Acıbadem Kayseri Hastanesi?nden Psikolog Sevim Buzkan, çocuklarda madde bağımlılığına karşı aileleri uyardı.
Son yıllarda Avrupa ülkeleri kadar olmasa da Türkiye?de de madde bağımlılığının arttığını söyleyen Acıbadem Hastanesi Psikoloğu Sevim Buzkan Ertuğrul, ?Ülkemizde gençler arasında yapılan çalışmalarda yarısından fazlasının sigara deneyiminin olduğu, ilköğretimde ise yaşam boyu en az bir kez tütün kullanma oranının yüzde 16 olduğu görülüyor. Yaşam boyu en az bir kez alkol kullanımı yüzde 35-45 oranlarında seyrederken, esrar kullanımı yüzde 4, uçucu madde kullanımı yüzde 4, ekstazi kullanımı için ise yüzde 2-2,5 oranları dikkat çekiyor. Tütünden sonra en sık kullanılan maddeleri sırasıyla; alkol, uçucu maddeler ve esrar izliyor. Sigara ve alkol dışındaki tüm maddelerde ise kullanım sıklığında artış bulunuyor. Merak, biyolojik ve sosyal değişikliklerin yarattığı stresi azaltmak, arkadaş baskısı ve bir gruba dahil olma isteği gibi sebeplerin madde kullanımına başlamada ilk sıralarda yer alıyor? dedi.
Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, madde bağımlılığı olan gençlerde olası belirtiler hakkında bilgiler vererek, ?Anormal derecede uyku ve uyuşukluk hali, ani ruhsal değişiklikler, konsantrasyon eksikliği, hafıza kaybı, baygınlık, halisünasyonlar, okul, iş, hobiler ve yaşamsal faaliyetlere karşı olan ilgi eksikliği, okul başarısında düşüş, faaliyetler ve nerede olduğu hakkında gizlilik, yalan söyleme ve hırsızlık, problemli arkadaş gruplarına dahil olma, elbiselerde ya da vücutta alışılmadık kokular, lekeler ve işaretler, alışılmadık tozlar, kapsüller, tabletler, enjektörler, iğne tarzı şeyler ya da yakılmış boya incelticiler, borç para almada artış ya da sık sık harçlık isteme, arkadaşlarla sohbette şifreli ve gizli konuşmalarda artış? diye konuştu.
?Bu belirtilerin birçoğu mutlaka madde kullanımı ile ilgili olmayabiliyor? diyen Ertuğrul; ?Anne babaların çocuklarında önemli bir farklılık olduğunu gördüğünde ergenlik dönemi gibi olası diğer sebepleri de dikkate alması gerekiyor. Ebeveynlerin, doğrudan çocuğunun madde kullandığını düşünerek tepkisel tavır sergilemesi, ilişkileri zedeleyerek güven kaybına yol açıyor. Bu yüzden sayılan belirtilerin altında yatan sebeplerin dikkatlice araştırılması öneriliyor? ifadelerini kullandı.
Özellikle kimlik arayışının yoğun olduğu çocukluktan ergenliğe geçiş döneminde, arkadaş edinme, gruba kabul edilme, kendini ispatlama gibi nedenlerle yanlış ortamlara girilebildiğini belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi?nden Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, ?Bu ortamlara giren çocuklar, bağımlılık yapıcı maddelerle tanışma, deneme gibi risklere yoğun olarak maruz kalabiliyor. Ailelerin, ergenlik ve gençlik yıllarının, özellikle arkadaş davranışlarından etkilenmeye çok açık, hassas bir dönem olduğunun bilincinde olarak, gençlerin kişisel gelişimlerini ve bireysel yeteneklerini güçlendirmelerini teşvik ederek, akranlarından gelecek olumsuz baskılara karşı dirençlerini artırmaları gerekiyor? dedi. Madde kullanımını önlemek için Ertuğrul, ailelere geliştirebilecekleri şu yöntemleri önerdi;
?Çocukları sevgi ve şefkatle büyütme, ?Tutarlı ve adaletli disiplin, düşüncelerin ve hislerin ifade edilmesine fırsat ve ortam sağlamak, okulda ve evde olumlu tecrübeler edindirmek için fırsatları değerlendirmek, istikrarlı bir aile atmosferi, gençlerin hatalarına karşı toleranslı olmak, çocukların ve gençlerin arkadaş çevrelerini yakından izlemek, spor, edebiyat, gönüllü kuruluşlarda çalışmak gibi hobiler edinmeleri için destek olmak.?