Etibank tarafından yöredeki çinko ve kurşun cevherlerinin flotasyon yöntemiyle zenginleştirmesi amacıyla 1940'da Keban Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin 2-3 kilometre aşağısında Fırat Nehri kenarında kurulan Keban Simli-Kurşun İşletmesi'nin flotasyon atıkları yıllarca nehrin kenarına yığıldı.
Yeterli rezerv olmadığı gerekçesiyle 1990'dan itibaren maden işletmesinin faaliyetleri sonlandırılırken madenin zenginleştirildiği fabrika ile flotasyon atıkları Fırat Nehri kenarında kaderine terk edildi.
İl Özel İdaresi, ilçede çevre kirliliği oluşturan ve o zamanki teknoloji ile içerisindeki altın, gümüş, kurşun ve çinko gibi metallerin tamamen kazanılamadığı flotasyon atıklarının bir madencilik firması tarafından başka bir yerde işletilerek ekonomiye kazandırılması ve kirliliğin ortadan kaldırılması için çalışma başlattı.
Fırat Üniversitesi (FÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Şaşmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FÜ Keban Meslek Yüksek Okulu kampüs alanında bulunan ancak tasarruf hakkı İl Özel İdaresinin tekelinde olan flotasyon atıkları konusunda, talep doğrultusunda bir ekip kurarak rapor hazırladıklarını belirtti.
- 'Karakaya Baraj Gölü için büyük tehlike'
Flotasyon atıkları ile çevredeki su birikintilerinden aldıkları numuneleri laboratuvarda incelediklerini ve özellikle su birikintileri içerisinde yüksek miktarda bakır, nikel, mangan, çinko, kobalt, demir ve kurşun gibi metal iyonları tespit ettiklerini bildiren Şaşmaz, bu ağır metallerin Karakaya Baraj Gölü için büyük tehlike oluşturduğunu kaydetti.
Şaşmaz, şunları söyledi:
''Flotasyon atığı malzemeler uzun yıllardan beri burada bekletiliyor. Dolayısıyla yağmur sularıyla atık içerisinde asit maden drenajı dediğimiz sular oluşmakta ve içerisinde bol miktarda toksik metaller içermektedir. Bu sular zaman içerisinde Fırat Nehrine dolayısıyla Karakaya Baraj Gölü'ne boşalmakta ve ekolojik dengeyi bozmaktadır. Bu atıkların ivedilikle buradan kaldırılması gerekmektedir.''
- 'Bu malzemelerin ivedilikle kaldırılması gerekli'
Şaşmaz, yaptıkları analizlerde flotasyon atıklarının altın, gümüş, kurşun gibi madenler açısından zengin olduğunu da tespit ettiklerini vurguladı.
İşletildiği dönemde bölgedeki madenin zenginleştirilmesinde kullanılan flotasyon yönteminin o zamanın teknolojisi ile verimli bir şekilde kullanılamadığını aktaran Şaşmaz, ''Zenginleştirilen malzemenin içerisinde pek çok değerli metal kazanılamamış ve bu şekilde atıklar içerisinde bırakılmış.'' ifadelerini kullandı.
Hazırladıkları raporda flotasyon atıklarının ekonomik anlamda önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirttiklerini vurgulayan Şaşmaz, atıkların 1 tonunda 2 gram altın, 100 gram gümüş ve yüzde 4 civarında kurşun içerdiğini belirlediklerini söyledi. Şaşmaz, şunları kaydetti:
'Günümüz teknolojik şartlarıyla buradaki metalleri kazanmak ve buradan kar elde etmek pekala mümkündür. Bu atıklar madenci gözüyle baktığımızda ekonomik potansiyele sahip ama çevreci gözüyle baktığımızda çevreyi özellikle Karakaya Baraj Gölü'nü kirleten bir kaynatır. İvedilikle bu malzemelerin buradan kaldırılması gerekir. Hazırladığımız rapor doğrultusunda İl Özel İdaresinin bölgede çevre kirliliği oluşturan flotasyon atıklarının ekonomiye kazandırılması için çalışma başlattı. Atıklar, ihaleyle bir madencilik firmasına satılacak. En büyük isteğimiz buradaki atıkların ekonomiye kazandırılması ve yöredeki çevre kirliğinin önüne geçilmesidir.''