Savaş hatıraları Gelibolu'ya dönüyor

Savaş hatıraları Gelibolu

Çanakkale Savaşları kahramanlarından Gazi Binbaşı Halis Ataksor'un, tarihe ışık tutan günlüğü, taarruz ve savunma haritaları, din ve tarih kitapları, not defterleri, tek savaş ganimeti olan büyütecinin de aralarında bulunduğu kişisel

İSTANBUL (AA) - ÇİĞDEM PALA/MEHMET BAYER- Çanakkale Savaşları kahramanlarından 27. Alay'ın Komutanı Gazi Binbaşı Halis Ataksor'un, tarihe ışık tutan günlüğü, taarruz ve savunma haritaları, din ve tarih kitapları, not defterleri, tek savaş ganimeti olan büyütecinin de aralarında bulunduğu kişisel eşyaları, Gelibolu Yarımadası'ndaki Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi'nde sergilenecek.

Yarımada'da yaşanan savaşta, Anzak askerlerini ilk karşılayan 27. Alay'ın Komutanı Gazi Binbaşı Halis Ataksor'un torunu Serdar Ataksor'un, Maltepe'deki evinde özenle muhafaza ettiği 100 yıllık savaş hatıraları, kitaplar ve diğer objeler, Gelibolu'ya götürülecek.

Ataksor'un evinin yeniden inşa edilmesi sebebiyle Gelibolu Yarımadası'na götürülecek olan objeler, bir süre buradaki Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi'nde sergilenerek, ziyaretçilerin ilgisine sunulacak.

Dedesinden kalan bu değerli hatıralara yıllardır gözü gibi bakan Ataksor, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evinin yeniden inşa edilecek olması nedeniyle böyle bir girişimde bulunduğunu söyledi.

Kabatepe'deki Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi'nde bu objeler için ayrı bir oda tahsis edildiğini belirten Ataksor, 18 Mart tarihine kadar objeleri taşımayı planladıklarını anlattı.

Binbaşı Halis Bey'in envanterinin fotoğraflar, muharebeler sırasında çizdiği haritalar ve savaş notlarından oluştuğunu ifade eden Ataksor, 'Dedemin eşyaları, babaannem tarafından korunup babama, ondan da bana intikal ediyor. Ben de özenle saklıyorum. Gerek akademisyenlere gerekse Çanakkale Muharebeleri üzerine çalışma yapanlara, kaynak konusunda yardımcı oluyorum' dedi.

Binbaşı Halis'in şahsi eşyalarını ve çeşitli savaş objelerini Kabatepe'deki müzede sergilemek üzere hazırlık yaptıklarını aktaran Ataksor, evinin inşası sürecinde bu tarihi dokümanların böylece daha iyi korunacağına inandığını dile getirdi.

Ataksor, ayrıca kütüphanesindeki bazı el yazmalarını ve dokümanları, çeşitli kurumlara bağışlamayı düşündüğünü aktardı.

- En önemli hatırası 'Çanakkale Raporu'

Gazi Binbaşı Halis Bey'in günümüze ulaşan envanteri arasında en çok, Çanakkale Savaşları hakkında bugün sahip olunan belgelerin en önemlilerinden biri olan 'Çanakkale Raporu' dikkati çekiyor.

Halis Bey'in savaş sırasında cephede yaşadıklarını an be an kaleme aldığı günlüğü, önce oğlu Yılmaz Ataksor, ardından da torunu Serdar Ataksor tarafından günümüz Türkçesine çevrilerek yayınlandı.

Savaş yıllarının mahrumiyetinde bulabildiği her kitabı okumaya çalışan Gazi Binbaşı Halis Bey'in okuduğu kitaplar arasında dua ve tefsir kitapları da yer aldı.

Binbaşı Halis Bey'in 27. Alay 3. Tabur Komutanı olduğu sırada, düşmanın karaya ilk çıktığı 24-25 Nisan 1915 ve takip eden günlerde nereye kadar ilerlediği ve yapılan karşı taarruzla nereye kadar tardedildiğini gösteren 9 harita da bu envanter arasında bulunuyor.

Alman Genelkurmayı tarafından hazırlanıp Osmanlı Genelkurmayınca bastırılarak sadece komuta kadrosuna dağıtılan, düşmanın araç gerecini, gemilerini, ordu kurulum şekillerini, askeri kıyafet ve işaret bilgilerini içeren 'Düşmanını Tanı' kitapçığı da Halis Bey'in günümüze ulaşan belgeleri arasında yer alıyor.

Sağ gözünü Balkan Harbi sırasında isabet eden bir şarapnel parçası nedeniyle kaybeden Binbaşı Halis Bey, 9 ay süren muharebelerin ardından arazide bulduğu İngilizlere ait büyüteç, bu kahraman komutanın günümüze ulaşan tek savaş ganimeti oldu.

- Kahraman birliğin kahraman komutanı

Ömrünün büyük bir bölümünü savaş meydanlarında geçiren Gazi Binbaşı Halis, 1876'da Aydın'da doğdu. Halis Bey, babasının tayini dolayısıyla küçük yaşta Kütahya'ya geldi.

Kütahya'da ilkokul son sınıftayken, kendi şahsi notlarında bahsettiği üzere Fransızca öğrenmeye başlayan Halis Bey, Fransızca'nın yanı sıra Almanca, Arapça ve Farsça da öğrendi.

Harp okulundan mezun olduktan sonra Balkan Harbi'ne katılan Halis Bey, genel kültüre verdiği önemden dolayı, cephede geçen günlerini kitap okuyarak da değerlendirdi.

Binbaşı Halis, Balkan Harbi'nden sonra 1914 yılının eylül ayında komutanlığını yaptığı 27. Alay'ın 3.Tabur'uyla Gelibolu Yarımadası'na geldi.

Seddülbahir Cephesi'nde Harap Kale'de mevzilenerek, düşmanın kaleye çıkmasını engelleme görevini üstlenen muharebede yaralandığı halde komutayı bırakmak istemeyen Binbaşı Halis, çok fazla kan kaybettiği için sargı mahalline, sonrasında da hastaneye götürüldü.

Tedavi için kıyafetleri çıkartılırken, kolundan önce ayağından yaralanan Halis Bey'in çizmelerine dolan kanın beton etkisi yaptığı fark edildi. Binbaşı Halis'in kanıyla ayağına yapışan çizmesi ancak kesilerek çıkartılabildi.

Balkan Harbi ve Çanakkale Muharebeleri'nde cesaret vermek için askerin yanında ve ayakta duran bir komutan olan Binbaşı Halis, bu sebeple çok fazla yara aldı.

Halis Bey'e, düşmanı ilk karşılayan komutanlardan olması sıfatıyla, Çanakkale Muharebesi'nde gösterdiği kahramanlıktan dolayı liyakat nişanı verildi.

Binbaşı Halis, 1925 yılında ordudan emekliye ayrıldıktan sonra 1926 yılında Zekiye Hanım'la evlendi.

Vatan hizmetine Uşak Belediyesinde mühendis olarak devam eden Halis Bey, Cumhuriyet tarihinin ilk asfaltını döktürdü.

Halis Bey, bu hizmetlerinin ardından ciğer ve böbreklerinden rahatsızlandı.

Parasızlığı nedeniyle bir kez askeriye bir kez de İzmir Valiliğince tedavi ettirilen Gazi Binbaşı Halis Ataksor, 1933 yılında hayata gözlerini yumdu.