halktan biat almaya basladi. Fakat Hazreti Hüseyin Efendimiz bu baskilari, dayatmalari kabullenmedi. Zalim Yezid’e ve yandaslarina meydan okudu.
Muaviye'nin 680'de ölümünden sonra yerine geçen oglu Yezid, ilk is olarak Hazreti Hüseyin'in biadini almak istedi. Hazreti Hüseyin, zalim Yezid’e biat etmedi.
Yezid ile Hz. Hüseyin arasindaki mücadele, nübüvvet ve saltanat mücadelesidir Yezit demek, saltanat demektir. Hz. Hüseyin Yezid’i tanimadi, onun halifeligini tanimadi ve “sen Kur’an-i Kerim’in emir ve yasaklarini tanimiyorsun, ben sana asla biat etmem” dedi.
Hazreti Hüseyin, Islam hilafetinin saltanata dönüsmesinin karsisindaydi. Bu yüzden Yezid'in halifeligine karsi çikti. Yezid, Müslümanlarin halife olarak görmek istedigi bir sahsiyet degildi. Onun dine aykiri hayati, zevk ve sefa içerisinde bazi haramlara dalmasi ve halifelik makamina uygun düsmeyen davranislari mesru bir halife kabul edilmesine engel teskil etmistir.
 Kerbelâ’da Hz. Hüseyin’in sehit edilmesi, Harre katliami, Mekke’nin kusatilmasi ve Kâbe’nin tasa tutulmasi Yezid’in mesruiyetini tartismali hale getiren, Müslümanlarin gönüllerinde derin yaralar açan büyük felaketlerdi.
Hazreti Hüseyin ve beraberindekiler ile Yezid taraftarlari, Kerbela'da karsi karsiya geldi. Ordusunun isyanindan çekinen Ömer bin Sa'd, bizzat ilk oku atinca savas basladi. Savas meydaninda Hazreti Hüseyin tarafindan çok kisi öldü, geriye ehlibeytten baska kimse kalmadi.
Babasi Hazreti Hüseyin'den izin alarak çadirindan savas alanina çikan 19 yasindaki Ali el-Ekber, Kufeliler tarafindan mizrak ve kiliç darbeleriyle sehit edildi. Kerbela'da sehitlerin sahi Hüseyin disinda Hz. Ali'nin dört evladi daha sehit olmustur.
Kufeliler, teke tek mücadele edemedi. Kahramanca savasan ve karsisina çikan herkesi maglup eden Hazreti Hüseyin ile teke tek mücadele etme cesaretine sahip olmayan Kufeliler, hep birlikte onun üzerine saldirdi.
Aldigi ok ve mizrak darbeleriyle atindan yere düsen Hazreti Hüseyin'in basi kesilerek, bedeni atlarin ayaklari altinda ezildi. Hazreti Hüseyin ve beraberindekilerin kesik baslari, zalim Yezid'e gönderildi. Sehit edilenler, Peygamberimizin torunlariydi. 4. halifenin çocuklari ve torunlariydi. Kur’an-i Kerim’in, tertemiz olduklarini deklare ettigi bir ailenin fertleriydi.
Hz. Hüseyin ve yarenleri, çölde aç ve susuz birakildilar. Hz. Hüseyin ve ehlibeyt, Kerbela’da Müslümanlarin birligi ve beraberligi için her türlü zulme direndiler, susuzluga direndiler, ölümü göze aldilar ve sonsuzlugun sahibine kavustular.
HZ . HÜSEYIN ZALIM YEZID’E  BOYUN EGMEDI
Agabeyi Hz. Hüseyin’in mübarek basiyla beraber Yezid’in sarayina getirilen Hz. Zeynep’in zalimlerin yüzüne haykirdigi cümleler çok manidardir. Söyle diyecekti Hz. Zeynep:
“Siz ne yaptiginizin farkinda misiniz? Peygamber’in en sevdiklerini sehit ettiniz. O fidanlara kiydiniz. Yarin mahser âleminde Hz. Peygamber’le karsilasacaksiniz. O size soracak, diyecek ki: Bütün yaptiklarimizin karsiliginda siz bana böyle mi karsilik verecektiniz.”
Kerbela’nin mesaji, Hz. Hüseyin’in su sözünde gizlidir: “Kanim akmadan ayakta kalmayacaksa ceddim Muhammed’in dini ey kiliçlar gelin parçalayin bedenimi.”
72 masum ve savunmasiz insanin çölde susuz ve aç birakilip katledildigi Kerbela’da, sehit edilenlerin tamami ehlibeyttendir ki, onlarin bebeklerine bile merhamet gösterilmedi. Kerbela'da gel gör ki ehlibeytin evladini öldürenler, Müslüman'di, Müslüman olduklarini iddia ediyorlardi.
Peygamberimizin torunu, ihanete ugradi. Böyle zulüm görülmedi. Hz. Hüseyin tarih boyunca istibdada direnisin sembolü oldu. Allah bizi zalimce yasayip Yezid gibi anilmaktan korusun.
Insanlik ve Islam tarihi bize gösterdi ki, Yezid gibi zalimler hep lanetle, Hüseyin gibi yigitler hep serefle ve en güzel övgülerle anilacaklardir. Yezid zalimdi, Yezid katildi, Yezid caniydi. Yezid, haksiz yere mazlum ve masum insanlari öldürüyordu. Yezid, Kerbela olayinin bas müsebbibi ve sorumlularindan biridir.
KERBELA HAK ARAMANIN, DIRENISIN, ÖZGÜRLÜGÜN DESTANIDIR
Cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin ve maiyetindeki 72 yakininin sehit edildigi Kerbela, “kerb-u bela”dir. Kahir, üzüntü ve acinin; musibet ve imtihanin yasandigi çöl!
Kerbela hadisesi Islam tarihinin en hüzünlü olaylarindan biridir. Islam dinini peygamberi Hz. Muhammed’in biricik torunu, cennetle müjdelenmis Kerbela asirlardir kanayan bir yara.
Zalim Yezid’in sebep oldugu vahim tarihî olaylar, Müslümanlarin birlik ve beraberligine büyük bir darbe vurmustur. Ayriligi daha da derinlestirmistir. Kerbela'da gel gör ki ehlibeytin evladini öldürenler, Müslüman'di, Müslüman olduklarini iddia ediyorlardi. Kerbela, kapanmayan bir yara olarak Müslüman dünyanin yüreginde kaniyor.
Kerbela, zalimlere, zulmedenlere, makam, mevki, ikbal pesinde kosanlara, firavunlasanlara karsi Hüseyni ahlakin baskaldirisidir. Yasami boyunca dürüst ve adaletli olan cennet gençlerinin serdari, Hz. Hüseyin Efendimiz, adalet ve hakkaniyet isteyen firavunluk önünde bas egilmemesi çagrisini temsil eden bir özgürlük abidesidir.
Kerbela kapanmayan bir yara olarak Müslüman dünyanin yüreginde kaniyor. Kerbela zalimlere, zulmedenlere, makam, mevki, ikbal pesinde kosanlara, firavunlasanlara karsi Hüseyni ahlakin baskaldirisidir.
Kerbela, ahde vefanin, sadakatin ve verilen söze bagliligin sembolüdür. Kerbela mezhebi, mesrebi ve düsüncesi ne olursa olsun bütün ümmetin ortak acisidir. Kerbela, hepimiz için tarihimizdeki en aci, ama ayni zamanda en ibretlik derstir.
Kerbela, haksizlik ve zulüm karsisinda dimdik durmak, gerektiginde Allah yolunda sehadete kosmaktir.
Hz. Hüseyin, sevginin, Kerbela da acinin adi oldu. Kim ki Kerbela'yi unutur, insanligi unutur. Kerbela’da her seyinizi kaybetseniz de haktan, hakikatten dogruluktan ayrilmayin mesaji verilmistir.
Kerbela ortak acimizdir hüzündür, derstir. Kerbela bizim için ibrettir. Bu olayi hatirladikça hüznümüz ve üzüntümüzle birlikte zalimlere olan kin ve nefretimiz de artar.
Kerbela’yi anlamak, zulme, zalime, haksizliga ve adaletsizlige karsi Hüseyince yasamaktir. Kerbela, hak aramanin ve özgürlügün destanidir.
Kerbela'yi anlamak hazreti Hüseyin'in degerlerine sahip çikmakla, yürüdügü yolda yürümekle, yasadigi gibi yasamakla mümkündür. 
Kerbela'nin acisi ve hüznü, 1383 yildir yüreklerde. Müslümanlarin ortak hafizasinda yer etmis derin bir aci, yankilari hala devam eden büyük bir dramdir. Kerbela, mazlum ile zalimin mücadelesidir.
Hz Hüseyin’in Yezid’e karsi  Kerbela’daki durusu, ruhu ve çaglari asan mesaji anlasilabilseydi bugün, Müslümanlar bu halde olmazlardi.
Kerbelâ’da acimasizca sehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaslarinin asil durusu ve haksizlik karsisindaki onurlu mücadelesi ile bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmus, ona ve yakinlarina bu zulmü reva görenler ise insanligin ortak vicdaninda mahkûm edilmistir.
Kerbela, sabrin, masumiyetin, direnisin ve adanmisligin adidir. Kerbela hadisesinde Hazreti Hüseyin ve arkadaslarinin ugruna can verdikleri yol, Hazreti Muhammed Mustafa'nin yoludur. Akitilan kan Efendimizin (s.a.v) kanidir. Kerbela, bir kiyam yeridir. Asura, bir kiyam günüdür. Zulme baskaldirinin adidir.
Kerbela, hak aramanin ve özgürlügün destanidir. Kim ki Kerbela'yi unutur, insanligi unutur. Kerbela, Hüseyin adinin çagdan çaga, dilden dile yankilandigi ve gönüllerden gönüllere aktigi yerdir.
Kerbela’yi anmak siradan bir matem hadisesi degil; Hz. Hüseyin’in ugruna canini verdigi yüce degerlerin, hak, hukuk ve adaletin müdafaasini yapmak; zulme, karsi çikmak, Muaviye ve Yezid gibilere boyun egmemektir.
Ne zalimi ne de mazlumu asla unutmayacagiz. Kerbela, Yezid'in iktidar hirsinin eseridir.
Hüseyin, Hak ile batili birbirinden ayiran bir çizgidir. Bizim bu mücadelede tarafimiz bellidir. Biz, ehlibeytten, Hz. Ali’den, Hz. Hüseyin’den yanayiz. Bizim Yezidlerle, Mervanlarla isimiz olmaz!.
Zulüm ve küfür oldukça bir Müslüman için “her gün Asura'dir ve her yer Kerbela'dir”.
ZALIME BASKALDIRIYI, ZULME DIRENMEYI HZ. HÜSEYIN’IN MEKTEBINDEN ÖGRENDIK
Hz. Hüseyin Efendimiz Islam’in yolunda güzel bir hayatin, yüce ve bir ahlakin asil ve izzetli bir durusun, dik durusun, mümtaz temsilcisidir.
Hazreti Hüseyin rehberdir, model sahsiyettir. Hazreti Peygamber’in ruhunu tasir, emanetini tasir, Kur’an ahlakini tasir.. Kerbela, haksizlik karsisinda direnmenin adidir. Zalimlere direnmeyip boyun egenler, her daim zilleti yasamaya mahkûm olmuslardir. Zulme, kötülüge ve kötü olana karsi direnmeyi, hak ve adalet ugrunda sehit olmayi Müslümanlar, Hz. Hüseyin’den ögrenmislerdir.
Hz. Hüseyin, mukaddes Islam dini zalimlerin zulüm saltanatina kilif olmasin, zulümlerine kalkan olmasin diye sehit düsmüstür.
Hz. Hüseyin Kerbela'da adaleti temsil ediyordu. Biz, zalim Yezid’den degil, adaletin temsilcisi Hz. Hüseyin’den yanayiz. Hz. Hüseyin, hak ve adaletle özdeslesmis, haksizliga ve zulme karsi çikisin sembolü olmustur.
Hz. Hüseynin sehadeti zulme karsi hakkin müdaafasidir. Adaletin hükümranligi Hüseyni bir durusla tesis edileblir. 
Hz. Hüseyin’in sehadetinin 1383’üncü yil dönümü bir kez daha bize göstermistir ki, zulme boyun egmeyenler, tarih boyunca izzetli ve onurlu bir hayat sürdürmüsken, zulmeden ve zulme boyun egenler ise bu sereften yoksun kalmislardir.
“HZ. HÜSEYIN SEVDASI” BU MILLETIN ORTAK SEVDASIDIR
Hazreti. Hüseyin, Peygamber’in sevgili torunu, Kur’an’in indigi ve sünnetin yasandigi evin ogludur. O, Peygamber’in emanetidir. Imam Hüseyin’in yolu, Allah ve Resulü’nun yoluydu. Sunu iyi bilelim: Allah Resulü'nün 'Benim dünyadaki çiçegim, reyhanim' dedigi, 'cennet gençlerinin efendisi' seklinde tavsif ettigi, Hazreti Aliyyü'l-Murtaza'nin, Hazreti Fatimatu'z-Zehra'nin cigerparesi, cennet gençlerinin serdari Hz. Hüseyin Efendimiz bir idrak deryasi, bir gönül ve kardeslik selalesi idi.
Allah’in en sevgilisinin en sevgili torunu, sehitlerin serdari, serçesmesi, Imam Hüseyin’in safinda olanlar, hakkin, adaletin, ahlakin, faziletin, erdemin, mazlumiyetin, merhametin, sevginin, onur ve izzeti ve yigitligin yaninda olanlardadir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)'in Resul-i Ekrem’in ve O’nun yolunun en sadik takipçilerinden birisi olan Hz. Hüseyin’in “Zorbaliga, boyun egenlere, zilleti kabullenenlere yaziklar olsun!” deyip, hak bildigi yolda tek basina da kalsa, sonuna kadar yürümek kararliligini sehit olarak göstermistir.
Peygamber Efendimiz (a.s.m), “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin'denim. Allah Hüseyin'i seveni sever. Hüseyin "esbat"tan biridir.” diye buyurmustur. Bu hadis-i serifin anlami sudur: ‘Hüseyin’in yolu benim yolumdur. Benim yolum Hüseyin’in yoludur. Hüseyin’in çizgisi, benim çizgimdir. Benim çizgim, Hüseyin’in çizgisidir. Benim safim, Hüseyin’in safidir. Hüseyin’in safi, benim safimdir.’ Bunu, her mümin böyle anlamalidir.
Hz. Peygamber, bir hadisinde söyle buyurmustur: "Hasan ve Hüseyin, benim dünyada kokladigim iki çiçegimdir" Baska bir hadisinde ise “Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir” demistir.
Hz. Peygamber, “Ben size iki emanet birakiyorum. Biri Kur'an, digeri ehlibeytim. Bu ikisine birden siki sarildiginiz müddetçe asla dogru yoldan sasmasiniz.” demistir.
Hz. Hüseyin, Peygamber’in sevgili torunu, Kur’an’in indigi ve sünnetin yasandigi evin ogludur. O, Peygamber’in emanetidir. Imam Hüseyin’in yolu, Allah ve Resulu’nun yoluydu.
Hz. Hüseyin'in sehadeti, hak yolunda taviz vermeden mücadele etmenin timsalidir ve siyasi ihtirasin insani ne ölçüde canavarlastiracaginin göstergesi olmasi bakimindan son derece önemlidir. Pakistanli büyük sair, Muhammed Ikbal, bu hakikati ifade etmek için “Hz. Hüseyin hak ile batilin arasini kaniyla ayirdi!” der.
Hz. Hüseyin sevginin, Kerbela da acinin adi oldu. Kerbela, Islam tarihinin en aci, en feci hadisedir. Cennet gençlerinin efendisi, sehitlerin serdari ehlibeytin nazli çiçegi Hz. Hüseyin Efendimizi ve 72 yoldasini, Kerbela’da hunharca sehit eden zalim Yezid, hep lanetlenmistir.
Yezid'i, kalbi Allah sevgisiyle dolup tasan her vicdan sahibi lanetlemektedir. Hz. Hüseyin ise kahramanlasmis bir destan gibi gönüllerdedir. Kerbela’da Hz. Hüseyin ve adamlari kusatilmis, Firat’tan su almalari engellenmistir. Çocuk, kadin, yaslilardan olusan bu grup günlerce susuz kalarak bir insanlik drami yasamistir. Kerbela'da sehitlerin sahi Hüseyin disinda Hz. Ali'nin dört evladi daha sehit olmustur.
Yüce Peygamberimizin sevgili torunu, ehlibeytten olan Hz. Imâm Hüseyin ile ona uyan 72 yaranini, hiçbir suçlari yok iken susuz ve zulüm ile sehit ettirdigi için Yezid’e ve ona tâbî olanlara daima lânet edilir. Yezid’e ve ona tâbî olanlara yapilan bu lânet; ehlibeyte yapmis olduklari zulümlerden dolayidir.
Ehlibeyt sevgisi, ehlisünnetin esaslarindandir. Ehlisünnet için, kahramanlik Hz. Ali ve Hz. Hüseyinsiz olmaz. Ebu Hanife ve Imam Safii Hazretleri, diger ehlisünnet büyükleri gibi ehlibeyt sevdalisiydilar.
Ehlibeyte karsi sevgi, Peygamber Efendimizin bize tavsiyesidir. Ayni zamanda Kur'an-i Kerim'de ehlibeyte isaret edilmistir. Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin, Peygamber Efendimizin çiçekleridir. Türk milleti, büyük millettir. Hiç ogluna Muaviye, Yezid ismini koyan var mi? Hiç Ebu Sufyan ismi duydunuz mu? Aziz milletimiz, evlatlarina Muaviye ve Yezid ismi vermemistir. Hasanlarimiz, Hüseyinlerimiz çoktur. Bu topraklar üzerinde Yezid’den yana olan bir insan yoktur ve asla olamaz.
HÜSEYNI OLMAK KORKMADAN VE YILMADAN ZULME KARSI KOYMAKTIR
Hz. Ali-Muaviye, Hz. Hüseyin-Yezid ayrismasi bugün de var. Her zamanin bir Hüseyini oldugu gibi Yezidleri de var ola gelmistir: Firavunlarin, Nemrutlarin, Yezitlerin pesinde gidenlerin sonlari, tarihin karanliklardir. Onlar ebediyen kaybetmislerdir.
Biz Hüseyni bir yolun yolculariyiz. Hüseynî olmak, korkmadan ve yilmadan zulme karsi koymaktir. Hazreti Hüseyin'in dilinde, fikrinde, irfaninda kin ve nefret yoktur. Hazreti Hüseyin Efendimizin yolu, Allah'in ve Kur’an'in yoludur. Haksizlara karsi susmayanlarin yoludur.
Tarih boyunca insanlarin en iyileri, davalari ugruna kendilerini feda edenlerdir. Hazreti Hüseyin, zalimlere boyun egmemistir. Nasil Hz. Hüseyin yolundan dönmediyse biz de yolumuza devam edecegiz.
Yezidler ve Hüseyinler, tarih boyunca hep oldu ve olacaktir. Her devirde Yezidler oldugu gibi Hüseyinler de var olacaktir. Hüseyni durus sergileyenler, izzet ve seref ehli olmus iken, Yezidi tavri sergileyenler ise daima zelil olmaya mahkûmdurlar. Islam tarihinde Hüseyin ve Hüseyinlerin bize göstermis oldugu bir mesaj var. Zulme riza göstermemek, zalime  boyun egmemek!
Hz. Hüseyin, mukaddes Islam dini zalimlerin zulüm saltanatina kilif olmasin, zulümlerine kalkan olmasin diye sehit düsmüstür. Gerçekten Müslümanlar için “her gün Asura, her yer Kerbela” oldugu bir zamanda yasiyoruz. Çagimizin Yezidleri, her gün Kerbela’yi yasatiyorlar.
Yüzyillardir Müslümanlar, Allah, Resulullah ve ehlibeyt sevgisini iste bu olay sebebiyle yüreginde daha derinden hissetmektedir. Tarih boyunca birlik ve beraberligimizi bozmak isteyen Yezid zihniyetli ser güçler, hep var oldular. Bugün bizler geçmiste yasananlardan dersler çikarmaliyiz.
Bugün Hüseyni suura daha fazla sarilmaliyiz dünyada. Hüseyinlere ihtiyaç var. Yezidlerin yolunu sürdüren, Yezidler gibi makam mevkileri için, kendi makamlarinin ayakta kalmasi için her türlü kirli yol ve yöntemleri sürdürenlere karsi Hüseyin'ce davranmamiz lazim. Hz. Hüseyin Efendimizin kiyamini anlamak ve onun durusu gibi bir durus göstermek, Hüseyni durusun özüdür. 
Hz. Hüseyin, zalime biat etmedi, zulme sessiz kalmadi. Çünkü söyle diyordu bir defasinda, “Gerçek imam, Allah`in kitabiyla amel eden, adalete sarilan, Hakka boyun egen ve kendini sadece Allah`a adayan kimsedir.”
Hz. Hüseyin’in onurlu mücadelesi; zillet ile onurun, karanlik ile aydinligin, zalim ile mazlumun karsi karsiya kaldigi bir açik durumdur.
Eger Hazreti Hüseyin'in hakkiyla mücadelesi anlasilmis olsaydi, bugün Islam cografyasinin her yerinde Yezidler basimizda olmazdi. Bizim yolumuz, “Ben yola çikmasam korkarim ki benden sonra kimse adaletsizlige, zulme, haksizliga baskaldirmaz” diyen Hz. Hüseyin’in yoludur.
Hz. Hüseyin, hak ve adaletle özdeslesmis, haksizliga ve zulme karsi çikisin sembolü olmustur. Hz. Hüseyin’in hayati, cesaret, adalet ve sehadettir. Adalet ilkesine yapismak, merhametli olmak ve Yezid'in degil Hüseyin'in çagrisina uymak, her Hüseyni yolcunun siaridir.
Zulme, kötülüge ve kötü olana karsi direnmeyi, hak ve adalet ugrunda sehit olmayi Müslümanlar, Hz. Hüseyin’den ögrenmislerdir.
ILKESIZLER, KORKAKLAR, HESAP ADAMLARI, SARAYLARA KOSARLAR DAVA ADAMLARI, AHLAK ADAMLARI, ISE  HÜSEYNI  SEVDAYA  
Her devrin yezidleri her çagin Hüseyinleri var. Ilkesizler, ülküsüzler, korkaklar, saraylara kosarlar dava adamlari, yigitler ise  Hüseyni Sevdaya    
Hüseyni durus adalettir, ahlaktir. Hakki, adaleti, sadakati, samimiyeti ve ahlaki, savunmaya Sehitler Serdarinin yolunda yürümeye devam edecegiz.
Hüseyni ahlaki, tavri, durusu, kiyami her daim sürdürmek zorundayiz. Hakkaniyetten ayrilmayacagiz. Dik duracagiz, dogru söyleyecegiz, düz yürüyecegiz.
Yezidler hüküm sürüyor. Yezid’lere karsi  Hüseyni Durus , Zulümlere karsi Hüseyni Direnis!
Dünya Yezid’e kalmadigi gibi Yezidlere de kalmayacaktir. Yezidlerin yolunu sürdüren, Yezidler gibi makam mevkileri için, kendi makamlarinin ayakta kalmasi için her türlü kirli yol ve yöntemleri sürdürenlere karsi Hüseyin'ce davranmamiz lazim.
HÜSEYNI AHLAKI  YASAYANLARA , HÜSEYNI  DURUSU SÜRDÜRENLERE,
SELAM OLSUN!
Hak ve adalet ugrunda sehit olmayi Müslümanlar, Hz. Hüseyin’den ögrenmislerdir. Hz. Hüseyin, tarih boyunca istibdada karsi direnisin sembolü oldu. Allah, bizi zalimce yasayip Yezid gibi anilmaktan korusun. 
Hüseynî Durus;  Hakk’a inanmak,  Hakk’a güvenmek, Hakk’a dayanmak, Hakk’i savunmak, hakli olmak ve sonuna kadar hakli kalmaktir. Hz. Hüseyin’in  ahlakini  ve durusunu  kusanmak,  hepimizin görevidir.  Her zaman Hüseyni durusa ve suura sahip olmali ,  Hz. .Hüseyin’in   misyonuyla donanmaliyiz.
Hüseynî olmak, korkmadan ve yilmadan zulme karsi koymaktir. Hüseyni yolun sevdalilari egilmeden, bükülmeden, Hüseyni yolda san ve serefle yürümeye devam edecektir. Hüseynî durusu  yasatmak Hüseyni sevdalilarin tarihsel vazifesidir.
Hüseyni Durus”, hayatin ilkesidir. Yasadigimiz hayat seçtigimiz safa göre deger kazanacaktir.
Safimiz bellidir. Bizim yerimizi Yezid’in yani degil, Hz. Hüseyin’in tarafidir. Hakki Söylemek Kolay Is Degildir, Dik Durmayi Gerektirir!
Hak, hukuk ve adaletten yana olan Peygamber Efendimizin biricik torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatima’nin kiymetli evladi Hz. Hüseyin Efendimizin onurlu ve sahsiyetli durusu kiyamete kadar hatirlanacak, bilinecek ve asla unutulmayacaktir. Kerbela’nin acisi ve hüznü hafizalardan asla silinmeyecektir.
Zalimlere ve zulme baskaldirinin yil dönümünde seref ve izzet timsali Hz. Hüseyin'in ve pak ehlibeytinin sehadetini tebrik ediyor, Hz. Hüseyin ve yolunda gidenleri, Allah'in selami ile selamliyoruz. Dirilis ve direnis mektebi Hazreti Hüseyin ve yaranini minnet ve rahmetle  aniyoruz. 
Muharrem ayi ile Asure Günü'nün milletimiz ve tüm Islam âlemi için hayirlara vesile olmasini diliyorum. Sehadetlerinin 1383. seneidevriyesinde  sehitler serdari , Peygamberimizin torunu Seyyidü’s- Süheda, Hazreti Hüseyin Efendimizi ve tüm Kerbela sehitlerini,  Kerbela'dan bugüne kadar, hakikat, hürriyet, izzet ve mukaddesat ugruna canini feda eden tüm aziz sehitlerimizi, rahmet, minnet ve sükranla yâd ediyorum. Tutulan Muharrem oruçlarinin ve ifa edilen ibadetlerin Hakk katinda kabul olmasini diliyorum.