Tarih: 09.02.2016 11:04
Palandöken: ?Sigorta Şirketleri Ödediği Tazminatı Mirasçıdan Bile Talep Edebilecek?
Zorunlu Trafik Sigortası uygulamalarında yapılan değişikliklerde sigorta şirketlerinin korunarak vatandaşın adeta cezalandırıldığını ileri süren Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 'Sürücü kendi kusurundan dolayı kaza yapıp vefat ederse, mahkemeler tazminata hükmederek sigorta şirketleri karşı tarafa tazminat ödemesini yapsa bile ödedikleri tazminatı mirasçılardan talep etme hakkı getirildi. Eğer sigorta şirketleri bu tazminatları sürücünün mirasçılarından alacaklarsa araçlar niye sigorta yapılıyor? Sigortanın anlamı nedir?' dedi.
'SİGORTA YAPTIRAN KORUNMAYACAK'
Sigorta yaptırmanın amacının kaza sonrası oluşacak maddi-manevi hasarların yükünden korunmak olduğunu söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 'Kaza yapan sürücü hasarı kendi ödeyecekse niye sigorta yaptırsın ki? Hem zorunlu sigorta yaptıracak hem de kazada oluşan hasarı kendi ödeyecek. Böyle bir uygulama kesinlikle işlemez. Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Çünkü bir kesim korunurken bir kesim adeta cezalandırılıyor. Bu sistemde sigorta şirketleri öncelikli olarak korumaya alınmış' diye konuştu.
'HER KAZADA SİGORTA ŞİRKETİ RÜCU EDEBİLİR'
Sigorta şirketlerinin bugünden itibaren her kazada ağır kural ihlali dememesi için tanımların daha açık yapılmasının gerektiğini vurgulayan Palandöken, 'Yapılan düzenlemede sürücünün alkollü, uyuşturucu kullanılması, ehliyetsiz olması gibi ağır kusuru sonucu meydana gelmiş hasarları sigorta şirketi ilk önce ödeyecek, sonra da sürücüden ya da mirasçısından ödediği tazminatı hukuk yoluyla talep edebilecek. Artık kaza anında yaptığınız bir kural ihlali; sinyal vermedin, uyarı tabelasını görmedin, hız sınırını aştın, öndeki araç mesafesini korumadın gibi durumlar sigorta şirketinin hasarı ödememesi veya üstlendiği tazminatı hatalı sürücüden istemesi için bir neden teşkil edebilir. Sonuç olarak, rücu hakkının sigorta şirketinin inisiyatifine bırakılmaması ve ağır kusur tanımının açık bir şekilde tanımlanması taraflar arasında uzlaşmazlıkları azaltacaktır. Aksi halde bugünkünden fazla sorun yaşanır' ifadesini kullandı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —