TEKİRDAĞ (AA) - Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, vakıf kurumu sayesinde bugün de ibadethaneleri onardıklarını, muhtaçlara destek olduklarını, hastaları tedavi ettiklerini, öğrencileri okuttuklarını ve kültür dünyasına katkı yapmaya devam ettiklerini söyledi.
Ertem, 1855 yılında Kürkçü Sinan Bey tarafından yaptırılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore ettirilen Orta Camisi'nin ibadete açılış töreninde yaptığı konuşmada, Vakıflar Genel Müdürlüğünün asli görevlerinden birini bir kez daha yerine getirmenin gururunu yaşadığını belirtti.
Vakıf mefhumunun almadan vermek üzerine kurulduğunu vurgulayan Ertem, hayır, dayanışma üzerine yayılmış ve ilahi emre sahip çıkma düsturu üzerine medeniyetin inşa edildiğini, genel müdürlüğün de milletin Allah rızası için karşılıksız verme düsturu etrafında bütün insani değerleri harmanlayarak oluşturduğu vakıf medeniyetini temsil etmekle görevli olduğunu hatırlattı.
Adnan Ertem, vakıf ruhunun il, bölge, ülke, din, milliyet, cinsiyet ayrımı yapmaksızın, vakfın iradesine bağlı hareket ederek, sadık kalarak herkese hayrı ulaştırdığını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Bu hizmetlerin devamlılığını yine ecdadın bize bıraktığı imkanlarla yerine getirmeye çalışıyoruz. Hizmetin sağlandığı hayrat ile imkanın temin edildiği akar ilişkisi üzerine sürekliliği sağlanan vakıf kurumu sayesinde, bugün dahi ibadethanelerimizi onarıyor, muhtaçlara destek oluyor, hastaları tedavi ediyor, öğrencilerimizi okutuyor, kültür dünyamıza katkılar yapmaya devam ediyoruz. Bu hayır hareketi sürekli yeni insanlarla karşılaştıkça o medeniyeti oluşturan vakıf ruhu da büyüyüp serpiliyor.'
Tarihi eserlerini gerçeğine uygun şekilde geleceğe aktarmak gerektiğine vurgu yapan Ertem, şunları kaydetti:
'Vakıf medeniyetimizin temsili noktasında en önemli görevlerden birisi de ecdadın bize bıraktığı vakıf eserleri gelecek nesillere gerçek fonksiyonuyla ve sağlam bir şekilde aktarmaktır. Bu bağlamda Vakıflar Genel Müdürlüğü vakıf eserlerinin korunması, ihtiyacı olanların restorasyonu ve onarımı için bilhassa son 13 yılda adeta bir seferberlik anlayışıyla çalışmış, hanlar, hamamlar, darüşşifalar, darülkuralar, camiler ve diğer dini ibadethaneler gibi 450 vakıf eserimizin restorasyonunu tamamlamıştır. Vakıf ecdadı vakfiyeler ile bize hangi vakfı bırakmış ve onları ne olarak kullanmamızı emir buyurmuşsa bizler o eseri tarihi bir sorumluluk bilinciyle bu esaslar çerçevesinde yaşatmak için çalışıyoruz. Dolayısıyla restorasyon faaliyetlerimizdeki görev anlayışımız o eserin hem mimari kimliğini hem de fonksiyonel kimliğini asla bozmadan eseri korumaktır.'
