Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 'Petrol ve doğal gazda dışa bağımlı olan ülkemizde nükleer santral mevcut değilken petrol ve doğal gaz zengini G. Afrika, Rusya, ABD, Kanada, Meksika ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde nükleer santrallerin bulunması önemli ve anlamlıdır. Bu gerçekler karşısında ülkemizde nükleer enerjinin, mümkün olan en kısa süre içerisinde, elektrik enerjisi üretim portföyünde yer alması ve ilerleyen dönemde portföy içindeki payının artırılması büyük önem arz etmektedir' dedi.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Plan ve Bütçe Komisyonu?nda Bakanlığı?nın bütçesi hakkında Komisyon?da bilgi verdi. Enerji stratejisi ve politikalara ilişkin olarak değerlendirmede bulunan Bakan Albayrak şunları söyledi:
'Strateji ve politikalarımız; enerji arz güvenliği, alternatif enerji kaynakları, kaynak çeşitliliği, yerli ve yenilenebilir kaynakların ekonomiye kazandırılması, sürdürülebilirlik, enerji piyasalarında serbestleşme ve enerji verimliliği temellerine dayanmaktadır. Bu kapsamda, temel strateji ve politikalarımız; yerli kaynaklara öncelik vermek suretiyle kaynak çeşitliliğini sağlamak, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payını arttırmak, enerji verimliliğini artırmak, serbest piyasa koşullarına tam işlerlik kazandırmak ve yatırım ortamının iyileşmesini sağlamak, petrol ve doğal gaz alanlarında kaynak ülke çeşitliliğini sağlamak ve ithalattan kaynaklanan riskleri azaltacak tedbirleri almak, jeopolitik konumumuzu etkin kullanarak, enerji alanında bölgesel işbirliği süreçleri çerçevesinde Ülkemizi enerji üssü ve terminali haline getirmek, enerji ve doğal kaynaklar alanlarındaki faaliyetlerin çevreye duyarlı halde yürütülmesini sağlamak, doğal kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını artırmak, endüstriyel hammadde, metal ve metal dışı madenlerimizin üretimlerini arttırarak yurt içinde değerlendirilmesini sağlamak, maliyet, zaman ve miktar yönünden enerjiyi tüketiciler için erişilebilir kılmak.'
'2023 yılında birincil enerji talebimizin 218 milyon TEP?e ulaşması beklenmektedir' diyen Bakan Albayrak, şöyle devam etti:
'Kömürün yüzde 37, doğal gazın yüzde 23, petrolün yüzde 26, hidrolik enerjinin yüzde 4, nükleer enerjinin yüzde 4, yenilenebilir ve diğer enerji kaynaklarının payının yüzde 6 olması öngörülmektedir. Ülkemizde, ekonomik büyümenin sonucu olarak yıllık elektrik enerjisi tüketim artışı uzun yıllardan beri ortalama yüzde 5,5 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Elektrik enerjisi talebinde 2014 yılında yüzde 4,4; 2015 yılında ise yüzde 2.6 talebinde 2014 yılında yüzde 4,4; 2015 yılında ise yüzde 2,6 artış olmuştur. 2002 yılında 132,6 milyar kWh olan elektrik tüketimimiz yaklaşık iki kat artarak 2015 yılında 263,8 milyar kWh?e ulaşmıştır. 2002 yılında 129,4 milyar kwh olan elektrik üretimi, 2015 yılında 259,6 milyar kWh olarak gerçekleşmiş olup, bu üretimin yüzde 37,9?u doğal gazdan, yüzde 28,0?ı kömürden, yüzde 25,8?i hidrolikten, yüzde 4,4?ü rüzgâr ve yüzde 3,9?u ise diğer kaynaklardan sağlanmıştır.Son yıllarda, belirli bir anda talep edilen en yüksek elektrik enerjisi talebi (puant talep); 2015 yılı Ağustos ayında 43.289 MW olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılında 31.846 MW olan elektrik enerjisi kurulu gücümüz, 2015 yılı sonu itibarıyla 73.148 MW?a yükselmiştir. 2015 yılı sonu itibarı ile kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımına bakıldığında; yüzde 35,4?ü hidrolik, yüzde 29,1?i doğal gaz, yüzde 20,6?sı kömür, yüzde 6,2?si rüzgâr, yüzde 0,9?u jeotermal ve yüzde 7,8?i ise diğer kaynaklardan oluşmaktadır.'
Nükleer enerji konusunda ise Bakan Albayrak, 'Enerji arz güvenliğimizin sağlanması adına yenilenebilir enerjinin yanı sıra nükleer enerjinin de ülkemizde elektrik üretim amaçlı kullanılması elzem bir husustur. Dünyada nükleer enerjinin kullanımına baktığımızda elektrik enerjisi üretiminin yaklaşık yüzde 11?nin nükleer enerjiden sağlandığı görülmektedir. Ayrıca yarısı Fransa, ABD, Rusya ve Çin?de olmak üzere dünyada 442 nükleer güç santrali ünitesi (reaktör) işletmede, 66 tanesi ise inşa halinde olup 164 nükleer reaktörün daha yapılması planlanmaktadır. Fransa elektrik üretiminin yüzde 74?ünü, ABD yüzde 19?unu, Almanya yüzde 15?ni nükleer enerjiden karşılamaktadır.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında elektrik enerjisi ihtiyacımızın bugünkü düzeyin iki katına ulaşarak yaklaşık 414 milyar kWh?e yükseleceği tahmin edilmektedir. Bu doğrultuda, yerli ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliğinden azami düzeyde yararlanma çalışmalarımızın yanı sıra; nükleer enerjinin enerji arz kaynaklarımız arasına dâhil edilmesi, artan elektrik enerjisi talebinin karşılanması ve ithal yakıtlara bağımlılıktan kaynaklı risklerin azaltılması açısından büyük önem arz etmektedir.
Petrol ve doğal gazda dışa bağımlı olan Ülkemizde nükleer santral mevcut değilken petrol ve doğal gaz zengini G. Afrika, Rusya, ABD, Kanada, Meksika ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde nükleer santrallerin bulunması önemli ve anlamlıdır.Bu gerçekler karşısında ülkemizde nükleer enerjinin, mümkün olan en kısa süre içerisinde, elektrik enerjisi üretim portföyünde yer alması ve ilerleyen dönemde portföy içindeki payının artırılması büyük önem arz etmektedir' değerlendirmesini yaptı.
Kayıp kaçakların azaltılmasına değinen Albayrak, 'Kayıp-kaçak oranlarının azaltılması konusu öncelikli hedeflerimizin başında gelmekte olup bu alandaki yoğun çalışmalarımız ve alınan tedbirler neticesinde ülke genelinde kayıp-kaçak oranları yüzde 25 düzeylerinden yüzde 15 düzeylerine kadar düşürülmüştür. Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerine ise kayıp kaçakları azaltma zorunluluğu getirilmiş olup Ülkemiz genelinde kayıp kaçakta 2016 yılı içinde de azaltma yönlü hedeflerimiz belirlenmiştir' ifadelerini kullandı.
Türkiye?nin enerji sektöründe rekabete dayalı piyasaların oluşturulması stratejisi çerçevesinde, elektrik, doğal gaz ve petrol sektörlerinde sürdürülebilir bir büyümeyi temin edecek yatırım ortamının oluşturulmasına yönelik önemli aşamaların kaydedildiğini belirten Albayrak, 'Enerji sektöründe rekabete dayalı etkin, şeffaf ve güvenilir piyasaların oluşturulmasına ilişkin önemli adımlar atılmış, sektörde faaliyet gösteren kamu kuruluşları yeniden yapılandırılmış ve bu kapsamda özelleştirmelerin de ivme kazanmasıyla serbestleşmeye yönelik kuralların uygulanmasına başlanmıştır. Gelişmelere ve uygun mevzuat altyapısının hazırlanmasına paralel olarak özel sektör tarafından gerçekleştirilen enerji üretim tesisi yatırımları ivme kazanmıştır. Ülkemiz enerji sektörünün önümüzdeki 10 yılda toplam yatırım ihtiyacının 110 milyar Doları aşacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, ihtiyaç duyulan yatırımların mümkün olduğu kadar özel sektör tarafından yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmalar yürütülmektedir' şeklinde konuştu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz, kurumun toplam 26 bin 778 adet lisans verdiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
'Bu lisanslar kapsamında şirketlerin yatırım gerçekleşmelerinden tarifelendirmeye kadar çok geniş bir alandaki piyasa faaliyetleri Kurumumuzun düzenleme ve denetlemesi altındadır. Kurumumuzdan lisans alan son on yılda 34 bin 675 megavat kurulu gücündeki kapasite sisteme dahil edilmiştir. 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle 2015 yılı içerisinde tüm işlemleri tamamlanarak özel sektöre ait 4 bin 287 megavat yeni ve ilave santral ile 257.9 megavat lisanssız santralin geçici kabulü yapılarak toplam 4 bin 545 megavat güç artışı olmuştur.'