BRÜKSEL (AA) - Brüksel'de yarın yapılacak AB-Türkiye Zirvesi'nde sığınmacı krizinin çözümü için iki tarafın attığı adımlar ve bundan sonra yapılması gerekenler ele alınacak.
Türkiye'yi Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun temsil edeceği zirve, TSİ 13.30'da AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'un evsahipliğinde başlayacak. Davutoğlu'nun öncesinde Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile görüşeceği zirvede, sığınmacı krizi ve AB'yle ilişkiler asıl gündem maddelerini oluşturacak.
28 AB üyesinden devlet ve hükümet başkanlarının yer alacağı zirvede, Davutoğlu'nun terörle mücadele ve Türkiye'nin bu konudaki beklentilerini de gündeme getirmesi bekleniyor.
- Sığınmacı akını yavaşlıyor
AB, sığınmacı krizinde öncelikle Türkiye üzerinden Yunanistan'a giden sığınmacı ve göçmenlerin sayısının 'önemli ölçüde ve istikrarlı şekilde' düşürülmesini istiyor. 29 Kasım'daki zirvede kabul edilen AB-Türkiye Ortak Eylem Planı'nın uygulanmasına ilişkin AB Komisyonu'nun üçüncü raporuna göre, 1 Şubat-2 Mart tarihleri arasında Türkiye'den Yunanistan'a toplam 56 bin 887 sığınmacı geçiş yaptı.
Günlük bin 943 olan ortalama, bir düşüş trendi olduğunu ortaya koyuyor. Bu sayı eylülde 4 bin 921, ekimde 6 bin 929, kasımda 5 bin 146, aralıkta 3 bin 368 ve ocakta bin 987 olarak gerçekleşti.
Zirvede, bu düşüş vurgulanarak, Türkiye'den bu konuda daha fazla gayret sarf etmesinin istenmesi bekleniyor.
- Geri kabuller
AB'nin Ankara'dan diğer bir talebi de, uluslararası korumaya muhtaç olmayan, ekonomik gerekçelerle AB ülkelerine gitmek isteyen göçmenlerin ülkelerine ya da Türkiye'ye geri gönderilmesi. Zirve taslağında, 1 Haziran itibariyle AB-Türkiye arasındaki geri kabul anlaşmasına, öncesinde ise Yunanistan ve Türkiye arasındaki geri kabul anlaşmasına göre bu işlemin yapılabileceği ifade ediliyor.
AB Konseyi Başkanı Tusk da, zirveye davet mektubunda Başbakan Davutoğlu'yla Ankara'da bir görüşme gerçekleştirdiğini hatırlatarak 'İkimiz de bu sığınmacı akışını büyük ölçüde azaltabileceğimize ve uluslararası korumaya muhtaç olmayan göçmenleri hızlıca Türkiye'ye gönderebileceğimize inanıyoruz' ifadesine yer verdi.
İkili geri kabul anlaşması çerçevesinde Yunanistan'dan bazı göçmenleri alan Türkiye, bu konuda işbirliğine hazır olduğu mesajını veriyor.
- Türkiye'den sığınmacı alınması
Türkiye ise AB'den, sığınmacıları yasal yollardan almasını istiyor. Bu şekilde sığınmacıların hayatlarını riske atmak zorunda kalmayacağını vurgulayan Ankara'nın bu isteğine dair halihazırda AB Komisyonu'nun bir tavsiye kararı da bulunuyor.
Aralık ayındaki kararda 'Türkiye üzerinden Avrupa'ya düzensiz göç akışının azalması durumunda üye devletleri, Suriye'deki çatışmalar nedeniyle yerinden edilmiş ve uluslararası korumaya muhtaç kişileri Türkiye'den almaya davet ediyoruz. Schengen üyesi ülkeleri de buna katılmaya davet ediyoruz' ifadesine yer verilmişti. Metinde bir sayı verilmezken, alımların gönüllülük esasına göre yapılacağı belirtiliyor.
Hangi üyelerin Türkiye'den ne kadar sığınmacı alacağı belirsizliğini koruyor. Zirve taslak kararlarında, 'mevcut plan üzerinde çalışılmaya devem edileceği' vurgulanıyor.
- 'Yük paylaşımı'
Türkiye'deki sığınmacılar için 'yük paylaşımı' çerçevesinde harcanacak olan 3 milyar avronun da bir an önce projeler için tahsis edilmesi de gündemde olacak.
AB, bu fonun 95 milyon avroluk ilk dilimini serbest bıraktığını iddia ederken, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Bakanlığının 2016 yılı bütçesi üzerinde TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, AB'den henüz para gelmediğini ve AB'nin Suriyeli mültecilere yönelik bu sözünü tutması gerektiğini söyledi.
- AB üyelik süreci
Türkiye, canlandırılması kararı alınan AB üyelik sürecinde somut adımlar görmek istiyor. 2 yıl aranın ardından aralık ayında 17 numaralı 'ekonomik ve parasal politikalar' faslı açıldı.
Ancak Türkiye, enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 5 faslın daha açılmasını istiyor.
29 Kasım'daki zirvede, AB Komisyonu'nun Mart 2016'da yeni fasılların açılması için hazırlık çalışmalarına başlamasında mutabık kalındı. Yeni fasıllarla ilgili tarama çalışmalarının yakın zamanda Ankara'ya iletilmesi bekleniyor.
Türkiye'nin AB katılım müzakereleri, 3 Ekim 2005'te başladı. Bu süreçte 33 fasıldan 15'i müzakerelere açılırken, sadece bilim ve araştırma faslı kapatılabildi. Açılmayan fasıllardan 17'si Kıbrıs Rum kesimi başta olmak üzere bazı AB üyelerinin engellemelerine hedef oldu.
- Vize serbestisi
Vize serbestisi süreci ise devam ediyor. AB Komisyonu'nun cuma günü hazırladığı ikinci raporda, Türkiye'nin ilerleme kaydettiği belirtilerek Türk yetkilerinin gösterdiği kararlılıktan memnuniyet duyulduğu ve atılan çok sayıdaki önemli adımının not edildiği vurgulanmıştı.
Raporda, hedeflendiği gibi Ekim 2016'da vizelerin kaldırılabilmesi için geri kabul anlaşması dahil tüm şartların yerine getirilmesi gerektiği ifade edilmişti. Eğer şartlar yerine getirilerse, AB Komisyonu'nun Türk vatandaşları için vizelerin kaldırılmasına dair bir tavsiye kararı alarak üye ülkelerin onayına sunacağı öngörülüyor.
- 'Balkan güzergahı ve Schengen'
Davutoğlu'nun katılacağı zirvenin ardından AB liderleri başka bir toplantı daha gerçekleştirecek. Bu kapsamda Schengen Anlaşması, Makedonya'nın sınırı kapatması nedeniyle Yunanistan'da mahsur kalan binlerce sığınmacının durumu ve sığınmacıların kullandığı geçiş güzergahı gündemde olacak.
Taslak açıklamada, sığınmacıların kullandığı Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan Macaristan'ı içine alan 'Batı Balkan güzergahının artık kapalı olacağı' ve 'hükümetlerin sığınmacıların bir ülkeden diğerine gitmesini sağlayan yaklaşıma son vereceği' ifade ediliyor.
Yunanistan'ın 50 bin kişilik yeni bir kapasite sağlayacağı ve bu konuda gerekli yardımın verileceği, AB sınır ajansı Frontex'in Yunanistan'ın Makedonya ve Arnavutluk sınırlarında güvenliği artıracağı belirtiliyor.
Schengen'in tek taraflı olarak askıya alınması kararlarına sene sonuna kadar son verileceği vurgulanıyor.
Balkan ülkeleri sürekli artan sayı karşısında sınır güvenliklerini artırırken AB üyeleri Almanya, Macaristan, Danimarka, Slovenya, İsveç ve Belçika sınır kontrollerine başlama kararı almıştı.
Geçen sene bir milyon kişinin giriş yaptığı Avrupa ülkeleri, eğer önlem alınmazsa 2017 sonunda kadar bu sayının üç milyonu bulmasını bekliyor.