(Özel Haber) Yıllardır Çocuklarına Hem Analık Hem De Babalık Yapıyor

(Özel Haber) Yıllardır Çocuklarına Hem Analık Hem De Babalık Yapıyor

Bitlis?te yaşayan Gül Göktekin, yıllardır çocuklarına hem analık hem de babalık yaparak büyük bir kadınlık ve annelik örneği gösteriyor.

Bitlis?te yaşayan Gül Göktekin, yıllardır çocuklarına hem analık hem de babalık yaparak büyük bir kadınlık ve annelik örneği gösteriyor.
Eşini yıllar önce kaybeden, ancak hayattayken bile çocuklarına hem analık hem de babalık yapan Gül Göktekin, eşinin hayattayken çok yoğun futbolculuk ve antrenörlük hayatı olduğunu söyledi.
Eşinin çok iyi bir baba ve eş olduğunu ifade eden Gül Göktekin, şöyle konuştu: ?Öncelikle 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün bu güzel günlerini kutluyorum. Hepsinin üreterek, kazanarak ve ekonomiye katkıda bulunarak yaşam kalitelerini daha da yükseltmelerini diliyorum. Yaşam kalitesi yüksek olanların öbür kadınlara destek olmalarını temenni ediyorum.'
Yaşam tarzının toplumla iç içe yaşamak olduğunu anlatan Göktekin, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Hiçbir zaman yalnız kendi adımıza ben, eşim ve çocuklarım yalnız bir yaşamı seçmedik, hep toplumla iç içe yaşadık. Eşim o dönem Bitlisspor?un futbolcusu ve teknik direktörlüğünü yaptı. Uzun yıllar bu işi yapmaya devam etti. O yıllar Bitlis?in en muhteşem, güzel ve huzurlu yıllarıydı. Çünkü eşim gençlere çok güzel sahip çıkmıştı herkes futbolcuydu. Mesela bir takımı alıyordu adını değiştirip belediyespor yaparak futbolcuları belediyede işe yerleştiriyordu. Aynı zamanda yetenekli olanları başka takımlara transfer yapıyordu. Eşim bütün bunlarla uğraşırken ben evde çocuklarıma hem ana hem de babalık yapıyordum. Çünkü eşim yaşadığı dönem sürekli futbolla iç içe olduğu için ve deplasmanlarda olduğu için bütün yük benim omuzuma kalıyordu. Çünkü rahmetli eşim o dönem Bitlis?in gençlerini yetiştirmekle meşguldü. Bende evde kendi çocuklarımı yetiştirdim. Eşim evde olduğu zaman bu seferde ben kadınlarla ilgili dernek çalışmalarına gidiyordum.?
?MAHALLENİN KADINLARIYLA TAKIMA EVDE YEMEK PİŞİRİYORDUK?
Bir kadın ve eş olarak eşine her konuda destek olduğunu ifade eden Göktekin, şunları söyledi:
?Eşimin antrenörlük zamanında kulübün mali durumu iyi olmadığı zamanlarda komşularla toplanıp bizim evde futbolculara yemek yapıyorduk. Onları formaları bizim evde yıkanırdı. Eşimle aramızda böyle kolektif bir yaşam vardı. Ben kadın olarak bu tarafta katkım vardı. Diğer taraftan dernek çalışmalarım vardı. Ben liseyi bitirir bitirmez hemen evlendim. Eşimle olan o yaşamı sevdim. Öyle bir yaşamın var olması beni çok heyecanlandırmıştı. O bana hep destek oldu, ama bende ona çok büyük bir destek vermiştim.?
Şile?de bir seminerde yaptığı konuşmanın İngiliz bir parlamenterin dikkatini çektiğini belirten Göktekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
?Şile?ye bir seminere gitmiştik. Seminere İtalya, İngiltere ve Hollanda?dan yabancı gazeteciler gelmişti. Seminerde bir konuşma yaptım. Batının kadınları milletvekili olabilmeyi veya Bakan olabilmek için vermiş oldukları mücadeleyi anlatıyorlardı. Hemen beynimde bir terazi oluştu. Bir kefeye arkadaşlarımı diğer bir kefeye o kadınları yerleştirdim. Konuşmamda insani ilişkilerimizin güzel olduğunu, neden yol alamadığımızı ve kendimizi aşamadığımızı anlatmıştım. Özellikle neden hep birilerinden bir şey beklediğimizi söyledim. Aslında bir yerlerden bir şey beklemeden birbirimize destek olarak bazı şeyleri başarabileceğimizi belirttim. Ufkumuzu ve kaliteli yaşamın ne olduğunu anlatabiliriz? Veyahut çocuklarımızı büyütürken ne kadar özverili bulunabiliriz? Çocuklarımızı İslami ahlaka uygun, insanları seven bireyler olarak nasıl topluma kazandırabiliriz? Bütün bunları ben orada anlatmıştım. Sonra beni İngiliz bir parlamenter çağırmış ve kutlamıştı. Hatta ?toplumsal yaşama devamlılığımı ara vermeden korkusuzca devam etmem gerektiğini? söyledi.?
Eşini 2004 yılında kaybettiğini anlatan Göktekin, ?Eşim çok iyi bir koca ve iyi bir babaydı. Öyle bir insanın eksikliği bende de çocuklarda da şok etkisi oluşturdu. Onun yokluğuna dayanmak zor oldu. Ama yine çocuklarımla bu işin dayanışması içinde olduk. Hemşehrilerimiz hep arayıp destek oldu. Onlarda bana hem anne hem de baba olduğumu her zaman söylerdi. Bir kadının eşi olmadan çocuklarını büyütmek ve okutması çok zordu. Sonra çocuklarım üniversiteye başladı. Ama her zaman nasıl ayakta duracağım diye düşündüm. Bazı insanlar evlenebiliyor. Tabi ki bu karar herkesin kendi tercihi ama ben asla evlenmeyi düşünmedim, bir anne ve kadın olarak kendimi çocuklarıma adadım. Bundan sonra hem çocuklarıma bakmakla hükümlüyüm hem de sosyal destek projeleri kapsamında mahallenin ve yardıma muhtaç kadınlara meslek öğrenecekleri ve para kazanabilmeleriyle hükümlüyüm.?